Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1112 E. 2019/1388 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1112 Esas
KARAR NO : 2019/1388

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin başta turizm ve tekstil alanında faaliyet gösteren, ülke çapınca tanınmış koklu ye saygın bir firma olan … Yatırım Holding A.Ş.’nin (“……”) grup şirketi olduğunu, şirket …. ile davalı … arasında karşılıklı ticari bir ilişki gelişmiş olup, bunun sonucunda, davalı … Suriye’de tekstil alanında iş yaptığını dile getirerek müvekkili yüklü miktarda gömlek siparişi verdiğini, müvekkili yapılan sözleşme sebebiyle kendisine düşen edimi gereği gibi yerine getirmiş ve davalı karşı tarafa yükü miktarda malı gönderdiği ilgili mal sevkıyatına ilişkin belgeleri ekte bilgilerine sundukları işbu bahsi geçen iş ilişkisinden dolayı gelişen cari hesap ilişkisi kapsamında davalının müvekkil şirkete yüklü miktarlarda borçlu olduğu tespit edilmiş olup, açıklanan bu sebeplerle müvekkili şirketin davalı taraftan alacağı bulunması ve davalı tarafın aldığı bedeller karşılığında huzur lakı davayı açma zorunluluğu hasıl olduğu, müvekkili şirket davalı tarafa mal sevkıyatında bulunduğunu, ancak davalı tarafın ifa etmesi gereken edim ilan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu sebeple davalı taraf aynı zamanda ticari defter ve kayıtlarda da şirkete borçlu olarak gözükmekte olduğunu, cari hesap ilişkisi cari hesap sözleşmesiyle veya bu sözleşmenin düzenlenmemiş olması durumunda tarafların ticari defler kayıtlarıyla tespit edilebildiğini, davacı şirket ….’ın davalı taraftan alacağının tespiti açısından konşimento ve sair taşıma ve sevkıyat evraklarının yanı sıra, tarafların ticari defter kayıtlarının bilirkişi incelemesine konu edilmesi gerektiğini, böylece müvekkili şirketin alacağını somut bir şekilde ortaya çıkacağını belirterek alacaklı olduğunun tespiti ile davanın kabulüne, davalının mernis adresine de tebligat yapılmasına, yabancı para cinsinden olan alacaklarımızın merkez bankası kurundan hesaplanarak ödenmesine, aksi halde bilirkişi incelemesi yaptırmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; taraflar arasında karşılıklı ticari ilişki gelişmiş olduğunu, bunun sonucundat davalı … ve tekstil alanında iş yaptığını dile getirerek müvekkiline yüklü miktarda gömlek siparişi verdiği, yine Ankara’da tebligatın Ankara’ya yapılmış olması ve fakat davacnın kendi iş merkezinin olduğu yer mahkemesinde dava açması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9. Maddesindeki “ler dava …davalının ikametgahı yer mahkemesinde görülür” hükmüne aykırı olduğunu, dava ekindeki Konşimento Belgesinden Fatura Adresinde “…” denildiği Sicil Numarası olarak da …. verildiğini, aleyhine dava açılan … gerçek kişi olduğunu, davacının ibraz ettiği faturada, adresi ve …. olarak Ticaret Sicil Numarası verilen ise …../….. ’de faaliyet … İthalat ve İhracat Şirketi olduğunu, davacı bir tüzel kişi olan … İthalat ve İhracat Şirketi ‘ne karşı dava açması gerekirken gerçek kişi olan şahsıma dava açıldığını, şahsi olarak davacı ili arasında bir ticari ilişki söz konusu olmadığını, davacı ile arasında bir mal siparişi, sözleşme, mal ipslimi v.s söz konusuda olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davalının yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla davanın alacak davası olup bir miktar para alacağının istenildiği, HMK 10 ve TBK 89.maddesi uyarınca alacaklının ikametgahı mahkemesinde yetkili olduğu, davacı şirket adresinin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri yetki alanında kalması nedeniyle davalı yanın mahkemenin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
HMK madde 124 gereği maddi bir hatadan kaynaklanan ya da dürüstlük kurallarına aykırı olmayan taraf değişikliği talebine karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebileceğinden davalının … İthalat ihracat Ltd. Şti olduğu anlaşılmakla davalının husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faizin faiz miktarının da tespiti hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
14/05/2019 tarihli ara karar ile 6545 sayılı yasanın 45. md. Kapsamında dava değeri de dikkate alınarak dosyanın heyete tevdiine karar verilmiştir.
22/01/2019 tarihli raporda özetle; dosya mevcudu, davacı şirketin 2011, 2012, 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki somıı raporumun içinde açıklanan nedenlerle; incelenen davacı şirkete ait 2011 yılı ticari defterlerinden olan yevmiye deftenim açılış tasdikinin kanuni süre içerisinde yaptırıldığı, 2011 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, ancak fatura ve verilen yasal BS Formunun defter bilgilerindeki iayıtlarla birbirlerini teyit ettiği, 2011 yılı kapanış hesaplarının kendinden sonraki hesap dönemi olan 2012 yılı yevmiye ve envanter defterlerinin açılış kayıtlarıyla uyumlu olduğu, 2012 ve 2015 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılman gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırmış olduğu, davacı şirketin 2012 ve 2015 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulü ıc uygun tutulduğu ve kendinden sonraki hesap dönemlerindeki yevmiye vc envanter defterler nin açılış kayıtlarıyla uyumlu olduğu, 2016 ve 2017 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2011, 2012, 2015, 2014 ve 2017 yıllan ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin 2011 yılında düzenlediği faturadan kay naldı olarak dava 05,12.2017 tarihi itibariyle davalı …’nun 1.003.875,34 TL (315.922,50 Euro) cari hesap alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
19/09/2019 tarihli ek raporda özetle; davacı şirketin 2011 yılında düzenlediği faturadan kaynaklı olarak dava tarihi olan 05.12.2017 tarihi iıibariyle davalı …’ndan 1.003.875,34 TL (315.922,50 EUR) cari hesap alacağının bulunduğu, kök raporda yer bulan görüşün aynen muhafaza ettiği ve kanaatinin aynı olduğu, birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi …. E. sayılı dosyasında davacı şirket ünvamıun …. Tekstil Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret A.Ş. olduğu, asıl dava dosyasında ise davacı şirket ünvanının …. Dış Ticaret ve Tekstil San. A.Ş. olduğu, asıl ve birleşen dava dosyalarında davacı şirketlerin tüzel kişiliklerinin farklı olduğu, asıl ve birleşen dava dosyalarında davalı yanın ise … olduğu, asıl ve birleşen dava dosyalarında alacağın dayanağının farklı alacaklardan kaynaklandığı, davacı şirketin asıl alacak miktarı olan 1.003.875,34 TL’ye (315.922,50 EURO) dava tarihi olan 05.12.2017 tarihi İtibariyle avans faiz talep edebileceği bildirilmiştir.
Mahkememiz işbu dosyası ile birleştirilen mahkemenizin … Esas sayılı dosyasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilerek mahkememiz üye hakimine tevziine karar verilmiş, tefrik edilen dosya mahkememizin …. Esas sayısına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalının ticari defter, kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi inceleme yaptırılarak davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faizin faiz miktarının da tespiti hususlarında ayrıntılı rapor alınması için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak rapor alınmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince davalı vekiline çıkartılan tebligatın 12/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen süre içerisinde davalı vekilince ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, incelemeye esas olmak üzere adresinin bildirilmediği anlaşılmakla talimatın bila ikmal iade edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, benimsenen bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davanın konusunu davacı tarafından davalıya gömlek satışından dolayı düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının mevcut olup olmadığı oluşturmaktadır. Davacı, davalıya sipariş üzerine yüklü miktarda gömlek gönderdiğini ancak davalı tarafın ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini iddia etmiş, davalı ise davanın şahsına açıldığını, şahsen bu borca taraf olmadığını savunmuştur. Ancak davalı, 31.12.2015 vadeli, 315.922,50 EUR bedelli bonoyu imzalayarak borca ilişkin şahsi teminat da vermiş olduğundan, söz konusu husumet itirazı dinlenmemiş, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafından incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının ticari defterlerinin elektronik ortamda tutulmuş olduğu, e-defter beratlarının alındığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılında başladığı, davacı …. Dış ticaret ve Tekstil A.Ş.’nin davalı yan ile aralarında bulunan ticari ilişkiye istinaden 09.03.2011 tarihinde … seri numaralı 697.304,14 TL (315.922,00 EUR) bedelli “Erkek Gömlek-26.000 adet” açıklaması ile satış faturasını düzenlediği ve ticari defterlerinde kayıt altına almış olduğu, davacının yapmış olduğu mal satışına ilişkin faturayı Avcılar Vergi Dairesi’ne 2011 yılı Mart ayı BS formunda bildirdiği, davalı yanın 315.922,50 EUR bedelli senet vererek cari hesabını kapattığı ancak senedi ödemediği, sonraki yıllarda da vadesi değiştirilmek suretiyle davacıya 315.922,50 EUR bedelli senet düzenlediği ve düzenlediği senetleri ödemediği, sonraki yıllarda da vadesi değiştirilmek suretiyle davacı yana 315.922,50 EUR bedelinde senet düzenlediği ve düzenlediği senetleri de ödemediği, bu sebeple davacı şirketin dava tarihi olan 05.12.2017 itibariyle davalıdan 1.003.875,34 TL (315.922,50 EUR) cari hesap alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı bu alacak miktarını şüpheli alacak hesabına kaydetmiştir. Davalı tarafça tanzim edilen fatura davacının lehine delil niteliği bulunan ticari defterlerinde aynen kayıtlıdır. Davalı taraf taraflar arasındaki ticari ilişkiye itiraz etmemiştir. Davalı taraf ihtarlı tebligata rağmen ticari defterlerini incelemeye sunmamıştır.
Davacı kendi defter ve kayıtlarına göre davalıdan alacaklı gözükmektedir. Ne var ki davalı şirket vekiline inceleme gün ve saatinde hazır olması gerektiği konusunda ihtarat yapılmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçınmıştır.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
Somut uyuşmazlık yönünden bakıldığında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da açıklandığı üzere HMK. 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki HMK. 220. (HUMK. 330, 331, 332 ) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Eş söyleyişle, belirtilen bu durumda ticari defterlerde HMK. 219. ve sonraki maddeleri anlamında “belge” niteliğindedir.
Talimat mahkemesince davalı vekiline ihtaratlı olarak inceleme gün ve saati tefhim edilmiş, sonuçları hatırlatılmış olduğu halde davalı taraf ısrarla defterlerini sunmaktan kaçınmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28/03/2012 T.ve …..-…. E.-….. K.sayılı ilamında da belirtildiği üzere “Her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır.
Davalı taraf her ne kadar leyhine dava açılan … gerçek kişi olduğunu, davacının ibraz ettiği faturada, adresi ve …. olarak Ticaret Sicil Numarası verilen ise …./….. ’de faaliyet … İthalat ve İhracat Şirketi olduğunu beyn etmiş ise de söz konusu adla kurulmuş bir şirket olmadığı gelen ticaret sicil kayıtlarında anlaşıldığı gibi salt konişmentoya sicil numarası yazılması davalıyı sorumluktan kurtarmayacağı gibi davalı kendi adına fatura bedlei kadar bono düzenlendiği dikkate alındığından davalının bu savunması yerinde görülememiştir.
Somut olayda, davacı tarafın açıkça delil olarak dayanmasına ve mahkememizce de o yönde ara kararı verilip, gereği yerine getirilmesine rağmen, davalı taraf, kendisine ait ticari defterleri bilirkişi incelemesine esas olmak üzere mahkemeye sunmamış, dolayısıyla, bilirkişi incelemesi dosya kapsamındaki deliller ve davacı tarafın ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Bu durumda HMK. 220. maddesi uyarınca, davacı tarafın davalıya ait ticari deferlere ilişkin açıklamasının, yani alacağın dayanağını oluşturan faturaya konu mal ve hizmetin davalıya teslim edildiğinin davalı defterleri içeriğinden anlaşılacağı yönündeki davacı iddiasının doğru bulunduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki dosyadaki diğer deliller de bunu doğrulamış olup davalı tarafından imzası inkar edilmemiş fatura bedeli kadar iki kez senet düzenlenerek davacıya verilmiştir. Böylelikle sunulan belge ve kayıtlardan davacının 24/10/2016 dava tarihi itibari ile davalıdan 1.003.875,34 TL (315.922,50 EUR) alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Faiz başlangıcı yönünden ise davacı her ne kadar senet vade tarihini esas almış ise de söz konusu danın esasını taraflar arasındaki ticari alım satım oluşturmakta olup bedel istemine dayalı olup davalının toplam alacak bakımından davadan önce temerrüde düşürülmesi gerekmektedir davacı doğrudan senetten kaynaklanan alacağı talep etmemiş olduğu dikkate alınarak ,818 sayılı BK’nun 101. maddesinde “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunun 117. maddesinde bu hüküm ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Alacaklı dava tarihinden evvel davalıları temerrüde düşürecek bir ihtarda bulunmadan dava açtığından dolayı davacının işlemiş faizi davalı dava tarihi öncesinde temerrüde düşürülmediğinden ancak dava tarihinden itibaren işlemiş faiz talep edilebileceği sonucuna varılarak Davacı, 02.05.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 963875,34 TL artırmış, buna ilişkin ıslah harcını yatırmıştır. Her ne kadar davacı vekili, 02.05.2019 tarihli ıslah dilekçesinde alacağa konu 09.03.2011 tarihli faturada vade tarihi yer aldığını ve temerrüt faizinin bu tarihten itibaren işletilmesini talep etmiş ise de, faiz başlangıcı her halükarda dava tarihinden başlayacağı dikkate alındığından davacı ilk defa ıslah dilekçesiyle talepte bulunduğu anlaşılmış olup sözleşme ilişki olduğundan ıslah talebinde talep ettiği tarihten itibaren hesaplanmış ve harçlandırılmış bir faiz talebine de yer verilmediği görülmekle davanın 1.003.875,34 TL üzerinden kabulü gerekmiş, dava dilekçesiyle davacı taraf faiz talebinde bulunmamış olup ilk defa ıslahla bulunduğu dikkate alındığından temerrüt tarihi olarak kabul edilen dava tarihi ile ıslah tarihi arasında oluşan faiz faiz talebi yönünden harçlandırılmış bir talep olmadığından ilk talep miktarı olan 40.000 TL’lik kısım bakımından da faiz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN ISLAH TALEBİYLE BİRLİKTE KABULÜ İLE ;
2-Talebe konu 1.003.875,34 TL’den alacağın 963.875,34-TL’lik kısım için ıslah tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacı şirkete verilmesine,
3-Bakiye 40.000 TL’lik kısım için faiz talebi yönünden ise usulüne uygun harçlandırılmış bir talep olmadığından faiz talebi için karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 68.574,72 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 683,10 TL harç ile 16.460,58 TL ıslah harcın mahsubuna, bakiye 51.431,04-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 54.066,26 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 31,40-TL başvurma harcı, 683,10 TL peşin harç, 16.460,58 TL ıslah harcı, 1.114,90,-TL talimat, tebligat ve müzekkere gideri, 950,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 19.239,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/12/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸