Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1177 E. 2019/358 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1177
KARAR NO : 2019/358

DAVA : TİCARİ ŞİRKET (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının …. Ltd. Şti’nin %49 payla şirketin ortağı olduğunu, 03/10/2017 tarih ve …. sayılı kararı ile diğer ortaklardan … ile birlikte müşterek imza ile şirketi temsile yetkili olduğunu, ancak davalının şirketi zarara sokmasından dolayı müvekkili şirketin ortaklığını bitirmek istediğini, ancak davalının bu duruma yanaşmadığını, davalının müvekkiline husumet beslemeye başladığını, müvekkilini ve ailesini ölümle dahi tehdit eder hale geldiğini, bu duruma ilişkin olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının…. soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, davalı ortak …’in şirket ortaklığından çıkarılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının birlikte 16/12/2013 tarihinde İşletme Destek Hizmetleri alanında faaliyet gösteren …Limited Şirketini kurduklarını, müşterek imza ile şirketi temsile yetkilendirilmiş olan müvekkili ile davacının aynı zamanda sermayesi 400 paya ayrılmış şirketin 196 payının müvekkiline 204 payının ise davacıya ait olmak üzere ortakları olduklarını, davacının hisse bazında çoğunluğa sahip olmasından faydalanarak müvekkilini haksız şekilde ortaklıktan çıkarmaya çalıştığını, iddiasını kanunda görülen hiç bir haklı sebebe dayandıramadığını, gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, şirket müdürünün davacının son 3 aydır şirkete kasti olarak zarar vermesi sebebiyle defalarca sözlü olarak uyardığını ileri sürerek, huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 621/1-h ve 640/3.maddesi hükmüne dayalı olup, davacı şirketin ortağı olan davalının haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması istemine ilişkindir.
6102 sayılı 640/3 maddesi hükmüne göre şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması mümkündür. Ancak TTK’nun 621/1-h maddesi hükmüne göre, bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı şirketten çıkarılması için temsil edilen en az 3’te 2’sinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunca alınmış bir genel kurul kararı bulunması gerekmektedir. Somut olayda; TTK’nın 621.maddesi gereğince ortaklıktan çıkarılma davası açılması için genel kurul( ortaklar kurulu kararı) bulunması gerektiğinden davacıya bu hususta alınmış kararları ibraz etmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekilinin 22/11/2018 tarihli yazılı beyanı ekinde, karar defterinin davalıda olduğu, davalıya gönderdikleri noter ihtarnamesinin karar yerine geçmesi şeklinde kararını ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; dava, TTK’nın 640/3 maddesi gereğince haklı nedenle ortaklıktan çıkarılma talebine ilişkindir. Davacı şirketin esas sözleşmesinde bu konuda bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. TTK’nın 640/3 maddesi gereğince şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır hükmünü içermektedir. Şirket sözleşmesinde de bu konuda bir hüküm bulunmaması nedeniyle şirketin genel kurulunda ortak hakkında haklı sebeple çıkarılması davası açılması için mahkemeye başvurup kararını genel kurulda temsil edilen oyların en az 3/2’nin oy hakkı bulunan sermayenin tamamının salt çoğunluğu ile alınması şarttır (Yargıtay 11.HD’nin 05/06/2017 tarih ve 2016/709 Esas, 2017/3376 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere) Bu davanın açılması için genel kurul kararı dava şartı mahiyetindedir.
HMK’nın 115/2.maddesi gereğince dava şartlarının sonradan giderilmesi mümkün ise bu eksikliğin giderilmesi için davacıya süre verilmesi gerekir, mahkememizce de bu hususta davacıya süre verilmiştir. Kararın içeriği incelendiğinde TTK’nın 621/1-h bendi koşullarına uygun yönde alınmış bir karar olmadığı, noter ihtarnamesi ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca dava açılabilmesi için gerekli olan yasal ön koşulun yerine getirilemediği bu nedenle koşulları oluşmayan davanın reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL harcın mahsubuna, bakiye 13,00-TL harcın davacıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 20/03/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza