Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/213 E. 2019/212 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/213
KARAR NO : 2019/212

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile eşit paylı olarak ortağı oldukları, … Ltd. Şti’ndeki ortaklıklarını 01/10/2012 tarihli protokol ile sona erdiğini, tarafların ortaklık döneminde …. Ltd. Şti’ne ait işyerinde çalışan Ekrem Turnalar tarafından işçilik alacaklarının tahsili için… Ltd. Şti’ne karşı açılan dava sonunda verilen İstanbul …İş Mahkemesi’nin ….Esas, .. Karar sayılı ilamı ile İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyadan takibe konulduğunu, dosya borcunun tamamı olan 11.372,90-TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, davalının dosya borcundan kendisine düşen payı ödemediğini, müvekkilinin davalı tarafından ödenmesi gereken 5.686,45-TL’nin faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının beyanlarına ve taleplerine katılma imkanı olmadığını, asıl borcun varlığı, miktarı protokole uygun bir borç olup olmadığı ve ödenip ödenmediği konusu yargılamayı gerektirdiğini, 01/10/2012 tarihli protokolün devam etmekte olan davalardan dolayı ödenmesi gereken tazminatların, her iki tarafça eşit olarak ödenmesini gerektirdiğini, protokol tarihinde devam etmekte olan ve sonradan açılan işçilik davaları ile ilgili, müvekkili …’in herhangi bir bilgisi blunmadığını, işçilik davaları… çalışıp çalışmadığı, protokol tarihinden önce dava açıp açmadığı, çalıştığı dönem ve takiplerinin neler olduğunu, davanın olup olmadığı, ödemenin yapılıp yapılmadığı konularında davalı …’in hiç bilgilendirilmediğini, dava ile ilgili bilgi ve belgeler kendisine sunulmadığını, müvekkilinin iş mahkemesi dava dosyasını bu dosyada alınan ilamın icraya verildiği icra dosyasını ve sonrasında banka ödemelerine ilişkin kayıtların işbu dava dosyasın celbi ile bilgi sahibi olacağını, takibe itiraz konusunda davalının kötü niyetli olduğu, borçlu olduğunu bile bile sırf kötü niyetle itiraz etmesinin söz konusu olmadığını, alacak borç miktarının yargılama ile gerekli dosyalar celp edildikten sonra ancak anlaşılabilecek olması sebebi ile miktar likit ve müvekkili tarafından bilinecek durumda olmadığını, alacaklı tarafından talep edilen faizin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin borçlu olup olmadığının protokole uygun bir borç olup olmadığını müvekkilinin talep edilebilir bir borç olup olmadığı, borçlu ise miktarının ancak yargılama sonucu ilgili dosya ve belgeler getirilerek anlaşılabileceğini ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki protokol uyarınca davacı tarafça ödenen işçi alacağının davalıdan rücuen İİK 67.maddeye göre itirazın iptali talebine ilişkindir.
Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas ve….Kara sayılı ilamı, Bölge Adliye Mahkemesinin … Esas ve ….Karar sayılı ilamı ile bozularak Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş olup dosya mahkememize tevzii olmuştur.
Bakırköy …İcra müdürlüğünün…. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 24/10/2016 tarihinde İstanbul …İş Mahkemesi’nin ilamı gereğince ….İcra Müdürlüğünde başlatılan takip üzerine ödenen miktardan davalı payına isabet ettiği ileri sürülen 7.912,51-TL toplam alacak için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 14/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, süresinde yapılan itiraz sonucu takibin durduğu, dava ve itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının kararının incelenmesinde; 26/11/2008 tarihinde dava dışı işçi …. tarafından … Ltd. Şti aleyhine işçilik alacaklarının tahsili amacı ile dava açıldığı, mahkemece 20/11/2008 tarihli 2.426,93-TL kıdem tazminatı, 785,00-TL ihbar tazminatı alacağı, 639,94-TL fazla mesai ücreti, 245,87-TL genel tatil ücreti ile 812,00-TL ücretli izin alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, kararın şirket aleyhine takibe konulduğu, dosya borcunun davacı tarafından ödenerek işçi tarafından tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, dayanak rapora göre; davacının talebe dayanak yaptığı mahkeme ilamına dayalı icra dosyasına yapılan ödemeler dikkate alındığında, davalının bu ödemelerden 1/2 oranında sorumlu olduğu göz önüne alınarak, protokolden önce açılmış davaya dayanak ödemelerin 5.686,45-TL olduğu bildirilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen protokolün incelenmesinde; tarafların dava dışı şirketin ortakları olduğu, şirketteki davalı payının davacıya protokolde belirtilen şartlar ile devredildiği, sözleşmenin 11. Maddesi gereğince 01/10/2012 tarihinden itibaren şirketin aktif ve pasifi ile birlikte davacıya ait olacağı bu tarihten önce açılmış olup, halen derdest olan davalardan doğabilecek tazminatlar ile bu tarihten önceki üretimi ve satımı yapılan ürünlerdeki imalat hatalarından doğabilecek zararların ve bu tarihten önceki dönem için şirket faaliyetleri nedeni ile verilmesi muhtemelen idari para cezalarının eşit oranda ödeneceği düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık tarafların ortakları bulundukları şirket ait borçtan dolayı protokol kapsamında davalının davacının işçi alacağı olarak ödediği borçtan dolayı alacak talep edip edemeyeceği noktasında olup, Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, tarafların ortağı olduğu dava dışı şirketteki ortaklığın paylaşım yolu ile sona erdirilmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tarafların dava dışı şirketin eşit paylı ortakları olduğu, şirketteki ortaklığın 01/10/2012 günlü sözleşme ile tasviye edilerek şirketin aktif ve pasifleri ile birlikte davacıya bırakıldığı, protokol ile sabittir. İmzası inkar edilmeyen protokolün 11. Maddesi uyarınca 01/10/2012 tarihinden önce açılıp bu tarihi itibari ile kesinleşmemiş olan davalardan doğan tazminat alacaklarının taraflarca eşit olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Maddenin yevam eden cümlelerinde, bu tarihten önce üretimi ve satımı yapılan imalattan doğacak zararlar ile faaliyet nedeni ile düzenlenecek idari para cezalarından tarafların eşit oranda sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Maddenin açık yazılış ve anlamından anlaşılacağı üzere taraflar şirkete karşı açılacak davalar yönünden protokol tarihini esas almış, bu tarihten önce açılmış olan davalardaki tazminatın eşit olarak paylaşılacağı ön görülmüştür. Somut olaydaki dava 26/11/2008 tarihinde dava dışı işçi Ekrem Turnalar tarafından açılan dava nedeniyle söz konusu tarafların ortak oldukları şirketin işçisine dair işçi alacağından dolayı şirket aleyhine yapılan ilamlı takip neticesinde davacının 11.372,00-TL ödediği anlaşılmış olup söz konusu ödememenin kaynağı 2008 tarihili dava olduğu sabit olup taraflar protokolün 11. Maddesi uyarınca 01/10/2012 tarihinden önce açılıp bu tarihi itibari ile kesinleşmemiş olan davalardan olduğu dikkate alındığında taraflar arasındaki protokole göre davacının ödediği toplam bedelden hissesi oranın davalıya protokol kapsamında rücu edebileceği anlaşılmış olup gelen ödeme belgelerine göre davacının dava açmakta ve ödediği fazla bedeli davalıdan protokol kapsamında istemekte haklı olduğu anlaşıldığından talebin kabulü ile bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 5.686,45TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilerek yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, davalı borçlunun Bakırköy ….İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden (5.686,45-TL) aynen devamına,
2-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine(1.137,29-TL)
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 388,44-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 57,56-TL harç ile icrada yatırılıp mahsul edilen 39,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 291,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 57,56-TL peşin harç, icrada yatırılıp mahsup edile 39,56-TL harç, 114,50-TL tebligat, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 943,02-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 20/02/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza