Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1070 E. 2021/389 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1070 Esas
KARAR NO : 2021/389

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/11/2017
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilin her türlü bilişim ve teknoloji ürünlerinin imalatını, alım satımını, ithalat ihracatını ve pazarlamasını yaparak hizmet veren bir şirket olduğunu, davacı müvekkilin … Teknoloji A.Ş. Ticari faaliyeti kapsamındaki ürünlerin nakliyesi hususunda davalı …. Uluslararası Nakliyat A.Ş. İle anlaştığını, taşıyıcının eşyayı teslim aldığı hali ile gönderilene kadar teslim etmek zorunda olduğunu, bu anlamda taşıyıcının taşıma edimini yerine getirirken aynı zamanda eşyayı koruma borcunu da üstlendiğini, davaya konu icra takibi ile talep edilen zararda davalı şirketin yüzde yüz fiili kusurlu bulunduğunu, CMR konvansiyonunun 1.maddesinde yükleme ve teslim yerlerinin iki ayrı ülkede bulunması ve bu ülkelerden en az birinin akit ülke olması halinde tarafların ikametgahına ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin karadan taşınmasına ilişkin bütün sözleşmelere CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, taşıyıcının eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaından , hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğunu, emtianın varma yerinde alıcısına teslim edilmediğini, bu durumda TTK nın 875. Maddesi gereğince malın ziyaından davalı taşıyıcının sorumlu olduğunu, penye iplik emtiasının piyasa rayiçlerine göre hasar bedelinin 159.081,09 TL olarak hesaplandığı ve bu miktarın taşıyıcının sorumluluk üst sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 159.081,09 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini, davalı tarafın parayı iade etmediği anlaşıldığından ve karşı tarafa yeterince süre tanındığından işbu itirazın iptalini istemek zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itirazdan dolayı %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın pasif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkilin somut olayda taşıyıcı sıfatına haiz olmadığını, müvekkilin sadece taşıma işleri komisyoncusu olduğunu, taşıtın müvekkile ait olmadığı gibi sürücünün de müvekkil çalışanı olmadığını, tarafların …’de yerleşik şirketler olduğunu, müvekkilin taşımada görev üstlenip sadece taşıyıcıyı bulduğunu ve davacının yükünü taşıdığını, bu hususun CMR taşıma senedinde de sabit olduğunu, müvekkilin ancak zilyetliğinde bulunan eşyanın zıyaından sorumlu tutulabileceğini, müvekkilin zilyetliğinde iken malda herhangi bir zayiatın meydana gelmediğini, müvekkilin hiçbir aşamada malın zilyedi olmadığını, sorumluluğun üzerlerinde olmadığını, likit ve muaccel bir alacak iddiası olmadığını, müvekkilin taşıyıcı sıfatını kabul edilmemişken girişilen takibin kötü niyetli olduğunu, zararın meydana geldiği aşamanın taşıma sürecinde olduğunun açık olduğunu, davanın … Sigorta A.Ş. Ve … Ye ihbarının gerektiğini, bu nedenlerle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, kötü niyetle icra takibi ve itirazın iptali süreci işleten davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödenmesine hükmedilmesine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminata ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde ; alacaklı (davacı) … Teknoloji A.Ş. Nin vekili vasıtası ile 04/10/2017 tarihinde borçlu (davalı) … ULUSLARARASI NAKLİYAT VE TİC. A.Ş. Aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ürünlerin zarar tazmini talebini dayanak göstererek 24.745,00 USD asıl alacağın ve 6.61 USD işlemiş faiz olmak üzere 24.751,61 USD toplam alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık avans faizi masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçtiğini, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde; müvekkilin takip konusu alacağa ilişkin hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borcun aslına ve ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun yapmış olduğu vaki itirazı üzerine takip durduğu görüldü.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi SMM …, elektronik mühendisi … ve taşıma uzmanı … tarafından düzenlenen 16/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusunun davacının davalı ile olan ticaret ilişkisi kapsamındaki taşımadan kaynaklı hasar tazminat talebi amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunun anlaşıldığını, davacının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığını, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (04/10/2017) tarihi itibariyle davacının davalıya 1.034,44 TL (250,01 EURO) borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (04/10/2017) tarihi itibariyle davalının davacıdan 1.048,10 TL (250,00 EURO) alacaklı olduğunun tespit edildiğini, yükün taşınması sırasında meydana gelen hırsızlık olayında, ait yüklenici … Nakliyet firmasının 24 FCC 15 plakalı araç şoförü .. aracını korumasız ve kamere denetiminde olmayan güvensiz bir cadde üzerine park ederek dinlenmeye çekilmesi suretiyle kusurlu olduğunu, davalı … ULUSLARARASI NAKLİYET VE TİC.A.. Nin CMR konvansiyonuna göre bu taşımada oluşan hasar ve ziyandan üst yüklenici ana muhatap olarak sorumlu olduğunun tespit edildiğini, CMR konvansiyonuna (Karayoluyla Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesine İlişkin Anlaşma) göre oluşan hasara ve kayıptan taşıyıcının sınırlı sorumlu olduğu bu sorumluluğun üst sınırının 3.263,14 SDR * 5.0490 tl/sdr = 16.475,59 TL olduğunun tespit edildiğini, dava konusu barcode okuyucu cihazlarının tanesinin şu anki mevcut ortalama satış fiyatının 70.505 olduğunu ithal edilen barcode okuyucularının faturalardaki 49.495 adet fiyatının makul ve tutarlı olduğunun tespit edildiğini, neticelerinin yükün taşımasını gerçekleştiren en alt yüklenici dava dışı … Nakliyat firmasının kusuru nedeniyle meydana gelen hırsızlık olayı çerçevesinde oluşan zarardan dava dışı … Nakliyat şirketinin doğrudan sorumlu olduğunu, ancak dava dışı … Nakliyat şirketi yönünden huzurdaki davada hüküm kurulamayacağı, davalı … firmasının CMR çerçevesinde taşıyıcı fısatı nedeniyle müteselsilen sorumlu olduğundan, kayıp olan 2 kaptaki 500 adet barcode okuyucunun (500 * 49,49 USD) 24.745 USD tutarındaki zarardan dolayı davacının taşıyıcı sıfatıyla davacının davalıdan 24.745, USD asıl alacağının bulunduğunun kabulünün gerekeceğini, takip öncesi faizin dayanağı bulunmadığından takipten sonra faiz talep edilebileceği kanaatine vardıklarını bildirdikleri görülmüştür.
Yine araçta hırsızlığın olduğu … Tır parkı yönünden güvenlikçi bilirkişiden rapor alınmıştır. Davacının ürünlerinin İsmail ALBAYRAK yönetimindeki … plaka sayılı çekici ve çekiciye bağlı … plaka sayılı dorseye yüklenerek şoföre teslim edilmiş olduğunu, sürücünün İnönü Mahallesinde bulunan … Tır parkında yer olmadığını beyanla, davacının ürünlerinin yüklü olduğu çekici ve dorseyi çevrede birden fazla tır parkı olmasına rağmen dosya kapsamının incelenmesi, yerinde yapılan incelemelerdeki tespitler ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, hiçbir güvenlik tedbiri olmayan/güvenli olmayan, … caddesi üzerinde park edilerek hırsızlık olayının meydana gelmesine sebebiyet verildiğini bildirmiştir.
Davalı dava konusu taşımada taşıma işlerinin komisyoncusu sıfatını haiz olduğunu, müvekkilinin yükümlülüğünün yalnızca, taşımayı gerçekleştirecek firmayı seçmede ve talimat vermede basiretli bir tacir gibi hareket etmekten ibaret olduğunu, müvekkilinin de alanında uzman, CMR sigortasına sahip bir firma taşıma firması ile anlaştığını, dolayısıyla müvekkilinin meydana gelen zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını bildirmişse de fiili taşıyıcının fiillerinden doğrudan sorumludur.
Dosyada mevcut sigorta ekspertiz raporu, emtiaya ilişkin belgeler, alınan bilirkişi raporları ve sair deliller birlikte incelendiğinde, dava konusu hırsızlık sırasında taşıtta yüklerin taşıyıcı tarafından nezaretsiz bırakıldığı, kamuya açık bir alanda, barkode okuyucu cihaz emtiası tanımlı emtianın taşıyıcının zarar meydana gelme bilinci içinde aracı ve yükü sahipsiz bırakmasından kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı TTK.nun 1472’nci maddesi uyarınca; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Başka bir ifade ile sigortacı, ödediği tazminat dolayısıyla, sigortalının zarara neden olan kişilere karşı açabileceği tüm davaları açabilir ve meydana gelen zararın tazminini talep edebilir. Buna halefiyet hakkı denilmektedir.
Ancak sigortacının halefiyet hakkını elde edebilmesi için, sigortacı ile zarar gören arasında geçerli bîr sigorta sözleşmesi mevcut olmalı ve sigorta kapsamında bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Buna göre, zarar konusu olay sigorta teminatı kapsamında değilse sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacağından halefiyet hakkı da olmayacaktır.
Hasar sabittir, hırsızlık vuku bulmuştur ve sigortacı ödemesi sigorta sözleşmesi gereği olup; TTK m.1472 hükmüne göre emtia sigortacısı sıfatı ile ödeme yapan davacının ödemesi nedeniyle aktif husumete ehil olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki dosya içeriğinde, TBK m. 183 ve devamı hükümlerine göre geçerli bir temlik belgesi de mevcuttur.
Boşaltmaya hazır olmak, varma yerine ulaşmak veya benzer aşamada taşıma tamamlanmış sayılmaz. Taşımanın tamamlanması taşıma senedine kayıt, imza veya benzer bir teslim tesellüm tutanağı ile olmak gerekir. Gümrük işlemlerinin başlatılmış olması taşımanın tamamlandığı anlamına gelmeyecektir.
Sürücünün aracı güvenliksiz, korunaksız, yol kenarına park ederek aracı ve yükü refakatsiz bırakmasında başkalarının haksız fiillerinin etkili olması, yönlendirmesi gibi iddialar da davalının sürücüsünün ve dolayısı ile davalı şirketin CMR m.3 gereği asıl kusurlu ve CMR m.29 gereği “zarar meydana gelme bilinci ile hareket” ettiği gerçeğini değiştirmeyecektir.
Dava, taşıma akdinin yerine getirilememesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Taşıyıcı, almış olduğu eşyayı sözleşme süresi boyunca ve sözleşmenin sonunda sağlam ve noksansız olarak teslim etmeyi üstlenmiştir. TTK 781’inci maddesi ve CMR m.17 hükmü uyarınca da, taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde uğradığı ziya ve hasardan sorumludur. Anılan maddelere göre taşıyıcının sorumluluğu ispat yükü tersine çevrilmiş kusur sorumluluğudur. Taşıyıcı ziya ve hasarın kendi kusurundan doğmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Davaya konu somut olayda, taşıyıcı aracını bekçisi olan park yeri gibi güvenli bir yere bırakması gerekirken; kontrolsüz, herhangi bir güvenlik önlemi olmayan kamuya açık bir alana bırakmıştır.Davalının içinde mal yüklü bulunan aracı kamuya açık bir alana bırakması karşısında, söz konusu eylemi taşıma akdinin kendisine yüklediği taşınan malın korunması konusunda göstermesi gereken dikkat ve özen borcuna aykırılık nedeniyle kusurlu davranış oluşturup davalının taşımayı gerçekleştiren aracın park edildiği yerin asgari güvenlik koşullarını taşıdığını ispata yarar delil sunmamıştır.Davalıların taşıma akdine aykırı eyleminden dolayı sorumlu olduğu,ödenen tazminat miktarının kadri maruf olduğu analaşılmakla davanın kısmen kabulüne alacak yargılamayla belirlenmekle icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın asıl alacak 24.751,61 USD yönünden iptali ile takibin devamına, bu miktar asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık CMR 27/1 uyarınca yıllık %5 oranına göre haplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsiline,
Davacının icra inkar tazminatının REDDİNE, ,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 6.045,73 TL karar ve ilam harcından 1.067,05 TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 444,39 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.534,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.067,05 TL peşin harç, icra dosyasına yatırılan 444,39 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 12.306,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 180,00 TL posta gideri, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 3.680,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 01/04/2021
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza