Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/197 E. 2019/33 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/197
KARAR NO : 2019/33

DAVA : MENFİ TESPİT (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 11/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hamiline düzenlenen ….. Bankası …. şubesine ait, keşide yeri ve tarihi İstanbul 08/03/2017 keşidecisi … olan ….. çek numaralı 26.300,00-TL bedelli çekin ….. Ltd. Şti.’ye ciro edildiğini, müvekkili ile davalının araç satımı için anlaştığını, yukarıda bahsi geçen çeki davalıya araç satımı için teslim ettiğini, davalının satımı konusunda anlaşılan araçı müvekkiline teslim etmediği gibi müvekkilinden almış olduğu çeki de geri iade etmediğini, bu duruman tanıklarla sabit olduğunu, davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, Davalarının kabulü ile ….. numaralı çek hakkında ödeme yasağı konulmasını, çekin tahsilinin ve icra takibine başlanılmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; karşılıklı alışveriş nedeni ile çek iptali davasında çeki ibraz eden çekin hamiline karşı açılmış çekin istirdatı davasıdır.
Uyuşmazlık; çekin ne şekilde verildiği davalının yasal hamil olup olmadığı, davalının çeki iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusurlu olup olmadğı noktasındadır.
Dava konusu çekte davacı keşideci olarak yer almaktadır. Keşideci tarafından….. Kuyumculuk firmasına ciro edilmiştir. Davacı tarafından da davalıya elden teslim edilmiştir.
Dava 2004 sayılı İİK’nun 72.maddesine göre açılan menfi tespit davası değil, 6102sayılı TTK’nun 792.maddesine dayalı istirdat istemine ilişkindir. Anılan yasa maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmektedir. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur.
Davacı meşru hamil olarak ispat bakımından SMS kayıtları resimler ve tanık deliline dayanmış olup davacının gösterdiği tanıklar duruşmada dinlenmiştir.
Tanık …: ” … benim patronum olur. 2018 ocak ayına kadar yanında çalışıyordum. Sonrasında ayrıldım. … araç satın almak istiyordu. Bunun karşılığında … … ye çek verdi. Ben çekin meblağsını tam olarak hatırlamıyorum. Ancak çekin resmini … telefonla çekiyor… ın amacı çeki doğrulamak için bir takım yerlere sormaktı sonrasında … bana işyerinin kapısına gelen aracın içerisinde çeki … ye teslim ettiğini anlattı. Sonrasında çeki doğrulatmak için … bir takım telefon görüşmeleri yaptı. Bu telefon görüşmeleri yapılırken ben yanlarında değildim. Ben sonradan …. Bey in kendisinden duydum. … çekin sağlam bir çek olduğunu … a söylemiş. … buna rağmen söz konusu aracı … den alamadı. Zaten … kaybolup gitti. …. nin telefonlarına çıkmadı. …. çeki geri istedi ancak çek …. ye geri dönmedi.Tanıklık ücreti istemiyorum.” demiştir.
Tanık …: “Ben altın toptancılığı yapıyorum, …’ı 17 yıldır tanırım… Türker’iyi tanımıyorum, …’a altın getirdiğimde o anda … birisine çek veriyordu, bu şahsın …’ i olduğunu hatırlıyorum, aralarında araba alım satımı ile ilgili bir şeyler konuşuyorlardı, ama tam olarak dinlemedim, sadece öylesine kulak misafiri oldum, dolayısıyla mevzuyu tam bilmiyorum, ben esnafım, toptancılık yaptığımdan ötürü …’a her hafta gider mal verip ödeme alırım, sözleyeceklerim bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum.”demiştir.
Kural olarak çekin istirdatı ile ilgili davalarda; ispat yükünün davacıdan bulunduğu; bu nedenle; bu davada da davacının, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu bulunduğu ispat etmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı tanık deliline dayanmışsa da tanıklar çekin iktisabında davalının kötüniyetli ya da ağır kusurlu olduğunu beyan edecek kayıtlar değil, dava konusu çekin …’ye teslimine ve tesliminden …..’ye ulaşılamadığına ilişkin olduğundan çekin elinden rızası dışında çıktığını ispat etmiş olup davalının ağır kusurunu ve kötüniyetini ispat etmiş değildir.
Somut olayda; davacı, dava konusu çekin rızası hilafına elinden çıktığını ispat etmiş ise de davalı …’nin iktisapta kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu ileri sürülüp kanıtlanamadığı anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine, karar vermek gerekmiş; aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 449,14-TL harçtan mahsubuna, artan 404,74-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin ve takdir olunan 3.156,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 11/01/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza