Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/421 E. 2019/795 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/421 Esas
KARAR NO : 2019/795

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 13/02/2017 ve 07/03/2017 tarihli sözleşmeler akdedildiğini, anılan sözleşmeler gereğince davalının İstanbul ili,….ilçesi, ….. köyü…. ada,…parselde kayıtlı …. Blok…. ve …… numaralı daire niteliğindeki bağımsız bölümleri müvekkiline tapuda devrettiğini, müvekkilinin satış bedeli olarak davalıya toplam 800.000,00-TL değerinde 10 adet çek verdiğini, davalının sözleşmeyle en geç 10/03/2017 tarihinde taşınmazlar üzerindeki ipotekleri kaldırması gerektiğini, ipotekler kaldırılmaz ise çeklerin müvekkiline iade edileceğini taahhüt ettiğini, ancak dava tarihi itibariyle ipoteklerin fek edilmediğini, taşınmazlar üzerinde toplam 2.100.000,00-TL bedelli ipotekler bulunduğunu, bu ipotekler kaldırılmadığı için taşınmazların müvekkiline devredilmiş olmasının hiçbir fayda sağlamadığını, şifahen öğrendikleri kadarıyla davalının Vakıflar Bankası’na devir tarihi itibariyle 470.000,00-TL civarında borcunun bulunduğunu, ipotekler nedeniyle müvekkilinin taşınmazları satamadığı gibi teminat olarak da gösteremediğini, alacaklı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatması halinde taşınmazların banka borcunu dahi karşılamayacağını, müvekkilinin ödediği satış bedelinin tamamı kadar zarara uğrayacağını, çeklerin iade edileceğini davalı bildirmiş ise de çekleri iade etmediği gibi tahsil etmeye başladığını, müvekkilinin sözleşmeyle yüklendiği edimini yerine getirdiğini ve taşınmazların bedeli karşılığında davalı lehine toplam 800.000,00-TL olan 10 adet çek keşide edip davalıya teslim ettiğini, müvekkilinin ipotekleri kaldırmak için ödemesi gerekecek olan banka borcunun, davalının temerrüdü sebebiyle uğradığı zarar olduğundan taraflar arasındaki satım sözleşmesinden doğan sözkonusu zararın tazmini gerektiğini, bu kapsamda müvekkilinin zararının satış bedelinden mahsubu ile henüz ödemediği 200.000,00-TLsatış bedelinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve yine taşınmazların bedeli karşılığında müvekkilinin keşide edip davalıya teslim ettiği ….Bankası A.Ş……. Şubesinden verilme, …… ıban nolu hesaptan keşideli, ….. çek nolu, 31/12/2017 keşide tarihli, 100.000,00-TL tutarlı, keşidecisi … olan, …..Bankası ….. Şubesinden verilme,….. ıban nolu hesaptan keşideli, …. çek nolu, 31/08/2017 keşide tarihli, 85.000,00-TL tutarlı, keşidecisi … olan, …..Bankası ….. Şubesinden verilme, ….. ıban nolu hesaptan keşideli, ….. çek nolu, 22/09/2017 keşide tarihli, 85.000,00-TL tutarlı, keşidecisi … olan 3 adet çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptali ile istirdadına, öncelikle telafisi imkansız zararların önlenmesi amacıyla dava konusu çeklerin 3.kişilere devir, temlik ve ciro edilmemesi, muhatap bankalar tarafından davalı veya 3.kişilere ödenmesinin önlenmesi ve çeklerin icra takibine konu edilmemesi için teminatsız ya da uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de, cevap dilekçesi ibraz etmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; taşınmaz satış sözleşmesi ve protokolden dolayı satın alınan taşınmazların tapu kayıtlarındaki ipoteklerin kaldırılmaması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararlar dolayısıyla ödenmeyen 200.000,00-TL satış bedelinden ve toplam 270.000,00-TL tutarlı 3 adet çekten dolayı borçlu İİK 72.madde kapsamında olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taşınmaz satış sözleşmesi ve protokollerden dolayı satın alınan taşınmazların tapu kayıtlarındaki ipoteklerin kaldırılmaması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararlar dolayısıyla ödenmeyen 200.000,00-TL satış bedelinden ve toplam 270.000,00-TL tutarlı 3 adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti isteminin yerinde olup olmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan protokoller , çek suretleri ve tapu kayıt suretleri dikkate alındığında İİK.nun 72/2 ve HMK.nun 389 maddeleri kapsamında yaklaşık ispat koşulu sağlandığından ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile davanın tarafları ile sınırlı olmak üzere dava konusu ….Bankası A.Ş……. Şubesinden verilme, …… ıban nolu hesaptan keşideli, ….. çek nolu, 31/12/2017 keşide tarihli, 100.000,00-TL tutarlı, keşidecisi … olan, …..Bankası ….. Şubesinden verilme, ….. ıban nolu hesaptan keşideli, …. çek nolu, 31/08/2017 keşide tarihli, 85.000,00-TL tutarlı, keşidecisi … olan, …..Bankası ….. Şubesinden verilme, ….. ıban nolu hesaptan keşideli, ….. çek nolu, 22/09/2017 keşide tarihli, 85.000,00-TL tutarlı, keşidecisi … olan 3 adet çekin davalı … tarafından bankaya ibrazı halinde ödenmemesi ve yine taraflarla sınırlı olmak üzere bu çeklerle ilgili davalı … tarafından davacı …..veTic.Ltd.Şti.aleyhinde yapılacak icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, çek bedelleri toplamının takdiren %15’i tutarı 40.500,00-TL nakdi veya kesin ve süresiz teminat mektubu alınmasına, yasal süresi içerisinde teminat yatırılıp talepte bulunulduğu taktirde ilgili banka şubeleriyle ilgili icra müdürlüğüne ihtiyati tedbir kararının infazı için gönderilmesine, üçüncü kişileri kapsar şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından davacı vekilinin bu konudaki tedbir talebinin reddine, İİK.nun 72/2.maddesinin açık hükmü gereği teminatsız tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı vekilinin buna yönelik talebinin de reddine tensip aşamasında karar verilmiş ise de, yasal süre içerisinde talepte bulunulup teminat yatırılmadığından tedbir kararı infaz edilmemiştir.
Dosyaya delil olarak;
Davacı vekili 21/03/2018 havale tarihli dilekçesiyle 31/12/2017 keşide tarihli 100.000,00-TL tutarlı çekin müvekkili tarafından ödendiğini ve çek aslını ibraz ettiğini, ayrıca ipotekli takip dosyasının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası olduğunu bildirmiş, çek aslı kasaya alınmıştır.
Lüleburgaz Vergi Dairesi Müdürlüğü ve Lüleburgaz Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen yazı cevabı ve eklerine göre davalının tacir olduğu anlaşılmıştır.
Esenyurt Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, 31 ve 111 nolu bağımsız bölümlerin davacıya satışına ilişkin resmi senet suretleri ile takyidatlarını gösterir tapu kayıt suretleri gönderilmiştir.
Lüleburgaz Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine talimat yazılarak davalı …’a 13/02/2017 ve 07/03/2017 tarihli protokollerdeki imzalara ve içeriğine itirazı olup olmadığı konusunda belirlenecek duruşma gününde beyanı alınmak üzere hazır olması aksi taktirde söz konusu protokollerin içeriği ve kendi adına atılan imzaları kabul etmiş sayılacağı ihtarını içerir isticvap davetiyesi çıkartılmasının istenilmesine, duruşmaya geldiğinde belirtilen hususlarda isticvabının yapılmasına karar verilmiş, … yapılan tebligata rağmen duruşmaya gelmediğinden talimat bila ikmal iade edilmiştir.
…. Bankası…. Şubesine,…. Bankası A.Ş …… Şubesine, …. Bankası …. Şubesi İ… Şubesine,…..Bankası A.Ş …… Şubesine, …. Bankasının yazı cevabı uyarınca ……Bankas…..Ticari Şubesine, T….. Bankası…..Şubesine, ….. Bank…..Şubesine, …. Bankası ……Şubesine, …. Bankası A.Ş.’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, istenen bilgi ve belgelerin gönderildiği, İstanbul …….İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere de cevap verildiği, …. Esas sayılı takip dosyasının Uyaptan gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekili ödemelerle ilgili beyan dilekçesi ile ödeme belgeleri sunmuştur.
Dosyanın bir bankacı ve bir mali müşavir bilirkişiden oluşturulacak heyete inceleme yaptırılarak icra dosyası ve bankalardan gelen yazı cevapları tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taşınmaz satış sözleşmesi ve protokollerden dolayı satın alınan taşınmazların tapu kayıtlarındaki ipoteklerin kaldırılmaması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararlar dolayısıyla ödenmeyen çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığı hususlarında denetime elverişli ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, 25/02/2019 tarihli raporda; davacının yapılan gayrimenkul satış protokolü uyarınca 800.000,00 TL değerindeki toplam 10 adet çeki davalıya teslim ettiği, davacının 2017 yasal defterlerini usulüne göre tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalının yasal defterlerini incelemeye sunmadığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.’ ifadesi yer aldığı, davalının taşınmazlar üzerindeki ipotekleri fek etmediği, kendisine gayrimenkul satış sözleşmesine istinaden verilen çekleri geri iade etmediği, davacının bu çeklerin 9 adet 700 000,00 TL’lik kısmını bankalardan takas aracılığıyla ödediği. davacının 100.000,00 TL’lik 1 adet çeki nakden ödediğini belirttiği, ancak bununla ilgili bir belgeye ulaşılmadığı, çek aslının mahkeme kasasına bırakıldığı, 6098 Bayılı Borçlar Kanunu Madde 104- son cümle gereğince: “Borç senedi borçluya geri verilmişse, borç sona ermiş sayılır,” denildiği, davacının 10 adet çek için ödediği 800,000,00 TL’yi davalıdan talep edebileceği, taşınmazların davalının takipli borcuna mahsuben… …. Bankası ……. tarrafından icra kanalı ile satıldığı, ilgili bankaya bu satış kapsamında davalı adına 533 497,00 TL ödeme/tahsilat yapıldığı, ayrıca, ipotek sebebiyle davalının kredi borcuna istinaden ilgili banka tarafından belirtilen 72,100,00 TL ile dekontları dosyada mevcut davalı adına ödenen 26.077,38 TL tutarında aynı bankaya ödeme yapıldığı, davacının işbu yaptığı toplam ödeme tutarın 98,177,38 TL’nin da davalıdan talep edebileceği, davacının temerrüt tarihinden itibaren yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alacaklarım talep edebileceği, (TCMB Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı), tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkeme takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; fazlaya ilişikn hakları saklı kalması kaydıyla davanın 470.000 TL üzerinden kabul edilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, yazı cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arsındaki iki adet taşınmaz satışı sonunda davacının ipotekli olarak satın aldığı taşınmazlardaki ipoteğin yazılı sözleşmedeki şarta rağmen davalı tarafça ipoteklerin süresinde fek edilmediği davacı tarafça ödeme şeklinin çekle yapılmasının kabulü nedeniyle çeklerin bu süreçte ödendiği ve bu ödemenin 800 bin TL olduğu ancak davalının söz konusu ipotekleri fek etmemesi nedeniyle dava dışı banaklaya davalının kredi borcu sebebiyle icra kanalıyla taşınmazların ihale yoluyla satılarak dava dışı başka bir kişiye taşınmazların cebri tescil yoluyla devredildiği dosya kapsamıyla sabit olduğundan davacının söz konusu taşınmaza alımı nedeniyle ödediği çek bedelleri kadar davalıdan alacaklı olduğu gelen baka kayıtları bilirkişi raporuyla sabit olup toplam satış bedelinin 1 milyon TL olduğu ve bakiye ödenmeyen 200 bin TL’nin kaldığı dikkate alındığında artık ortada davalı adına bir taşınmaz kalmadığından her iki taşınmazda cebri icra yoluyla satıldığı dikkate alındığında davacının bakiye 200 bin TL taşınmaz satış bedelinden borçlu olmadığı anlaşıldığından bu talebi yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Satış sözleşmesi kapsamında ödenen bedelin iadesi yönünden ise, Borçlar hukuku anlamında sözleşmeye aykırılık, borçlunun sorumlu olduğu ifa imkânsızlığı ile borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi (kötü ifa, geç ifa, eksik ifa, aliud vb.) kavramlarını içine almaktadır
Somut olayda davalı sözleşmeyi gereği gibi ifa etmemiş olup olup davacının ödemeleri nedeniyle bir anlamda sebepsiz zenginleştiği anlaşılmıştır.Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli(haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. İpotekli taşınmazların dava dışı kişiye devriyle artık ortada geçerli bir haklı sebep kalmadığından sözleşme kapsamında davacının ödediği 8000 bin TL bedelin iadesine hak kazanmış olmakla mahkememizce taleple bağlılık ilkesi gereği ödenen 200 bin TL bedelin davacıdan alınarak davalıya karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile davacının 200.000 TL satış bedelinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının ödediği çek bedelinden dolayı taleple bağlı kalınarak 270.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Davacının 200.000 TL satış bedelinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının ödediği çek bedelinden dolayı taleple bağlı kalınarak 270.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 32.105,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 8.026,43 TL harcın mahsubuna, bakiye 24.079,27 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 8.026,43 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 32.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 350,80 TL posta gideri, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.650,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 11/07/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸