Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/144 E. 2018/228 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/144
KARAR NO : 2018/228

DAVA : Kooperatif İhyası (6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesine göre)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan kooperatifin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Kooperatifinin üyesi olduğunu, hissesine düşen dairenin kendisine verilmeyerek, davalı yöneticiler tarafından dairenin üçüncü kişilere satılması nedeniyle kooperatif aleyhine Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tazminat davası ikame ettiklerini, davanın devamı sırasında ticaret sicilden gönderilen sicil kayıtlarına göre davalı kooperatifin sicil kaydının 2015 yılında re’sen terkin edildiği anlaşıldığından kendilerine huzurdaki davayı açmak üzere süre verildiğini, kooperatifin usulsüz olarak sicilden terkin edildiğini, Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasındaki davanın karar aşamasında olduğunu, davanın sonuçlandırılabilmesi ve müvekkilinin hakkının tespiti ve teslimi açısından kooperatifin ihyasının gerekli olduğunu ileri sürerek …Kooperatifinin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki davanın sadece …aleyhine açılması gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, sicil kaydı terkin edilen kooperatifle ilgili tüm işlemlerin TTK ve yasal mevuzata uygun olarak yerine getirildiğini belirterek davanın öncelikle husumet yokluğundan reddine, aksi taktirde haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; ….Kooperatifi’nin kooperatif üyelerinin feshi işlemi ile tüzel kişiliğinin sona erdiğini, kooperatif için tasfiye işlemi yapılmamakla birlikte müvekkilinin kooperatif tasfiye memuru olarak da tayin edilmediğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kooperatif üyeliğinden 23/03/2009 tarihinde istifa ettiğini, istifasının 09/04/2009 tarihinde kooperatife tebliğ edildiğini ve hukuki sorumluluğunun kalmadığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkiline karşı açılan davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK’nun 32.maddesi çerçevesinde işlem yapmış olup, ticaret siciline tescil konusundaki talepleri ilgili yasanın verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, sicil müdürünün tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğunu, tüzel kişilerin tescilinde özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediğinin incelendiğini, tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şartının arandığını, yasal şartların oluşması halinde tescil kararı verildiğini, aksi halde talebin gerekçe gösterilerek reddedileceğini, re’sen terkin işleminin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunundaki düzenlemelere göre geçici 7.madde kapsamında yapıldığını, dava konusu kooperatifin re’sen terk kapsamında bulunduğu esnada, devam eden davası olduğuna dair müvekkili kuruma herhangi bir bildirimde bulunulmadığından yasa gereği gerekli tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilerek kooperatifin re’sen terkin edildiğini, bu bağlamda re’sen terkin işleminin hukuki düzenleme gereğince hukuka uygun olarak yapıldığını, ayrıca müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesine göre sicilden re’sen terkin olunan kooperatifin ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nolu …Kooperatifi’nin aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması nedeniyle Tebliğin 5/1-ç, TTK.nun geçici 7.maddesine göre re’sen terkin kapsamına alındığı, kooperatife gönderilen ihtarname tebliğ edilemediğinden ihtarın 13/01/2015 tarihinde, terkin kararının da 20/04/2015 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği ve 14/04/2015 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası daha evvel celp edilmiş, incelenmesinde; davalı … Kooperatifinin üyesi olan … tarafından davalılar …, …, … ve … aleyhinde … ili, … ilçesi, …. Mevkiinde davalı kooperatif tarafından inşa edilen binalardan … Blok …. nolu dubleks köşe dairenin üyelik hak ve hissesinin Bakırköy …Noterliğinin 23/08/2001 tarih ve … yevmiye nolu Kooperatif Üyelik Hakkı Devir Sözleşmesi ile 500.000,00 TL bedel karşılığında davacıya temlik edilmesine rağmen işbu dairenin davacıya verilmemesinden dolayı 27/11/2013 tarihinde açılan maddi manevi tazminat davası olduğu, yargılamanın devamı sırasında davalı kooperatifin TTK.nun geçici 7. maddesi gereğince sicilden re’sen terkin edildiği anlaşıldığından mahkemece 31/01/2017 tarihinde davacı vekiline terkin edilen davalı kooperatifin ihyasına yönelik ihya davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, yargılamanın devam ettiği, duruşmanın 20/04/2018 günü saat 10:05 tarihine bırakıldığı görülmüştür.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.”
Somut uyuşmazlıkta; ihyası istenilen kooperatifin aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarını yapmaması nedeniyle re’sen terkin kapsamına alındığı, …tarafından yasanın ve tebliğin verdiği yetkiye dayalı olarak kooperatife ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin kooperatife tebliğ edilemediği, ihtarın 13/01/2015 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, verilen iki aylık sürenin beklenildiği, tasfiye memuru ismi bildirilmediği gibi kooperatifin derdest davasının olduğunun da sicile bildirilmediği, prosedürün tamamlanmasını müteakip 14/04/2015 tarihinde kooperatifin sicilden re’sen terkin edildiği, terkine ilişkin kararın da 20/04/2015 tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiği, işbu davanın beş yıllık yasal süre içerisinde açıldığı, davacının açmış olduğu davada davalı olarak gösterdiği …Kooperatifi’nin TTK.nın geçici 7.maddesi kapsamında re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle davada taraf teşkilinin sağlanması , yargılamanın sonuçlanması için anılan kooperatifin ihyasını istemekte hukuki yararının ve haklı sebebinin mevcut olduğu kanaatine varılmıştır. TTK.nın geçici 7.maddesine dayalı ihya davasında ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak yer alması gerekli ve yeterlidir. Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin davalı gösterilmesine gerek yoktur. Bu nedenle yönetim kurulu üyeleri olan …, … ve … hakkında açılan davanın bu davalıların pasif husumeti bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetildiğinde; ihyası talep edilen … Kooperatifi yönetim kurulu üyeleri davalılar …, … ve … haklarındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı …yönünden davanın kabulüne; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …Kooperatifi’nin Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin ..Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğinin ihyasına, kooperatif münfesih durumda bulunduğundan sicil kayıtlarına göre yönetim kurulu üyesi …’ın (TC ..) kooperatife tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, …yasal hasım olup davanın açılmasında kusuru bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhyası talep edilen …Kooperatifi yönetim kurulu üyeleri davalılar …, … ve … haklarındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davalı …yönünden davanın kabulüne;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan….KOOPERATİFİ’nin Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğinin İHYASINA,
3- Kooperatif münfesih durumda bulunduğundan sicil kayıtlarına göre yönetim kurulu üyesi …’ın (TC …) kooperatife tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
5-…yasal hasım olup davanın açılmasında kusuru bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … ve …’ye verilmesine,
7-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL harcın mahsubuna, bakiye 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
9- Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2018

Başkan … Üye … Üye … Katip …