Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/147 E. 2019/1346 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/147 Esas
KARAR NO : 2019/1346

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili ….’ın eşi, diğer müvekkillerinin babası olan …. ve küçük torun …’ın 10/06/2016 günü saat: 19.05 sularında ….’dan uçakla …’a tatil için geldiklerinde Havalimanı Terminal önü otopark yolunda davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalı kiralama şirketine ait … plakalı aracın çarpması ile kazanın meydana geldiğini, müteveffa ….’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini, davacı …’dan olma torunu …’ın da yaralandığını, bu kazada … plakalı araç sürücüsü olan davalı … ile birlikte aracın işleteni ve sürücünün işvereni …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş.’nin (…. Araç Kiralama Bodrum – …. Şubesi) yasal olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, kazanın bizzat araç sürücüsü davalı …’ın ve çalışmakta olduğu davalı şirketin kusuru nedeniyle meydana geldiğini, görgü tanıklarının beyanı, olay yerinde tutulan kaza raporuna göre davalı sürücünün çok hızlı olduğunu, müteveffa ….’ın geçindirmek zorunda olduğu evi bakmakla yükümlü olduğu eşi ve kızının bulunduğunu, davacı eşin kocasını kaybetmekle onun maddi desteğini ömür boyu yitirdiğini, yine kızı …’in de baba desteğinden yoksun kaldığını, müteveffa ….’ın vefat ettiğinde 57 yaşında olup … Turizm ve Seyahat Acentası Ltd.Şti.ile … Turizm Seyahat Otomotiv San. ve Tic.Ltd.Şti.’nin kurucu ortağı olduğunu, … Turizm ve Seyahat Acentası Ltd.Şti.’nin yetkili müdürü bulunduğunu, 2012 yılında bu şirketteki hisselerini eşi ….’a devrettiğini, ancak tam yetkili şirket müdürü olarak çalışmaya devam ettiğini, vefat ettiğinde yönettiği şirketin 76.816.135,17-TL değerinde 801 adet aracı olduğunu ve yüzlerce çalışanı bulunduğunu, büyük bir şirketin sahibi ve patronu olan önemli bir iş adamı olduğunu, şirketin dışında özel yaşamında 2 adet yatı olan, … ‘da tripleks villada oturan, …’de yazlık villası bulunan, şirketi adına … araç kullanan yaşam standardı çok yüksek bir kişi olduğunu, kaza yapan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.tarafından sigortalandığını, davadan önce 12/07/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapmış iseler de bugüne kadar ödeme yapılmadığını, yapılacak bilirkişi incelemesiyle davacı müvekkillerinin maddi zararlarının ortaya çıkacağını, davacıların bu ani kayıp ile derin bir üzüntü ve ızdıraba maruz kaldıklarını, davacı eşin hayat arkadaşına en ihtiyacı olduğu dönemde kaybettiğini, davacı çocukların ise babalarının en çok yanlarında olacağı zamanda kaybettiklerini, yine küçük …’nin henüz 4 yaşındayken çok büyük ruhsal travmaya maruz kaldığını, gerek bedeni acısı gerekse küçük yaşta yaşadığı korku ve kaygıyı üzerinden ömür boyu atamayacağını, bu nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107.maddesi hükmü de gözetilerek şimdilik davacı eş …. için hayat arkadaşı …’ı kaybetmekle 7.000,00-TL maddi, 300.000,00-TL manevi tazminat, davacı … ‘ın babasını kaybetmesi sebebiyle 3.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi tazminat, davacı …’ın babasını kaybetmesi sebebiyle 100.000,00-TL manevi tazminat, çocuğunun yaralanması sebebiyle 30.000,00-TL manevi tazminat, davacı ….. için oğlunun yaralanması sebebiyle 30.000,00-TL manevi tazminat, davacı küçük … için çok sevdiği dedesinin gözlerinin önünde ölmesi nedeniyle 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte manevi tazminat talepleri yönünden davalılar … ve …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş.’den maddi tazminat talepleri yönünden tüm davalılardan davalı sigorta şirketi açısından başvuru, diğer davalılar açısından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, öncelikle … plakalı aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin … Sigorta olan unvanının 12/10/2016 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek … Sigorta A.Ş olarak değiştiğini, 10/06/2016 tarihinde ölümlü ve yaralamalı trafik kazasına karışan … plakalı aracın 30/04/2016-30/04/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile …. Otomotiv San. ve Tic. A.Ş adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle kişi başına 310.000,00-TL azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigortalandığını, davacı …. için 7.000,00-TL, davacı … için 3.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, poliçe örneğinden anlaşılacağı üzere manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, nitekim davacılar vekilinin de manevi tazminat taleplerini diğer davalılara yönelttiğini, öncelikle ölüm halinde çocukların destek süresinin bekar ve yüksek öğrenim görmemeleri koşuluyla kız çocuk için 22, erkek çocuk için ise 20 yaşına kadar esas alındığını, eğitim görmeleri halinde ise bu sürenin azami 25 yaşa kadar uzadığını, kaza tarihi itibariyle müteveffanın destek tazminatı talep eden 1990 doğumlu ve 26 yaşında olan kızı … ‘ın destek yaşını doldurmuş olması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceğini, davacı eş … yönünden ise destekten yoksun kalma maddi tazminat talepleri bakımından kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumlu olduğu düşünülse bile işbu sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olacağını, bu nedenle sebepsiz zenginleşmeye mahal vermeyecek şekilde öncelikle tarafların kusur oranlarının belirlenerek buna göre maddi tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda ise müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş vekili cevap dilekçesinde; öncelikle usule ilişkin olarak, davaya bakmaya görevli mahkeme Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davanın kısmi dava olarak açıldığını, ancak HMK 109 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihte karşı tarafın talep konusunun miktarının ne olduğu kendisi tarafından biliniyor olmakla davanın kısmi dava veya belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacıların taleplerini somutlaştırmak zorunda olduğunu, aksi takdirde davacıların dava açmakta hukuki yararlarının olduğundan söz edilemeyeceğinden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddinin gerekeceğini, davacı delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, tebliğ edildiğinde beyan ve savunmalarını genişletme ve değiştirme haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili şirkete işleten sıfatı ile husumet yöneltildiğini, ancak müvekkilinin söz konusu aracın maliki olmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak ise; araç sürücüsünün kaza esnasında hızının 20-30 km olduğunu, polis tutanaklarına göre müteveffanın da olayda kusurlu olduğunun belirtildiğini, buna göre tarafların kusur oranına göre inceleme yapılması ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden de rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için müvekkili şirketin adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu varsayımında dahi Türk Borçlar Kanunu uyarınca verilen talimatlar nedeni ile bu kazanın oluşumunda hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca Karayolları Trafik Kanununun 86.maddesinin dikkate alınması gerektiğini, müteveffanın … Turizm ve Seyahat Acentası Ltd. Şirketi ile ilgili hiçbir ortaklığının olmadığını, diğer şirketteki payının da yarısını satıp devrettiğini, şirketin sermayesinin de 15.000,00 TL olduğunu, davacıların iddia ettiği gibi asıl sermayesi yüksek olan şirket ile müteveffanın bir ortaklığının kalmadığını, belirtilen şartlar dahilinde şirketler uyarınca müteveffanın aylık bir kazancı olmaması sebebiyle davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını iddia etmelerinin hukuken mümkün bulunmadığını, bu nedenle mirasçıların herhangi bir zararlarının söz konusu olmadığını, davacıların müteveffanın hangi kazançlarından mahrum kaldıklarını ispat etmeleri gerektiğini, kazaya karışan aracın … Sigorta A.Ş’ne sigortalı olduğunu bu nedenle davanın adresi … Mah. … Cad. No:… …./… olan bu şirkete ihbarını talep ettiklerini, davacıların manevi tazminat istemlerinin hukuki dayanağı bulunmayıp fahiş olduğunu, davacıların iddialarının hiçbirini kabul etmediklerini belirterek görev itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, müvekkili şirket yönünden davanın pasif husumet ehliyet eksikliği nedeniyle reddine, aksi taktirde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi ibraz edilmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 54, 56) maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddelerinden ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Genel Şartları hükümlerinden kaynaklanan trafik kazası şeklinde gerçekleşen haksız eylem nedeni destekten yoksun kalmaya bağlı olarak oluşan maddi zararın giderimi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; söz konusu trafik kazasından dolayı kusur durumları ve kusur oranlarının tespiti, davacıların maddi ve manevi zararlarının oluşup oluşmadığı, tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise maddi tazminat miktarının ne kadar olduğu hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacıların maddi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise destekten yoksun kalma tazminat miktarının ancak bilirkişi incelemesi ile belirlenebileceğinden belirsiz alacak davası açılması mümkün olduğundan, ayrıca HMK’nın 109.maddesinin 2.fıkrası 11/04/2015 tarihinde yürürlükten kaldırılmış olduğundan davalı …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş vekilinin kısmi veya belirsiz alacak davası açılamayacağına ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin ise de, davalı … Sigorta A.Ş.kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı bulunduğundan zorunlu sigortanın TTK.nun 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olması karşısında TTK.nun 4.maddesi uyarınca bu nedenle huzurdaki dava ticari dava sayılacağından davalı …. Oto Kiralama ve Turizm Yat. A.Ş vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilerek 14/11/2017 tarihli ara kararla reddine karar verildiği, davalı …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş’nin İTO internet sitesinden sicil kaydının, müteveffa …. ile davacı …’ın aile nüfus kaydının çıkartılarak dosyaya konulduğu, davacı ….’ın ekonomik ve sosyal durumunun tespiti için İzmir/Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğüne, diğer davacıların ekonomik ve sosyal durumlarının tespiti için Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne, kazaya karışan aracın olay tarihi itibariyle malikini gösterir şekilde trafik kaydının gönderilmesi için …. İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, … Sigorta A.Ş’den … plakalı araçla ilgili olarak düzenlenen … numaralı poliçe örneğinin gönderildiği, Milas Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkereye verilen cevapta …. soruşturma sayılı dosyanın 25/08/2016 tarihinde fezleke düzenlenerek Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığına … üst numarası ile gönderildiğinin bildirildiği, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesine yazılan yazıya cevap verildiği, …. Esas sayılı dava dosyasının uyap üzerinden gönderildiği, verilen kararın istinaf edildiği, istinaf incelemesinden hünez dönmediği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne, SGK İstanbul ve Muğla İl Müdürlüklerine, Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, davacılar vekilinin 14/11/2017 tarihli dilekçesiyle psikolog raporu ile tanık ismi ve dinlenme konularını açıklayan dilekçe sunduğu, …. İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, … Genel Sigorta A.Ş’den … plakalı araçla ilgili olarak düzenlenen … numaralı poliçe örneğinin gönderildiği görülmüştür.
08/02/2018 tarihli duruşmada Ağır Ceza Mahkemesi aşamasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden 06/02/2017 tarihli alınan kusur raporunda …’ın tali kusurlu, müteveffa yaya …ın asli kusurlu olduğunun belirtildiği, ancak kusur oranları hususunda herhangi bir tespit yapılmadığı anlaşılmakla; dosyanın ekleriyle birlikte Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek dava konusu 11/06/2016 tarihli trafik kazasında sürücü … ile müteveffa yaya …. ve olayda yaralanan …’ın kusur durumları ve kusur oranlarının tespiti konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, 06/09/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; olay mahalli tek yönlü yol olup 5 metre genişlikte cadde sınıfındadır. Zemin asfalt kaplama ve yüzeyi kuru, hava ve görüş açık, vakit gündüz, yatay güzergah düz ve düşey güzergah eğimsiz, mahal meskun olduğu, dosya içerisinde olayın oluş şeklini ve olay yeri özelliklerini anlatır trafik kazası tespit tutanağı bulunduğu. davalı sürücünün aracına ait 3 metre fren izi bulunduğu, kazada sürücü ve maktul yaya kusurlu bulunduğu, 06.02.2017 tarihinde Ceza aşamasında tanzim edilen Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporunda sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, maktul ….’ın asli kusurlu olduğu belirtildiği, tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri içeriği, sürücü ve tüm tanık ifadeleri, kaza tespit tutanağı, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi dosyası içeriği, Ceza aşamasında dairemiz tarafından tanzim edilen rapor ve bu rapora yapılan itiraz dilekçesi içerikleri ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde incelendiğinde kazanın yukarıda ”OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşıldığı, mevcut bulgulara göre; davalı sürücü …, yaya trafiğinin yoğun olarak bulunduğu havalimanında her an seyir şeridine bir yayanın girebileceği ihtimaline karşı yeterince müteyakkız seyretmediği ve bu sebepten ötürü aldığı fren ve direksiyon tedbirinde yetersiz kaldığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada tali derecede kusurlu olduğu, maktul …., araçların arasından kaplamaya girdiğini dikkate alıp taşıt trafiğine dikkat etmesi gerekirken bunu yapmadığı, gelmekte olan aracın hız ve mesafe durumuna dikkat etmeden geçişini sürdürmeye çalıştığı ve gelmekte olan davalı taraf aracının ilk geçiş hakkına engel olmak suretiyle kısa mesafeden çıkarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla gerçekleşen kazada asli derecede kusurlu olduğu, yaşı küçük …’ın dedesinin gözetiminde olduğu anlaşılmış olup meydana gelen olayda … adına kusur değerlendirmesi yapılmamış ve takdiri yargı makamına bırakıldığı, dosya içerisinde bulunan 06.02.2017 tarihinde tanzim edilen Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporu olayın oluş şekli ve mahal şartları dikkate alındığında kusur dağılımı isabetli bulunduğu, davalı sürücü …’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, maktul ….’ın %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
24/01/2019 tarihli duruşmada gelen ATK raporu ve ceza dosyasında alınan ATK raporu birlikte değerlendirildiğinde tarafların itirazları olayın oluş şekli dikkate alınarak ,
Gelen ATK raporlarına yapılan itirazlar dikkate alınarak davaya konu meydana gelen kazada müteveffa ve davalı tarafların kusurunun Ceza dosyası kaza tespit tutanağı tanık ve taraf beyanları ve dosyadaki tüm deliller ışığında tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, 30/05/2019 tarihli raporda özetle; maktul ….’ın %75 (yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, davalı … plakalı araç sürücüsü …’ın %25 (yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
27/06/2019 tarihli duruşmada gelen ATK raporu ve ceza dosyasında alınan ATK raporu birlikte değerlendirildiğinde tarafların itirazları olayın oluş şekli dikkate alınarak davacının yeniden rapor alınması yönündeki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Gelen ATK raporları davaya konu meydana gelen kazada müteveffa ve davalı tarafların kusur oranları dosyadaki tüm deliller ışığında davacıların talep edebileceği maddi tazminat miktarının kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ZMMS genel şartları , 2918 sayılı yasaya ve TBK’na göre tespiti için dosyanın aktüerya hesabı konusunda uzman bilirkişi ….’e tevdiine karar verilmiş, 30/07/2019 tarihli raporda özetle; 10/06/2016 tarihli trafik kazasında vefat eden ….’ın vefatı sebebiyle maddi tazminat alebindc bulunan davacılar …. ve … yönünden inceleme yapıldığı, davacı … ‘ın kaza tarihinde 26 yaşında olduğu, kız çocuklarının 22 yaşına kadar destek görecekleri ve üniversite öğrencisi olması durumunda 25 yaşına kadar destek görecekleri genel kabul dahilinde olduğu, bu nedenle … ‘ın kaza tarihinde babasının destekliğinden yaş itibariyle çıkmış olduğu ve desteklik gördüğü iddiasına ilişkin dosyada başkaca bir delil bulunmadığından davacı …’in destekten yoksun kalma zararının olmadığı kabul edilerek, bu yönde hesaplama yapılmadığı, davacı eş ….’ın destekten yoksun kalma tazminat hesaplaması iki farklı yönteme göre hesaplandığı, 2918 sayılı KTK ve ZMMS Genel şartlarına göre TRH-2010 yaşam tablosuna göre %1.8 teknik faiz uygulanarak yapılan hesaplamaya göre ; ….’ın vefatı nedeniyle geride kalan eşi davacı ….’ın kaza sebebiyle uğradığı zararın, müteveffanın %75 oranındaki kusuruna denk gelen kısmın tenzili sonrası, %25 kusurlu aracın kusuruna denk gelen tazminat miktarı 41.231,71 TL olarak tespit edildiği, 6098 Sayılı TBK’ya göre PMF-1931 yaşam tablosuna %10 artırım %10 iskonto uygulanarak, yapılan hesaplamaya göre: ….’ın vefatı nedeniyle geride kalan eşi davacı ….’ın kaza sebebiyle uğradığı zararın, müteveffanın %75 oranındaki kusuruna denk gelen kısmın tenzili sonrası, %25 oranında kusurlu bulunan aracın kusuruna denk gelen tazminat miktarı 41.431,18 TL olarak tespit edildiği, mahkemenin yetkisindeki takdiri indirimler haricinde aktüeryal açıdan başkaca indirim sebebine rastlanmadığı, davacı eşin kaza tarihindeki yaşı dikkate alındığında evlenme ihtimali indirimi yapılmadığı, 30/04/2016 başlangıç – 30/04/2017 bitiş tarihli … numaralı …. Sigorta A,Ş.tarafından düzenlenmiş poliçede ölüm/sakatlık teminatı 310.000 TL olup, hesaplanan tazminatlar poliçe teminat limiti kapsamında kaldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi kök ve ek raporları, aktüerya raporu , Adli Tıp Raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; 10/06/2016 günü meydana gelen trafik kazasının oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü …’ın %25, davacıların desteği yaya konumundaki ….’ın %75 oranında kusurlu bulunduğu; anılan trafik kazasında davacıların, destekleri ….’ı yitirmeleri sebebiyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK m. 53 hükmü uyarınca ölenin yardımından faydalananlar, ölüm sebebiyle yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, “destekten yoksun kalma tazminatı” adı altında sorumlulardan isteyebilirler. Kanun hükmünde de açıkça ifade edildiği üzere, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, öncelikle zarar görenlerin destekten istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır.
Hükme esas alınan, denetime elverişli 30/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı ….’ın 41.431.18 TL destekten yoksun kalma zararının bulunduğunun hesaplandığı görülmekle, davalı …’ın TBK.49.maddesi uyarınca haksız fiili işleyen sıfatıyla ve davalı …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş.’nin aracın işleteni sıfatıyla 2918 sayılı Kanunun 85. maddesi uyarınca davacılara karşı sorumlu bulunduğu; davalı sigorta şirketinin de sigorta poliçesi kapsamında, davalı araç işleteninin sorumluluğunu poliçe limiti dahilinde yüklendiğinden, davacıların karşılanmamış destekten yoksun kalma zararlarından sorumlu bulunduğu; davacıların, uğradığı zarardan davalıların sorumluluğunun müştereken ve müteselsilen olduğu değerlendirilmiş ve bu nedenlerle, davacı …. için 41.431,18 TL destekten yoksun kalma tazminatın davalı … ve …. Oto’dan olay tarihinden itibaren davalı … Sigorta A.Ş’den dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ….’a ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre destekten yoksun kalınacak sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü gerekmektedir. (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 2016/8880 E., 2019/3488 K. Sayılı, 25.03.2019 T. Kararı) Somut olayda, davacılardan … 1990 doğumlu olup, olay tarihi itibarıyla destek yaşını doldurmuş durumdadır. Müteveffanın kaza tarihinde 26 yaşında olan kızı bakımından destekten yoksun kalma talebi kabul görmemiştir.
Manevi tazminat ise meydana gelen olay nedeniyle duyulan acı ve üzüntünün kısmen de olsa giderilmesine yöneliktir. Bir teselli ve avunma tatmin aracı yaratmaktan ibarettir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine erilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. (bkz. Yargıtay 17. HD, 23/10/2018 T., 2015/18074 E., 2018/9484 K. sayılı kararı) Hâkim manevi tazminatı belirlerken somut olayın özelliğini, zarar görenin ve zarara yol açanın ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. (bkz. Yargıtay HGK 28.05.2003T., 2003/21-368-355 sayılı; 23.06.2004 T. 2004/13-291-370 sayılı kararları)
Somut olayda davacılar, desteğin eşi, çocukları ve torunu olup, destek ölüm tarihinde 59 yaşındadır. Müteveffanın çocukları … ve … 18 yaş üzerinde olmalarına karşılık, her zaman desteğin ilgi ve sevgisine muhtaçtırlar. Davacı eş … ise erken yaşta eşini kaybetmiştir. Kazada yaralanan davacılardan … desteğin torunu olmakla birlikte olay tarihinde henüz 4 yaşındadır ve aynı kazada yaralanmış, dedesini gözlerinin önünde kaybetmiştir. Davacılardan …., kazada yaralanan …’ın babası, … annesi olup, henüz çok küçük yaşta olan oğullarının yaralanmasından dolayı da ayrıca acı ve elem duymuşlardır. Davalı/ sürücü …’ın olayda %25 oranında kusurlu bulunduğu görülmekle; davacıların ….’ın vefatı ve …’ın yaralanması nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli/kusur durumu da göz önünde tutularak TBK.m.56 ve TMK.m.4 uyarınca hak ve nasafet kuralı çerçevesinde KTK.m.85 ve TBK.m.49-(1) uyarınca davalı …’ın haksız fiili işleyen ve …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş.’nin aracın işleteni sıfatıyla davacılara karşı sorumluluğunun bulunduğu değerlendirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kısmen kabulü ile davacılardan …. için toplam 41.431,18 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden 10.06.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılar …. Oto Kiralama Ve Turizm Yatırımları A.ş Ve …’dan Sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere … Sigorta A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … için maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacılar …. için 15.000 TL, … için 10.000 TL, … için babasından dolayı 10.000 TL, çocuk yaralanması için 5.000 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL, …. için 5.000 TL, … için kendi adına 5.000 TL, manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. Oto Kiralama Ve Turizm Yatırımları A.ş Ve …”dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;

1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kısmen KABULÜ ile Davacılardan …. için toplam 41.431,18 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden 10.06.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …’dan Sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere …. SİGORTA A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
2-Davacı … için maddi tazminat talebinin reddine,
3-Manevi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ile davacılar
a) …. için 15.000 TL,
b)… için 10.000 TL,
c) … için babasından dolayı 10.000 TL, çocuk yaralanması için 5.000 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL,
d) …. için 5.000 TL,
e) … için kendi adına 5.000 TL, manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …”dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.830,16-TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 2.117,61 TL peşin harç ile 117,60- TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 594,95 TL ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, ( davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …’dan Sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere …. SİGORTA A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili)
6-Maddi tazminat talebinin ıslah edilmiş miktar üzerinden kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.907,43 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, (davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …’dan Sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere)
7-Davacı … için maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘a verilmesine,
8-Manevi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ yönünden;
9-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.415,50 TL ilam ve karar davacı tarafından yatırılan 2.117,61 TL peşin harç ile 117,60- TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 1.180,29 TL ilam harcının davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesi uyarınca 5.850,00-TL vekalet ücretinin davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …”dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
11-Manevi tazminat talebinin kısmen reddi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesi uyarınca 5.850,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …’a verilmesine,
12-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 2.117,61 TL peşin harç ile 117,60- TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …’dan Sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere … SİGORTA A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili)
13-Davacı tarafça sarf edilen 31,40 TL başvurma harcı, 693,20 TL tebligat ve müzekkkere gideri, 2.600,00 TL bilirkişi ücreti, 314,50 TL Adli Tıp Faturası olmak üzere toplam 3.639,10 TL yargılama giderinin davanın (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) kabul oranı dikkate alınarak takdiren 508,42 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, (davalılar …. OTO KİRALAMA VE TURİZM YATIRIMLARI A.Ş ve …’dan Sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere … SİGORTA A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili)
14-Davalı …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş.tarafından sarf edilen tebligat ve müzekkere giderinden oluşan toplam 93,40 TL yargılama giderinin davanın (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) red oranı dikkate alınarak takdiren 80,35 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı …. Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş.’ne verilmesine, bakiye kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
15-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
16-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2019
Başkan ….
¸
Üye ….
¸
Üye …. ¸
Katip ….
¸