Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/316 E. 2018/497 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/316
KARAR NO : 2018/497

DAVA : TİCARİ ÜNVANIN KORUNMASI
DAVA TARİHİ : 31/03/2017
KARAR TARİHİ : 04/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı şirket olan ….Ltd. Şti’yi 14/10/2010 yılında davalı şirket ortağı ….r ile birlikte kurduğunu ve usulüne uygun olarak ticaret siciline tescil ve ilan edildiğini, 14/10/2010 yılında kurulan davalı şirkete müvekkilinin esas sözleşmenin şirketin idaresi başlıklı 8.maddesinde ilk 3 aylığına müdür olarak atandığını, müvekkilinin 510 adet paya sahip olduğunu ve şirkete taahhüt ettiği sermaye miktarının 1.275.000-TL olduğunu, müvekkilinin 510 adet hissesini 1.275.000TL hisse devir bedeli karşılığında dava dışı ….’a 29 Kasım 2011 tarihinde Kırşehir …..Noterliği Limited Şirketi Hisse Devri Sözleşmesi ve …. yevmiye numarasıyla devrettiğini, bu hususun karar defterine 03 karar numarasıyla kaydedildiğini ve her iki ortakça imzalandığını, müvekkilinin hisselerini ….’a devrettikten sonra davalı şirketle herhangi hukuki ve fiili bir bağlantısının kalmadığını, müvekkilinin hisselerini devretmesi nedeniyle kendi isminin ticaret sicilinden silinmesi ve davalı şirketin yeni ortağı olan ….’ın ticaret siciline tescil edilmesi için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müracaatta bulunulduğunu ileri sürerek, müvekkili ….n’in hisse devir nedeniyle Ticaret Sicilinden terkin edilmesine, davalı şirkete hisse devir nedeniyle ortak olan ….’ın ticaret siciline tescil ve ilan edilmesine, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunun m.34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü m.28 hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, dava konusu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.520 gereğince limited şirketlerde hisse devri hisse devrine ortaklar kurulunda onay verilmesine müteakip, bu hususun pay defterine kaydedilmesi ile tamamlandığını, limited şirkette hisse devrinin tescil edilebilmesi için Ticaret Sicil Tüzüğü 31.madde gereğince ilgililerin yani şirket yetkililerin hisse devrine onaylarına ilişkin ortaklar kurulu kararının tescili talebinde bulunması gerektiğini, oysa sicil kayıtlarında yapılan incelemede hisse devrine konu bir ortaklar kurulu kararı alındığı ve bu kararın da tesciline yönelik şirket yetkilileri tarafından yapılmış hiçbir başvurunun bulunmadığının tespit edildiğini, davacının iddia ettiği şekilde hisse devrinin onayına yönelik alınmış bir ortaklar kurulu kararının mevcut dahi olsa bunun tesciline ilişkin olarak ilgililer tarafından müvekkiline hiçbir tescil başvurusu yapılmadığını ileri sürerek, müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye ve Kırşehir …..Noterliğine yazılan talimata cevap geldiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı devralmış olduğu limited şirket payının tespiti ve sicile tescili talepli dava açmıştır. 6762 sayılı TTK’nın 520, maddesi ve 6102 sayılı TTK’nın 593. Maddesinde limited şirkette esas sermaye payının devri hususu ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre; ” Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus , önerilmeye muhatap olma, ön alım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullarına da belirtilir. Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunu onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir. Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir. Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır. Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, , devralınan ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse , genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir. Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Böylelikle limited şirkette ortaklık payının devri, tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı, bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade edebileceği söylenebilir.
Somut olayda Dava konusu şirketin ana sözleşmesinde aksine bir hüküm yoktur. Dava konusu ortaklık payı, noter tesdikli devir sözleşmesi ile devredilmiş, davalı şirket tarafından dava konusu hisse devri ile ilgili bir genel kurul toplantısı yapılmış ve genel kurul tarafından hisse devri kabul edilmiştir. Davacı ….’in davalı şirketteki 500 adet hisseni tüm hak ve borçları ile birlikte noter hisse devir sözleşmesi ile daval….’ın devir alması ve devir bedelinin tamamını nakden ödemesi, bu hususların davalı şirket ve şirket ortaklarına bildirmesi nedenleriyle, dava konusu edilen hisse devirinin noter devir sözleşmesi tarihi olan 29/11/2011 tarihi itibariyle gerçekleşmiştir. Davacının davalı şirkete ve şirkette halihazırda pay sahibi olan ….’e karşı açmış olduğu davasının kabulü gerekmektedir. Ancak davacının talebinin niteliği gereği pay devrinden önce şirkette herhangi bir ortaklığı bulunmayan ….’ın ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Ayrıca davacının talebi sadece pay devrinin hukuka uygun yapıldığının tespiti değil aynı zamanda yapılan devrin ticaret sicilinde tescili ve ilanına ilişkindir. Yargıtay ….. Hukuk Dairesi ….esas , …. karar sayılı ilamında”… İdarenin yerine geçerek işlem yapma sonucunu doğuracak şekilde ayrıca hisse devirlerinin Ticaret Sicilinde ilanına karar verilmesi doğru değil ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HMK’nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir…” denerek bu husus düzenlenmiştir. Bu nedenle yapılan pay devrinin ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesine ilişkin olarak mahkememiz yetkili olmadığından davacının bu talebi reddedilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE,
a)Davalılar …. Ltd. Şti ve ….yönünden davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunda ….. Ltd. Şti….Ticaret Sicil Numarasında kayıtlı, …. Cad. …. Sok. ….. D…. Büyükçekmece/İstanbul adresinde bulunan şirkette ….(T.C.No:…..)’in 1.225.000,00-TL değerindeki 510 hisseyi Kırşehir …..Noterliğinin 12/01/2018 tarihi itibariyle …. yevmiye nolu düzenleme şeklindeki limited şirket hisse devir sözleşmesi ile davalı …. Ltd. Şti’nde ortak olan ….(T.C.No….)’a devir ettiğinin TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacının…. ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı açmış olduğu davasının pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL harcın mahsubuna, bakiye 4,50-TL harcın davalılar …. Ltd. Şti ve ….’den alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ve 31,40-TL peşin harcın davalılar ….Ltd. Şti ve ….den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….Ltd. Şti ve…’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne VERİLMESİNE,
7-Davalılar ….. ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yönünden yapılan yargılama giderleri ayrı tutulmak üzere davacı tarafından yapılan 159,00-TL tebligat, 31,30-TL müzekkere ve 123,07-TL talimat ücreti olmak üzere toplam 313,37-TL yargılama giderinin davalılar …. Ltd. Şti ve….r’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 04/07/2018

KATİP ….

HAKİM ….