Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1149 E. 2021/445 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/1149 Esas
KARAR NO : 2021/445

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkil şirkete faturaya dayalı cari hesap ekstresi uyarınca 2.036,07 EURO borçlu olduğunu, borcun tahsili amacıyla icra takibi açıldığını fakat borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı tarafın icra takibine yetki yönünden itiraz ettiğini, bunun borçlar kanununun 89. Maddesine aykırı olduğunu, yetki itirazının haksız olduğunu, taraflar arasındaki borç ilişkisini gösterir cari hesap özetinin ekte sunulduğunu, bu nedenlerle haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının somut gerçeklere ve davacı şirketin hizmet verme prensiplerine aykırı olduğunu, davalı müvekkilin iştigal konusunun turizm acenteliği olduğunu, yurt dışından gelen misafirlerinin havalimanından karşılanması ve otele götürülmesi hizmeti verdiklerini, davacı şirketin ise havalimanı içinde yolcu karşılama şirketi olduğunu, davacı şirketin verdiği hizmetin özel bir hizmet olduğunu, karşılanan yolcunun diğer yolculardan daha hızlı bir şekilde havalimanından çıkışının sağlandığını, davalı müvekkil şirketin zaman zaman davacı şirketten bu hizmeti satın aldığını, müvekkil şirketin bu hizmetlerin parasını peşin olarak almadan asla bir hizmet vermediğini, parası ödenmeyen hiçbir ürün veya hizmetin verilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişkide cari hesaba dayalı çalışmanın mevcut olmadığını, bütün hizmetlerin parasının peşin olarak ödendiğini, davacı şirketin iddialarını kanıtlaması gerektiğini, bu nedenlerle yetki itirazları kapsamında karar verilmesine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, dava değerinin %20 sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 2.036,07 EURO asıl alacak ile asıl alacak takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, taraf şirketlerin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Önce Dr. ……. ‘den rapor alınmış alınan kök ve ek rapora göre; Davacının 2016 yılı yevmiye ve kebir defterlerini ibraz ettiğini, defterlerin delil niteliğinde olmadığını, davalının 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerini ibraz ettiği, delil niteliğinde olduğunu, davalının defterlerine göre davalının davacıya 31/12/2016 günü itibari ile 12.313,64 TL borcu olduğu kanaatini takip tarihi itibariyle bir kanaati olmadığını bildirmiştir.
Mahkememizce bu rapor hüküm kurmaya elverişli görülmemiştir. Bu kez Bilirkişi …….’tan rapor alınmış, alınan rapora göre ; davalının ticari defterleri ile ilgili olarak; davalının sayın mahkemenizce belirlenen 08/01/2021 tarihli incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıldığı, davacının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının tarafımıza sunmuş olduğu cari hesap ekstresine göre ; takip tarihi (26/01/2017) itibariyle davacının davalıdan 2.036,07 Euro alacaklı olduğunu, dosyaya sunulan 26/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacı cari ekstresine göre takip konusu ödenmeyen mezkur faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu tespit etmiş olduğu, buna karşın davalının mezkur faturalara karşılık ödeme belgelerinin de dosyada bulunmadığı, diğer kalan 0,94 EURO tutarın ise küsürat farklarından kaynaklı olduğu, neticeten, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2.036,07 Euro alacaklı olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Tüm dosya kapsamında davalının aksine bir delilinin bulunmadığı, neticeten davacının faturadan kaynaklı alacaktan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 2.036,07 EURO olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile takibin 2.036,07 EURO açısından iptaline, takibin 2.036,07 EURO asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Bakırköy …… İcra Dairesinin …… Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın 2.036,07 EURO asıl alacak yönünden iptali ile takibin 2.036,07 EURO asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20’si (8.341,98 TL) üzerinden hesap edilen 1.668,2 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 569,84 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 142,47 TL peşin harç ile irca dosyasına yatırılan 41,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 385,66 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 31,40 -TL başvurma harcı, 142,47 TL peşin harç, 41,71 TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 222,00 TL posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.937,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/04/2021
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza