Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/512 E. 2018/901 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/512
KARAR NO : 2018/901

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan alacak (satım sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan …’nin …. marka araçların Türkiye distribütörü olduğunu, diğer davalının ise yine aynı marka araçların yetkili satıcısı konumunda olduğunu, müvekkili şirket ile davalı …arasındaki satım sözleşmesi neticesinde …. şase numaralı 2015 madel …. müdel araç satın alındığını, aracın trafiğe çıkış tarihinin ise 03/12/2015 tarihi olduğunu, her iki davalının araçtaki ayıplardan ve kanundan kaynaklanan hususlardan dolayı müvekkili şirkete karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, aracın trafiğe çıkış tarihinden çok kısa bir süre sonra radyatör arızası vermesi nedeniyle 15 Aralık 2015 tarihinde araç 1.661 kilometrede iken radyatör değişiminin gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından kullanılan araçta ortaya çıkan sorunlar nedeni ile dava konusu aracın 11 Ocak 2017 tarihinde …yetkili servisi …’ya teslim edildiğini, yetkili servise teslim tarihi itibariyle henüz 30.007 kilometre kullanılmış olan araçta yapılan incelemeler neticesinde yetkili servis çalışanları tarafından aracın motorunda ciddi sorun olduğu ve aracın motorunun tamamen değişmesi gerektiği bilgisinin müvekkiline verildiğini, Bursa ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik iş sayılı dosyasına alınan bilirkişi raporunda araçtaki sorunların uzun bir liste halinde sıralandığını, müvekkilinin aracın motorunun değişmesi yönünde bir talebinin olmadığı ve 6098 sayılı Kanun tarafından kendisine sağlanan seçimlik hakları kullanacağına ilişkin yazılı beyanını yetkili servise ilettiğini, Ankara …Noterliğinin 31/01/2017 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile araçtaki ayıp nedeniyle talep edilen öncelikli seçimlik hakkın davalılara ihtar edildiğini, ancak cevap dahi verilmediğini, …. şase numaralı 2015 model… model aracın gizli ayıplı olduğu ve müvekkili şirketin kanundan kaynaklanan haklarının yerine getirilmesinin gerektiğinin ise her türlü izahtan vareste olduğunu, alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğunu ileri sürerek öncelikle seçimlik hak olarak davalı şirketlerin sorumluluğunda bulunan …. şase numaralı 2015 model …model aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine, bu mümkün olmaması halinde ise yine 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227.maddesi gereği araç bedeli olarak ödenen 262.800,00-Euro’nun fiili ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; ayıp iddialarının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla öncelikle davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, derdest davaya konu aynı iddialarla açılan Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/07/2014 tarihl…. Esas ….Karar sayılı kararında ticari şirketler arasındaki ayıp ihbarının ancak yazılı olarak yapılabileceği ve bu şeklide ispat edilebileceği, davacının şanzıman arızasının öğrendiği, öğrenmesine rağmen yasal süre içerisinde TTK hükümleri doğrultusunda ayıp ihbarında bulunmadığı ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları doğrultusunda malı ayıplı hali ile kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, emsal nitelikteki bir başka kararın ise İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/12/2013 tarihli …Esas .. Karar sayılı kararında da ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, HMK gereği dava dilekçesi ile birlikte delillerin ibrazı ve tebliği gerekirken bu usuli hüküm yerine getirilmediğinden davacı tarafın delillerine itiraz ve karşı delil ibraz etme haklarını saklı tuttuklarını, usule ilşkin itirazları saklı kalmak kaydıyla dava konusu araçta üretim hatasından ve/veya servis hizetinden kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmamakta olup davacı tarafın iddiasını ispatlaması gerektiğini, araç satım ve teslim alındığı tarihten itibaren yaklaşık iki yıldır fiilen kullanılmakta olup aracın bu süreç içerisinde kullanım hatası ve diğer dış etkenler nedeniyle arızalanmadığının da davacı tarafından ispatı gerektiğini, araca verilen hasarların ve kullanıcı hatalarının tespit edilmesi ve dava konusu arızaya neden olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, her ne kadar davanın reddine karar verilmesi gerekse de mahkeme aksi kanaatte olması halinde davacının araç kullanımından elde ettiği faydaları ve hasarlar nedeniyle meydana gelen değer kaybını iade etmesi gerektiğini, satım sözleşmesinin feshinin talep edildiğini, dolayısıyla davacı tarafın sözleşmenin feshini talep etmiş olmakla dört yıllık süredir kullanımında olan araçtan elde ettiği faydaları BK.m.229 hükmü uyarınca müvekkili şirkete iade etmesi ve hakkaniyet ilkeleri gereği bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu aracın iki yıldır sorunsuz bir şekilde davacı tarafından kullanıldığını, araca ödeme tarihi itibariyle faiz işletilmesinin hukuka aykırı olup faiz talebinin reddi ile açıklanan neden ve emsal Yargıtay kararı doğrultusuna her ne kadar davanın reddine karar verilmesi gerekse de mahkemenin aksi kanaatte olması halinde araç bedeline ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın 6102 sayılı TTK.nun 23/3.fıkrasında öngörülen yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, dava konusu aracın 30/11/2015 tarihinde müvekkili şirketten satın alındığını, davacının ise ancak Ankara ….Noterliğinin 31/01/2017 ve …. yevmiye nolu ihtarnamesiyle aracın üretimden kaynaklı ayıbının olduğunu iddia ettiğini, davaya konu aracın davacı alıcısı ile davalı satıcısının da tacir olduğunu, ayıp ihbarı için hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu durumda davacının aracı satın aldığı hali ile kabul ettiğinin ve seçimlik haklarını artık kullanamayacağının kabulü gerektiğini, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığını, aracın bedelinin iadesine karar verilmesinin yasalara ve hakkaniyete aykırı olduğunu, araç bedelinin iadesine hükmedilmesi halinde verilen kararın müvekkilinin hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozacağını, müvekkili şirketin dava sona erene kadar 3-4 sene kullanmış olacağı aracı dava sonunda davacıdan iade aldıktan sonra ikinci el piyasasında çok düşük fiyatlara üçüncü şahıslara satabileceğini ve büyük oranda zarara uğrayacağını, öncelikle davaya konu oracın motorunun orjinal yeni bir motorla değiştirilmesi nedeniyle davacının ne gibi zararının olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, aracın yetkili servis birimlerinden garanti kapsamında ücretsiz olarak onarıldığını ve davaya konu şikayet halinin tamamen giderildiğini, davacının faiz talebinin hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, aracın bedelinin faiziyle birlikte talep edilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, ayırca davacının taleplerinin kabul edilmesi durumunda aracın müvekkili şirket veya diğer davalıya teslim edilmesine kadar olan kullanım bedelinin satış bedelinden düşülmesi gerekeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalılardan satın aldığı aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, ayıptan dolayı davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini isteyip isteyemeyeceği, isteyemez ise araç bedelinin iadesi talebinin yerinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için dava konusu …. plakalı aracın bulunduğu ….Servisinde (… Yolu Caddesi No:…. Nilüfer/BURSA) talimat mahkemesince re’sen seçilecek otomotiv uzmanı-makine mühendisi 3 kişiden oluşturulacak teknik bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşfen inceleme yapılarak dava konusu aracın iddia olunduğu şekilde arızalarının bulunup bulunmadığı, arızaların neler olduğu, bu arızaların ayıp niteliğinde olup olmadığı, imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ayıp var ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu, ayıp var ise üretim hatasından da kaynaklanıyor ise davacı açısından araçtan beklenen yararlanmayı sürekli engelleyip engellemediği, aracın yenisi ile değiştirilmesini gerektirecek nitelikte önemli ayıp olup olmadığı, sözleşmeden dönme ve bedelinin iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının aracı kullandığı süre boyunca kullanma menfaatinin Euro üzerinden tespiti, ayıbın varlığı halinde sözleşmeden dönmeyi gerektirmeyecek ölçüde ise satış bedelinden ne kadar indirim yapılması (Euro üzerinden) gerektiği, dosya içerisinde bulunan değişik iş tespit raporunun değerlendirilmesinin yapılması hususlarında ayrıntılı rapor alınması için Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, 31/08/2018 tarihli raporda özetle; dava konusu araçtaki motor arızasının krank mili yataklarından kaynaklandığı, dava konusu araç motoru krank mili yataklarının imalat kaynaklı gizli ayıplı olduğu, araç motoru krank mili yataklarındaki arızamn onanmınm yeterli olmayacağı, arızanın araç motorunun komple değiştirilmesi giderilebileceği, bu motor değişiminin 20.416,00 Euro + %18 KDV yapılacağı, dava konusu araçtaki motor arızasından dolayı aracın satış bedeli 262.800,00 Euro’dan % 8 kadar semen tenzili oluştuğu, yani aracın satış bedelinde 21.024,00 Euro indirim yapılması gerekliği tespit olunmuştur.
TTK m.23’e göre tacirler arasındaki mal ve satış sözleşmelerinde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
BK.m.223’te ayıp düzenlemesi yer almaktadır.
Dava, davalı tarafından satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak iadesi ile misli il değiştirilmesi istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 23/son maddesine göre: Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde inceleme veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Gizli ayıp mevcut ise herhangi bir şarta ve sınırlamaya tabi olmaksızın alıcı seçimlik hakkını kullanması için yeterlidir. Satıcı tercih edilen seçimlik hakkı yerine getirmek zorundadır. Dolayısıyla ayıbın küçük, büyük veya orantılı olup olmaması sonucu değiştirmeyecektir. Asıl olan alıcının ürünü ilk aldığı zamanki tercih hakkıdır. Ayıplı , defolu veya kusurlu bir ürünü indirimli fiyata alıp almama tamamen alıcının tercihidir. Eğer alıcı en ufak bir kusur bile olmasını istemeden parasını tam ödeyerek bir ürün alıyorsa bu niyet ile aldığı üründe sonradan gizli ayıp çıkması nedeniyle ayıbın tür ve oranı gerekçe göstererek alıcıyı ilk başta istemediği bir alışverişin içine ve tercihe zorlamak TBK 223 sayılı yasanın amaç ve emredici hükümlerine tamamen aykırıdır. Açıklanan bu hususlar doğrultusunda dava konusu araçta aracın esas unsuru olan motor kısmında arızasının krank mili yataklarından kaynaklandığı imalat hatasının bulunduğu sabit olup, bu haliyle imalat kusurlu olan aracı davacının almak istemediği açıktır. Bu husus TBK 227/4 bendine göre değerlendirilmiş buna göre Alıcının seçimlik hakları a. Genel olarak başlıklı maddede
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme…..
…. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Sonradan ortaya çıkan ayıp nedeniyle davacı tercih etmediği seçimlik hakkını kullanmaya zorlanamayacaktır. Bu arıza davacının aracın yenisi ile değiştirilmesi talebi için haklı bir sebebptir. Satıcı, tercih edilen seçimlik hakkı yerine getirmek zorundadır. Davacı alıcı misli ile değiştirilmesi yönünde tercih hakkını kullandığından, hak ve menfaatler arasındaki dengesini ve semen tenzilini öngörmek yasanın amacına aykırıdır. Öte yandan araçtaki arayıp kullanmakla ortaya çıkan ve gizli ayıp türü olduğu için davalının hak düşürücü süre geçtiği itirazları yerinde görülmemiştir. Kaldı ki arızadan itibaren gelen belge ve beyanlara göre davacı makul süre içinde bunu davalılara bildirmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, davaya konu özellikleri faturasında yazılı bulunan 1 adet … plakalı ve 2015 Model …. model ve …. Şase Numaralı araç ayıplı olduğundan davalılara iadesi ile davalılarca ücretsiz olarak misli ile değiştirilmesine, tüm masrafların davalılarca tarafından karşılanmasına, aracın temin edilememesi halinde İ.İ.K nun 24.maddesi gereğince işlem yapılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile,
2-Davaya konu özellikleri faturasında yazılı bulunan 1 adet … plakalı ve 2015 Model …. model ve …. Şase Numaralı araç ayıplı olduğundan davalılara iadesi ile davalılarca ücretsiz olarak misli ile değiştirilmesine, tüm masrafların davalılarca tarafından karşılanmasına,
3-Aracın temin edilememesi halinde İ.İ.K nun 24.maddesi gereğince işlem yapılmasına,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 71.951,08-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 17.987,78 TL harcın mahsubuna, bakiye 53.963,30-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 31,40 TL başvurma harcı ile 17.987,78 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihindeki yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1.maddesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 55.549,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 234,50-TL tebligat gideri, 84,50-TL müzekkere gideri, 50,00-TL talimat posta masrafı, 3.537,80-TL talimat rapor masrafı olmak üzere toplam 3.906,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2018

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸