Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/4 E. 2018/422 K. 01.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/4
KARAR NO : 2018/422

DAVA : TAZMİNAT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2017
KARAR TARİHİ : 01/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin maliki olan olay konusu … plakalı aracın, …. servisi tarafından enjektör anzası teşhisi ile ilk defa tamire alındığı, …. aracılığı ite 08/04/2016 tarihinde Türkiye Distribütörü ve genel dağıtıcısı … marka 6 adet enjektörün satın alınarak araca takıldığını, ancak araçtaki hatanın devam ettiği, 25/07/2016 tarihinde …. tarafından muhatap Rotaş işyerinde yapılan muayene ve testte 6 enjektörden bir tanesinde arıza tespit edildiği, ve hatalı enjektörün, hatalı yakıt kullanılmış olduğu gerekçesi ile, garanti kapsamında olmadığı için değiştirilmediği, yapılan enjektör testinin ardından test yerinden dönüşte, gene aynı tarihte, …’in işyerinin önünde aracın motorunun tamamen anzaya geçerek yandığı, bu defa yeniden 6 adet …. marka enjektör satın alınarak, arızalı enjektörler yüzünden yanan ve … servisi tarafından onarılıp, yeni enjektörlerin araca takıldığı, ikinci kez alınarak araca takılan enjektörlerin ve aracın toplam tamir bedelinin müvekkillerine Ödenmesi gerektiği (4800 + 20519 = 25319 TL) belirterek, davalarının kabulüne, enjektör ve motor tamirat bedeli olan 25.319-TL ile 18/10/2016 tarihinde temerrüde düşen davalılardan temerrüt faizi ile birlikte zararın tazmini ile taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu enjektörlerde herhangi bir arıza/ayıp bulunmadığıt davacı tarafça ileri sürülen hasarın enjektörler sebebiyle olmasının mümkün olmadığı, dava konusu araç, için kullanıldığı iddia edilen 06/04/2016 tarihli fatura ile alınan enjektörlerde herhangi bir ayıbın söz konusu olmadığı, bu hususa açık biçimde söz konusu enjektörlerin yapılan inceleme raporu ekindeki enjektör protokollerinde yer verildiği, bu enjektörlerin 5’inde tüm değerlerin normal olduğu, 1 tanesinde tolerans değerleri dışında olmakla birlikte, normal değerlerin dışında değerler tespit edildiği, bu anormal değerlerin muhtemel sebeplerinin, standart dışı yaktt tüketimi, yakıta katkı maddesi ilavesi, yakıt içindeki partikül hususları olduğu, söz konusu incelemelerde enjektörlerde yakıt miktariannda artış, kaçak, damlatma tespit edilmediği, bir araçta iddia edilen anzanın oluşabilmesi için enjektörlerde ölçülen yakıt değerlerinin çok üzerinde yakıt püskürtmesi, damlatma yapması veya kaçak olması gerektiği, dava konusu araç ile ilgili olduğu İddia edilen faturalar ve davacı şirketin iddiasında dile getirdiği fatura silsilesinin birbiri ile uyuşmadığı, araca yapılan ilk müdahalede 6 enjektörün tamamının değiştirilmesinin hayatın olağan akışına aykın olduğu, bu durumun araca yapılan ilk müdahalenin arızaya uygun olmadığını, dolayısıyla araçtaki problemin kaynağının 6 adet enjektör olmadığını ortaya koyduğu, araç üzerinde detaylı inceleme yapılarak, araç İçin yapıldığı iddia edilen işlemlerin, aracın yaşı km.si vs. hususlar göz önünde bulundurularak ilk anza tespitinin doğru yapılıp yapılmadığı, araçta ilk etapta yapılması gerekenlerin daha sonra yapıldığı iddia edilen işlemler olup olmadığı hususunun incelenmesi gerektiği, dava konusu enjektörlerin olay konusu araçta kullanılıp kullanılmadığı hususu da olmak üzere detaylı değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, davanın husumet sebebiyle reddine, davanın zamanaşımı süresinde açılmamış olması sebebiyle zamanaşımı sebebiyle reddine, itirazlarının kabul görmemesi halinde ise dava konusu edilen ve gerçekleştiği iddia edilen hasarın kaynağının iddia edildiği gibi enjektörler olmaması sebebiyle davanın reddi ile yargı giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu araca satın alınan enjektörlerin ayıplı olmasından kaynaklı olarak ortaya çıktığı söylenilen zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
İddia olunan arızanın tam olarak neden kaynaklandığı, davalı … A.Ş’nin pasif husumet itirazının yerinde olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, diğer davalı … A.Ş’nin dava konusu araca ilişkin olarak verilmiş olduğu söylenilen teknik hizmetin kusurlu bir hizmet olduğunun mevcut delillere göre anlaşılır olup olmadığı, davacının iddia ettiği zararlara davalı … Tic A.Ş’ye atfedilen eylem arasında teknik bağ var ise davacının uğradığı zararların ne olduğu noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …, … ve … tarafından düzenlenen 09/11/2017 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu olan enjektörler ile ilgili alarak gizli ya da açık bir ayıbın kesin tespitini yapmak için, dava dosyasının içeriğinde, yeterli delillerin bulunmadığı ve bu nedenle ayıp ihbar süresi ile ilgili bir değerlendirmenin de yapılmasının mümkün olmadığı, müşterinin kendi iradesi ile enjektör tedariki ve testi için başvurmuş olduğu … A.Ş.’nin teknik hizmet bakımından bir kusurunun olduğu yönünde yeterli delil ile veri veya bilginin, dava dosyası içinde, bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
22/03/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; Heyetleri dosyanın mevcut haliyle olay konusu enjektörlerin incelemesinin yapılamayışı nedeniyle, sadece beyanlar üzerinden teknik olarak ayıplı mal kanaatine ulaşılmasının uygun olmadığı ve 09/11/2017 tarihli raporlarındaki kanaatinde bir değişikliğinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama neticesi davacı davasını ispat edemediğinden davacının davalılara karşı açmış olduğu tazminat davasının reddi yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 432,39-TL harçtan mahsubuna, artan bakiye 396,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.038,28-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 01/06/2018

KATİP …

HAKİM …