Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/469 E. 2020/93 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/469
KARAR NO : 2020/93

DAVA : Cezai Şart Alacağı
DAVA TARİHİ : 17/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ….. Center isimli alışveriş merkezinde faaliyet gösteren kafe için işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalının işyerinin işletme hakkını müvekkiline devretmeyi yüklendiğini, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesine karşın henüz sözleşme süresi bitmeden taşınmazdan tahliye edildiğini, bunun üzerine davalıya 20/04/2016 tarihli ihtarname gönderilerek müvekkilinin uğradığı zararlar ile cezai şart tutarının ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davalının cevabi ihtarname ile sorumluluğunun bulunmadığını iddia ettiğini, davalının AVM yönetimi ile kira sözleşmesi yaptığı ve davalının bu sözleşmeye dayanarak müvekkili ile alt kira sözleşmesi yaptığı konusunda tartışma bulunmadığı, ancak sözleşme yapıldıktan kısa bir süre sonra davalı tarafın alt kira sözleşmesi yapma yetkisi olmadığı ve AVM yönetimi tarafından davalının tahliye edilmeye çalışıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin davalının alt kira yapma yetkisine dair herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin davalıya 130.000,00 TL devir bedeli ve 30.000,00 TL depozito ödediğini, kira sözleşmesi 5 yıl olmasına rağmen devir tarihinden 5-6 ay sonra tahliye edildiğini, davalının kötüniyetli olarak haksız kazanç sağlamak amacıyla bu devir işlemini yaptığını, alt kira sözleşmesi niteliği itibariyle kira sözleşmesi vasfında bulunduğundan davalının kira sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerinin bulunduğunu, bunların yerine getirilmemesi halinde tazminat ödeme borcunun doğduğunu belirterek sözleşme kapsamında fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin alt kira sözleşmesi olmayıp atipik bir sözleşme olduğunu, sözleşme tarihi itibariyle tahliyeyi gerektirir bir neden ve tahliye davası veya ihtarı bulunmadığı, tacir olan davacının AVM içerisinde bulunan bir işletmeyi devralırken sözleşme ve eklerinde kendisine ne gibi haklar tanındığı, ne gibi borçlar yüklendiği hususlarını anlamamasının iddia edilmesinin kabul edilemez olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyle yüklendiği tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getirdiğini, davacının işletmeyi kendi hesabına işletmek isterken AVM yönetiminin yeni bir kira sözleşmesi ve 70.000,00 TL sözleşme ücreti talep ettiğini, bunun üzerine tarafların müvekkili adına ancak davacı hesamına işletme devrini kabul ederek bu sıkıntıyı bertaraf etmek istediklerini, dolayısıyla alt kira sözleşmesi veya bundan doğan bir zararın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca imzalanmış olan 13/05/2015 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi getirtilerek incelenmiş, taraflar arasında AVM içerisinde bulunan işletmenin davalı tarafından davacıya 130.000,00 TL bedelle devrinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 11.maddesinde sözleşmenin haksız feshine sebep olan tarafın 200.000,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Yine sunulan sözleşme ve delillere göre AVM yönetimi olan … Yapı ile … arasında 01/01/2015 tarihinde 5 yıllık kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 10.15.maddesi ile açıkça kiracının sözleşmeyi devredemeyeceği, işletmeyi başka bir şahsa kiralayamayacağı hususlarının belirtildiği görülmüştür.
01/01/2015 tarihli fesih protokolünün incelenmesinde; …. Yapı ile …’in AVM içerisindeki işletmeye ilişkin kira sözleşmesini karşılıklı olarak feshettikleri, kiracının taşınmazı 16/01/2016 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiği görülmüştür.
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesine dayalı cezai şart istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; davaya konu işyerinin AVM yönetimi olan …. Yapı tarafından 01/01/2015 tarihli sözleşme ile 5 yıllığına davalı …’e kiralanmış olduğu, kira sözleşmesinde açıkça kira sözleşmesinin devrinin, dolayısıyla taşınmazın alt kiracıya verilmesinin yasaklanmasına ilişkin hüküm bulunduğu, davacının söz konusu taşınmazı davalıdan kiralamak istemesi üzerine AVM yönetimi tarafından yeni kira sözleşmesi yapılmak istenmesi ve sözleşme bedeli talep edilmesi nedeniyle davalının bu yükümlülüklerden kaçınmak maksadıyla davaya konu sözleşmeyi davacı ile imzaladığı, dolayısıyla tarafların bu sözleşme ile alt kira yasağını bertaraf etmeye çalıştıkları, taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşme nitelik itibariyle alt kiracılık hükümlerini ve işletme hakkı devrini kapsayan atipik bir sözleşme niteliğinde bulunduğu, taraflarca düzenlenmiş olan sözleşmenin tanzim tarihinden önce AVM kiracısı … ile AVM yönetimi arasında 01/01/2015 tarihli fesih protokolü imzalanarak kiralanan taşınmazın 16/01/2016 tarihinde tahliyesinin kararlaştırıldığı, olayların gelişimi ve tarafların tacir vasfı dikkate alındığında, basiretli bir tacir olarak davacının baştan itibaren davalının AVM yönetiminin kiracısı olduğunu, kira sözleşmesi gereği alt kiracılık ilişkisi kurulmasının, taşınmazın alt kiracıya kiralanmasının mümkün olmadığını bilerek iş bu sözleşmeyi imzaladığı, basiretli bir tacirin bu hususları bilmediğinin iddia edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kira sözleşmesinde açıkça alt kira yasağı mevcut olup davalının taraflarca imzalanmış sözleşmeden sonra taşınmazı tahliye ettiği, sonuç olarak bilerek alt kira yasağını bertaraf etmek amacıyla davalıyla dava konusu sözleşmeyi imzalamış olan davacının, edimlerini yerine getirmediği iddiasına dayalı olarak davalıdan cezai şart talep etmesinin mümkün olmadığı, sözleşme yükümlerinin yerine getirilmemesinde davalının kusurunun bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 3.400,00 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 28/01/2020

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza