Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/364 Esas
KARAR NO : 2022/1054 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ….. Optik Ltd.Şti’nin maliki ve kaza anında …..’nun sevk ve idaresinde bulunan ….. Plaka sayılı aracın 04/03/2017 tarihinde müvekkilinin karşıdan karşıya geçişini tamamlayıp kaldırıma çıktığı sırada müvekkiline dikiz aynası ile çarpmak sureti ile müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kazanın ardından …. Hastanesi’ne kaldırıldığını, müvekkilinin ayağının kırıldığını, ayağına platin takıldığını, günlerce hareket etmeden istirahat etmek durumunda kaldığını, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin …. Polis Merkezinde alınan ifadesinde davalı araç sürücüsünden şikayetçi olduğunu, müvekkilinin halen zorlu tedavi sürecinden geçmekte olduğunu, ciddi anlamda malul kalmasının hayatını alt üst ettiğini, en ufak gündelik işlerini dahi başkasının yardımı olmadan yapamadığını, neticede 1.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 04/03/2017 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 50.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi hariç olmak üzere) tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. ve ….. Optik…Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki davaya konu kazada asli kusurlunun davacı olduğunu, davalı müvekkillerinin bir kusurunun bulunmadığını, 04.03.2017 tarihinde müvekkili davalı …..’nun sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı müvekkili ….. Optik İthalat İhracaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin maliki bulunduğu ….. plakalı araç, Ordu caddesini takiben …. caddesi istikametinden … Caddesi istikametine doğru seyir halinde iken davaya konu kazanın gerçekleştiğini, davacı …..’ın kaza mahalinde herhangi bir kaldırım, yaya geçidi vb. bulunmaksızın, üç şeritli yolda elinde telefonla karşıdan karşıya geçmekte olduğunu, asli kusurlunun davacının kendisi olduğunun sabit olduğunu, neticede davanın, davaya konu kazada asli kusurlunun davacı olması nedeniyle davanın reddine, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı yan tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olması ve manevi tazminat şartlarının davacı bakımından oluşmamış olması nedeniyle davacı yanın işbu taleplerinin de reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, reddinin gerektiğini, müvekkili Kooperatifin merkezinin Kadıköy İstanbul olduğundan yetkili Mahkemeninin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, diğer davalı ….. Optik İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin maliki olduğu ….. plakalı vasıta için müvekkil Kooperatif tarafından “28.01.2017 başlangıç – 28.01.2018 bitiş tarihli, … No’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” düzenlendiğini, zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik Sigortası) ile bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, 3. şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmesi halinde işletene düşen hukuki sorumluluğun teminat altına alınmakta olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe özel ve genel şartları çerçevesinde poliçe metni üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, ölüm, sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti 2017 yılı için 330.000,00 TL olduğunu, mânevi tazminat teminat kapsamında olmadığı gibi gelir kaybı, kâr kaybı gibi dolaylı zararlar da teminat kapsamında olmadığını, trafik Sigortası zarar sigortası niteliğinde olduğundan zarar gören şahsın gerçek maddi zararının tespiti ve sigortalının sorumlu olduğu kusur oranında gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, ZMMS poliçelerinde sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı şekilde ve sigortalının sorumlu olduğu kusur ile orantılı olarak belirlenmekte olduğunu, dava dilekçesinde trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünde olduğu iddia edilmiş ise de, bu iddianın kabulünün mümkün olmadığını, trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, davaya konu kazanın oluşumunda yaya …..’ın 2918 sayılı K.T.K.’nın 68/1-b-3’e göre; “ışıklı işaret veya geçitlerinin bulunmadığı yerlerde güvenlik açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını gözönüne almadan ya da aldığı halde uygun zamanda geçmemek” kuralını ihlal ettiğinden tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, soruşturma dosyasındaki ifadelerden de anlaşıldığı üzere sigortalı araç sürücüsü normal seyrinde ve hızında ilerlerken, davacı …..’ın yola ani bir şekilde atlaması sebebiyle söz konusu elim kaza gerçekleştiğini, sigortalı araç sürücüsünün, her ne kadar fren tedbirine başvurmuşsa da kazanın oluşumuna engel olamadığını, dava dilekçesinde …..’ın kaza sonrası sakatlık ve iş göremezlik süresi nedeni ile oluşan maddi zararlarının karşılanması gerektiğinin belirtildiğini, ancak davacının elinde herhangi bir kalıcı maluliyet raporunun bulunmadığını, kaza sonucu üçüncü bir kişinin maluliyeti söz konusu olduğunda, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında malul kalanlara tazminat ödemekle sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere sigortalı kusursuz olduğundan müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsüne herhangi bir kusur izafesinin mümkün olmaması sebebiyle haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 20/03/2018 tarihli duruşmasının 6 nolu ara kararı uyarınca dosyanın bir suretinin dava konusu olay nedeniyle kusur oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarih ve … sayılı raporunda; “Davalı sürücü ….. sevk ve idaresindeki otomobili ile mahal şartlarını dikkate alıp müteyakkız bir şekilde seyretmediği, yolun belli bir kısmını kateden yayaya karşı ikazda bulunup zamanında etkin fren ve direksiyon tedbiri almadığı kazada kusurludur. Davacı yaya ….. gelen araçların seyir durumunu dikkate alıp gerekli ve yeterli kontrollerini yaparak tedbirli bir şekilde geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüz bir şekilde geçiş yaparak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği,ilk geçiş hakkını gelen araca vermediği ,dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde geçiş yaparak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü kazada kusurludur. Olayda; Davalı sürücü …..’nun %20 (Yüzde Yirmi ) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …..’ın %80 (Yüzde Seksen) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunulmuştur.
Mahkememizin 05/06/2018 tarihli duruşmasının 5 nolu ara kararı uyarınca dosyanın davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …. İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …. İhtisas Kurulu’nun 16/04/2019 tarih ve …. sayılı raporunda; “… oğlu, 09.11.1988 doğumlu …..’ın 04.03.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: 1) Gr1 XII (27Ba…………….10) A %14 E cetveline göre: %12.1 (yüzdeonikinoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunulmuştur.
Mahkememizin 05/07/2019 tarihli ara kararı uyarınca, Kaza tarihi 04/03/2017 olup, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılarak rapor düzenlenmesi için dosyanın yeniden Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …. İhtisas Kurulu’nun 07/10/2019 tarih ve … sayılı raporunda; “… oğlu 09.11.1988 doğumlu …..’ın 04.03.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Tablo 3.35 Alt ekstremitede periferik sinir yaralanmasına bağlı özürlülük Sural sinir duyusal %1 olduğu, 1) KişininTüm Vücut Engellilik Oranının %1(yüzdebir) olduğu, 2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur. ” görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunulmuştur.
Mahkememizin 25/02/2020 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı uyarınca tüm tarafların ATK maluliyet raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın ATK Üst Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …. Üst Kurulu’nun …. tarih ve ….. sayılı raporunda; “….. hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler …. Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; …. oğlu 09.11.1988 doğumlu …..’ın 04.03.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Tablo 3.35 Alt ekstremitede periferik sinir yaralanmasına bağlı özürlülük Sural sinir duyusal %1 olduğu, KişininTüm Vücut Engellilik Oranının %1(yüzdebir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunulmuştur.
Mahkememizin 22/12/2020 tarihli duruşmasının 3 no.lu ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi ….’a günsüz olarak tevdi edilerek davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarının tespiti bakımından rapor alınmasına, hesaplamanın %12,1 malüliyet oranı üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 10/02/2021 tarihli raporda;”HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi Ve HMK’nın 259. Maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Mahkemelerine ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izatı edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkatc alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu somut olayda; TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan … tarihli …. sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre Davalı sürücü …..’nun % 20 (yüzdeyirmi) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …..’ın % 80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,…” sonuç Ve kanaatine varıldığı, TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Yıp …. Ür Kurulu tarafından hazırlanan, 21.07.2020 tarihli ….. sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; ,Kişinin Tüm Vücul Engellilik Oranının Yl (yüzdebir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, Rapor tanzim tarihi 10.02.2021 tarihi itibariyle; davacı mağdur …..’a ilişkin olarak, Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 1.141,97 TL, b) Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 2.486,57 TL, olmak üzere geçici Ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak toplam 3.628,54 TL hesaplandığı. Kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /T RAFİK sigorta poliçesinin kişi başına sakatlarıma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 330.000 TL olduğu, Davacı vekili tarafından 1.000,00 TL Maddi 50.000,00 TL Manevi tazminat talep edildiği, Davacı vekili tarafından talep edilen manevi Tazminat talebi Sayın Mahkemelerinin takdirinde olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 23/03/2021 tarihli duruşmasında “Mahkememizin 10 no.lu celsesinin 3 no.lu ara kararı içerisinde hesaplamanın %12,1 maluliyet oranı üzerinden yapılması belirtilmesine rağmen bilirkişi tarafından daha düşük oran üzerinden yapıldığı görülmekle belirtilen bu oran üzerinden hesaplama yapılmasının istenilmesine, ayrıca ihtimalli olarak Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … esas …. Karar sayılı ilamı dikkate alınarak da ilam içeriğindeki husus dikkate alınarak hesap yapılmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi ….. tarafından düzenlenen 06/10/2021 tarihli ek raporda;” HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259 Maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir ltamamen Sayın Mahkemelerine ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu somut olayda; 1) TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Duiresi tarafından hazırlanan …. tarihli …. sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre Davalı sürücü …..’nun % 20 (yüzdeyirmi) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …..’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,.. * sonuç ve kanaatine varıldığı, 2) TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp ….. Üst Kurulu taralından hazırlanan, 21.07.2020 tarihli ….. sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %1 (yüzdebir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tatihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, 3) Rapor tanzim tarihi 6.10.2021 tarihi itibariyle; davacı mağdur …..’a ilişkin olarak, TRH 2010 Yaşam Tablosuna Göre Tazminat: 8) Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 1.141,97 TL, b) Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 35.374,60 TL, olmak üzere geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı 36.516,57 TL hesaplandığı, PMF 1931 Yaşam Tablosuna Göre Tazminat: a) Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 1.141,97 TL b) Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 30.015,36 TL, olmak üzere geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı 31.157,33 TL hesaplandığı, 4) Kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başma sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 330.000 TL olduğu, 5) Davacı vekili tarafından 1.000,00 TL Maddi 50.000,00 TL Manevi tazminat talep edildiği, 6) Davacı vekili tarafından talep edilen manevi Tazminat talebi Sayın Mahkemelerinin takdirinde olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 30/11/2021 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı uyarınca Dosyanın bilirkişi …..’a günsüz olarak tevdi edilerek, davacının sürekli iş görememezlik zararının tespiti bakımından taraf itirazları irdelenerek daha önceki bilirkişi raporu da irdelenerek rapor alınmasına, hesaplama yapılarken maluliyetin %1 ve %12,1 olarak ayrı ayrı ihtimalle hesaplama yapılmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi ….. tarafından düzenlenen 08/06/2022 tarihli raporda;”1) Davacının nihai ve gerçek geçici İş göremezlik maddi zararının 1.123,25 TL olduğu, 2) Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının; 1. SEÇENEK: % 1 tüm vücut engellilik oranına göre 4.430,54 TL olduğu, 2. SEÇENEK: %12,1 meslekte kazanma gücü kaybı oranma göre 53.609,53 TL olduğu, 3) Temerrüt başlarığıcının davalı sigorta şirketi yönünden 27.03.2017 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden ise 04.03.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça, 09/06/2022 tarihli bedel artırım dilekçesinin dosya içerisine sunulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf beyanları, adli tıp raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı …..’ ın 04.03.2017 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemi amacıyla kazaya karışan ….. plakalı aracın şoförü, işleteni ve sigorta şirketi aleyhine bu davayı açmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından, ….. plakalı araca ilişkin başlangıç 28/01/2017, bitiş 28/01/2018 tarihli Motorlu Kara Taşıt Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesinin celp edildiği görülmüştür. Kaza tarihi itibariyle mevcut bir poliçenin var olduğu görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur, maluliyet ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin …. tarih ve … sayılı raporunda; “Davalı sürücü ….. sevk ve idaresindeki otomobili ile mahal şartlarını dikkate alıp müteyakkız bir şekilde seyretmediği, yolun belli bir kısmını kateden yayaya karşı ikazda bulunup zamanında etkin fren ve direksiyon tedbiri almadığı kazada kusurludur. Davacı yaya ….. gelen araçların seyir durumunu dikkate alıp gerekli ve yeterli kontrollerini yaparak tedbirli bir şekilde geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüz bir şekilde geçiş yaparak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği,ilk geçiş hakkını gelen araca vermediği ,dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde geçiş yaparak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü kazada kusurludur. Olayda; Davalı sürücü …..’nun %20 (Yüzde Yirmi ) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …..’ın %80 (Yüzde Seksen) oranında kusurlu olduğu” kanaatine varılmıştır. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …. Üst Kurulu’nun 21/07/2020 tarih ve ….. sayılı raporunda; “….. hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler …. Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; …. oğlu 09.11.1988 doğumlu …..’ın 04.03.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Tablo 3.35 Alt ekstremitede periferik sinir yaralanmasına bağlı özürlülük Sural sinir duyusal %1 olduğu, KişininTüm Vücut Engellilik Oranının %1(yüzdebir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş bildirmiştir. Teknik incelemeye göre belirlenen bu iş göremezlik raporuna, mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Bilirkişi ….. tarafından düzenlenen 08/06/2022 tarihli raporda;”1) Davacının nihai ve gerçek geçici İş göremezlik maddi zararının 1.123,25 TL olduğu, 2) Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının, % 1 tüm vücut engellilik oranına göre 4.430,54 TL” hesaplandığı görülmüştür. Davacının hak edeceği maddi tazminatın dosya kapsamına ve delillere göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Davalı …..’ nın, kazaya karışan aracı şoför olarak kullanmaktadır. Diğer davalı ….. Optik şirketinin aracın maliki ve sigorta şirketinin de sigorta poliçesinin tarafı olduğu görülerek, davalıların kaza kapsamında meydana gelen maddi tazminat alacağından sorumlu oldukları sabit olmuştur.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ İLE,
2-1.123,25-TL geçici iş göremezlik alacağının davalı sigorta şirketi yönünden 27/03/2017 tarihinden, davalılar ….. ve ….. Optik yönünden kaza tarihi olan 04/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 330.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, )
-4.430,54-TL sürekli iş göremezlik alacağının davalı sigorta şirketi yönünden 27/03/2017 tarihinden, davalılar ….. ve ….. Optik yönünden kaza tarihi olan 04/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 330.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, )
3-Davacının davalılar ….. ve ….. Optik yönünden açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ….. ve ….. Optik’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken toplam 1.062,48-TL karar harcından, dava devam ederken yatırılan 15,55-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.046,93-TL harcın (Davalılar ….. ve ….. Optik…Ltd.Şti’nin miktarın tamamından, davalı ….. Sigorta’nın ise 673,10-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
-Davacı tarafından yatırılan 15,55-TL harcın (Davalılar ….. ve ….. Optik…Ltd.Şti’nin miktarın tamamından, davalı ….. Sigorta’nın ise 10,00-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan toplam 4.666,00-TL’nin (bilirkişi raporu, adli tıp fatura gideri, tebligat, müzekkere) kısmen kabul – red oranları ve takdiren % 28’i olan 1.306,48-TL’nin (Davalılar ….. ve ….. Optik…Ltd.Şti’nin miktarın tamamından, davalı ….. Sigorta’nın ise 839,94-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Dosya içerisinde görev alan bilirkişi …..’a bilirkişi rapor ücreti ödenmediği görülerek, 1.000,00-TL bilirkişilik ücretinin davacı gider avansından alınarak ödenmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve bilirkişi ücreti ödendiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
6-Davalı ….. tarafından tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere yargılama gideri olarak yapılan toplam 220,00-TL yargılama giderlerinin, kısmen kabul – red oranları ve takdiren % 72′ si olan 171,60-TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.553,79-TL vekalet ücretinin (Davalılar ….. ve ….. Optik…Ltd.Şti’nin miktarın tamamından, davalı ….. Sigorta’nın ise 3.570,53-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve ….. Optik’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılar ….. ve ….. Optik şirketine VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır