Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/194 E. 2019/150 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/194
KARAR NO : 2019/150

DAVA : MENFİ TESPİT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün….Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, söz konusu icra takibinin müvekkili firmanın taşınma işlemleri sırasında başlatılmış ödeme emrine karşı taşınma sırasında yaşanan karışıklık ve telaş nedeni ile süresinde itiraz edilemeyişinden dolayı kesinleştiğini, bu nedenle belirtilen icra takibine konu borcun gerçekte olmadığının tespiti icra takibinin durması ve kaldırılması talebiyle bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasına, Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu borcun olmadığının tespiti ile icra takibinin durdurulmasına ve iptali ile icranın eski hale iadesine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan borçlunun takip konusu alacağın %20sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın kötüniyetli olduğunu, borcunu ödememek için sürekli oylama taktiği içine girdiğini, taraflar arasında fatura alacağının ödenmemesi halinde vade farkı uygulanacağı davacı borçlu firmaya tebliğ edilen irsaliyeli faturalarda açıkça görüleceğini, faturalarda açıkça “fatura tutarı peşin ödenir, geç ödemelerde %5,5 vade farkı uygulanır.” şeklinde açıklama yer aldığını, taraflar arasında bu tür vade farkı uygulamasının teamül haline geldiğini, davacı borçlunun bu faturaları tebliğ aldığını, vade farkına herhangi bir itirazının olmadığını, bu vade farkı anlaşmasına istinaden müvekkili firmanın vade farkı faturasının kesildiğini, davacı borçlu firmaya icra takibi ile birlikte tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı firmanın takibe ve bu faturalara itiraz etmediğini ileri sürerek, davanın reddine, davacının alacağın geç alınmasında dolayı alacağın %20 oranında tazminata mahkumuna, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İ.İ.K. nun 72.maddesinde düzenlenen icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında tartışma konusu olan husus takibe konu faturalardan alacağından davacının borçlu olup olmadığı noktasındadır.
Davaya esas olan Büyükçekmece …İcra müdürlüğünün …. E. sayılı dosya içeriğine göre alacaklının dosyamız davalısı, borçlunun dosyamız davacısı asıl alacak miktarının 29.878,75-TL işlemiş faiz alacağının 7,98-TL olduğu tartışmasızdır.
Davalının alacağının dayandığı faturaların taraf defterlerine ne şekilde işlendiği, vade farkı ödenmesi konusunda taraflar arasında yazılı bir sözleşme olup olmadığı, her hangi bir tarihte davacının vade farkı ödemesine dair kayıt olup olmadığı, vade farkına esas olan alacağın ne şekilde geç ödendiğine dair tarafların defter ve kayıtlarında açıklık olup olmadığı, vade farkıne esas alacağın ödenmesi sırasında davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt ile ödemenin kabul edildiğine dair taraf defterlerinde kayıt olup olmadığı hususlarının tespiti açısından bilirkişi vasıtasıyla tarafların dayanak ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına dair karar verilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SMM bilirkişi …. tarafından hazırlanan rapora göre tarafların ticari defterlerinin lehlerine delil vasfı taşımadıkları, usulüne uygun tutulmadıkları, somut davadaki asıl uyuşmazlık fatura tutarları için davalının toplamda 29.878,74-TL tutarında vade farkı faturaları düzenleyerek belirtilen alacağın davacıdan tahsili için Büyükçekmece …İcra Dairesinin…. Esas dosyası ile takibe geçtiğini, davacının takibe konu faturaların kendisine tebliğ bile edilmediğini, bu faturalardan takip sonrasında haberinin olduğunu ifade ettiğini, davalının geciken ödemelere istinaden; …. nolu 9.550,04-TL tutarındaki fatra için 4.028,67-TL, …. nolu 9.550,04-TL tutarındaki fatura için 4.049,34-TL, … nolu 18.750,20-TL tutarındaki fatura için 8.355,96-TL, … nolu 11.460,04-TL tutarındaki fatura için 5.007,96-TL, …. nolu 18.749,61-TL tutarındaki fatura için 8.436,82-TL olmak üzere toplamda 29.878,74-TL vade farkı faturasının düzenlenmiş olduğunun tespit edildiğini, tarafların ticari defterleri incelendiğinde takibe konu faturaların sadece davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının görüldüğünü, bununla beraber dosyanın münderecatında işbu faturaların davacıya tebliği ile alakalı herhangi bir belgeye rastlanmadığı ifade edilmiştir.
Ticari işlemlerde mal veya hizmet sunanların mal veya hizmet alıcılarına vade farkı faturası yansıtabilmesi için aralarında bir cari hesap sözleşmesine bağlı belirlenmiş bir vade olması veya daha önce satıcılar tarafından vade farkı faturaları düzenlenip alıcıların da bu fatura tutarlarına istinaden ödeme yaparak zaman içerinde bu işlemin ticari bir teamüle dönüşmesi gerektiği, fatura üzerinde “tutarın peşin ödeneceği” ve “geç ödemelerde vade farkı uygulanacağı” ibaresinin yazılması gerek öğretide ve gerekçe Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında vade farkı faturası için dayanak kabul edilmediğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu olan davalının düzenlemiş olduğu vade farkı faturalarının davalı tarafından davacıya tebliğ edildiğine dair somut bir belgeye rastlanmadığı, bu faturaların sadece davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının faturalarına konu vade farkına dayanak teşkil edebilecek nitelikte taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmenin tespit edilemediği, taraflar arasında vade farkı faturalarına ilişkin teamülün oluşmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davalının geç ödenen fatura tutarlarına istinaden düzenlemiş olduğu vade farkı faturalarının dayanağının bulunmadığı, bu itibarla davalının vade farkı faturalarının ispata muhtaç olduğunun kabulü ile hesaplama dışı bırakılması gerekeceği, neticeten takip tarihi itibariyle davacının davalıya olan borcunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Vade farkı hukukumuzda bağımsız olarak düzenlenmiş değildir. Ancak taraflar arasında ticari ilişki olsa dahi davacının vade farkı talep edebilmesi için yerleşik Yargıtay uygulaması gereği vade farkı ödeneceğine ilişkin bir anlaşma veya taraflar arasında bir uygulama olması lazım gelir. Menfi tespit (olumsuz tespit) davası İİK’nun 72.maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklıya borçlu olmadığını genel hükümlere göre kanıtlamasına imkan sağlamak amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü takip alacaklısına aittir. Bu konuda istisnai nitelikte iddiada bulunan davalının bu iddiasını ispatlayacak yazılı belgeleri öncelikle HUMK 288 ve devamı maddeleri gereği ortaya koyması gerekir. Davalı vekili buna rağmen yazılı belge sunamadığı gibi davacı şirket kayıtlarında da davalıyı haklı hale getirecek herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Taraflarca açıkça yemin deliline dayanılmadığından yemin teklifi etme hakkı da hatırlatılmamıştır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar karşısında davanın kabulüne, takiplerin başlatılmasında davalı alacaklı tarafın, davaların açılmasında da davacı borçlu tarafın kötü niyetlerinin bulunmadığı kanaatiyle hem davacı hem de davalı için İİK m.72 kapsamında tazminat takdirine yer olmadığına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip ve dayanağına göre davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Tarafların kötüniyet tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.041,56-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 510,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.531,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan teminatın 6100 sayılı HMK’nın 392/2’nci maddesi uyarınca asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması hâlinde yatırana İADESİNE,
5-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.586,40-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 510,40-TL peşin harç, 165,00-TL tebligat, 9,00-TL posta, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.365,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 06/02/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza