Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1138 E. 2018/175 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1138
KARAR NO : 2018/175

DAVA : Zayi Nedeniyle Çek İptali
DAVA TARİHİ : 12/12/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/03/2018

Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan zayi nedeniyle çek iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; keşidecisi ….San.ve Dış Ticaret …olan dava konusu 35 adet çekin cirolanarak müşterilere verilmek üzere keşideci şirketin muhasebe müdürü olan müvekkiline verildiğini, henüz müşterilere verilmeden 09/12/2017 tarihinde işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu bu çeklerin çalındığını, hırsızlık olayı ile ilgili …. Karakoluna müvekkili tarafından müracaat edilerek ifadesinin alındığını ileri sürerek öncelikle dava konusu çeklerin ödenmemesi hususunda ödemeden men yasağı kararı verilmesini ve yargılama sonunda söz konusu 35 adet çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; TTK’nın 818/1-s maddesi atfıyla aynı yasanın 757 ve takip eden maddelerine göre açılan zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin çekişmesiz yargı işidir.
Her ne kadar ticaret sicil gazetesinde 3 defa ilan yaptırılmış ve çek bedelleri toplamının %15’i tutarı teminat karşılığında çekler üzerine ödeme yasağı konulmuş ise de öncelikle davacının zayi nedeniyle çek iptali davası açabilip açamayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygundur.
Muhatap banka şubesi olan …. Bankası …….Şubesinden gönderilen 18/12/2017 tarihli yazı cevabına göre dava konusu çeklerin hesap sahibinin ….Sanayi ve Dış Ticaret …olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, ilan metninin ve dava dilekçesinde keşideci olarak bildirilen gerçek ve tüzel kişilerin çeklerin hesap sahibi yani keşidecisi konumunda olmadıkları, ilanın yanlış yapıldığı, yine gerek dava dilekçesindeki anlatım gerekse ekli polis ifade tutanağı, savcılığa verilen şikayet dilekçesi incelendiğinde, davayı açan …’ın çeklerin keşidecisi ….Sanayi ve Dış Ticaret …nin muhasebe müdürü olduğu, keşideci şirketin dava konusu 35 adet çeki düzenledikten sonra müşterilere vermesi için muhasebe müdürüne teslim ettiği, söz konusu çeklerin şirket merkezinde muhasebe bölümünde çelik kasa içerisinde muhafaza edildiği ve yapılan hırsızlık sonucunda çalınmış olduğunun ifade edildiği görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle; davacının dava konusu çeklerin hesap sahibi ve keşidecisi ….San. ve Dış Ticaret …nin muhasebe müdürü olduğu, dava konusu 35 adet çekin keşideci tarafından imzalandıktan sonra müşterilerine verilmek üzere keşideci şirketin muhasebe müdürü olan davacıya teslim edildiği, keşideci şirket merkezinde kasada muhafaza edildiği sırada hırsızlık olayı neticesinde çalındıklarının iddia olunduğu, bu durumda davacının yetkili hamil-çek alacaklısı konumunda olmadığı, keşideci şirket çalışanı olduğu, zayi nedeniyle çek iptali davasının ancak alacaklı sıfatını taşıyan yetkili hamil tarafından açılabileceği, keşideci şirket çalışanının bu davayı açması mümkün olmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi ile dava konusu çekler üzerine konulan ödeme yasaklarının kaldırılmasına, bu hususta muhatap banka şubesi olan …. Bankası …….Şubesine derhal müzekkere yazılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının dava konusu çeklerin hesap sahibi ve keşidecisi ….San. ve Dış Ticaret …nin muhasebe müdürü olduğu, dava konusu 35 adet çekin keşideci tarafından imzalandıktan sonra müşterilerine verilmek üzere keşideci şirketin muhasebe müdürü olan davacıya teslim edildiği, keşideci şirket merkezinde kasada muhafaza edildiği sırada hırsızlık olayı neticesinde çalındıklarının iddia olunduğu, bu durumda davacının yetkili hamil-çek alacaklısı konumunda olmadığı, keşideci şirket çalışanı olduğu, zayi nedeniyle çek iptali davasının ancak alacaklı sıfatını taşıyan yetkili hamil tarafından açılabileceği, keşideci şirket çalışanının bu davayı açması mümkün olmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine,
2-Dava konusu çekler üzerine konulan ödeme yasaklarının kaldırılmasına, bu hususta muhatap banka şubesi olan …. Bankası …….Şubesine derhal müzekkere yazılmasına,
3-HMK 392/2 maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde tazminat davası açılmadığı taktirde ve talep halinde teminat mektubunun davacıya iadesine,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2018
Katip … Hakim …