Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/456 E. 2022/1144 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/456 Esas
KARAR NO : 2022/1144 Karar

DAVA : Çek istirdatı
DAVA TARİHİ : 11/05/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan Çek İstirdatı davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin … San.-… ile aralarında bulunan ticari ilişkiye istinaden ciro aldığı, keşideci …. Şti. olan …. Bankası A.Ş. …. çek nolu 10.000 TL bedelli bir adet çekin ticari ilişki içerisinde oldukları … A.Ş. “ye yapılacak ödemeye istinaden ciro edildiği ve kargoya verildiği, ancak 23.02.2017 tarihinde …. Kargo kuryesine ait … plakalı araçta dağıtım yapılırken hamili olduğu çekin ve başka paketlerin aracın ön koltuğundan çalındığını, çekin kaybolduğunun anlaşılması üzerine TTK 818 . Maddesi çekin iptali ile ödemenin men’i yönünde karar verilmesi için İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. e. Sayılı doayası ile çek iptal davası açılmış ve Mahkeme ödeme yasağı kararı vermiş bu kararın bankaya ibraz edildiğini, çekin müvekkili ile ticari ilişkiye istinaden alacaklı … A.Ş. firmasına ciro edildiğini, ancak çekin arkasında ki ciro siİsilesinden görüleceği üzere söz konusu çekin … A.Ş. firmasının eline geçmediğini, ciro silsilenin burada koptuğunu, kötü niyetli üçüncü kişi … A.Ş. ‘nin eline geçtiğini, bu kişiden sonra …. İnşaat Malz. …., …. Yapı İnş. Ltd. Şti. … İnş. Tic. LTd. Şti ve davalı …. İnş. Tur. Plastik Ltd. Şti “ye ciro edildiğini, müvekkilinin ciro silsilesinden hiçbir firma ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu çek üzerinde cirosu olmayan … A.Ş. Firmasının diğer cirantalar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davalı …. İnş. Plastik Tic. Ltd. Şti ciro silsilesi kopmuş olduğu halde bu çeki almak ve işleme koymakla iyiniyetli 3. Kişi vasfını yitirdiğini ve ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin söz konusu çekin zayi olması nedeni ile … A.Ş firmasına mükerrer ödeme yapıldığını ve maddi Zarara uğradığını, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı müvekkii zilyetinde iken kaybolan keşideci …. Gıda Teks. Ltd. Şti olan …. BankalA.Ş. …. Şubesi 30.04.2017 vade tarihli …. çek numaralı 10.000,00 TL bedelli çekin istirdatı ile müvekkilinin haklı hamil sıfatı ile alacaklı olduğunun tespitine, davalının alacağı karşılamaya yetecek miktarda menkul ve gayrimenkul malı ve 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz niteliğinden ihtiyati Tedbir konulması, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmili ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin dava konusu senette iyi niyetli hamil durumunda olduğunu, çekin veriliş koşullarını ve veriliş koşullarını ve verilme sebebini araştırmak durumunda olmadığı gibi bunu bildirecek durumda olmadığını, bu nedenle iyi niyetli müvekkili açısından davanın reddinin gerekeceğini, davacının huzurda ikame edilen davasını senetteki imzanın sahte olduğu iddiasına dayandırdığını, davacının ileri sördüğü def”i Nispi nitelikte olduğu ve nisbi def’ilerin herkese karşı ileri sürülemeyeceğini, ciro silsilesi incelendiğinde müvekkilinin ciranta katlanmak zorunda olacağını, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı keşideci olan davacı imzasını inkar etmediği sürece lehdar ve ciranta imzasını sahteliği iddiası ile hamile karşı dava açma hakkı bulunmadığından davanın reddine, aynı zamanda haksız ve kötü niyetli dava sebebi nedeni ile davacı alyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilerek, ücreti vekalet ile yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin dosyasının 15/10/2019 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı uyarınca, Davacıya ait ticari defterlerin incelenmesi suretiyle davacı ve davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, dava konusu çekin davacının ticari defterlerine ne suretle yansıtıldığı, yine davacı ile dava konusu çekte ciranta olarak geçen şirketler arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, davacının ticari defterleri İzmir’de bulunduğundan İzmir Nöbetçi ATM’ye bu hususta talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 07/07/2020 tarihli raporda; “Davacı tarafça ibraz edilen 2016 hesap dönemine ait sunulu ticari defterlerin zorunlu Noter Açılış ve Yevmiye Defterlerinin zorunlu noter kapanış tasdiklerinin yapılı olduğu tespit edildiği, Dava konusu yapılan çekin davacı ile dava dışı … Plastik — … ile ticari ilişki nedeni ile çeki Alacağına mahsuben aldığı bu defa borçlu konumunda olduğu dava dışı …. firmasına ciroladığı ve dava konusu çekin …. Kargo kuryesine ait …. plakalı araçta dağıtım yapılırken hamili olduğu çekin ve başka paketlerin aracın ön koltuğundan çalındığı gerekçesi ile iş bu davanın Sayın Mahkemenizde ikame edildiği, Davacı tarafından müşterisi konumunda ki … “dan alınan dava konusu çekin 22.02.2017 tarihinde davacının tedarikçisi konumunda ki satıcılar 320.01.004 … Aş. ye ciroladığı … A.Ş.’ye ciroladığı ve ilgili Yevmiye Kayıtlarına davacının Ticari defterlerinde yazılı olduğu ve aralarında ticari ilişki bulunduğu , Ciro silsilesinde yer alan … İnş. … >>> …. Yapı Ltd. Şti — … İnş. Ltd. Şti >>> … Gıda Ltd. Şti ile davacının Ticari defterlerinde kayıt bulunamadığı (dolayısı ile ticari ilişki bulunmadığı )” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 15/09/2020 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı uyarınca Davalının iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacı ve davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, dava konusu çekin davalının ticari defterlerine ne suretle yansıtıldığı, yine davalı ile dava konusu çekte ciranta olarak geçen şirketler arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, gerekli bilirkişi ücretinin davacı vekili tarafından yatırıldığı, inceleme gününün davacı vekiline duruşmada bildirildiği, davalı vekiline ise meşruatlı davetiye ile bildirildiği, davalıya çıkarılan tebligatın 06/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, inceleme günü olan 26/10/2020 günü saat 14:20’de bilirkişi …’ın hazır olduğu ancak tarafların hazır olmadıkları gibi mazeret de sunmadıkları nedeniyle bu hususta tutanak tutulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılmış bulunan çek istirdadı istemine ilişkindir.
Dava konusu, dava konusu çekin yetkili hamili olan davacının elinden rızası hilafına çıktığı iddiası ile çek istirdadına ilişkin dava olduğu görülmüştür.
Davacı, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmıştır. Davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk davacı tarafça ispat edilemediği gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğunun tespiti bile davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmez.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, ceza soruşturmasının davalı şirket yetkilisinin vefatı sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde sonuçlandığı, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmışsa da; yemin delilinin 6100 sayılı HMK’nun 225 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, yemin edecek kimseyi ceza soruşturması veya kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar yeminin konusu olamaz (m.226/1-c) hükmü de dikkate alınarak, yemin delili değerlendirilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 170,78-TL peşin harçtan mahsubu ile 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır