Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/246 E. 2019/453 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/246 Esas
KARAR NO : 2019/453

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…. Ticaret” adıyla yumurta borsası olarak bilinen piyasadan, toptan yumurta alım – satımı ticaretiyle iştigal ettiğini, davalı şirketin de benzer şekilde aynı piyasanın toptan yumurta alım-satımı ticareti yaptığını, davalı ile …… arasında yapılan “Ticari Danışmanlık Sözleşmesi” ile davalının, yurt içinde ve yurt dışında bulunan firmalardan veya şahıslardan toptan yumurta alımı – satımı konusunda ……’i yetkilendirdiğini, buna istinaden müvekkili ile davalı şirketi temsilen …… arasında davalı nam ve hesabına olmak üzere 17/08/2016 – 22/11/2016 tarihleri arasında karşılıklı olarak toptan yumurta alım satım iş ve işlemleri yapıldığını ve ifa edildiğini, son olarak 29/11/2016 tarihli yazılı sözleşmeyle tarafların toplam 1.250.000 adet larç sofralık yumurtanın, tanesi 0,288 TL’den olmak üzere toplam 360.000,00-TL bedelle alım satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin satış bedelini sözleşmede kararlaştırıldığı şekliyle 30/11/2016 – 05/12/2016 tarihleri arasında davalı – satıcı şirketin …… Bankası A.Ş.nezdindeki hesabına 30/11/2016 tarihinde 150.000,00-TL, 01/12/2016 tarihinde 80.000,00-TL, 02/12/2016 tarihinde 80.000,00-TL, 05/12/2016 tarihinde 50.000,00-TL olmak üzere ödediğini ve sözleşmeden doğan yükümlülüğünü süresinde yerine getirdiğini, davalı şirketin ise sözleşme gereği 06/12/2016 – 10/12/2016 tarihleri arasında teslim etmesi gereken 1.250.000 adet larç sofralık yumurtayı müvekkiline teslim etmediğini, davalıya Konya …… Noterliğinin 19/12/2016 tarih ….. yevmiye sayılı ihtarname keşide ettiklerini, ihtarnamenin 21/12/2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının verilen süre içerisinde yumurta teslimini yerine getirmediği gibi satış bedeli olarak yatırılan parayı da müvekkiline iade etmediğini, bunun üzerine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emri tebliği üzerine takibe ve borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında TTK.89/2 maddesi uyarınca yapılmış yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, yumurta borsası adıyla bilinen piyasada nakit ve peşin işlemlerin yapıldığını, kaldı ki ticari danışmanlık sözleşmesinin 5.maddesinde danışman tarafından vadeli satışın kesinlikle yapılmayacağının hüküm altına alındığını, yine banka hesabı dışında elden tahsilat yapılamayacağını, alacağın likit bulunduğunu, davalının yumurta teslim etmemesi nedeniyle müvekkilinin ödediği satış bedelini faiziyle birlikte iade etmesi gerektiğini ileri sürerek davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Konya’da yumurta alım satım işi yapmak üzere şube açtığını, finans işlerini İstanbul’dan yürüttüğünü, müdür sıfatıyla …..’ın Konya’daki tüm iş ve işlemler ile ilgilendiğini, bu süreçte yumurta alım satım işini daha önce yapmış ve tüm Türkiye çapında yumurta alıcı ve satıcılarını tanıyan çevresi geniş olan …… isimli kişiden de danışmanlık hizmeti almak üzere anlaştığını, ……’in alıcı veya satıcıları bulacağını, müdür …..’a bildireceğini ve onun muvafakatı ile ticari ilişkinin kurulacağını, bu danışmanlık ilişkisinin Temmuz 2016- Kasım 2016 arasında devam ettiğini, bu düzende ……’in hiçbir zaman imza yetkisine sahip olmadığını, tek bir sözleşme dahi imzalamadığını, hiçbir sözleşmesine onay verilmediğini, adı geçen kişinin söz konusu sözleşmeden de görüleceği üzere işinin yalnızca komisyonculuk yapmak ve kazandırdığı kâr üzerinden yüzde almak olduğunu, davacının ihtarnamesi üzerine tüm fatura , defter ve cari hesaplarının incelemeye alındığını, davacının cari hesap dökümüne göre 6.385,75-TL alacaklı olduğu, ne var ki kestiği faturaya konu malların hiçbirini teslim etmediğinin anlaşıldığını, müvekkilinin fiili durumu bilmediğinden şirket merkezine gelen faturaları ticari defterlerine işlediğini, oysa müvekkilinin gönderdiği 695.421,00-TL bedele konu yumurtaların hiçbirinin Konya’daki fabrikaya girmediğini ve teslim alınmadığını, …… ve eşinin açıklamaları sonucunda davacının aslında …… ile birlikte iş yaptığının , müvekkili şirket aleyhine zarara uğratma kasıtlı işlemler gerçekleştirdiğinin anlaşıldığını, icra takip dosyasına 29/11/2016 tarihli sözleşmenin ibraz edilmediğini, huzurdaki dava dosyasına delillerin arasında bu sözleşmenin sunulduğunu, anılan sözleşmenin müvekkili şirket yetkililerince imzalanmadığını, müvekkilinin böyle bir sözleşmeden haberi dahi olmadığını, danışman ……’in yumurtacılık alım satımı için aracılık ettiği hiçbir işlemde şirket adına tek bir sözleşme imzalamadığını, davacının sunduğu sözleşmenin sonradan hazırlandığını, işin aslının … ile ……’in kendi nam ve hesaplarına ticari ilişki gerçekleştirdiklerini, davacının müvekkiline ödeme göndererek piyasanın çok altında yumurta aldığını, müvekkili tarafından gönderilen paralara karşılık davacının düzenlediği faturaların şirket merkezine geldiğini ancak davacı tarafından yumurtaların hiç teslim edilmediğini, son olarak davacı tarafından gönderilen ödemelerin ardından cari hesabında 1.250.000 adet yumurta alacak kadar bakiye olmadığından müvekkilinin böyle bir anlaşması da bulunmadığından yumurta gönderimi yapılmadığını, ……’in davacı ile yaptığı tüm işlemleri kendi nam ve hesabına yaptığını ikrar ettiğini, buna dair ses kaydını içeren CD bulunduğunu, yine ekte sundukları protokolün 5.maddesinde ……’in davacı ile yapılan tüm ticari ilişkileri kendi nam ve hesabına yaptığını kabul ettiğini, en önemli hususun ise 13/07/2016 tarihinde ……’in eşi …..’e ait gayrimenkulün davacıya 300.000,00-TL bedelle ipotek edildiğini, davaya konu iddia edilen zarar ortaya çıktıktan hemen sonra 22/12/2016 tarihinde satış gibi gösterilerek bu taşınmazın davacıya devredildiğini, işbu davaya konu meblağın aslında ……’in eşine ait taşınmazı davacıya vermesiyle karşılandığını, davaya konu ödemenin davacının cari hesaptaki borcu için mahsup edildiğini, davacı ile ……’in müvekkilinin hiçbir şekilde haberi ve muvafakatı olmayan sözleşme ile müvekkilini borçlandırmaya çalıştıklarını, davacının banka yolu ile taşınmazın satış bedelini ödedi ise bunu ispat etmesi gerektiğini, davacı ve ……’in danışıklı iş yaparak müvekkilini zarara uğratmaya çalıştıklarını, taraflar arasında açık hesap ilişkisi bulunduğunu, dönem dönem ödemelerin gelip faturaların kesildiğini, davacının müvekkiline birçok ödeme gönderdiğini ve müvekkilinden mal aldığını, ancak hiçbirisinde sözleşme yapılmadığını, yine davacının çektiği ihtarnamede sözleşmeden bahsetmediğini, sözleşmeden farklı bir teslim tarihi beyan ettiğini, ……’in müvekkili şirkette imza yetkisi bulunmadığını, danışmanlık sözleşmesinde bu kişiye imza yetkisi veya sözleşme yapma yetkisi verilmediğini, davacının elinde bu danışmanlık sözleşmesi bulunduğuna göre ……’in sözleşme imzalama yetkisi olmadığını, böyle bir yetki verilmediğini bildiğini, danışmanlık sözleşmesinin davacıda var olmasının …… ile birlikte çalıştıklarının kanıtı olduğunu, …… ile yapılan danışmanlık sözleşmesinin bu işlerin ortaya çıkmasından sonra ekte sundukları protokol gereği feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK 67.madde kapsamında ticari satım ilişkisinde sipariş avans alacağının tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 360.000,00 TL asıl alacak, 3.402,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 363.402,74 TL alacağın tahsili için 31/01/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasının takip dosyasında bulunmadığı, mahkememizce yazılan 08/05/2017 tarihli müzekkereye verilen cevapta ödeme emrinin borçluya 02/02/2017 tarihinde tebliğ edildiğinin bildirilerek Uyap üzerinden tebligat parçasının taranmış örneğinin gönderildiği, tebligat parçasının incelenmesinde ödeme emri tebligatının davalı-borçluya 02/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin Uyap üzerinden e-imzalı olarak gönderdiği 03/02/2017 tarihli dilekçesiyle borcun tamamına faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür. Konya …….Noterliğinin 19/12/2016 tarih ……. yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ şerhli onaylı örneğinin gönderildiği ,Adana 5 Ocak Vergi Dairesi Müdürlüğünden gönderilen yazı cevabına göre davacı …’in bilanço usulüne göre defter tuttuğu, 01/01/2015 tarihinde toptan yumurta ticareti işine başladığı ve halen faaliyetine devam ettiği nedeniyle davacının tacir olduğu ve mahkememizin görevli bulunduğu, Davacı vekilinin 30/11/2017 tarihli davalının takas mahsup def’ini kabul etmediğine dair dilekçe ile yine aynı tarihli delil listesi ve eklerini sunduğu, Davalı vekilinin de ara karar gereği 21/11/2017 tarihinde Uyap üzerinden beyan dilekçesi gönderdiği, ayrıca 01/12/2017 tarihinde bir kısım delillerini sunduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve Meram Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
20/12/2018 tarihli duruşmada davacının dava dilekçesindeki deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla, dava dilekçesine konu edildiği üzere davacının düzenlediği üç adet davalıya fatura içeriğindeki malları teslim alıp almadığı hususunda yemin deliline dayanıp dayanmayacağını bildirmek, yemin deliline dayanıyorlarsa, yemin metnini hazırlayıp mahkemeye ibraz ve HMK’nun 228.maddesi gereği karşı tarafa ve varsa vekiline tebliğe çıkarmak üzere bugünden itibaren 2 haftalık kesin mehil verilmesine. Kesin mehile riayet edilmediği takdirde HMK’nun 94.maddesi gereği yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve dosyadaki mevcut delil durumu ile inceleme yapılarak karar verileceğinin ihtarına karar verildiği, celse arasında önceki ara karara ilişkin davacı vekilinin beyan dilekçesi sunduğu, yemin delilini bu aşamada kullanmayacaklarına dair beyanda bulunduğu görülmüştür.
Konun çözümü mali verilerin incelenmesi hususu HMK 266.maddesi kapsamında özel ve teknik bilgiliyi gerektirtiğinden Davalı şirketin 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defter, kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak davalı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalı defterlerinde ne şekilde yer aldığı, davalı defterlerine göre davacının dava konusu ettiği ve davalının banka hesabına gönderdiği toplam 360.000,00-TL ödemenin ne şekilde kayıtlandığı, defter kayıtlarına göre davalının davacıya borcu bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin hangi tarihte başladığı, hangi tarihte sona erdiği, bu dönem içerisinde ne şekilde çalışıldığı, …… adlı şahsın ticari defter ve kayıtlarda isminin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, SMMM KGK Bağımsız Denetçisi …… tarafından tanzim edilen 22/01/2018 tarihli raporda özetle; yanlar arasında 17/08/2016 tarihinde başlayan, karşılıklı yumurta alım/satıım yapiiması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, yanlar arasındaki ticari ilişkiye aracılık eden dava dışı ……’e ait davalı ticari defterlerinde herhangi bir kayda rasllanmamakla birlikte, dava dışı kişinin davalıya yumurta alım satımı ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti verdiğinin ibraz edilen sözleşme ile sabit olduğu, davacının davalıya sipariş avansı mahiyetinde ödenen 360 000,00 TL’den kaynaklı olarak davalıdan 360.000,00 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği ve alacağın tahsili için huzurdaki davaya konu icra takibini başlattığı, davalı ticari defterlerinin incelenmesinde ise; davacının gönderdiği 360.000,00 TL’ nin davalının da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalının davacıya 14.10/10.11/22.11.2016 tarihinde 353.616.00 TL ödeme yapmış olduğu, davacının gönderdiği 360.000,00 TL’yi, yapmış olduğu 353.616,00 TL’den mahsup edince, icra takip tarihinde davalının davacıya 6,385,75 TL borçlu gözüktüğü, yanlar arasındaki ihtilafın davacının davalıya düzenlediği 3 adet toplam 353.615,00 TL bedelli faturaların davalı kayıtlarına alınmamasından kaynaklandığı, davalı yanın öncesinde birebir bu fatura bedellerini davacıya ödemekle birlikte, sonrasında davacının bu faturalarını kayıtlarına almadığı, keza 96.005,00 TL bedelli faturayı kayıtlarına aldıktan sonra, tekrar kayıtlarından çıkartmış olduğu, davalı yanın, gerek cevap dilekçesi, gerekse diğer dilekçelerinde, davacıya ödeme yapıldığı halde, davacının kendilerine bu fatura bedeli ürünleri teslim etmediği ve bunun sonradan farkına varıldığı ve davacının faturalarının bu nedenle kayıtlarına alınmadığı, dolayısıyla kendilerinin yapmış olduğu 353.616,00 TL’yi davacının gönderdiği 360,000,00 TL den mahsup ettiklerini ve neticede davacıya 6.385,75 TL borçları kaldığı savunmalarında bulunduğu, dava konusu ihtilafa konu, 3 adet toplam 353,615,00 TL bedelli davacı faturalarının incelenmesinde, irsaliyeli fatura olarak düzenlendiğinin görüldüğü, irsaliyeli fatura hem irsaliye hem de fatura yerine geçtiğinden üzerinde teslim alan isim imzası olması gerektiği, ancak, davacı faturalarının üzerinden herhangi bir teslim alan isim imzası olmadığının görüldüğü, mahkemece davacı alacağının kabulü halinde, takip öncesi işlemiş faiz olarak talep ettiği 3.402,74 TL’nin uygun olduğunun hesaplandığı bildirilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacı ile davalı arasında yumurta alım satımı sözleşmesi olup olmadığı, ……’in davalı şirket nam ve hesabına sözleşme yapma yetkisi olup olmadığı, davacının ödediği paraların avans niteliğinde olup olmadığı ve davalının önceye dayalı borç ilişkisini gerekçe göstererek gönderilen paranın mahsup hakkı olup olmadığı bu sebeplerle davacını davalıdan iadesi talebi nedeniyle itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı yönündedir. Davacı tarafın icra dosyasının dayanağı olan 05.12.2016 tarihli banka havale dekontlarının açıklama kısmı incelendiğinde gelecek yumurta bedeli açıklamasının olduğu görülmüştür.TBK 102. maddesi “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Bunun aksinin ispatı yönünden ispat külfetinin davacıda olduğu dikkate alındığında dekont üzerinde bu durumu açıklayıcı beyanının olduğu görülmüş ve davalının savunmalarından da söz konusu bedelin sipariş olarak verildiği taraf defter ve kayıtları ile de sabittir. Taraflar arasındaki ticari ilişkiye aracılık eden dava dışı ……’in davalı adına işlem yapma yetkisinin bulunduğu sabittir. Esas uyuşmazlık meselesi sipariş bedeli olarak gönderilen paradan önceki döneme ilişkin davacının davalının yumurta siparişi üzerine söz konusu teslim etmesi gereken yumurtaları teslim edip etmediği ve davacının önceye dayalı bu düzenlenen fatura içeriği yumurtaları davalıya teslime edip etmediği davalının banka dekontlarının açıklama kısmına göre teslim alınacak yumurta bedeli olarak gönderilen araların karşılığında tesliminin yapılıp yapılmadığı davacının borçlanıp borçlanmadığı noktasında olup , bu kapsamda incelenen taraf defter kayıtları dosyaya sunulan teslim tutanakları ve taraflar arasındaki önceye dayalı itiraz edilmeyen işlemlere göre tarafların açık hesap şeklinde çalıştıkları görülmüş ve davaya konu işlem öncesi davacı tarafından düzenlenen 3 adet faturanın toplam 353.615,00 TL bedelli davacı faturalarının incelenmesinde irsaliyeli fatura olarak düzenlendiğinin görüldüğü irsaliyeli fatura hem irsaliye hem de fatura yerine geçtiğinden üzerinde teslim alan isim imzası olması gerekmesine rağmen davacı faturalarının üzerinden herhangi bir teslim alan isim imzası olmadığının görülmüş olmasına rağmen davalı yanın öncesinde birebir bu fatura bedellerini davacıya ödemekle birlikte, sonrasında davacının bu faturalarını kayıtlarına almadığı, keza 96.005,00 TL bedelli faturayı kayıtlarına aldıktan sonra tekrar kayıtlarından çıkartmış olduğu ve davalının sunduğu teslim belgelerinde temsilci …… imzası olduğu görülmüş ve davalı iş bu dava açılana kadar yumurtaların teslim edilmediği yönünden dava ihtarname ya icra takibiyle bunu davacıya bildirmediği dikkate alınmış bunun yanında bilirkişinin yerinde inceleme yapma aşamasında davalı stok kayıtlarının incelemesini de bilirkişi incelemesine sunmayarak söz konusu fatura içeriği yumurtaların teslime dilmediği iddia ve savunmasını ispata yarar delil sunmadığı gibi faturanın deftere kayıt edildikten sonra davacının ihtarnamesi sonrası kayıtlardan çıkarması çelişki olarak görülmüş olup davalının önceye dayalı sipariş ettiği yumurtaların teslim edilmediği bu sebeple mahsup yaptığı savunmasına itibar edilmediğinden davacının davaya konu sipariş olarak gönderdiği bedelin karşılığı olan yumurtaların teslim edilmediği dikkate alınarak davanın anılan gerekçelerle kabulüne karar verilmesi yönünde kanaat hasıl olmuştur.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın yönünden iptali ile; takibin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa (360.000 TL) takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla 3095 sayılı yasanın 2/2. maddesi uyarınca Avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, hüküm altına alınan alacağın faturaya dayalı ve likit oluşu gözetilerek hüküm altına altın alınan alacağın %20 üzerinden hesap edilen 72.680,54 TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın yönünden iptali ile; takibin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden aynen DEVAMINA
2-Hüküm altına alınan asıl alacağa (360.000 TL) takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla 3095 sayılı yasanın 2/2. maddesi uyarınca Avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
3-Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 72.680,54 TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 24.824,04 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 4.389,01 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 1.817,01 TL harcın mahsubuna, bakiye 18.618,02.-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 27.754,16 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 31,40-TL başvurma harcı, 4.389,01 TL peşin harç, 1.817,01 TL icrada yatırılıp mahsup edilen harç, 155,00-TL tebligat ve 197,36-TL müzekkere gideri, 642,00 TL talimat masrafı, 600,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.800,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸