Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/289 E. 2020/797 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/289 Esas
KARAR NO : 2020/797

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 23/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yapılan anlaşma gereğince 30.000,00 TL tutarında fason spiral takma işinin davalı tarafından gerçekleştirileceğini, müvekkilinin iş bedeli olarak 22/06/2016 tarihinde ……. ve …. numaralı 15.000,00 TL’lik iki adet toplam 30.000,00 TL’lik çeki davalıya verdiğini, davalı tarafından bugüne kadar 22/06/2016 tarih ve …… numaralı 15.104,00 TL bedelli faturanın kesildiğini, kalan 14.896,00 TL’lik kısmının yapılmadığını, müvekkilince yapılan gerek yazılı, gerekse sözlü ihtara rağmen kalan işin davalı tarafından yapılmadığını, taraflarınca 07/03/2017 tarihinde Kadıköy ……. Noterliğinin …… yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalının Zeytinburnu……. Noterliğinin 14/03/2017 tarih ve …… numaralı ihtarnamesi ile yapılan işin tam olduğu ve herhangi bir eksiklik olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini, yanlar arasında işin bedeli ve müvekkili tarafından yapılan 30.000,00 TL tutarındaki ödeme konusunda herhangi bir uyuşmazlık olmadığını, uyuşmazlığın işin eksik yapıldığı noktasında toplandığını,, davalı tarafından ayıplı ve eksik ifa söz konusu olduğunu bildirerek 14.896,00 TL tutarındaki bedelin ve 149,68 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 15.045,68 TL’nin ticari faiz uygulanmak suretiyle ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, davacı firma ile aralarında 30.000,00 TL tutarında fason spiral takma işi anlaşması yapıldığını, firmaya duyduğu güvensizlik nedeniyle 2 adet 15.000,00 TL tutarında ön ödeme olarak çek alındığını, 22/06/2016 tarihli …… numaralı 15.104,00 TL, 28/07/2016 tarihli ……. numaralı 14.987,74 TL olmak üzere toplam 2 adet 30.001,74 TL’nin fatura edildiğini, davalı firmaya borcu kalmadığını, tarafına gönderilen Kadıköy …… Noterliğinin 07/03/2017 tarih ve …… numaralı ihtarnamenin dayanağının bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacak davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacının davalıya hizmet verip vermediği, davaya konu faturalardan dolayı alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için davacı defterlerinde HMK 222 maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler …… tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; dava konusu somut olayda; davacı tarafından, davalıya, fason spiral takma işlem yapması için 22/06/2016 tarih …… numaralı irsaliye ile 1 palet (adet yazmamaktadır) halinde kitapçık gönderildiğini, bu hususta herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, yine davalıya sipariş avansı olarak 30.000,00 TL’lik çek verildiğini, bu konuda da herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, akabinde davalı tarafından, davacıya 22/06/2016 tarih ……… numaralı 15.104,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, iş bu faturanın davacı tarafından kabul edilip kayıtlarına alındığını, iş bu faturanın haricinde, davalı yanın kalan işlemler için davacıya 28/07/2016 tarih ……. no.lu 14.897,74 TL bedelli fatura tanzim ettiğini, davacının bu faturayı tebliğ almadığı gibi , davalının fatura konusu fason spiral takma hizmetini de vermediğini, 30.000,00 TL-15.104,00 TL=14.896,00 TL’nin davalıdan sipariş avansından kaynaklı olarak alacaklı olduğunu iddia ettiğini, ayrıca davalıya gönderilen ihtarname masrafı olarak 149,68 TL’nin tahsilini talep etmekle, toplam 15.045,68 TL’nin tahsilinin talep edildiğini, davacı yanını davalıya gönderilen kitapçıkların bir kısmına fason spiral takma işlemi yapıldığını, buna ilişkin faturayı da da kabul ettiğini, ancak, davalının verilen işin tamamını yapmadığını, spiral takma işlemi yapılmayan kitapçıkların davalıdan aldırılarak, dava dışı …… Matbaacılık’a gönderildiğini ve kalan kitapçıklara davalının değil dava dışı …… Matbaacılık’ın spiral takma işlemi yapıldığının iddia edildiğini, iddialarına dayanak olarak; 15/07/2016 tarihli dava dışı …… Matbaacılık’a düzenlenen …… numaralı irsaliyenin ibraz edildiğini, irsaliyede açıklama olarak “……. Kağıt (…) Ürünlerinden Testilkent’e sevk …… Matbaacılık’a …… plakalı araca teslim ediniz” yazılı olduğunun görüldüğünü, irsaliye üzerinde teslim eden olarak davalı imzasının bulunmadığını, yine dava dışı …… Matbaacılık’ın kitapçıklarının teslim alındığına dair de herhangi bir imza bulunmadığını, yine davacının, dava dışı …… Matbaacılık’ın spiral takma işi için verdiği 15/07/2016 tarihli teklif mektubunu, …… Matbaacılık’ın kitapçıklarının 15/07/2016 tarihinde davalıdan aldığına dair beyan yazısını ve …… Matbaacılık’ın spiral takma işlemini yapıp karşılığında 19.250,00 TL ödediğine dair 31/07/2016 tarihli beyan yazısının sunulduğunu, özetle, davacı yanın, davalının fason spiral takma işlemi yapmadığını iddia ettiği bir kısım kitapçıkları davalıdan iade aldığına dair irsaliye ibraz ettiği, (davalıya gönderilen adet belli olmadığından, yapılan ve iade edilen kısım açısından değerlendirme yapılmamıştır) ancak, irsaliyede ne davalının kitapçıkları iade ettiğine dair, ne de kitapçıkları sonradan yaptığı iddia edilen dava dışı …… Matbaacılık’ın teslim aldığına dair imza bulunmadığını, davacının dava dışı …… Matbaacılık’ın davalının yapmadığı iddia edilen kitapçıkları teslim aldığını, spiral takma işlemi yaptığı ve karşılığında da …… Matbaaclıık’a 19.250,00 TL ödeme yaptığına dair sadece beyan yazılarının sunulduğu, iş bu işlemlerin hiçbirinin ticari defter ve kayıtlarında görülmediğini, iddialarını ticari defter ve kayıtları ile ispatlayamadıklarını, davalı yanın ise, davacı iddialarının aksine davacının kendisine gönderdiği kitapçıklara fason sprial takma işlemi yapıldığı ve karşılığında 22/06/2017 tarihli 22/06/2016 tarih …… numaralı, 15.104,00 TL bedelli, 28/07/2016 tarih …… numaralı 14.897,74 TL bedelli irsaliyeli faturaların kesildiğinin iddia edildiğini, davacı tarafından kabul edilmeyen 28/07/2016 tarih …… numaralı 14.897,74 TL bedelli irsaliyeli faturanın üzerinde davacı şirket kaşesinin olduğunu, teslim alan araç plakasının ……. yazılı olduğunu ve yine …….. numaralı ve “……. “Şoför yazılı olduğu görülmekle birlikte, davacı yanın bu faturayı ve fatura konusu fason hizmetini teslim almadığını, faturadaki kaşenin kendisine ait olmadığını iddia etmekte olup sunulan delillerin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir. Faturadan dolayı alacaklı olduğunu ispat yükü davacı taraftadır.
Davanın niteliği gereği fatura tesliminin ispatı zorunludur. Yargıtay …… HD.’nin ……. E. ve ….. K. sayılı ilamında; somut olayda, davalı akdi ilişkiyi inkar ettiğine göre, davacının akdi ilişkinin varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerekir.Fatura düzenlenmesi tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli değildir,,.”,Yargıtay ……. HD.’ nin …… E. ve ….. K, sayılı ilamında; ” Fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz. Bu durumda davacının dava konusu malların davalıya satıp teslim ettiğini yazılı delille kanıtlama yükümlülüğü bulunmaktadır. ”Yargıtay …… HD.’nin ……. E. ve ……. K, sayılı kararında; “Davada, delil olarak sadece davalı ….. ‘dan celbedilen fatura ve kayıtlara dayanılmıştır. Fatura, tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olamaz. Denilmek suretiyle faturanın tek başına borç ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı sonucu belirtilmiştir.
Davalıdan talep ettiği alacak miktarı oranında alacaklı olduğunu ispat etme külfeti davacıda olup davacı tarafından kesilen faturanın davalıya teslim edildiği hususunda isticvabına karar verilmesine karşın davacı şirketin yetkilisi isticvap etmemiş olmakla, usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığından ve davacı vekili açıkça yemin deliline dayanmadığından yemin delili hatırlatılmadan ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 256,95 TL harçtan mahsubuna, artan 202,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza