Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1136 E. 2018/89 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1136
KARAR NO : 2018/89

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlunun Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirketin alacaklı olduğu dosyada borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin gerçek ve tüzel kişilere turizm sektöründe ve konaklama alanında hizmet verdiğini, davalı-borçlu şirketin ise müşterilerine sağlık hizmetleri ve buna bağlı olarak sağlık turizmi konusunda hizmet verdiğini, müvekkili şirketin kendisinden konaklama hizmeti talebinde bulunan davalı-borçlu için konaklama hizmeti sağladığını ve işbu hizmet neticesinde faturalar düzenlendiğini, bu faturaların borcun varlığını ispatladığını, her iki şirket arasında yapılan mail yazışmalarında ödemenin davalı-borçlu firma tarafından yapılacağının açıkça beyan edildiğini, müvekkili şirket tarafından borcun ödenmesi amacı ile Bakırköy …Noterliğinden 22/08/2017 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarname gönderilmesine rağmen davalı-borçlu şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, tüm uyarılara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı-borçlu şirkete karşı Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayısına kayıtlı olarak icra takibi başlatıldığını, dilekçe ekinde yer alan faturalar, rezervasyon formları, otel kayıtları ve mail yazışmaları ile takip konusu borcun varlığının sabit olduğunu ileri sürerek haklı davasının kabulüne, davalı-borçlunun Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptaline, takibin takipteki şartlarla devamına, davalı-borçlu kötü niyetli olduğu ve alacak likit bulunduğundan takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraf şirketler arasında müvekkili şirketin müşterilerinin davacı şirketin otelinde konaklayacağı ve işbu konaklama ücretlerinin tamamının müvekkili şirketçe karşılanacağına dair şirket yetkilisinin imza ve kaşesinin bulunduğu bir onayın veya imzalanmış bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkili şirketin bazı müşterileri için davacı şirket ile iş ilişkisine girdiğini, söz konusu müşterilere dair tüm ödemelerini eksiksiz ve tam olarak yaptığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, söz konusu yazışmaların müvekkili şirketten sadır olduğunu gösteren bir delilin dosyada bulunmadığını, haksız ve kötüniyetli takip yapıldığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir .
Dava; otel konaklama hizmeti verilmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde ; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 3.475,21 TL asıl alacak, 13,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.488,21 TL alacağın tahsili için 11/09/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebindeki adrese gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ döndüğü, borçlu şirketin sicil adresine ödeme emrinin 03/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla 06/11/2017 tarihinde borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz dilekçesini Uyap üzerinden gönderdiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın yapılan incelemesinde; davacı vekilinin Uyap üzerinden e-imzalı olarak gönderdiği 12/02/2018 havale tarihli dilekçesiyle, davalı ile sulh olunduğunu, bu nedenle davadan feragat ettiklerini bildirdiği, davalı vekilinin de yine Uyap üzerinden gönderdiği 20/02/2018 havale tarihli dilekçesiyle davacının feragat beyanını kabul ettiklerini, vekalet ücreti ve masraf taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin dosyada mübrez vekaletnamelerinin incelenmesinde feragat yetkilerinin mevcut olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olduğu anlaşılmıştır.
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Davacı vekili davadan usulüne uygun feragat ettiğinden davacının davasının feragat nedeniyle reddine, talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken 35,90-TL ilam harcının 1/3’üne tekabül eden 11,96-TL ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 42,13 TL harçtan mahsubuna, artan 30,17 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3- Talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli kararın tebliğinden sonra gider avansından artan kısmın davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davanın miktarı itibariyle kesin olarak karar verildi. 20/02/2018

Katip …

Hakim …