Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1206 E. 2018/223 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1206
KARAR NO : 2018/223

DAVA : Şirketin İhyası (6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesine göre)
DAVA TARİHİ : 20/01/2017
MAHKEMEMİZE TEVZİ
TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/04/2018

Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/10/2017 tarih … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine süresinde içinde verilen gönderme talep dilekçesi nedeniyle mahkememize tevzi edilen dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’un, ihyası istenen …A.Ş. (…) aleyhine Ankara … İş Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığını, dava devam ederken şirketin 09/10/2014 tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesi gereği terkin edildiğinin öğrenildiğini, Ankara … İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında şirketin ihyası davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini belirterek İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce re’sen gerçekleştirilen terkin işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin ihya edilmesine ilişkin dava bakımından yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise müvekkili kurumun TTK 32.maddesine göre işlem yaptığını, dava konusu olayda kurumun 6102 sayılı TTK.nun geçici 7.maddesi ile “Münfesih Olmasını veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketleri ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliği”hükümleri çerçevesinde işlem gerçekleştirdiğini, re’sen terkin kapsamına alınan şirketin devam eden davası olduğuna dair bildirimde bulunmadığını, tebligat ve ilan prosedürleri yerine getirilerek şirketin re’sen terkin edildiğini, bu bağlamda hukuka uygun olarak kurumun işlem yaptığını, müvekkilinin ihya davalarında yasal hasım olup dava açılmasına sebep olacak herhangi bir kusurunun bulunmadığını, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan anonim şirketin devam eden dava bakımından ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nolu …A.Ş’nin aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması nedeniyle Tebliğin 5/1-ç, TTK.nun geçici 7.maddesine göre re’sen terkin kapsamına alındığı, şirkete 06/02/2014 tarihinde ihtarname düzenlendiği, tebliğ tarihinden itibaren iki aylık süre verildiği, ihtar tebligatının bila tebliğ iade olduğu, 11/02/2014 tarihli sicil gazetesinde aynı ihtarın ilan edildiği ve 09/10/2014 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır.
Ankara ….İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının Uyap üzerinden celp edilen örneğine göre davacı … tarafından davalılar … ve …. …aleyhinde 15/05/2006 tarihinde hizmet tespiti davası açıldığı, yargılama sonucunda 11/06/2014 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay ….Hukuk Dairesinin 01/12/2014 tarih … Esas, …Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozmadan sonra dosyanın aynı mahkemenin … Esas numarasını aldığı, 15/12/2016 tarihli duruşmada davacıya şirketin ihyası davası açması için süre verildiği, dosyanın derdest olup ihya davası sonucunu beklediği görülmüştür.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; Ankara ….İş Mahkemesinde devam eden dava sırasında aleyhine dava açtıkları şirketin aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarını yapmadığı gerekçesiyle TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edildiğini, iş mahkemesindeki davasının devamı ve sonuçlanabilmesi için terkin olan o dosya davalısı şirketin ihyasının gerektiğini, delillerin toplandığını ifade etmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ihyası talep edilen anonim şirket aleyhinde Ankara ….İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığı, davanın Yargıtay bozmasından geldiği, ilk açılış tarihinin 15/05/2006 olduğu, davanın devamı sırasında davalı şirketin 6102 sayılı TTK.nun geçici 7.maddesi doğrultusunda son beş yıla ait genel kurul toplantılarının yapılmaması nedeniyle 09/10/2014 tarihinde re’sen terkin edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davanın devamı ve taraf ehliyetinin sağlanması açısından dosya davalısı şirketin varlığının şart olduğu, bu şartlarda terkin olunan şirketin ihya edilmesinde eldeki davanın davacısının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir. İhyası istenilen şirket son beş yıla ait genel kurul toplantılarını yapmadığından münfesih durumdadır. Bu nedenle şirketin ihyasıyla birlikte tasfiye memuru atanması gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …Anonim Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Ankara ….İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına, ihya edilen şirket münfesih durumunda olduğundan şirketin terkinden önceki münferit yetkili yönetim kurulu üyesi ….’nin tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup ayrıca terkin sebebi de dikkate alındığında yapılan işlemlerde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, şirketin devam eden davası olduğunun kuruma bildirilmediği sürece kurum tarafından tespitinin mümkün olmadığı nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde…. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …ANONİM ŞİRKETİ’nin tüzel kişiliğinin Ankara ….İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-İhya edilen şirket münfesih durumunda olduğundan şirketin terkinden önceki münferit yetkili yönetim kurulu üyesi …’nin tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
5-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup ayrıca davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
6-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL maktu harçtan davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8- Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Kâtip …