Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/113 E. 2019/1425 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/113 Esas
KARAR NO : 2019/1425

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/02/2017
KARAR TARİHİ : 31/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29/03/2016 tarihinde davalı ……’a ait olan ve diğer davalı ……’ın sevk ve idaresindeki ….. plakalı aracın hızlı ve ani bir şekilde şerit değiştirdiği sırada yaya olan davacıya çarpmak suretiyle yaralanmasına neden olduğunu, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacının kaza nedeniyle hastanede tedavi gördüğünü, kemik kırıkları nedeniyle ciddi ameliyat geçirdiğini, yine muayene olmak için hastaneye gidip gelmek zorunda kaldığını, iyileşme döneminde iş göremeyeceğinin hastane raporlarıyla sabit olduğunu, tedavi süresince maddi ve manevi olarak desteğe ve bakıma muhtaç olduğunu, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, 3.000,00 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL kazanç kaybı ve 1.000,00 TL iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminat ile 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …… ve …… vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, olayın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının olay yerine yakın üst geçit olmasına rağmen üst geçidi kullanmadan karşıya geçtiğini, müvekkilinin normal seyrinde giderken öndeki aracın fren yapması nedeniyle şerit değiştirdiğini, davacının ise öndeki araçtan kurtularak müvekkilinin aracına çarptığını, bu nedenle olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkillerinin yardım çabalarının davacı tarafından kabul edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta vekili cevap dilekçesinde; davadan önce müvekkiline başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik zararından müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, sürekli iş göremezlik yönünden ise davacının bu durumunun malüliyet raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Büyükçekmece ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık …… hakkında taksirle yaralama suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece yargılama sırasında alınan her iki kusur raporunda davacının asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın kusurunun bulunmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-c maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmış, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nin 31/05/2019 tarihli raporunda, meydana gelen kazada davacının %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı hususlarının tespit edildiği görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde davalı ……’a ait olup davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olan aracın davalı ……’ın sevk ve idaresinde iken yaya olarak karşıya geçmeye çalışan davacıya çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiği, kaza nedeniyle davacının yaralandığı, davalı hakkında açılan kamu davasında alınan her iki kusur raporunda kazanın oluşumunda mağdur …….’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece bu doğrultuda sanığın olayda kusurunun bulunmaması nedeniyle beraatine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, beraat kararının niteliği dikkate alındığında mahkememiz bakımından bağlayıcı nitelikte bulunduğu, kaldı ki mahkememizce yaptırılan kusur incelemesi sonucunda da Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 31/05/2019 tarihli raporunda kazanın oluşumunda davacının %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemleri kusur sorumluluğuna ilişkin olup, yukarıda da belirtildiği üzere kazanın oluşumunda davalının kusurunun bulunmadığı, davacının tamamen kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle söz konusu trafik kazasına dayalı olarak davacının davalılardan tazminat talep edebilmesi mümkün değildir. Bu itibarla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 768,49 TL harçtan mahsubu ile bakiye 724,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …… ve ……’a verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.31/12/2019

Katip ……
¸e-imza

Hakim …..
¸e-imza