Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1094 E. 2018/145 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1094
KARAR NO : 2018/145

DAVA : Şirketin İhyası (6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesine göre)
DAVA TARİHİ : 30/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ :12/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası (6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesine göre) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ….Tic.Ltd.Şti.’nin müvekkiline ait ….da bir kısım mallarının bulunduğunu, …. ücretleri bugüne kadar ödenmediğinden Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri tebliğ edilemediğinden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden adres bilgileri talep edilmiş ise de adı geçen şirketin 15/11/2013 tarihli karar ile terkin edildiğinin bildirildiğini, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce yapılan re’sen terkin işleminin hukuka ve usule aykırı olduğunu, yapılan işlem nedeniyle müvekkilinin hak kaybına uğradığını ve alacağını tahsil edemediğini, alacağını tahsil edemeyen müvekkilinin başlattığı icra takip işlemlerinin devamı için şirketin tasfiye haline dönüşmesi ve tüzel kişiliğinin ihyası gerektiğini ileri sürerek İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı ….Tic.Ltd.Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, re’sen terkin işleminin 6102 sayılı kanunun geçici 7.maddesi “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5.maddesi” kapsamında yapıldığını, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine Ve Kuruluşu Ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğin 7.maddesi kapsamında şirketin adresinin tespit edilemediği hususu belirlendikten sonra re’sen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 15/11/2013 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğini, müvekkili kurum tarafından söz konusu şirkete yasada belirlenen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi, ayrıca davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde buna ilişkin yazılı beyanını sunmaması ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin ünvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait mal varlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin anılan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, Tebliğin 16/2 maddesi hükmü uyarınca bu hususta mahkemeye başvurularak karar alınması gerektiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, zira sicil kayıtlarından şirket hakkında dava bulunup bulunmadığını bilemeyeceklerini, bu nedenle herhangi bir kusurun da mevcut olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesine göre sicilden re’sen terkin olunan limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …. sicil nosunda kayıtlı ….Tic.Ltd.Şti.’nin adresi tespit edilemediğinden tebliğin 5/1-b, TTK.nun geçici 7.maddesine göre re’sen terkin kapsamına alındığı, şirkete 02/08/2013 tarihinde ihtarname düzenlendiği, tebliğ tarihinden itibaren iki aylık süre verildiği, ihtarnamenin şirketin sicilde kayıtlı adresine tebliğe çıktığı, ancak adreste tanınmadığı meşruhatı ile tebligatın iade edildiği, 13/08/2013 tarihli sicil gazetesinde aynı ihtarın ilan edildiği ve sonunda 15/11/2013 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhinde 192.000,00-TL asıl alacak, 51,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 192.051,29-TL alacağın tahsili için 07/06/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin dava dışı borçluya tebliğ edilemediği, alacaklı vekilinin 13/07/2017 tarihli dilekçesi nedeniyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne adres bildirilmesi için yazılan müzekkere cevabında …. Limited Şirketi’nin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7.maddesine göre 15/11/2013 tarihinde re’sen terkin edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında ; dava dilekçesini aynen tekrarla, ihyasını talep ettiği şirket aleyhinde yapmış oldukları ilamsız icra takibinin devamı ve alacağın tahsili için şirketin TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca ihyasına karar verilmesini talep ettiklerini, davalı olan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiş beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, adresinin tespit edilememesi ya da sicilde kayıtlı adresinde bulunmaması, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; ihyası istenilen şirketin sicilde kayıtlı adresinde bulunamaması nedeniyle yasa ve usule uygun şekilde ihtarname gönderildiği, ihtarnameye sicilde kayıtlı adresine tebliğe çıktığı, ancak adreste tanınmadığından bila tebliğ döndüğü, aynı ihtarı Türkiye Ticaret Sicil gazetesinin 13/08/2013 tarihli nüshasında ilan edildiği, yasal 2 aylık sürenin beklenildiği, şirket tarafından münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılmadığı, prosedüre uygun olarak şirketin 15/11/2013 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce TTK ‘nun geçici 7.maddesinin verdiği yetki çerçevesinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği, davacı şirket tarafından 07/06/2017 tarihinde terkin olan şirket aleyhinde …. alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin borçlu gösterilen şirketin sicilden terkin olması karşısında devam edemediği, davacı alacaklının icra takibini devam ettirmesi, alacağının tahsili için yasal yollara başvurması için şirketin ihyasını istemekte haklı sebebi ve hukuki yararının bulunduğu kanaatine varılmakla davanın kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …. Limited Şirketi’nin Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip dosyasına konu işlemler ve takibe konu alacağın tahsiline yönelik işlemlerle sınırlı olmak üzere TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, şirketin münfesih sayılma durumu söz konusu olduğundan tasfiye memuru olarak şirket ortağı ve yetkilisi ….’nın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından ayrıca davacı taraf da talep etmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …. LİMİTED ŞİRKETİ’nin Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip dosyasına konu işlemler ve takibe konu alacağın tahsiline yönelik işlemlerle sınırlı olmak üzere TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak şirket ortağı ve yetkilisi ….’nın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından ayrıca davacı taraf da talep etmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubuna, bakiye 4,50 TL ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8- Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2018

Başkan ….

Üye ….

Üye ….

Kâtip ….