Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1178 E. 2019/1218 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1178 Esas
KARAR NO : 2019/1218

DAVA : İpotek (Tescil İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (Tescil İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankanın ….. Şubesinden dava dışı …tarafından kullanılan kredinin kefili olduğunu, müvekkilinin davalı bankaya kefil olarak 437.400,00-TL kredi borcu ödemesi yaptığını, TBK.nun 592.maddesi hükmüne göre bankanın kredinin teminatı olarak alınan ipotekleri müvekkiline devretmesi gerekir iken ısrarla TBK 183 maddesi uyarınca alacağın temliki yapabileceklerini belirttiğini, oysa kredi borcu ödendiğinden davalı bankanın devredebileceği bir alacağının kalmadığını, kaldı ki kredi kullanan asıl borçlu şirketin diğer alacaklıları tarafından tasarrufun iptali davası ile söz konusu alacağın temlikinin iptal edilebileceğini davalı bankaya bildirdiklerini, buna rağmen davalı banka şubesinin ısrarla alacağın temliki yapılabileceğini belirtmesi nedeniyle işlemin sonuçsuz kaldığını, kredinin teminatı ipoteğin bizzat tapu dairesine gidilerek tapuda işlem yapılmak suretiyle mümkün olduğunu, TBK.nun 592.maddesinin son derece açık olduğunu ileri sürerek tapu kayıtları belli olduğundan tapu kaydına ipotek alacağı konusunda davalıdır şerhi düşülmesini, müvekkili tarafından kefil olarak ödenen 437.400,00-TL’nin asıl borçludan tahsil edilebilmesi için davalı bankanın kredi borcunun teminatı olarak aldığı gayrimenkuller üzerindeki ipotek hakkının davacı müvekkili adına tapu sicil müdürlüklerinde re’sen tescilinin yapılmasına karar verilmesine, davalı banka şubesi tarafından alınmış olan bono , çek , poliçe gibi kıymetli evrak var ise müvekkilinin kefil sıfatı ile ödediği rakam ipotek ile karşılanamaması durumunda bu evrakların davacı müvekkiline teslimine karar verilmesini, davalı bankanın elinde bulunan teminatlarda azalmaya neden olduğunun anlaşılması ya da üzerinde ipoteği bulunan gayrimenkullerin icra satışına muvafakat vermesi ya da ipoteği alacağını aldığı gerekçesiyle terkin etmesi durumunda müvekkilinden tahsil edilen 437.400,00-TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte iade etmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacının dava dışı …nin 437.400,00-TL’lik borcunu kefil sıfatıyla ödediğini, huzurdaki dava ile davacının bu borçla ilgili müvekkili bankanın almış olduğu ipotek vesair teminatların kendisine devrini talep ettiğini, talebin tespit hükmünde olduğunu, dava değerinin hatalı olarak yüksek belirlendiğini, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, teminatların başkaca işleme gerek kalmadan kefil olan davacıya ödeme nispetinde geçtiğini, uygulamada bankanın elinde bulunan ipoteklerin devredilmesi için alacağın temliki sözleşmesi yapıldığını, bu temlik sözleşmesinin ipoteğin kayıtlı bulunduğu tapuda beyanlar hanesine tescil edildiğini, müvekkili bankanın teminatları devretmeme gibi bir tutumunun bulunmadığını, davacının dava açmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, mevzuat uyarınca teminatların kanunen ödemeyi yapan kefile yaptığı ödeme nispetinde geçtiğini, bu nedenle müvekkili bankanın ipoteği devretmek için ayrıca bir işlem yapmasına gerek bulunmadığını, ipoteğin devrinin ancak ipoteğe konu alacağın temliki ile gerçekleşebildiğini, müvekkili bankanın ipotek lehtarı olup tapuda istese de ipoteği devretmek hak ve yetkisi bulunmadığını, davacının üçüncü kişiye ait ve kefaletten sonra verilmiş ipoteği isteyebilmesinin mümkün olmadığını, TBK 596/2 maddesinin açık olduğunu, kefaletten sonra verilen teminatların esas borçlu değil de üçüncü bir kişi tarafından verilmişse alacaklının temlik etme yükümlülüğünün dışında kaldığını belirterek davanın dava dışı kredi borçlusu …ne ihbarını, haksız ve dayanaksız davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; TBK 592.maddesi kapsamında ipoteklerin davacı adına devir ve tescili, teminat senetlerinin devri, ipoteklerin terkini istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı müteselsil kefilin TBK 592.maddesi kapsamında davalı bankaya yönelttiği huzurdaki davada ipoteklerin davacı adına devir ve tescili, teminat senetlerinin devri, ipoteklerin terkini ya da muvafakat verilmesi halinde kefil olarak ödenen miktarın davalıdan iadesi taleplerinin yerinde olup olmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
…. Bankası A.Ş. … Şubesine yazılan müzekkereye cevap verildiği, istenen bilgi ve belgelerin gönderildiği, davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde bir kısım yazılı delillerin sunulduğu, Bağcılar ve Avcılar Tapu Müdürlüklerine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, davalı bankanın ipoteğinin bulunduğu 1 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin takyidatlı tapu kayıtlarının gönderildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konularında alınan bilirkişi ek ve kök raporlarında özetle;
07/06/2018 tarihli duruşmada davalı banka defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak; taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi suretiyle tespit olunan uyuşmazlık konuları hakkında ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, 19/09/2018 tarihli raporda özetle; davacı tarafından kefil sıfatıyla dava dışı …’nin davalı bankadaki hesabına toplam 437.400 TL gönderildiği, kefalet sözleşmesinin 2.7.maddesinde “bankanın, borcu ödeyen kefillere haklarını kullanmasına yarayabilecek ve 592.maddesi gereğince vermesi gereken tüm teminatları, ancak bankanın müşteriden olan diğer tüm alacaklılarının tahsil ve tasfiyesi sonrasında devir ve temlik edileceği”yönünde bir hüküm bulunduğu, davalı banka ile dava dışı … Plastik ve Kimya San. Tic.Ltd.Şti.arasında düzenlenen 1.000.000 TL tutarındaki genel kredi sözleşmesine davacının 10/07/2012 tarihinde kefil sıfatıyla imza attığı, davalı banka lehine dava dışı 3.kişi ….’ın 18/07/2013 tarihinde 1.derecede 200.000 TL tutarında ve 17/12/2012 tarihinde 2.derecede 500.000 TL tutarında ipotek tesis ettiği, davalı banka lehine dava dışı …tarafından düzenlenen 1.500.000 TL ve 200.000 TL tutarında 2 adet bono bulunduğunun görüldüğü bildirilmiştir.
13/06/2019 tarihli duruşmada Gelen rapor denetime elverişli olmadığı gibi hüküm kurmaya yeterli görülmediğinden dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek davacının raporlara itirazları dikkate alınarak davalı banka defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak; taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi suretiyle davacı müteselsil kefilin TBK 592.maddesi kapsamında davalı bankaya yönelttiği huzurdaki davada ipoteklerin davacı adına devir ve tescili, teminat senetlerinin devri, ipoteklerin terkini ya da muvafakat verilmesi halinde kefil olarak ödenen miktarın davalıdan iadesi taleplerinin yerinde olup olmadığıdavalı bankanın davranışının TBK 592 maddeye uygun olup olmadığı ve davacı tarafça imzalanan kredi sözleşmesindeki tüm limiti kullanabilmek için ….. Plastik ve Kimya San. ve Tic. Ltd.Şti. tek ortağı ve yetkilisi …’a ait … ilçesindeki taşınmazı 17.12.2012 tarihinde kredi teminatı olarak 500.000,00 TL ipotek tesis ettirmiş akabinde 18.07.2013 tarihinde … ilçesindeki taşınmaza 200.000,00 TL ipotek tesis ettirildiği, bunun akabinde 20.12.2013 tarihinde yeni bir kredi sözleşmesi imzalanarak kredi limiti 1.000.000,00 TL dan 1.500.000,00 TL ye çıkarılıp çıkarılmadığı ve bu yeni sözleşmede davacının kefil olmadığı iddiaları hususlarının banka kayıtları incelenerek yeni uyuşmazlık husularında hususlarında inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş, 09/10/2019 havale tarihli raporda özetle; davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı …. plastik ve kimya San. Ve Tlc. Ltd. Ştl. arasında 2 adet Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davacı …. Plastik Profil Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. nin 10.07.2012 tarihli 1.000.000,00 TL lık Genel kredi sözleşmesinde imzasının olduğu, 20.12.2013 tarihinde düzenlenen 1.500.000,00 TL’lik sözleşmede davacının imzasının olmadığı tespit edildiği, dvacı tarafından ibraz edilen banka ödeme dekontları ve muhasebe defterleri incelendiğinde; yukarıda detayları belirtilen toplam 437.400,00-TL nın dava dışıkredi lehtarı … Plastik ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti.nin … bankası nezdindeki hesabına gönderildiği tespit edildiği, ipotek, güvence altına aldığı alacağa bağlı bir hak olduğu, ipoteğin güvence atına aldığı alacaktan ayrılması mümkün olmadığı, bu yüzden, ipotekli alacağın temliki halinde ipotek de kendiliğinden yeni alacaklıya geçer İpotek ile teminat altına alınmış alacağın temliki de belirtilen şekilde ve Borçlar Kanunun alacağın temliki hükümlerine tabi olarak üçüncü kişilere temlik edilebileceği,bunun için tapu kütüğünde bir tescil işlemi yapmaya gerek olmadığı, ipoteğin yeni alacaklıya geçmesi için de bir tescil işlemi yapma zorunluluğu bulunmadığı, alacağın temliki ile birlikte ipotekte BK.m.168 gereğince alacağa bağlı fer1 i bir hak olarak yeni alacaklıya geçer. T. …891 ” İpotekle güvence altona alınmış bir alacağın devrinin geçerli olması, devrin tapu kütüğüne tescil edilmesine bağlı değildir ” demekte bu hükmü doğruladığı, taşınmaz üzerinde bir alacağı temin etmek üzere ipotek tesis edilmiş olması, taşınmaz malikinin bu taşınmaz üzerinde malik sıfatı ile haiz olduğu tasarruf haklarını sınırlamayacağı, bu nedenle ipoteklide olsa taşınmaz, Medeni Kanun hükümlerine güre üçüncü kişilere temlik edilebileceği. bu hususu yanlar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 2.7 maddesini destekler mahiyette olduğu, bu noktadan hareketle davalı bankanın, kredi alacağını davacı kefilden tamamen tahsil etmiş olduğu gözönüne alındığında, davacı kefil davalı bankanın halefi konumuna geldiği, davalı banka lehine tesis edilen ipoteklerin ve diğer teminatların, davalı bankanın halefi sıfatıyla bir temlik sözleşmesi yoluyla davacı/kefile devir ve temlik edilebileceği, ancak mevcut ipoteklerin tapu sicilinde davacı adına tescil edilmesine davalı bankanın yetkili olmadığının düşünüldüğü, bu hakkın sadece taşınmaz malikine ait olduğunun değerlendirildiği, davacı/kefil sıfatıyla, dava dışı kredi lehtarı şirketin (… …Ltd.Ştİ,) kredi borcunu müteselsil kefalet sorumluluğundan dolayı davalı bankaya ödediği, davacı kefil yaptığı ödemelerden dolayı davalı bankanın halefi konumuna geldiği için, davalı banka nezdinde tesis edilen tüm teminatlar üzerinde TBK’nun 592 m. uyarınca dolaylı olarak tasarruf hakkına sahip olduğu, davalı banka, davacının yazılı muvafakatini almadan mevcut rehinleri ve diğer teminatlan serbest bırakırsa, davacının zararını gidermekle sorumlu olacağı, neticelen davalı banka elinde bulunan tüm rehinleri ve diğer teminatları davacıya temlik yoluyla devir etmekle sorumluluktan kurtulabileceği kanaati bildirilmiştir.
25/03/2019 tarihli ek raporda özetle; ek raporun konusunu teşkil eden “ipoteğin nasıl devredileceğine ilişkin” yapılan incelemeler sonucunda TBK.nun 592 ve 596 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde somut olayda davacı kefilin kefil olduğu 10/07/2012 tarihinde dava konusu devri talep edilen ipoteklerin henüz tesis edilmemiş olduğu dikkate alındığında ipoteklerin devrinin uygun olamayacağı, devrin ödeme oranında borç senetleri için geçerli olabileceği kanaati bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, davalı …. Bankası … şubesinden gönderilen belge örnekleri ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı …. Bankası A.Ş. ile dava dışı …. Plastik ve Kimya Sanayi Tic. Ltd. Şti. Arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye davacı …nin müteselsil kefil olduğu, davacının kefil sıfatı ile davalı bankaya 27.10.2015 ile 18.08.2017 tarihleri arasında muhtelif meblağlarda toplam 437.400,00 TL tutarında ödeme yaptığı, dava dışı üçüncü kişi diğer kefil ve aynı zamanda davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olan …. tarafından 18/07/2013 tarihinde Bağcılar Tapu Müdürlüğü’nde kayıtlı …. İli …. İlçesi … Mahallesi …. ada …. parsel … no’lu daire niteliğindeki taşımaz üzerinde …. yevmiye numarası ile 200.000,00 TL bedelli ve Avcılar Tapu Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı … ili …. İlçesi … Mahallesi – ada … parsel … no’lu çatı arası piyesli daire niteliğindeki taşınmaz üzerinde 17/12/2012 tarihinde … yevmiye numarası ile 500.000,00 TL bedelli 2 adet banka lehine ipotek senedi düzenlediği ve ayrıca kredi lehtarı dava dışı … Plastik ve Kimya Sanayi Tic. Ltd. Şti tarafından davalı banka lehine 1.500.000,00 TL ve 200.000,00 TL tutarında iki adet senet düzenlendiği anlaşılmıştır.
TBK’nın “Kefilin Rücu Hakkı” başlıklı 596. Maddesine göre, “kefil, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur” Bu madde hükmü gereği, alacakla ilgili bütün fer’i haklar, teminatlar ödeme ile birlikte kendiliğinden kefile geçerler. TBK’nın 596/2. maddesine göre “Kefil, aksi kararlaştırılmamışsa, rehin hakları ile aynı alacak için sağlanmış diğer güvencelerden sadece kefalet anında varolan veya bizzat asıl borçlu tarafından, sonradan özellikle bu alacak için verilmiş bulunanlara halef olur”. Kefilin kanuni halefiyeti açısından sınırlamalar getiren bu fıkra hükmünce, kefaletten sonra üçüncü kişiler tarafından verilen rehinler üzerinde kefilin halefiyeti olmadığı gibi, asıl borçlu tarafından genel olarak verilen ve kefil olunan alacağı da kapsayan rehinler de kefilin halefiyeti dışında kalmıştır (TBK md. 596/2). Asıl borçlu özellikle bu alacak için yeni rehinler vermiş ise, kefil alacaklıya ödeme yaptığı ölçüde bu rehinlere de başvuru hakkına sahip olmaktadır. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 2015/284 E., 2015/6456 K., 12/10/2015 T. kararı)
Somut olayda, davacı …nin dava dışı …. Plastik ve Kimya Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin borcuna kefil olduğu tarih 10.07.2012 olup, kanuni halefiyete dayanarak tescili talep edilen ipotekler 17.12.2012 ve 18.03.2018 tarihlerinde kefalet sözleşmesinden sonra, üçüncü kişi …. tarafından tesis edilmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere, davacının kefalet tarihinde var olmayan, sonrak asıl borçlu tarafından verilmeyen bu teminatlara kanuni halef olamaz. Taraflar arasında bunun aksini düzenlendiğini gösteren herhangi bir sözleşme de söz konusu değildir. Bu nedenle, davanın sonradan üçüncü kişi tarafından tesis edilen ipoteklerin devrine yönelik talep bakımından reddine karar vermek gerekmiştir.
Aynı gerekçe ile, kefalet anında mevcut olmayan ancak kefalet tarihinden sonra dava dışı asıl borçlu … Plastik Kimya Sanayi Tic. Ltd. Şti. Tarafından düzenlenen 23.01.2012 tarihli 200.000 TL bedelli ve 20.12.2013 tarihli 1.500.000 TL bedelli iki adet senet bakımından kefil lehine kanuni halefiyet şartlarının doğduğu anlaşıldığından, davacının talebinin senetlerin kendisine teslimi yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar TBK 96 hükmü gereği kefil ifa ettiği miktar nispetinde alacaklıya halef olmuş ise de, senetlerin bölünemeyeceği gözetilerek her iki senedin teslimine de karar verilmiş, halefiyet nedeniyle senetleri teslim alan kefilin senetlerin tahsili neticesinde sebepsiz zenginleştiği olasılıkta, asıl borçlunun sebepsiz zenginleşmeye dayalı rücu hakkının söz konusu olacağı değerlendirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, talebe konu kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka lehine dava dışı …. Plastik ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti.tarafından düzenlenen 1.500.000,00 TL ve 200.000,00 TL tutarındaki 2 adet bononun davacıya teslimine, davacının gayrimenkuller üzerindeki ipotek hakkının adına tescilinin yapılmasına dair talebi ile sair taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
a) Talebe konu kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka lehine dava dışı … Plastik ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti.tarafından düzenlenen 1.500.000,00 TL ve 200.000,00 TL tutarındaki 2 adet bononun davacıya teslimine,
b) Davacının gayrimenkuller üzerindeki ipotek hakkının adına tescilinin yapılmasına dair talebi ile sair taleplerinin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 29.878,79 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 7.469,70 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 22.409,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ile 7.469,70 TL peşin harcın davalıdan alınraak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 31.446,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 287,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.687,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2343.75 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kalan kısmın bu davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen 15,00-TL posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.015,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 507,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davaıl …bank A.Ş.vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/11/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸