Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/43 E. 2018/315 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/43
KARAR NO : 2018/315

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 2010 yılında ticaret yapmaya başladıklarını, davalının ilk dönemlerde müvekkili firmadan aldığı malların bedellerini eksiksiz ödeyeceğini taahhüt ederek güven oluşturduğunu, bir kısım ödemeler de yaparak ticari ilişkinin devam etmesini sağladığını, taraflar arasında oluşan güven ilişkisi nedeni ile daha sonrasında da davalının müvekkilinden bir çok kez mal aldığını, satılan mallar nedeni ile düzenlenen faturalardan kaynaklanan fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirketin davalıdan 385.000,00 TL alacağının bulunduğunu, davalının müvekkili tarafından satılan malları teslim almış olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, borcun ödenmemesi nedeniyle Bursa …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazını kabul ettiklerinden dosyanın Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas numarasını aldığını, davalının müvekkiline herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia ederek takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasındaki 385.000,00 TL’lik alacağa karşı yapmış olduğu haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, cevap dilekçesi ibraz etmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.
Davalı vekili Av….’nun İstanbul Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosundan muhabere kanalı ile 09/02/2017 tarihinde vekaletnamesini ibraz ederek süre uzatım talebinde bulunduğu, süre uzatım talep dilekçesinde davanın reddini istediği, talep süresinde olmadığından 10/02/2017 tarihli heyet ara kararı ile talebin reddine karar verildiği, davalı vekili tarafından dosyaya cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davalı vekili duruşmalardaki beyanlarında; bilirkişi raporuna bir diyecekleri olmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; ticari satım nedeniyle ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili yazılı delillerini ibraz etmiş, diğer deliller mahkememizce toplanmış, tarafların bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüklerinden Ba ve Bs form örnekleri getirtilmiştir.
Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğünden gönderilen cevabi yazıya göre , davalının 01/01/2012 tarihinden itibaren bilanço esasına tabi olarak defter tuttuğu, 31/10/2015 tarihi itibariyle mükellefiyetine son verdiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen kayıtlara göre davalının …-….Tekstil adlı şahıs firmasının sicilde kayıtlı iken firmanın ticareti terkettiği, 26/11/2015 tarihinde sicil kaydının terkin olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; önce Bursa ….İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası ile 07/04/2016 tarihinde davalı aleyhine 385.000,00- TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya 27/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili vasıtasıyla 28/04/2016 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borcun tamamına ve faiz oranına itiraz ettiği, alacaklı vekili tarafından yetki itirazı kabul edilerek Bakırköy İcra Tevzi Bürosuna gönderilen dava dosyasının Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. Esas numarasını aldığı, bu dosyadan 16/11/2016 tarihinde düzenlenen ilamsız takiplerde ödeme emrinin davalı-borçluya 19/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 25/11/2016 tarihinde borcun tamamına faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, her iki itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davacı şirket adresi Bursa olduğundan davacının ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde talimat mahkemesince re’sen seçilecek mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor alınması için Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat yoluyla alınan ve mali müşavir tarafından düzenlenen 14/11/2017 tarihli raporda özetle; davacının ibraz edilen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, takibe dayanak faturaların tamamının açık fatura olduğu, taraflar arasındaki ticaretin 2010 yılı öncesinden 2015 yılının Ekim ayına kadar devam ettiği, bu tarihten sonra herhangi bir satış veya tahsilat olmadığı, 2015 yılı sonunda davacının alacak miktarının 758.642,50-TL olarak kayıtlı bulunduğu, bu rakamın 2016 ve 2017 yıllarında da aynen devam ettiği, 2017 yılı Ocak ayında şüpheli alacaklar hesabında işlem görmeye başladığı, davacının kestiği tüm faturaları BS formları ile fatura adedi ve tutarları ile defter kayıtlarına uygun bir şekilde Maliye’ye beyan ettiği, dosyada bulunan ve davalının bağlı olduğu vergi dairesi tarafından gönderilen BA form örnekleri incelendiğinde davalının da almış olduğu malları BA formuyla Maliye’ye beyan ettiği, bu durumda davalının faturaları ve fatura içeriği malları teslim aldığının kabulünün gerektiği, davalı tarafından fatura bedelinin ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı, sonuç olarak davacının kendi defter kayıtlarına göre davalıdan 758.642,50-TL alacağının mevcut olduğu ancak takip ve davanın 385.000,00-TL üzerinden açıldığı mütalaa olunmuştur.
Davacı defterleri incelendikten sonra mahkememizde mukayeseli olarak davalının ticari defter ve kayıtları incelenmiş, re’sen görevlendirilen mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Mali müşavir …. tarafından tanzim olunan 13/03/2018 tarihli raporda özetle; taraflar arasında davacı tarafından davalıya kumaş satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacının işbu ticari ilişki neticesinde davalıdan olan 385.000,00-TL alacağının tahsili için huzurdaki dava konusu icra takibini başlattığı, davacı ticari defter incelemelerine ilişkin talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 758.642,50-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, tarafınca yapılan davalı ticari defter incelemelerinde davalının 2015 yılı sonunda davacıya 499.415,40-TL kendi defterlerinde borçlu gözüktüğü, 2016 ve 2017 yıllarında taraflar arasında herhangi bir işlem olmadığından bu yıllara ait defter ve kayıtların davalı tarafça incelemeye ibraz edilmediği, taraf defterleri arasında 259.227,10-TL’lik fark olduğu, rapor içeriğinde ihtilaflı işlemler ve değerlendirmelerinin yapıldığı, ihtilaflı işlemler dikkate alınmadan dahi davalının davacıya 499.415,40-TL ihtilafsız borcu olduğu ve davacının da 385.000,00-TL’nin tahsilini talep ettiği nazara alındığında davacının işbu davadaki alacak talebinde haklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiş, davalı vekili ise rapora bir diyecekleri olmadığını belirtmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, tarafların BA-BS formları, davacı tarafça ibraz edilen cari hesap ekstreleri, faturalar, her iki tarafın defter incelemelerine ilişkin bilirkişi raporları ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacı tarafından davalıya kumaş satışı yapılması şeklinde ticari ilişki bulunduğu, bu ilişkinin 2010 yılı öncesinden 2015 yılı Ekim ayına kadar devam ettiği, davacının usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 758.642,50-TL cari hesaptan kaynaklanan alacaklı gözüktüğü, davalının gerçek kişi tacir olduğu, 2010 ve 2011 yıllarında işletme defteri, 2012 yılından itibaren bilanço usulüne göre yevmiye, kebir ve envanter defterleri tutulduğu, davalı ticari defter kayıtlarının 2015 yılı açılışına kadar davacı kayıtları ile örtüştüğü, 2015 yılı açılışında davalının davacıya 574.062,31-TL borçlu gözüktüğü, 2015 yılı sonunda ise davalının davacıya 499.415,40-TL borçlu gözüktüğü, dosyada mevcut BS formlarına göre davacının davalıya kestiği tüm faturaları vergi dairesine beyan ettiği, defter kayıtlarına işlediği, davalının da aynı faturaları BA formlarıyla vergi dairesine beyan ettiği, tarafların BA ve BS formlarının örtüştüğü, bu durumda davalının faturaları ve fatura içeriği malları teslim aldığının kabulünün gerektiği, huzurdaki davada davacı tarafça cari hesaptan kaynaklanan alacaktan şimdilik 385.000,00-TL talep edildiği, davacının kendi defter kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalıdan 758.642,50-TL alacaklı gözüktüğü, davalının ise kendi defter kayıtlarına göre davacıya 499.415,40-TL borçlu gözüktüğü, ihtilaflı işlemlerin ise davacının davalı borcuna işlediği 75.000,00-TL ve 55.000,00-TL tutarlı karşılıksız çekler, davalının davacıya yaptığı havale arasındaki 64,00-TL’lik fark ve davalının davacı alacağına işlediği 836,89-TL’lik faturadan kaynaklandığı, ancak bu ihtilaflı işlemlerin huzurdaki davanın sonuçlanması bakımından araştırılmasının gerekmediği, zira takip tarihi itibari ile davalının kendi defter kayıtlarında zaten davacıya 499.415,40-TL borçlu olduğu, davacı talebinin ise 385.000,00-TL olduğu dikkate alındığında davanın kabulü yönünde kanaat oluşmuştur.
Tüm bu nedenlerle; taraflar arasında geçmişe dayalı ticari satım ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafından davalıya muhtelif kumaş satışları yapıldığı, davacının kestiği tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından kısmi ödemelerin yapıldığı, taraf kayıtlarındaki ihtilaflı işlemlerin işbu davadaki talep açısından sonuca etkili bulunmadığı, zira takip tarihi itibari ile davalının kendi defter kayıtlarına göre talep edilenden fazla 499.415,40-TL davacıya borçlu gözüktüğü anlaşılmakla; davanın kabulü ile Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 385.000,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 oranında başlamak üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, alacak faturalara dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 385.000,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 oranında başlamak üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına,
2-Alacak faturalara dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı 77.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 26.299,35-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 6.574,84 TL harcın mahsubuna, bakiye 19.724,51-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ile 6.574,84 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 29.050,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 154,60-TL tebligat gideri. 59,00-TL müzekkere gideri, 1.009,00-TL talimat masrafı, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.022,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Kâtip …