Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/410 E. 2018/360 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/410
KARAR NO : 2018/360

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının icra dairesinin yetkisine itirazının yerinde olmadığını, takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, müvekkilinin Uluslararası hava taşıma hizmeti verdiğini, davalı tarafla olan ticari ilişkide düzenlenen 16 ad. fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için yutanda ayrıntılı yazılı icra takibinin başlatıldığım, davalının haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu, cari hesap ilişkisi içerisinde müvekkilinin davalıdan 18.638,06 TL alacaklı olduğunu, davalının itirazının iptali için işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı yana herhangi bir taahhüdü veya borcu bulunmamasına rağmen, müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının takip aşamasında sunmadığı sözleşme ve faturalardan bahsettiğini, müvekkiline tebliğ edilen herhangi bir fatura olmadığını, davacının alacağına dayanak olarak gösterdiği sözleşmeleri, müvekkili ile yapmış olduğu hangi ticari iş karşılığında düzenlediğini ispatlaması gerektiğini, davacının icra takibinde sunmuş olduğu bir sözleşme olmadığından, dava aşamasında sözleşme sunmasına muvafakat etmediklerini, takipte talep edilen faiz oranına ve icra inkar tazminatına itiraz ettiklerini, davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….İcra Dairesine yazılan müzekkereye cevap geldiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, hava yolu taşıması sözleşmesinden kaynaklı olarak ortaya çıktığı iddia edilen taşıma ücretinin ödenmesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacının davalıya taşıma hizmeti verip vermediği, taşımanın hava yolu ile gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, taşıma hizmeti verilmişse davaya konu edilen taşıma sürecinde, taşıma süresinin ilk olarak hangi tarihten itibaren başlaması gerektiği, taşıma süresi ve teslim tarihi hususunda somut olayda davacıyı bağlayan bir kayıt olup olmadığı, davacının dayandığı faturaların taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtlarında ne şekilde gözüktüğü, sonuç olarak davacının ne kadar taşıma bedeli talep edebileceği noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler …. tarafından düzenlenen 18/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle; davacı …. A.Ş.’nın, davalı …. Ltd, Şti/den 18.638,06 TL alacaklı olduğu, davacının alacağına dayanak faturaların e-fatura olarak düzenlendiği ve davalıya onlıne olarak gönderildiğinin sabit olduğu, ancak; davalı tarafından işbu faturaları itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı, sektörel tespit ve incelemeler neticesinde; davacının davalıya yönelik taşıma-hizmet edimini ifa ettiği sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı ile davalı arasında, davacının navlun hizmeti vermesinden kaynaklanan bir ticari ilişkinin olduğu, ancak taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir anlaşma ve/veya cari hesap sözleşmesi olmadığı,davacının davalıya vermiş olduğu hizmetten kaynaklı alacağını tahsil edememesi üzerine 27/00/2017 tarihinde, onaltı adet faturayı dayanak göstererek , davalı aleyhine icra takibine geçtiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,davacının ibraz ettiği ticari defterlerinin,sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle davalıdan 18.638,06 TL alacağının olduğu, davacının davasına dayanak faturaların e-fatura olarak düzenlenmiş olduğu, dosya kapsamında davalı tarafından davacının düzenlemiş olduğu sözkonusu faturalara davalı tarafından itiraz edilmiş olduğuna ilişkin bir delilin bulunmadığı, davalının ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini inceleme gün ve saatinde bilirkişi incelemesine ibraz etmediği,hizmetin verilip verilmediğine ilişkin olarak;sözkonusu e-faturalar ekindeki dokümanlar üzerinde hava yük senedi- Airwaybillin ve yurtdışı varış noktalarının belirtilmiş olduğu, bu kayıtlar üzerinde gönderenin davalı şirket olarak gözüktüğü, yine tüm dökümanların üzerinde barkod kayıtlarının bulunduğu , bu belgelerin alacağa davalı tarafça inkar edilmemiş olduğu, HMK’nun 218,219 ve 220’nci maddeleri uyarınca davalının ticari defterlerini ihtarata rağmen geçerli bir mazeret bildirmeksizin sunmaması nedeniyle davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun mahkememizce kabul edildiğinden,davacı tarafından iddia edilen hizmetin davalıya verildiği hususunda mahkememizde kesin kanaat oluştuğu, ,neticeten davacının navlun hizmetinden kaynaklı 16 adet faturadan dolayı davalıdan olan alacağının 18.683,06-TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının itirazının 18.683,06-TL yönünden iptaline karar verilmesi, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE, Bakırköy ….İcra Dairesinin ….Esas sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın dava konusu edilen 18.638,06-TL açısından iptaline, takibin 18.683,06-TL asıl alacağa alacaklının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına,
2-Alacak faturaya dayalı ve likit olmakla hükmolunan 18.683,06-TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.273,16-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 318,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 954,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.236,56-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 318,30-TL peşin harç, 136,00-TL tebligat, 0,75-TL dosya masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.686,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 16/05/2018

KATİP …

HAKİM …