Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/12 E. 2018/282 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/12
KARAR NO : 2018/282

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle davalı borçlu şirketin 2013 yılı içinde davacıdan muhtelif matbaa malzemeleri satın aldığı, bu kapsamda 2 adet fatura bedeli olan 67.677,00 Euro ‘nun ödenmediği iş bu faturaların 06/06/2013 tarih,23.325,00 Euro ve 02/08/2013 tarih 44,352,00 Euroluk faturalar olduğu, ithal edilen malların süresi içerisinde davalıya gönderildiği ve teslim edildiği, bu hususun dilekçe ekinde sunulan belgelerle sabit olduğu, davalı tarafça fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasıyla davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaliyle takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davalının davacı şirketin 2010 yılından beri Türkiye’deki distiribtörlüğü ‘nü yaptığını, davacı tarafından Türkiye’ye doğrudan yapılan satışlarda davalının hak kazandığı %10 komisyon bedelinin davacı tarafından gönderilen mal bedellerine mahsup edilmekte olduğunu, ancak zaman içerisinde davacının davalının hak etmiş olduğu komisyon bedellerini ödememeye başladığını, bu nedenle davaya konu faturaların davacı tarafından teminat olarak gösterildiği ve iş bu fatura bedellerinden davalının komisyon alacağının mahsup edileceğine dair taraflar arasında anlaşma sağlandığı, ancak buna rağmen davacı tarafça davaya konu faturaların takibe konu edildiği belirtilerek davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş olup, icra dosyasının incelenmesinden 25/11/2016 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 06/06/2013 tarih, 23.325,00 Euro ve 02/08/2013 tarih 44.352,00 Euro bedelli faturalardan dolayı toplam 67.677,00 Euro asıl alacak üzerinden icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter kayıtlarıyla, dosya kapsamı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, mali müşavir …. tarafından düzenlenen 09/11/2017 tarihli raporda sonuç olarak davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 44.477,71 Euro alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ – KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi kapsamında açılmış itirazın iptali davası olup, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili iş bu davada, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edilen mallar karşılığında düzenlenen 06/06/2013 tarih 23.325,00 Euro ve 02/08/2013 tarih 44.352,00 Euro olmak üzere toplam 67.677,00 Euro ‘luk fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediği iddiasıyla bu fatura bedellerinin tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya ödenmesi gereken komisyon bedellerinin ödenmediği, taraflar arasında davaya konu 2 fatura bedelinden davalının sözleşme gereği doğduğu iddia olunan komisyon bedeline ilişkin alacağının mahsup edileceğine dair anlaşma sağlandığı, ancak buna rağmen davacı tarafça davalının sözleşme gereği doğan komisyon alacağı ödenmediği gibi dava konusu faturaların da haksız bir şekilde takibe konu edildiği, davacı tarafça delil olarak dayanılan 04/12/2014 tarihli ödeme planının ise davacının sipariş edilen malları geciktirmesi ve bu belge içeriğindeki alacaktan, davalının komisyon bedellerinin mahsup edilmediği, belgenin imzalanması halinde hiçbir şekilde davalının aleyhine kullanılmayacağının belirtilmesi nedeniyle davalı tarafça imzalandığı iddiasıyla davacı tarafça haksız olarak açıldığı bildirilen davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf yine arasındaki sözleşme kapsamında davacının takip ve davaya konu 2 faturadan dolayı takibe konu edilen miktar kadar davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili tarafından bir sureti postaya sunulan taraflar arasındaki 10/10/2012 tarihli anlaşmanın incelenmesinden, sözleşmenin 2.maddesinde davalının hangi şartlarda komisyon alma hakkının doğacağının belirtildiği, yine sözleşmenin 5.maddesinde de navlun ücretleri hariç olmak üzere belirlenen ciro üzerinden verilecek ikramiye oranlarının belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından delil olarak dayanılan ve bir sureti dosyaya sunulan, aynı zamanda davalının da bu belgede davalı şirkete atfen atılan imzayı inkar etmediği, 04/12/2014 tarihli ödeme planında davalının davacı şirkete olan cari hesap borcunun 67.677,71 Euro olduğu belirtilerek, 30/01/2015 tarihi ile 30/11/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı tarafça davacıya borcun ne şekilde ödeneceği konusunda ödeme tarihleri ve miktarları tek tek belirtilmek kaydıyla ödeme planının oluşturulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dosya kapsamı belgeler ve davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, davalı şirketin inceleme, ticari defter ve kayıtlarına göre 03/06/2013 tarihinde davalı tarafça davacıya ….bank A.Ş …. şubesi aracılığıyla 23.200,00 Euro ödeme yapıldığına dair 10/06/2013 tarihinde davacı hesabına 56.835,36 TL ‘lik borç kaydının yapıldığı, yine davacı şirket tarafından 19/06/2013 tarih …. Gümrük giriş beyanıyla, 23.325,23 Euro tutarında ithalat yapıldığına dair 20/06/2013 tarihinde davacı hesabına 58.611,64 TL ‘lik alacak kaydının yapıldığı, aynı şekilde davacı şirket tarafından 15/08/2013 tarihinde … Gümrük giriş beyanı ve 02/08/2013 tarihli faturayla 44.352,48 Euro tutarında italat yapıldığına dair 20/08/2013 tarihinde davacı hesabında 114.008,05 TL lik alacak kaydının yapıldığı, bu alacak borç kayıtlarından sonra davalı defterlerine göre davacı tarafın 2014 yılına devir olan alacağının 44.477,71 Euro olduğu, ve 2014 yılı ve sonrasında davalı tarafça herhangi bir ödeme yapıldığına dair bir kaydın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, sonuç olarak davaya konu toplam 67.677,71 Euro bedelli 2 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının söz konusu ithalatlar ile ilgili yaptığı ödeme tutarının ise 23.200,00 Euro olması nedeniyle, bu tutarın mahsubundan sonra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 44.477,71 Euro alacağının bulunduğu, davalı tarafça dosyaya sunulan taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinden 01/01/2013 – 31/12/2013 tarihleri arasındaki döneme yönelik olarak verilecek olan ikramiyelerin faturalandırılan miktarın 100 ton ‘u geçmesi halinde cironun %3 seviyesine denk gelen kısmının, yine faturalandırılan miktarın 150 ton’u geçmesi halinde cironun %4 seviyesine denk gelen kısmı ve faturalandırılan miktarın 200 ton’u geçmesi halinde cironun %5 seviyesine denk gelen kısmının davalı tarafa ikramiye olarak verileceğinin kararlaştırıldığı, ancak taraflar arasındaki sözleşme içeriğine göre davalı tarafın 100 ton üzerinde alım yapması durumunda ikramiye uygulaması yapılacağının bildirildiği, ancak dosya kapsamındaki takip faturalarının toplam 25.245.70 Kg olduğu düşünüldüğünde davalının ikramiye alabileceği tutarda alım yaptığına dair iddiasını ispatlayamadığı, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde takip ve davaya konu 06/06/2013 tarih 23.325,00 Euro ve 02/08/2013 tarih 44.352,00 Euro olmak üzere toplam 67.677,00 Euro ‘luk 2 adet faturanın davalı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu ve davacı tarafça da takip talepnamesinde ve iş bu davada her iki fatura bedeli toplamı olan 67.677,00 Euro asıl alacak üzerinden talepte bulunulduğu ve davacı tarafça delil olarak dayanılan 04/12/2014 tarihli ödeme planında davacının davalıdan bu tarih itibarıyla 67.677,71 Euro cari hesap alacağının bulunduğu taraflarca kabul edilerek bu alacağın ne şekilde ödeneceğine dair ödeme planının oluşturulduğu, iş bu belgede davalı şirkete atfen atılan imzanın davalı tarafça inkar edilmediği, bu nedenle ödeme planının düzenlendiği 04/12/2014 tarihi itibarıyla davacının davalıdan 67.677,71 Euro alacaklı olduğunun kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, alınan bilirkişi raporunda davaya konu her 2 faturanın davalı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, her ne kadar alınan bilirkişi raporunda davalı tarafça ….bank A.Ş …. Şubesi aracılığıyla 03/06/2013 tarihinde davacı tarafa 23.200,00 Euro ödeme yapıldığına ilişkin davalı kayıtları kapsamında bu bedelin mahsubuyla takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 44.477,71 Euro alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiş ise de söz konusu ödeme tarihinin davalının kabulünde olan ve davacının delil olarak dayanmış olduğu 04/12/2014 tarihli ödeme protokolünden önceki bir tarihe ilişkin olduğu, yine dosyada mevcut olan banka dekontunun incelenmesinden bu ödemeye ilişkin olarak açıklama kısmında ” Peşin ithalat ” açıklamasının bulunduğu dikkate alındığında, her iki tarafın imzasını taşıyan ve taraflarca kabul edilen 04/12/2014 tarihli mutabakattan önceki ödemeye ilişkin olması nedeniyle 23.200,00 Euroluk ödemenin dava konusu fatura bedellerinden mahsup edilemeyeceği düşünülmüştür.
Yine her ne kadar davalı tarafça taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının davacıdan komisyon alacağının olduğu, davalı tarafın bu komisyon alacağının taraflar arasında yapılan anlaşma kapsamında dava konusu faturalardan mahsup edileceğinin kararlaştırıldığı, bu kapsamda dava konusu 04/12/2014 tarihli ödeme planının davalı tarafça imzalanmış olduğu savunulmuş ise de, davalının bu savunmasının davacı tarafça kabul edilmediği, bu yönde yazılı bir delilin davalı tarafça dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davalı şirket kaşe ve imzasını taşıyan 04/12/2014 tarihli belge kapsamında, bu tarih itibarıyla davacının davalıdan 67.677,71 Euro cari hesap alacağının olduğu ve incelenen davalı şirket kayıtlarına göre bu tarihten sonra davalı tarafça herhangi bir ödemenin yapılmamış olduğu’nun tespit edildiği gibi bu yönde de bir savunmanın davalı tarafça dile getirilmediği anlaşılmakla davanın kabulüne, davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 67.677,00 Euro asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince döviz faizi uygulanarak takibin devamına, yine de dava konusu alacak faturaya dayalı likit bir alacak olduğundan yerinde görülen davacı talebi gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 48.803,20 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın kabulüne, davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 67.677,00 Euro asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince döviz faizi uygulanarak takibin devamına,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 48.803,20 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 16.668,73-TL nispi karar ve ilam harcından mahkememiz ve icra veznesine yatırılan toplam 4.167,19 TL nispi karar ve ilam harcının mahsubuyla bakiye 12.501,54 TL ‘nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta mahkememiz ve icra veznesine yatırılan toplam 4.167,19-TL harç ile 600-TL bilirkişi ücreti ve 140,00 TL tebligat ve müzekkere giderinden ibaret toplam 740,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 20.590,96 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/04/2018

Katip …

Hakim …