Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/157 E. 2020/1058 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/157 Esas
KARAR NO : 2020/1058

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2017

BİRLEŞEN İSTANBUL 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/248 ESAS, 2018/517 KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 16/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ……. Alışveriş Hiz. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı … aleyhine 58.510,75 TL tutarındaki cari hesap alacağının tahsili için 01.02.2016 tarihinde ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından; 15.02.2016 tarihinde dosyaya ibraz edilen itiraz dilekçesi ile yetkiye, borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiği, borçlu tarafından böyle bir borcunun bulunmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz edilmiş olup haksız ve mesnetsiz bu itirazın iptali için işbu davayı süresinde açma zorunluluğunun hasıl olduğu, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığı, yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Dairesi olduğu, yapılan yetki itirazının hukuka aykırı olduğu, reddinin gerektiği, takibe konu edilen alacağın cari hesap alacağı olduğu, ticari ilişki kapsamında kesilen faturaların takip borçlusu davalı tarafından ödenmediği, takibe konu borcun esasen para borcu niteliğinde olduğu, borçlu/davalı ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında doğan alacakların da para alacağı olduğu, işbu alacağın borçlu açısından götürülecek borç niteliğinde olduğu ve bu nedenle davalının mesnetsiz yetki itirazının yerinde olmadığı, davalı/borçlunun müvekkili nezdinde doğan herhangi bir borcunun bulunmadığına ilişkin beyanlarının gerçeğe aykırı olduğu, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığı, müvekkilinin alacaklı olduğu mübrez delilleri ile sabit olduğu gibi, ticari defter ve kayıtları ile de bilirkişi incelemesi aşamasında bir kez daha teyit edileceği, müvekkili şirket ile davalı borçlu ……. Deniz Ürünleri İç ve Dış Ticaretleri Ltd. Şti. arasında kurulan ticari ilişki çerçevesinde birtakım ürünlerin takip borçlusu davalı tarafından müvekkili davacıya ve davacının belirteceği mağazalarına belirttiği niteliklerde tedariki ve teslimi hususunda anlaşma sağlandığı, bu anlaşma neticesinde davalı takip borçlusunun edimini gereği gibi ifa etmemiş olması sebebiyle oluşan cari hesap bakiyesi müvekkili davacı tarafından talep edilmiş ancak davalının edimini ifaya yanaşmaması sebebiyle, müvekkili şirketin 58.510,75 TL tutarında olan alacağının tahsilini teminen davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, ancak davalı yanın anılan takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, dava konusu yapılan cari hesap ekstresinin içeriğindeki faturaların ve sevk irsaliyelerinin oldukça kapsamlı olduğundan ve müvekkili şirketin hacmi düşünüldüğünde ibrazının şu an da mümkün olmadığından, dava konusu yapılan faturaların ve sevk irsaliyelerinin mahkemece yapılmasına karar verilecek bilirkişi incelemesi aşamasında bilahare ibraz edileceği, müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki söz konusu olduğu, bu ilişki gereği müvekkili şirket üstlendiği edimi tam ve gereği gibi ifa ettiği, fakat davalı/borçlunun edimlerine riayet etmediği ve temerrüde düştüğü, müvekkili şirketin cari hesap ekstresi ve ticari defter kayıtları incelenmekle davalı şirketten alacaklı oldukları miktarın tespit edileceği ve icra takibine sırf müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak itiraz edildiğinin görüleceği, bu kapsamda İİK m.67 uyarınca itirazın iptali ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin gerektiğinin mahkemeden talep edildiği belirtilerek, davalı tarafından davaya konu icra takip dosyasına sunulan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli borçlunun icra inkâr tazminatına mahkûm dilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Asıl davada, davalı vekili cevap dilekçesinde; başlatılan icra takibinin, yetkili icra dairelerinde açılmadığı, işbu davanın da yetkili mahkemede açılmadığı, müvekkili şirketin, davacıya hiçbir borcunun bulunmadığı, davacının alacaklı olduğu iddiasının gerçeğe aykırı olduğu, aksine müvekkili ……., davacı … alacaklı olduğu, davacının, müvekkili …….’dan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibini ve akabinde açtığı işbu Mahkeme dosyasını kesinlikle kabul etmedikleri, davacının alacaklı olduğu iddiasının aksine, müvekkili …….’nun davacı …… ’ten çok daha öncesine dayanan alacağının bulunduğu, müvekkili şirketin deniz ürünleri alanında faaliyet göstermekte olduğu, borçlu şirketle bu nedenle ticari ilişki içinde olduğu, ticari ilişki neticesinde, cari hesap ekstresinden kaynaklı 422.320,65 TL tutarında borç bakiyesinin, Adana ……. Noterliği’nin 02.11.2015 tarihli yevmiye numaralı ihtarnamesiyle borçlu……. ’e bildirildiği, bildirilere rağmen belirtilen süreler içerisinde ödeme yapmayan davacı hakkında taraflarınca haklı olarak, Adana …… İcra Müdürlüğü’nün 06.11.2015 takip tarihli …… E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe davalı borçlunun haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, borçlu……. tarafından takip konusu 422.805,61 TL’lik borcun 218.864,75 TL’lik kısmına, yetkisine ve bu kısmın tüm feri’lerine itiraz edildiği, kalan kısım yönünden sadece yetki itirazında bulunulduğu, paranın icra dairesine yatırıldığı,……’in borçlu olduğunun bu durum ile de zaten ortada olduğu, taraflarınca, borçlu……. hakkında, Adana ….. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davasının açıldığı, Yerel Mahkemece davanın usulden reddedildiği, henüz kesinleşmediği, davada esasa ilişkin bir incelemenin yapılmadığı, davanın usulden reddedildiği, …….’in icra dosyasına ödeme yapmasının da davacının müvekkil şirkete borçlu olduğunun açık bir göstergesi olduğu, tüm bu hususların, taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelemesi neticesinde ortaya çıkacağı, dolayısıyla davacının iddialarını ve taleplerini kabul etmedikleri, haksız ve mesnetsiz davacının reddini talep ettikleri, davacının iddialarının aksine, müvekkilinin davacıdan alacağının bulunduğu, Mahkeme aksi kanatte ise bile taraflar arasında takas mahsup ilişkisinin söz konusu olduğu, davacının haksız ve mesnetsiz olarak müvekkile yönelttiği kötüniyetli bu dava nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini belirterek, öncelikle işbu davaya bakmakla yükümlü mahkemenizin yetkili olmadığından davanın yetki itirazları doğrultusunda usulden reddine, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davanın esastan reddine, haksız ve kötü niyetle takip yürüten davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesi karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul …… İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyası ile davalıya karşı 422.319,65TL asıl alacak ve 96.497,15TL temerrüt fazi olmak üzere toplam 518.818,80TL üzerinden takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borcun 124.61,81TL’sinin kabul edildiğini, aşan kısmına asıl alacak ve faiz yönünden itiraz edildiğini, borçlunun haksız ve hatalı olduğunu, davalı borçlu tarafından başlatılan takibe karşı haksız ve kanuna aykırı itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davacı şirketten haklı alacağının tahsili amacıyla Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’de …… Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi ile taraflarınca ikame edilen ve takas mahsup hakkının kullanılması ile asıl alacak yönünden konusuz kalan ancak vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden yargılaması devam eden Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile hukuki ve fiili bağlantı olduğu gözetilerek huzurdaki davanın birleştirilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Asıl dava; Taraflar cari hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine, birleşen dava ise; ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Asıl dava yönünden; HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasındaki takibe konu cari hesap ekstresinden dolayı alacak miktarının ne olduğu., temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, ortaya çıkan hukuki itilafta uygulanması gereken zamanaşımı süresinin ne olduğu, birleşen dosya yönünden İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasındaki takibe konu faturalardan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespitinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası celp edimiş, incelenmesinde; davacı-alacaklı … tarafından davalı-borçlu … aleyhine 58.510,75 TL alacağın tahsili için 01/02/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçluya ödeme emrinin 10/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili vasıtasıyla 12/02/2016 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borcun tamamına faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyası celp edimiş, incelenmesinde; davacı-alacaklı … tarafından davalı-borçlu … aleyhine 518.929,61 TL alacağın tahsili için 08/02/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçluya ödeme emrinin 12/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili vasıtasıyla 19/02/2018 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Adana …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasının Uyap ortamında celp edimiş, incelenmesinde; davacı-alacaklı … tarafından davalı-borçlu … aleyhine 422.805,61TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçluya ödeme emrinin 09/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili vasıtasıyla 13/11/2015 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Adana ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası Uyap ortamında celp edilmiş, incelenmesinde; davacı … tarafından davalı ……. Alışveriş Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.aleyhine 01/06/216 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı, 15/02/2017 tarihli …….. Karar sayılı karar ile davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görülmüştür
15/03/2019 tarihinde HMK 6545 sayılı yasanın 45.maddesi uyarınca birleşen dava dosyası da dikkate alınarak netice-i talep miktarı artmış olmakla eldeki davanın heyete tevdii edilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre İstanbul …… İcra Dairesinin ……. Esas sayılı ve Asıl dosyada ki Bakırköy ……… icra Müdürlüğünün ……. esas takip dosyasına göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konusu mal veya hdavacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, İstanbul …… İcra Dairesinin …… Esas sayılı,Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas takip dosyasına göre göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konus mal veya hizmet teslimini ispat edip edemediği gelen irsaliye incenenerek davacı vekilinin taraflar arasında ki fesih edilen sözleşmelerde incelenerek sözleşme hükümlerine göre birleşen dosya yönünden alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde cari hesap asıl alacağı, işlemiş faiz talep edip edemeyeceği talep edebilecekse işlemiş faizin başlangıç tarihi ve miktarı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faizin faiz miktarının da tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, YMM Bağımsız Denetçi ……. ve hukukçu bilirkişi …… tarafından tanzim edilen 23/11/2020 tarihli raporda; taraflar arasında imzalanan 01.04.2015 tarihli protokolün 6. Maddesi ile 1 yıllık sürede davacı/birleşen davada davalı……. şirketinin sabit fiyatla satın alacağı bazı deniz ürünleri için ön ödeme zorunluluğunun bulunduğu, protokolün 6. Maddesinde belirlenen ön ödeme tutarına ilişkin yükümlülüğün davacı/birleşen davada davalı……. arket şirketi tarafından yerine getirilmediği, protokolün feshedilmiş olması nedeniyle sabit fiyatla ürün teslimi söz konusu olamayacağından davacı/birleşen davada davalı……. tarafından fiyat indirim desteği ya da ürün bedeli farkları adı altında …….şirketine fatura düzenlenemeyeği ve bu kapsamda düzenleyeceği faturalar için de davalı/birleşen davada davacı …….şirketinden herhangi bir bedeli talep etme hakkının olmadığı, yapılan hukuki değerlendirmeler ve davacı/birleşen davada davalı……. şirketinin ticari defterleri ile……. şirketinin davalı/birleşen davada davacı …….şirketi tarafından yapılan takiplere karşı yapmış olduğu itirazlarda da …….şirketine olan borcun bir kısmını kabul ettiği, bu kapsamda icra dosyasına belli bir tutarda ödeme yaptığı ve kendisi tarafından takibe konu edilen faturalara …….şirketi tarafından süresi içerisinde noter kanalıyla itiraz edilmiş olması hususları dikkate alındığında, davacı/birleşen davada davalı……. şirketi tarafından her ne kadar Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü nezdinde …… E. sayılı dosya üzerinden 58.510,79 TL tutar için takip başlatmış olsa da, takip tarihi itibariyle……. şirketinin …….Şirketinden olan herhangi bir alacağının bulunmadığı, dolayısıyla da davacı/birleşen davada davalı……. şirketinin …….şirketine ilişkin yapmış olduğu takip ile ilgili olarak talep edebileceği herhangi alacağının bulunmadığı, davalı/birleşen davada davacı …….şirketinin ticari defterlerine göre takip tarihi olan 08.02.2018 itibariyle …….şirketinin……. şirketinden 382.524,79 TL alacağı bulunduğu, ancak bu alacak tutarından …….şirketinin ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp……. şirketi kayıtlarında yer alan faturalardan “imha edilen ürün, hasarlı ürünün geri gönderilmesi, miktar farkı, mal girişi olmadığından” açıklaması ile düzenlenen faturalar ile iade ihtarının yapılmadığı faturalara ilişkin bedellerin toplamı 6.101.85 TL’nin, düşülmesi neticesinde davalı/birleşen davada davacı …….şirketinin davacı/birleşen davada davalı……. şirketinden 376.422,94 TL alacaklı olduğu, öte yandan davacı/birleşen davada davalı……. şirketi tarafından 124.611,81 TL’nin icra dosyasına ödenmiş olması nedeniyle yapılan ödemenin mahsup edilmesi neticesinde davalı/birleşen davada davacı …….şirketinin takip tarihi itibariyle davacı/birleşen davada davalı……. şirketinden 251.811,13 TL tutarında asıl alacağının bulunduğu, davalı/birleşen davada davacı …….şirketi tarafından Adana ….. Noterliği kanalıyla keşide edilen 02.11.2015 tarih ve …… yevmiye numaralı ihtarnamenin 05.11.2015 tarihinde davacı/birleşen davada davalı……. şirketine tarihinde tebliğ edilmesi ve ihtarnamede karşı tarafa 1 günlük ödeme süresi verilmiş olması nedeniyle davalı/birleşen davada davacı …….şirketinin davacıdan/birleşen davada davalı……. şirketinden olan 376.422,94 TL tutarındaki asıl alacak için işlemiş faiz tutarının 84.107.00 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Birleşen dosya davacı şirketin adresi Adana olması sebebiyle davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre İstanbul …… İcra Dairesinin ……. Esas sayılı ve Asıl dosyada ki Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas takip dosyasına göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konusu mal veya hdavacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, İstanbul ….. İcra Dairesinin ……. Esas sayılı,Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas takip dosyasına göre göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konus mal veya hizmet teslimini ispat edip edemediği gelen irsaliye incenenerek davacı vekilinin taraflar arasında ki fesih edilen sözleşmelerde incelenerek sözleşme hükümlerine göre birleşen dosya yönünden alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde cari hesap asıl alacağı, işlemiş faiz talep edip edemeyeceği talep edebilecekse işlemiş faizin başlangıç tarihi ve miktarı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti hususlarında ayrıntılı rapor alınması için Adana Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 17/02/2020 tarihli raporda özetle; asıl dava yönünden; davacı tarafından davalı aleyhinde başlatılan icra takibinde asıl alacağa sebep olarak gösterilen faturaların fiyat farkı faturaları olduğu, ilgili faturaların davalı tarafından kabul edilmeyerek davacıya gönderildiği, ilgili faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlarının olmadığının anlaşıldığı, taraflar arasında yapılan protokolde belirtilen bedelin ödenmemesi üzerine ilgili sözleşmenin davalı tarafından fesih edildiği, ilgili faturaların fesih tarihinden sonra düzenlendiği, birleşen dava yönünden; davalının defter kayıtlarında icra takip tarihi itibariyle davacıdan 382.524,79 TL asıl alacağının gözüktüğü, davacı tarafından icra takibine kısmi itirazda bulunularak asıl alacak tutarından mahsup edilmek üzere asıl alacak için 124.611,81 TL yatırılmış olduğu, ilgili tutarın asıl alacaktan mahsubu neticesinde 382.824,79 TL-124.611,81 TL = 257.912,98 TL asıl alacağının kalacağı, (diğer kayıtlarında gözüken 382.524,79 TL durumu göre) davalı tarafça davacı şirkete Adana ……. Noterliğinin 02/11/2015 tarih ve ……. nolu ihtarnamesiyle 422.320,65 TL asıl alacaklarının bulunduğunun ve bu asıl alacağın 1 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edilmiş olduğunun anlaşıldığı, ilgili ihtarnameye karşı davacının ödemede bulunmamış olduğu, davacı şirketin temerrüde girmiş olduğu, (davacı tarafça ilgili ödeme ihtarına Bakırköy ……. Noterliğinin 13/11/2015 tarih ve ……. yevmiye nolu ihtarnamesiyle itiraz edilmiş olduğu anlaşılmıştır.), ilgili dosyada ilgili ihtarnamenin davacıya ne zaman tebliğ edildiği ile ilgili bilgiye rastlanılmadığı için davacının ihtarnameyi ne zaman aldığının bilinmediğinin tespitine ilişkin sonuç ve kanaat bildirilmiştir.
Toplanan ve sunulan deliller, yapılan yargılama, icra dosyası, sicil kayıtları, cevabi yazılar, mahkememizce alınan bilirkişi raporu, talimat raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalıdan 06/06/2016 tarihli sözleşmeden ve bu sözleşmeye ek 31/08/2016 tarihli ek protokol sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olup taraflar defter ve belgelerini mahkememize sunmaları üzerine defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.)
Somut olayda her iki tarafa da defter ve kayıtlarını sunmuş olup esas uyuşmazlık araflar arasında imzalanan 01.04.2015 tarihli protokolün 6.maddesi ile belirlenen 1.516.644,00-TL ürün bedelinin bir “ön ödeme” niteliğinde olup olmadığı davalının 01.04.2015 TARİHLİ PROTOKOL DAVACININ ÖN ÖDEMEYİ GERÇEKLEŞTİRMEMESİ SEBEBİ İLE fesihte haklı olup olmadığı noktalarındadır. 01.04.2015 tarihli protokolün 6. Maddesi;‘……., işbu protokole istinaden toplam ürün bedeli olan KDV dahil 1.516.644,00 TL’yi ürün teslim alınmadan peşin olarak FİRMA hesabına EFT yoluyla ödeyecektir.’ Hükmünü içermektedir.Ancak sözleşme sonrası ilerleyen zamanda……. şirketinin sözleşmede belirtilen bu tutarı ödemediği taraf beyan ve kayıtlarıyla anlaşılmıştır. Davalının bu sebeple Adana ……. Noterliği’nin 14.04.2015 tarih ve …….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği görülmüştür. İhtarnamede, davacının yükümlülüğü bir kez daha belirtilmiş, ön ödemeyi yapması, aksi takdirde protokolün feshedilmiş sayılacağı hususu ihtar edilmiş olup davacı tarafından protokolde belirtilen ön ödeme gerçekleştirilmemiş ve protokol davalı birleşen dosya davacısı tarafından feshedilmiştir.
Ancak davacı……. şirketinin daha sonraki süreçte verdiği siparişlerde, münfesih olan bu sözleşmede belirtilen birim fiyatları esas alarak, bu şekilde ödeme yapmak istemesinden eldeki uyuşmazlığın ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 6.maddesine göre belirlenen bedelin ön ödeme yani avans niteliğinde olup olmadığı konusunda taraflar bu madde hükmünün yorumunda anlaşmazlık içindedirler. Bu durumda sözleşmede yer alan kayıtların anlamını ve bu kayıtların hangi hukuki sonuçlara yöneldiğini tayin etmek zorunludur. Yorum herşeyden önce mantık ve gramer kurallarına göre yapılacaktır. ( Tekinay Borçlar Hukuku, Genel Hükümler s. 148 )
Ayrıca sözleşmelerin yorumunda da kabul edilen teori güven prensibidir. Beyan muhatabının fiilen o beyanı nasıl anladığına ya da kendisince bilinebilen bütün hal ve şartları objektif iyiniyet kurallarınca değerlendirerek nasıl anlaması gerektiğine bakılması icap eder ki, bu güven ilkesinin bir sonucudur.
Bu ilkeler ışığında taraflar arasında imzalanan bu protokol ile……. şirketi 01.04.2015-01.04.2016 tarihleri arasındaki 1 yıllık sürede protokolde belirlenmiş olan deniz ürünlerini bu sürede söz konusu olabilecek olası fiyat artışından etkilenmeyerek belirlenmiş olan sabit fiyat üzerinden satın alma hakkını kazanmış olacak, …….şirketi de 1 yıllık süre içerisinde karşı tarafa sağlamış olduğu sabit fiyat üzerinden ürün satışını yapmasına karşılık olarak ürünleri teslim etmeden 1.516.644,00 TL’yi peşin olarak elde etme hakkını kazanmış olacaktır. Başka bir ifade ile taraflar arasındaki işbu protokol, ……. şirketine 1 yıllık süre içerisinde belirlenen deniz ürünlerini belirlenmiş olan sabit fiyat üzerinden satın alma avantajını sağlarken, …….şirketine de söz konusu deniz ürünlerini karşı tarafa teslim etmeden önce peşin para tahsilatı avantajını sağlamaktadır. Dolayısıyla protokolde belirtilen 1.516.644,00 TL’lik tutar, taraflar arasında gerçekleştirilecek ticari işlemler için …….firmasına yapılacak bir ön ödeme özelliği taşımaktadır. Bu kapsamda, protokolde belirlenen ve ürün teslim alınmadan……. şirketi tarafından …….şirketine ödenecek 1.516.644,00 TL’lik tutar, …….firmasının 1 yıllık sürede belirlenen ürünlerde meydana gelebilecek olası fiyat artışlarını yansıtmaması ve sabit fiyat üzerinden ürünleri……. şirketine teslim etmesindeki fiyat riskine karşılık olarak peşin olarak almaya hak kazanacağı bir ön finansman kaynağı olma özelliğini taşımaktadır. Taraflar arasında düzenlenmiş olan 01.04.2015 tarihli sözleşme davalı/birleşen davada davacı …….firması tarafından 14.04.2015 tarihinde noter kanalıyla düzenlenen ihtarname ile protokolde belirlenen tutarın ödenmemesi gerekçe gösterilerek söz konusu protokol feshedilmiştir. Dolayıısyla, protoklün feshedilmesinden sonra taraflar arasında sabit fiyat üzerinden teslim edilecek herhangi bir ürün bulunmamakta olup, tarafların ticari işlemlerde kendi aralarında belirleyecekleri fiyatlar üzerinden alım satım işlemleri gerçekleştirilecektir. Taraflar arasında imzalanan 01.04.2015 tarihli protolün feshedilmiş olması nedeniyle hukuken var olmayan bir protokol ya da sözleşmeye göre herhangi bir faturanın düzenlenemeyeceği, düzenlenmiş olan faturaların da hukuken geçersiz olacağı tabidir. Taraflar arasında imzalanmış olan ve bazı deniz ürünlerinin sabit fiyat üzerinden alım satımının yapılmasını sağlayacak şekilde düzenlenen protokolün davalı/birleşen davada davacı …….firması tarafından feshedilmiş olması nedeniyle artık ortada yürürlükte olan bir protokol de bulunmamaktadır. 1 yıllık sürede davacı/birleşen davada davalı……. şirketinin sabit fiyatla satın alacağı bazı deniz ürünleri için ön ödeme zorunluluğunun bulunduğu, protokolün 6. Maddesinde belirlenen ön ödeme tutarına ilişkin yükümlülüğün davacı/birleşen davada davalı……. Grosmarket şirketi tarafından yerine getirilmediği, protokolün feshedilmiş olması nedeniyle sabit fiyatla ürün teslimi söz konusu olamayacağından davacı/birleşen davada davalı……. tarafından fiyat indirim desteği ya da ürün bedeli farkları adı altında …….şirketine fatura düzenlenemeyeği ve bu kapsamda düzenleyeceği faturalar için de davalı/birleşen davada davacı …….şirketinden herhangi bir bedeli talep etme hakkının olmadığı dikkate alınarak asıl dava bakımından davanın reddine birleşen dosyada ise davalı/birleşen davada davacı …….şirketinin ticari defterlerine göre takip tarihi olan 08.02.2018 itibariyle …….şirketinin……. şirketinden 382.524,79 TL alacağı bulunduğu, ancak bu alacak tutarından …….şirketinin ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp……. şirketi kayıtlarında yer alan faturalardan “imha edilen ürün, hasarlı ürünün geri gönderilmesi, miktar farkı, mal girişi olmadığından” açıklaması ile düzenlenen faturalar ile iade ihtarının yapılmadığı faturalara ilişkin bedellerin toplamı 6.101.85 TL’nin, düşülmesi neticesinde davalı/birleşen davada davacı ……. şirketinin davacı/birleşen davada davalı……. şirketinden 376.422,94 TL asıl alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek grekmiştir.
Son olarak, birleşen dosyada takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalının İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; asıl dava yönünden davanın reddine, kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmaması sebebiyle reddine, Birleşen İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas Sayılı Dosyası Yönünden; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının İstanbul ……. İcra Dairesinin …… Esas sayılı takip dosyasında takip dosyasında yapmış oldukları itirazın kısmen iptaline, takibin 376.422,94 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 17.782,05 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, icra takip tarihinden sonra ödenen 124.611,81 TL’nin infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, birleşen dosyadaki davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz alacağı bakımından eksik harç sebebiyle usulüne uygun harçlandırılmış talep bulunmadığından bakiye işlemiş faiz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına, kabul edilen hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden icra inkar tazminatının davacı – birleşen dosya davalısından alınarak davalı- birleşen dosya davacısına verilmesine, birleşen dosyada davacının fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz taleplerinin reddine, birleşen dosyada reddedilen kısım yönünden koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-)1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN REDDİNE,
A-)2-Kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmaması sebebiyle REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
A-)a)-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 999,22 TL harçtan ve icra aşamasında yatırılıp mahsup edilen 292,55 TL harçtan mahsubuna, artan 1.237,37 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
A-)b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 8.406,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
A-)c)-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
B-)BİRLEŞEN İSTANBUL …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN .. ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
B-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Davalının İstanbul …… İcra Dairesinin …… Esas sayılı takip dosyasında takip dosyasında yapmış oldukları itirazın kısmen iptaline, takibin 376.422,94 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 17.782,05 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, icra takip tarihinden sonra ödenen 124.611,81 TL’nin infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,
B-)2-Birleşen dosyadaki davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz alacağı bakımından eksik harç sebebiyle usulüne uygun harçlandırılmış talep bulunmadığından bakiye işlemiş faiz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
B-)3-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
B-)4-Kabul edilen hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden icra inkar tazminatının davacı – birleşen dosya davalısından alınarak davalı- birleşen dosya davacısına verilmesine,
B-)5-Birleşen dosyada davacının fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz taleplerinin reddine,
B-)6-Birleşen dosyada reddedilen kısım yönünden koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
B-)-a)-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 26.928,14-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 4.137,39 TL harç ile icra aşamasında yatırılan 2.594,65 TL harcın mahsubuna, bakiye 20.196,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
B-)-b)-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 4.137,39 TL harç ile icra aşamasında yatırılan 2.594,65 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B-)-c)- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 36.044,35 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B-)-d)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın reddedilen miktarı dikkate alınarak davalı yararına tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Birleşen dosyada davacı tarafından sarf edilen 65,45 TL tebligat ve müzekkere giderinden oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Birleşen dosyada davalı tarafından sarf edilen 627,70 TL talimat masrafı,153,20 TL tebligat ve müzekkere gideri 3.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.080,90 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2020

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza