Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1077 E. 2019/15 K. 07.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1077 Esas
KARAR NO : 2019/15

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … ili …. ilçesi … mahallesinde kain tapuda … ada … parselde kayıtlı 2.407,53 m² yüzölçümlü taşınmazın müvekkili tarafından kullanılması için 19/07/2012 tarihli intifa hakkı sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 3.maddesiyle davalı tarafından sözleşme tarihinden itibaren otuz gün içinde taşınmazın tapu siciline 01/11/2012 tarihinden başlamak üzere on yıl süreli intifa hakkı tesis edilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirdiği halde davalının tescil edimini yerine getirmediğini, müvekkilinin bilgisi dışında taşınmaza ipotekler tesis ettirdiğini, davalı şirketin OHAL kapsamında 674 sayılı KHK 19/1 maddesi gereği TMSF’ye devredildiğini, 19/3 maddesiyle müvekkilinin intifa hakkına sahip olduğu taşınmazın 30/11/2017 tarihinde teklif alma yöntemi ile satışının ilan edildiğini, davalı …. İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kira borcunun ödenmemesi ve temerrüt nedeniyle tahliye talepli açmış olduğu davada mahkemece 15/06/2017 tarihinde intifa hakkından doğan uyuşmazlıkların çözümünün genel yetkili mahkeme olan asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğini, kararın davalı tarafından istinaf edildiğinden halen dosyanın İstinaf incelemesinde olduğunu, Medeni Kanunun 795.maddesine göre intifa hakkının taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulduğunu, taraflar arasında yapılan intifa sözleşmesi her ne kadar tapu kütüğüne tescil edilmemiş ise de, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun kararı uyarınca taşınmaz satışı resmi şekle tabi olup resmi şekil şartına uyulmadan yapılan taşınmaz satış sözleşmeleri geçersiz sayılır ise de, taraflardan birisi edimini ifa ettikten sonra diğer tarafın şekil eksikliği nedeniyle geçersizlik iddiasını dile getirmesinin MK m.2’ye aykırı sayıldığını, müvekkilinin 13.253.878,20-TL intifa bedeli ödediğini, işbu intifa sözleşmesine güvenen müvekkilinin boş arsa vasfındaki taşınmaz için toplamda 5.170.828,64-TL benzin istasyonu inşaat masrafı yaptığını, 2014 yılında intifa hakkının tescili için tarafların Bakırköy Tapu Müdürlüğüne başvurduğunu ancak davalının taşınmaza ipotek koydurması nedeniyle ipotek alacaklısının muvafakati gerektiğinden tescil işleminin yapılamadığını, davalının intifa hakkının tescili ifa yükümlülüğünden kaçındığını, müvekkilinin intifa hakkının korunması için TMSF tarafından yapılacak olan satışın durdurulmasını talep ettiklerini, halen taşınmazın müvekkili tarafından akaryakıt istasyonu olarak aktif şekilde kullanıldığını ve akaryakıt satışı yapıldığını, taşınmazın bu şekilde satılması halinde üzerindeki ofis binası, depolar, akaryakıt istasyonu kurulması nedeniyle konulan pompa ve giydirme teçhizatının mülkiyetinin de ihale alıcısına geçeceğini ileri sürerek 19/07/2012 tarihli intifa hakkı sözleşmesine dayanan intifa hakkının tapuya tesciline, taşınmazın tapu siciline “davalıdır” şerhi konulmasına, davanın TMSF’ye ihbarı ile dava konusu taşınmaz için 30/11/2017 tarihli teklif alma usulü yapılacak ihalesinin durdurulması için tedbir kararı verilmesine, yine Medeni Kanunun 1011 maddesi gereğince işbu intifa hakkının üçüncü kişiyi de bağlaması için dava sonuna kadar intifa hakkının tapuya geçici tescil şerhi yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki sözleşme davacının sözleşmede kendisine yükletilen harç miktarını fazla bularak ödememek istememesi ile mevcut sözleşme hem kesilen faturalarda hem yapılan ödemelerde belirtildiği üzere kira sözleşmesi olarak devam ettiğini, 2016 yılı Ocak ve Şubat kiralarını ödemeyen davacıya gönderilen ihtarname ile sözleşme haklı nedenle feshedildiğini, mecuru tahliye yükümlülüğü davacı tarafından yerine getirilemediğini, iflas erteleme tedbirlerinde yararlanmaya başlayan davacı hakkında alacağın tahsilinin bugüne kadar mümkün olmadığını, TMSF idaresince kira alacaklarını tahsil edemeyen müvekkilinin devam eden kredi borçları başta olmak üzere borçlarının ödenmesi adına mevcut taşınmazın satılmasını gerekli gördüklerini, bu noktada en fazla ciro elde ettiği işletmesini kaybetmek istemediği için davacının huzurdaki davayı haksız yere açtığını, süreci tıkamak ve iflas ereteleme tedbirlerini de su-i istimal ederek mecuru 23 aydır olduğu gibi uzun bir süre bedel ödemeden kullanmaya devam etmek istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; intifa hakkının tapuya tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından Uyap sisteminden gönderilen 02/01/2019 tarihli dilekçe ile, davadan feragat ettiklerini, 27/11/2017 tarihli ara kararın 19.maddesi gereğince konulan İstanbul ili Bakırköy İlçesi Şenlik Mahallesinde kaim 275 ada, 24 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından Uyap sisteminden gönderilen 02/01/2019 tarihli dilekçe ile; davacı vekilinin feragatine muvafakat ettiklerini, tarafların sulh olduğunu, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, … ili, … İlçesi, … Mahallesinde kaim … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde, davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Davacı vekili davadan usulüne uygun feragat ettiğinden davacının davasının feragat nedeniyle reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Mahkememizce verilen 27/11/2018 tarihli ara kararının 19.maddesi gereğince, … ili …. İlçesi … Mahallesinde kain ve tapuda …. ada, … parselde kayıtlı 2.407,53 m2 yüzölçümlü taşınmaz üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılmasına, bu hususta Bakırköy Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile kalan 13,00 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Karar kesinleştiğinde artan olur ise avansların yatıran tarafa iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/01/2019

Başkan …
E-imzalıdır ¸
Üye …
E-imzalıdır ¸
Üye …
E-imzalıdır ¸
Katip …
E-imzalıdır ¸