Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/148 E. 2019/620 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/148 Esas
KARAR NO : 2019/620

DAVA : İtirazın Kaldırılması Suretiyle İflas
DAVA TARİHİ : 14/02/2017
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı …… Ticaret A.Ş.’ne …… seri nolu 04/01/2016 tarihli 188.992,28.-TL. bedelli,……. seri nolu 28/01/2016 tarihli 188.611,20-TL. bedelli, …… seri nolu 29/01/2016 tarihli 160.272,00.-TL. bedelli, …… seri nolu 27/01/2016 tarihli 199.703,56.-TL. bedelli faturalar ile kumaş sattığını, davalı şirketin borcuna karşılık kısmi ödeme yapmış ise de; bakiye 184.612,45.-TL borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılarak davalıya iflas yolu ile takipte adi ödeme emri gönderildiğini, davalı şirketin icra takibine rağmen bakiye borcunu ödemediği gibi davacı müvekkili şirketten alacağı olduğunu beyan ederek takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı-borçlu şirketin borcunu ödemediği gibi alacağını isteyen müvekkili şirket temsilcisine karşı silahla eylemde bulunduğunu, bu olayla ilgili soruşturmanın Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …… Soruşturma sayılı dosyası ile devam etmekte olduğunu, davalının piyasaya çok miktarda borcu olması nedeniyle etrafa korku salarak borçlarını ödememe yoluna gitmekte olduğunu, birçok firmanın korku nedeniyle borçlu şirket hakkında işlem yapamadığını, yapmış oldukları araştırmada borçlunun ekonomik durumunun iyi olmadığını öğrendiklerini, bu durumda müvekkilinin alacağının başkaca tahsil imkanı kalmadığını ileri sürerek davalı şirketin Bakırköy …….İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını, aksine müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müvekkilinin işbu alacağının tahsili amacıyla davacı aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenle Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını, bu davanın açılmasından sonra davacının huzurdaki davayı açtığını, ticari defter kayıtları incelendiğinde müvekkilinin davacıya borcu olmadığı ve alacaklı olduğunun anlaşılacağını, davacı yanın Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ……. soruşturma sayılı dosyasına yönelik iddialarını kabul etmediklerini, diğer ithamlarının da gerçek olmayıp iftira niteliği taşıdığını, tarafların milyonları bulan ticari ilişkisi olduğunu, ticari kayıtlar incelendiğinde müvekkili şirketin cirosunun çok yüksek olduğu, aktiflerinin pasiflerinin çok üzerinde olduğu ve iflas şartlarının oluşmadığının anlaşılacağını, hal böyle iken davacı tarafın kötü niyetli hareket ettiğinin açıkça ortada olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava; itirazın kaldırılması suretiyle iflas istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicil kaydının gönderildiği, incelenmesinde muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava ve takibe dayanak faturalardan dolayı davalının davacıya borcunun bulunup bulunmadığı, borcu var ise miktarın ne olduğu, itirazın kaldırılması suretiyle iflas koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu şirket aleyhine faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla 20/10/2016 tarihinde 184.612,45 TL asıl alacak, 12.017,51 TL faiz olmak üzere toplam 196.629,96 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, örnek 11 nolu iflas yolu ile takipte adi ödeme emrinin davalı-borçlu şirkete 24/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 24/10/2016 tarihinde müvekkili şirketinin borcunun bulunmadığını belirterek borcun tamamına faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu, iflas ödeme emri tebliğinden itibaren işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dava dosyasının Uyap üzerinden örneğinin gönderildiği, dosyanın derdest olduğu, Uyap’tan yapılan sorgulamada Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasının 28/09/2017 tarihli duruşmada işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy ……İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasının örneğinin Uyap üzerinden gönderildiği, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …… soruşturma sayılı dosyası ile ilgili olarak Küçükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, mahkemece Uyap üzerinden tensip tutanağı ile iddianame örneğinin gönderildiği, dosyanın derdest olduğu, duruşmasının 13/06/2017 tarihine bırakıldığı, davacı tarafça iflas avansının yatırıldığı anlaşılmıştır.
20/04/2017 tarihli duruşmada taraf şirketlerin 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defter, kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, dava ve icra takibine konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalı ödemelerinin bulunup bulunmadığı, tarafların defter kayıtlarının örtüşüp örtüşmediği, örtüşmüyor ise nedenleri, neticeten davacının takibe konu alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının tespiti, takipten önce davalının temerrüde düşüp düşmediği, işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise işlemiş faiz hesabının yapılması, alacak var ise gelecek duruşma günü itibariyle depo emrine esas hesaplamanın da yapılması hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 12/07/2017 tarihli raporda özetle; dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (19.10.2016) itibariyle davacının davalıdan 184.612,45 TL alacaklı olduğu, davalının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin Lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarih1(19.10.2016) itibariyle davalının davacıdan 24.475,45 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari farkın 209.087,90 TL olduğu, tarafların arasındaki cari farkın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan 209.087,90 TL tutanndaki ödeme kaydının davacının ticari defterlerinde bulunmamasından kaynaklandığı, davalının yapmış olduğu mezkur ödemeye ilişkin davacıya ait 120 no.Iu 23.02.2016 tarihli tahsilat makbuzunda davacının …… Bankası ….. no.Iu hesabına 71.000,00 USD tutarında havale yapılmış olduğu şerh edilmiş olmakla birlikte davalının yapmış olduğu havaleye ilişkin banka dekontu dosyada mevcut olmadığından inceleme günü davalı taraftan talep edilmesine karşın tarafımıza ibraz edilmediği, taraflar arasındaki cari hesap farklılığına neden olan 71.000 USD tutanndaki ödemeye ilişkin inceleme günü talep edilmesine karşın davalı tarafından mezkur banka havale dekontunun dosyaya ibraz edilememesi nedeniyle mezkur ödemenin davalının ispatına muhtaç olduğundan, dosyaya mlibrez deliller ve taraf ticari defter incelemeleri sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 184.612.45 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı gibi taraflar arasında vadenin belirlendiği bir sözleşme de bulunmadığından, takip tarihi itibariyle davacının 12.017,51 TL işlemiş faiz talebinin dayanağını bulunmadığı anlaşıldığından, davacının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulUnün gerekeceği, mahkemenin 13.07.2017 tarihli celsesi itibariyle 164.612,45 TL (Cari Hesap Alacağı) ve 38.597.34 TL (fer’i alacaklar) olmak üzere depo emrine esas davacı alacağının 223.209.79 TL olduğu tespit edilmiştir.
13/07/2017 tarihli duruşmada davalı vekiline 23/02/2016 tarihli ……. sıra nolu tahsilat makbuzu aslını ayrıca bu makbuzda geçen 71.000,00-USD bedeli ödediklerine dair banka havale dekontu ya da ödeme belgesi aslını ibraz etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş, tahsilat makbuzu aslı ibraz edilmiş, mahkememiz kasasına alınmış, 12/10/2017 tarihli duruşmada …. internet sitesinden alınan sicil kaydına ve imza sirküsüne göre……’nın davacı şirketi münferit imzasıyla temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmış, n huzurda sağ ve sol elle ayakta ve oturarak imza ve yazı örnekleri alınmış, davacı şirket yetkilisi duruşmadaki beyanında; gösterilen tahsilat makbuzunun kendisine ait olmadığını, üzerindeki tahsil eden bölümündeki kaşe de bizim kullandıkları kaşe olmadığını, kaşenin üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı gibi çalışanlarından birine de ait olmadığını, imza niteliğinde olmayıp paraf atıldığını, tahsilat makbuzunun içeriğinin de doğru olmadığını, davalı tarafın kendilerine 71.000,00-USD ödeme yapmadığını, şirketin tahsilat makbuzlarını ödeme olarak çek aldığında ancak düzenlediğini, 8.000,00-TL’nin üzerindeki nakit ödemelerin muhakkak banka kanalıyla yapılması gerektiğini, şirketinin de nakit ödemeleri banka kanalıyla aldığını, gösterilen makbuzda yazan …… Bank hesabının şirketine ait olmadığını, tahsilat makbuzunun şirketinin bastırdığı makbuzlardan olmadığı gibi içeriğine , üzerindeki paraf şeklindeki imzaya dolayısıyla tümüne itiraz etiğini, şirketinin ……. Bankası, …… Bankası, …… Bankası ve ……. Bankası ile çalıştığını, şirketin davalı şirketten alacağının bulunmadığını beyan etmiş, beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Davalı vekiline savunmalarında geçen 71.000,00-USD’lik ödemeye ilişkin banka ödeme dekontunu ibraz etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı vekili banka kayıtlarına karşı yazılı beyanda bulunduğu, ekinde talimat yazısı, banka dekontu, tediye makbuzu suretleri sunmuştur.
…… Bank A.Ş.Genel Müdürlüğüne bankası müşterisi olan davalı …… Tic.A.Ş.’ne ait …… IBAN nolu hesaptan 23/02/2016 tarihinde … tarafından 71.000,00 USD tahsil edildiği bildirilmiş olmakla; buna ilişkin para ödenen kişinin imzasını da içerir banka dekontunun tasdikli örneğinin gönderilmesi hususunda müzekkere yazılmış, müzekkeremize 05/10/2018 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
……. Bankası, …. Bankası, …… Bankası, …… Bankası’na yazılan müzekkerelere cevap verilmiştir.
Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinden emsal belge asıllarının dosyanın İstinafta olması sebebiyle gönderilemeyeceği dikkate alınarak dosyadaki mevcut delillere göre; mahkememiz kasasında bulunan tahsilat makbuzunda davacı şirket kaşesi üzerine atılı paraf ya da imzanın davacı şirket yetkilisi……’nın eli ürünü olup olmadığı hususunda re’sen seçilen Adli belge inceleme uzmanı Prof. Dr. ….. dan günsüz rapor alınmasına karar verilmiş, 04/02/2019 havale tarihli raporda; inceleme konusu tahsilat makbuzundaki basit tersimli imza ile……’nın karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki saptanmaması nedeni ile 23/02/2016 tarihli, ….. sıra nolu, 71.000 USD bedelli tahsilat makbuzundaki imzanın, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla……’nın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
14/03/2019 tarihli duruşmada davaya konu Bakırköy …… İcra Dairesi Müdürlüğünün…… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 184.612,45 TL asıl alacak üzerinden kesin olarak kaldırılmasına, itiraz kesin olarak kaldırılmış olmakla iflas davası açıldığının İİK.nun 166/2 maddesi uyarınca ilanına, gelecek celse itibariyle …… asıl alacak, işlemiş faiz, icra harç ve masrafları, icra vekalet ücreti hesabının yapılması, ayrıca 1 günlük faiz miktarının tespiti için önceki bilirkişi mali müşavir …… ‘tan ek rapor alınmasına karar verilmiş, 22/04/2019 tarihli raporda; dava konusunun davacının davalıdan 184.612,45 TL alacağına istinaden davalı şirket hakkında iflas kararı talebinden ibaret olduğu, mahkemenin bir sonraki celse tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle depo emrine esas olacak asıl alacak, takip sonrası işlemiş faiz, icra vekalet ücreti, icra masrafları ve tahsil harcı toplamı 252.798,37 TL olduğu, mahkemenin celse tarihinden sonra karar vermesi halinde 1 günlük faiz tutarının 45,52 TL olarak hesaplamada dikkate alınması gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
25/04/2019 tarihli duruşmada depo emri kararı verilmiş, davalı vekiline depo emri 05/05/2019 tarihi itibari ile tebliğ edilmiş, tebligat E-Tebligat olarak yapılmış, 7 günlük kesin süre içerisinde Uyap’tan incelenen kayıtlara göre de depo emrinin yerine getirilmediği görülmüştür.
Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen belge asılları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; takibin dayanağının davacının sattığını iddia ettiği kumaş bedelinin bir kısmının davalı tarafça ödenmediği alacağın faturaya dayandığı dikkate alındığında Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve fatura içeriği malın teslim edilmesinin ispatı gereklidir. Davaya konu olayda davacı sunduğu bir kısım fatura bedellerinin ödenmediğini iddia etmiş olup davalı ise sonraki aşamalarda malı teslim almadığı iddiasında bulunmayıp söz konusu fatura borcunu 71000 USD bedelli çekle ödendiğini ve 23.02.2016 tarihli davacı şirket yetkilisinin tahsilat makbuzundaki imzayla ödendiği yanında söz konusu çek bedelinin banka havalesi yoluyla şirket çalışanı … isimli kişiye ödendiğini savunarak tam tersi fazla ödeme sebebiyle davacı şirketten alacaklı olduğunu ve bununla ilgili Bakırköy …..ATM^de dava açtğını beyan etmesi üzerine mahkememizce ödeme savunması dikkate alınarak davacı şirket yetkilisinin söz konusu tahsilat makbuzundaki imzası incelenmiş olup Grafolog bilirkişi raporuyla da imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ortaya çıkmış bu defa davacı şirket çalışanına ödendi iddiası sebebiyle mahkememizce ……. bankasından banka havale dekontu celp edilmiş olup incelen dekont ve ekleri incelendiğinde söz konusu paranın davalının …’na ödenmesi talimatı üzerine bankanın …’na ödemeyi elden yaptığı anlaşılmış olup gelen kayıtlardan da …….’nin davacı çalışanı olduğu ancak davacı şirketi temsile yetkili olmadığı gibi paranın çekilmesinden bir gün sonra 23.02.2016 tarihinde kendi isteğiyle davacı şirketten ayrıldığı dikkate alındığında bu denli yüksek meblağı davalını banka havalesi yoluyla doğrudan davacı şirket hesabına yatırması gerekirken davacının para tahsiline yetkisi olmayan çalışanına banka yoluyla elden ödemesi basiretli tacir olma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği anlaşılmış olup davalının bu şekildeki ödeme savunmasına itibar edilmemiş olup bilirkişi raporunda tespit edilen davalının kendi defterindeki ödeme kaydı nazara alınmamış olup davacının takipteki asıl alacak kadar davalıdan alacaklı olduğu davalının söz konusu ödemeyi ispat edemeyerek fatura bedeli kadar davacının alacaklı olduğu analaşılmıştır.Temerrüt faizi, borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine, yasa gereği olarak kendiliğinden, temerrüdü takip eden günden itibaren başlayan ve temerrüt devam ettikçe varlığını sürdüren, hüküm altına alınabilmesi için alacaklının açık bir talebinin varlığı zorunlu olan bir karşılıktır…” (HGK, 26.05.2004, 2004/12-318-310).
818 sayılı BK’nun 101. maddesinde “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunun 117. maddesinde bu hüküm ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Alacaklı takip tarihinden evvel davalıları temerrüde düşürecek bir ihtarda bulunmadan icra takibi yaptığından dolayı davacının işlemiş faizi de depo emrine alınmamıştır.
Açıklanan durum karşısında ispatlanan miktar üzerinden itirazın kaldırılması gerekmiştir.
İİK’nun 166/2 maddesinde öngörülen usulde iflas ilanlarının yaptırıldığı, davacı alacaklı tarafından iflas avansının yatırıldığı, depo emrinin davalı vekiline duruşmada tefhim edildiği, gerekli ihtaratın yapıldığı, davalı şirkete de depo emrinin tebliğ edildiği, usulüne uygun tefhim ve tebliğe rağmen davalının depo emrine esas miktarı mahkememiz veznesine veya davacı alacaklıya ödemediği, böylece; İİK’nun 155,156 ve 158.maddelerindeki yasal koşulların oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …… sicil nosunda, ……. Mahallesi….. Caddesi ….. Sokak No:…… Güngören/İSTANBUL adresi ile kayıtlı “….. Ticaret Anonim Şirketi’nin iflasına, iflasın 23/05/2019 günü, saat: 14:37 itibariyle açılmasına, davalı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy …… İcra ve İflas Müdürlüğüne Uyap üzerinden derhal bildirilmesine, davalı şirketin iflasına karar verildiğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne de bildirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …… sicil nosunda,…… Mahallesi….. Caddesi……Sokak No:……. Güngören/İSTANBUL adresi ile kayıtlı …… Anonim Şirketi’nin İFLASINA,
2-İflasın 23/05/2019 günü, saat: 14:37 itibariyle açılmasına,
3-Davalı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy …… İcra ve İflas Müdürlüğüne Uyap üzerinden derhal bildirilmesine,
4-Davalı şirketin iflasına karar verildiğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne de bildirilmesine,
5-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL ilam ve karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 31,40-TL başvurma harcı, 31,40-TL peşin harç, 185,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 15.000,00-TL iflas avansı olmak üzere toplam 16.748,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-İİK.nun 164/1 maddesi uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸