Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/253 E. 2020/836 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/253 Esas
KARAR NO : 2020/836

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen), Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/08/2015
KARAR TARİHİ : 28/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen), Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 15/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 2008 doğumlu kızı …’ın daha henüz 7 yaşındayken trafik kazası sonucu vefat ettiğini, müvekkillerinin ölümüne sebebiyet veren arabanın davalı sigorta şirketince sigortalandığını, araç sürücüsünün … ve aracın ruhsat sahibinin ise … olduğunu, müvekkillerinin kızlarını ezen arabanın plakasının … plakalı araç olduğunu, bu aracın kazanın meydana geldiği tarih olan 03/08/2015 tarihinde …. Sigorta A.Ş nezdinde zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile teminat altına alındığını, olayın olduğu esnada güvenlik kameralarının kaza anını çektiklerini, gerek CD ortamındaki kamera görüntülerinin gerekse tanık beyanlarının kaza tespit tutanağı ve kazanın geri gidilmesi neticesinde vukubulmasının kazada tek kusurlunun araç şoförünün olduğunu gösterdiğini, …’ın 7 yaşında olduğu için kendisine kusur atfının mümkün olmadığını, 7 yaşındaki bir çocuktan risk analizi beklemenin, tedbirli ve özenli davranılmasının beklenilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kazadaki tek kusurun aracı kullanan kişi olduğunu, kazadan sonra cezai takibatın başlatıldığını ve ölüme sebebiyet veren … hakkında Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinde … esasında açılan davada bilirkişi raporu alındığını, dosyanın karar aşamasında olduğunu, yine kazadan hemen sonra müvekkilleri adına Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinde araç şoförü ve araç sahibine karşı tazminat davası açıldığını, bahse konu açılmış tazminat davasında esasen zorunlu mali mesuliyet poliçesinden kaynaklanan tazminatın da talep edildiğini, ancak …. Sigorta A.Ş’nin sehven gösterildiğini, Kücükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının bu dosyada birleştirilmesini, anılan gerekçelerle davanın kabulüyle, kısmi olarak açılan iş bu dava ile trafik kazası sebebiyle oluşan diğer maddi ve manevi hak ve teminatları saklı kalmak kaydıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklanan kısmi olarak açılan iş bu davada davacı …. için şimdilik 8.000,00 TL, ve diğer davacı …. için şimdilik 7.00 TL olmak üzere şimdilik topla 15.000,00 TL oranında maddi tazminata hükmedilme karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, birleştirme talebinin reddi gerektiğini, müvekkili şirket yönünden davanın diğer mahkemede görülmesinin usul ekonomisi yönünden mahkemece karşılanmasına hükmolunmayacak fazla mesai, yol vesair gibi ek zararlara sebep olacağını, davacı tarafın dava dilekçesinde maddi tazminat talebinden bulunmakla birlikte talebinin açık olmadığını, davanın bundan sonraki hiçbir aşamasında her ne suretle ve zamanda ileri sürülürse sürülsün davanın, delilerin genişletilmesi yasağına dönük hiçbir talebe muvafakatlerinin olmadığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın 09/03/2015-2016 döneminde müvekkili şirket tarafından …. numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik sigortası) sigorta poliçesi ile sigortalı olup müvekkili şirketin sorumluluğunun iş bu poliçe ile verilen teminatlar ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun belirsiz olduğunu ve davacıların müterafik kusur ihtimallerinin değerlendirilmesi gerektiğini, çocuklardan sorumlu olanların, onları risklerden korumak, gerekli özeni göstermek yükümlülüğünü taşıdıklarını, bu sorumluluğun eksik yerine getirilmesi, taşıt trafiği ya da pekçok riskte açık alanlarda tek başına ve gözetimsiz bulundurmama yükümlülüklerinin hayatın olağan gereği olduğunu bildirerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız ile birleştirilen Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas, … Karar sayılı dosyasında davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;… plakalı aracın trafik tescil kaydı üzerindeki tedbir şerhinin KTK’nın 85/2 ve HMK ilgili maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir olarak devamına, davalılar açısından zorunlu mali sorumluluk sigorta tazminatından kaynaklanan tüm hukuki hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi olarak açtıkları bu dava ile cenaze giderleri için 1.000,00 TL ve destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere her bir davacı için 4.500,00 TL ‘den olmak üzere toplam 10.000,00 TL oranıda maddi tazminata hükmedilmesine, … ve … açısından müvekkili …. için 100.000,00 TL ile diğer müvekkili …. için 100.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminat talebine hükmedilmesine dair tazminat talebinin aradan geçen zaman dikkate alınarak olay tarihinden itibaren yasal mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin asıl alacak,yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limi ile sorumlu tutulmasına, faizin dava tarihinden başlatılmasına karar verilmesini bildirmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle;müteveffa küçüğün kusurlu hareketleri ve küçüğün anne babasının sorumluluklarını yerine getirmemesi sebebiyle ihmalkar ve kusurlu hareketleri sonucunda kazanın meydana geldiğini, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini bildirmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalılardan …. Sigorta A.Ş’den 15/03/2015 başlangıç , 15/03/2016 bitiş tarihli Motorlu Kara Taşıt Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi getirtilerek dosya içerisine konulmuştur.
Küçükçekmece …’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının dosya örneği dosya içerisine konulmuştur. Davalı … cezalandırılmıştır.
Davacıların nüfus kaydı Uyap sisteminden alınarak dosya içerisine konulmuştur.
Davacılar ile gerçek kişi davalıların sosyo ve ekonomik durum araştırılması yaptırılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 25/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı …. Sigorta A.Ş.’tine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı …’e ait … plaka no’lu aracın diğer davalı sürücüsü …’ın %80 oranında kusurlu olduğunu, Müteveffa 7 yaşındaki … %20 oranında kusurlu olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Ölenin desteğini yitiren davacıların maddi zararının tespiti amacıyla aktüerya bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 13/05/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda;davacı anne …’ın nihai ve gerçek maddi zararının = (98.302,02) , davacı baba …’ın nihai gerçek zararının =(86.648,74), cenaze gideri nedeniyle davacıların toplam maddi zararının = (¨800,00) olduğunu bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacılar 03/08/2015 tarihli trafik kazasında vefat eden murisleri …’ın ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı sigorta şirketi yönünden mahkememizce sürücü … ve işleten … yönünden maddi, Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile manevi tazminatın tahsili amacıyla dava açılmış dosyamızla birleştirilmiştir.
Kaza tarihi itibariyle kazaya karışan … plakalı aracın davalı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %80 oranında kusurlu olduğu ceza dosyasında alınan rapor aynı doğrultuda olduğundan, dosyamız üzerinden alınan rapordaki kusur değerlendirilmesi yerinde bulunularak bu rapora itibar edilmiştir.Aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan 13/05/2020 tarihli rapordaki değerlendirmeler ve tespitler mahkememizce yerinde görülmüştür.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;olay günü olan 03/08/2015 günü saat 12:50 sıralarında, … Mahallesi, …. Caddesi üzerinde davalı sürücü …’in sevk ve idaresinde yolda park ederken geri geri gelirken davacıların desteği yaya çocuk …’a çarptığı ve ölümüne sebebiyet verdiği,ölenin davacılar …. ve …. desteği olduğu davalıların,davacıların desteğinin kaybedilmesinden dolayı uğranılan zarardan sorumlu oldukları anlaşılmakla;davacılar … ve …’ın açtığı maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı … için 88.648,74 destekten yoksunluk tazminatı ve “800.00 TL cenaze ve defin gideri, davacı … için 98.302,02 TL destekten yoksunluk tazminatının, davalılar … ve … yönünden 14/02/2012 tarihinden, davalı …. Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. (Davalılardan …. Sigorta A.Ş destekten yoksun kalma tazminatından sigorta poliçesindeki sigorta limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) birleşen dosya davalılarından Sompo Jopan sigorta yönelik yalnızca manevi tazminat davası açıldığı, poliçesinde manevi tazminat klozu bulunmadığından bu davalı yönünden davanın reddi gerekmiş olup kısa kararda sehven yazılmayan bu hususu gerekçeli kararla tamamlanmıştır.
Davalıların asıl davada sorumluluk hukuki sebeplerine gelince: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Burada Kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölüm veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir.
Araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri ise 92.madde kapsamında yer almamakla sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Manevi zarar yönünden; somut olayın özel hal ve şartları gözönünde bulundurulduğunda, manevi tazminatın miktarında tarafların sosyal ekonomik durumları dikkate alınarak, 22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde adalet ve hakkaniyete uygun zarara uğrayanda manevi huzur sağlamalıdır. Dava konusu trafik kazasında davalının kusuru ile davacıların ölen destekleri sebebiyle çok üzüntü duydukları şüphesizdir. Bunu anlatmaya kelimeler yetersiz kalır, davacıların çocuğunun ölümü ile asıl ve birleşen dosyalarda davacıların manevi yönden büyük sarsıntı geçirdikleri izahtan varestedir. Ölenin ve davacıların ve davalıların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin dosyada evrak, zabıta tutanağı, bordro, ticaret sicil kaydı, davalı şirketin mali durumunu gösteren ve araç sayısını gösteren çok sayıda belge, uyaptan alınan nüfus aile kayıt tablosu gibi çok sayıda evrak bulunmaktadır. Öte yandan manevi zarar büsbütün davalıların ekonomik yönden mahvına da sebebiyet vermemelidir. Ayrıca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakime verilen yetkiye nazaran adalet ve nesafet ölçüleri ile tüm ilkeler çerçevesinde manevi tazminat belirlenerek kısmen talebin kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar, murisleri …’ın ölümü sebebiyle duymuş oldukları üzüntü, elem ve acının bir nebze olsun hafifletilmesi amacıyla tarafların mali sosyal ekonomik durumları kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ve ölen …’ın kusur oranı dikkate alınarak sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile,
1-a) Davacılar vekilinin açtığı davanın davacı … ile ilgili destekten yoksunluk davasının KISMEN KABULÜ ile, 88.648,74 TL’nin davalılar … ve … yönünden 03/08/2015 tarihinden, davalı …. Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
b) Davacılar vekilinin fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin açtığı davanın davacılar ile cenaze ve defin giderlerinin tahsili davasının kabulü ile 800,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
3-a) Davacılar vekilinin açtığı davanın davacı …. ile ilgili destekten yoksunluk davasının KISMEN KABULÜ ile 98.302,02 TL’nin davalılar … ve … yönünden 03/08/2015 tarihinden, davalı …. Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
b) Davacılar vekilinin fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Davacılar … için 55.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, olmak üzere toplam 105.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/08/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
5- davalı …. Sigorta yönünden açılan davanın reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken 19.997,75 TL karar ve ilam harcından 3.534,64 TL peşin ve ıslah harcın mahsubu ile bakiye 16.463,11 TL’nin (Davalılar … ve … bu miktarın tamamından, davalı …. Sigorta A.Ş ise, 10.513,35 TL’sinden sorumlu olmak üzere) harcın davalılardan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
Maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 21.592,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,

Manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 13.925,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Reddedilen miktar yönünden, manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 3400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan eşit olarak alınarak davalılar …., … ve …’e ödenmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 256,16 TL peşin harç, 342,00 TL ve 3.534,64 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Davacılar tarafından yapılan toplam 732,20 TL posta gideri, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.482,20 TL yargılama giderinden Davalılar … ve … bu miktarın tamamından, davalı …. Sigorta A.Ş ise, 1.585,13 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinni yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 28/10/2020
Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza