Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1050 E. 2021/962 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1050 Esas
KARAR NO : 2021/962

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/11/2017
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı tarafa elektrik malzemeleri satıldığını, 49.803,22 TL alacakları olduğunu, davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu beyan etmekle, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline takibin devamına, %40 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın iş bu davayı temellendirdiği faturaların gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, Büyükçekmece …. Sulh hukuk mahkemesinin … D.İş dosyası ile tüm yapının ve içindeki tesisatın değerinin işçilik dâhil 36.237,50 TL olduğunu beyan etmekle, davanın reddine, davacı tarafın %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 28/05/2019 tarihli duruşmasında davalı tanığı dinlenilmiş olup;
Davalı Tanığı … beyanında: ben 2011 yılından 2018 yılı Kasım ayına kadar davalı şirkette çalıştım, şirkette mali işler direktörü olarak görev yaptım, o tarihlerde davalı şirketin taşradan gelen işçilerinin kalması için konteynırlar mevcuttu, konteynırlar toplam 12 – 13 adet olup maksimum 25 – 30 işçinin kalabileceği şekilde tasarlanmıştı, o dönem şirket çalışanı olan …. burada kalan işçilerle ilgili günlük ufak tefek tadilat ve tamirat işleri, ihtiyaçların karşılanması gibi konularda yetkiliydi, ancak bu yetkisi belirttiğim gibi gündelik küçük ihtiyaçlar için geçerliydi, ancak amirleri ile konuşarak bu işleri yapıyordu, davacı şirket ile dava konusu malzemelerin satışı konusunda herhangi bir sözleşme yoktu, faturaların yüksek tutarlı olması nedeniyle şirket içerisinde inceleme başlattık, faturalarda geçen malzemelerin konteynırların kapasitesinin çok çok üzerinde, ihtiyaçtan çok fazla tutarda olduğunu tespit ettik, hatta teknik görevli arkadaşlar yerinde inceleme yaptılar, faturalarda geçen malzemelerin konteynırlar ile ilgisinin olmadığı tespit edildi, incelemeler sırasında davacı şirketin faturasında geçen ürünlerin aynen bu kez dava dışı bir nalburun faturasında olduğunu tespit ettik, nalburun ünvanı …., faturalardaki elektrik malzemelerinin hiçbiri teslim edilmedi, ayrıca birim fiyatlar şişirilmişti, teslim edilmeyen malların bedelinin ödenmemesi doğaldır, dedi.
Davalı tanığı TANIK …’in beyanının alınması Edremit … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasında alınan beyanında: Ben davalı şirkette 21 sene çalıştım. 2,5 sene önce emekli oldum. Ben operasyonlar direktörü idim. Benim önüme birkaç tane fatura geldi. Faturalar yüksek miktarda idi. Ayrıca faturaların yüzde doksanı boya alışverişine ilişkin idi. Ben bundan haberim olmadığını, şantiyeye gidip inceleme yapmak istediğimi söyledim. Şantiyedeki sorumlu arkadaşımın da bu alışverişten haberi olmadığını öğrendim. Arkadaşımı da alarak işbu tedarikçiye beni götürmelerini istedim. İsmini bilmediğim, yetkilinin kardeşi olduğunu söyleyen şahıs bana “bizim ceta elemanının başka tedarikçilerden faturasız olarak yapmış olduğu alımlar karşılığında faturaları ben kestim” dedi. Bahsettiğim elemanımız …. idi. Kendisine bu durumu sormadım, zira istifa etmişti. Ama ayrılmadan muhasebe ile görüşmüş. Ağırlıklı olarak alışveriş boya üzerine idi ama elektrik malzemeleri de vardı. Olayın üzerinden zaman geçtiği için çok detayları hatırlayamam. Ama elektrik malzemesi de vardı. Meblağı hatırlayamıyorum. Ben arkadaşınızın yani elemanınız …’nin faturalarını kesiyorum, KDV’sini alıyorum, dedi. Ben de bu durumu muhasebeye ilettim. …, davalı şirkette 2017 yılına kadar çalıştı diye biliyorum. Bu olayın üzerine şirketten istifa etti. Bizim küçük bir konteynırımız var, dedim. Prefabrik, maksimum on kişinin yatabileceği bir yerdir. Ramazan da buranın temizlik sorumlusudur. Bu kadar çok elektrik malzemesi alınması imkansızdır. Alınmış birkaç tane elektrik malzemesi vardı, 5 priz, 4 ampül gibi. Faturalardaki bilginin yanlış olduğunu düşünüyorum, dedi.
Davalı tanığı …’ın Kırıkkale …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…Talimat sayılı dosyasında alınan beyanında; Ben davalı şirkete bağlı olarak dava konusu uyuşmazlık dönemi olan 2016 yılında İstanbul Büyükçekmece’de bulunan … fabrikasında bakım onarım işlerini yapmak üzere bulunuyorduk, bu fabrikanın bulunduğu alanda üç ayrı fabrika bulunmaktadır, bu alanın dış kısmında da işçilerin konaklama ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuş bulunan prefabrike yapıların bulunduğu alan bulunmaktadır, ben davalı şirketin o iş yerindeki sorumlu olarak görev yapıyordum, bu şekilde çalıştığımız sırada davalı şirket tarafından tarafım aranarak davacı şirket tarafından gönderilen fatura içeriği sorulmuş, ancak ben kendilerine böyle bir mal ya da hizmet almadığımı söylemiştim, iş yerinde ihtiyaçlarımız davalı şirketin satış departmanına bildirilir ve bu departman tarafından tedarik edilerek bize gönderilir, işleyiş bu şekildedir, dava konusu iş yerinden dava dışı … isimli şahıs çalışıyordu, bu şahıs öğlene kadar prefabrike yapıların bulunduğu yerde temizlik işlerine bakar, öğleden sonra ise yanımıza gelerek bakım onarım işinde çalışırdı, davacı şirket tarafından faturaya konu olan mal ve hizmetlerin …. tarafından alındığı belirtilmiştir, ancak kendisinin bu şekilde yetki ve sorumluluğu bulunmamaktadır, iş yerindeki işçilerin tüm sorumlulukları bana ait olduğundan mal veya hizmet ihtiyacı doğduğunda bunların giderilmesine dair sorumluluk da bana aittir, bu ihtiyaçlar benim tarafımdan şirkete bildirilmektedir, davacı şirket tarafından gönderilen fatura tutarını ben net olarak hatırlamıyorum, bana 30 küsür bin TL’lik söylenmişti, ancak daha sonra tutarın daha fazla olduğunu öğrendim, şirket tarafından da faturaya konu mal ve hizmetlerin …. tarafından alındığı söylenmiştir, dedi. Davalı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu, ben sorumlu olarak çalıştığım dönem boyunca davacı şirket tarafından herhangi bir mal teslimi almadım, yine bu şirket tarafından herhangi bir hizmeti kabul etmedim, zaten prefabrike yapıların bulunduğu alan 35 kişilik olup tahmini olarak en fazla 150 m²’lik alana sahipti, diğer taraftan bu alanda herhangi bir tadilat ve tamirata da ihtiyaç yoktu, ihtiyaç olduğunda dahi şirket bünyesindeki elektrikçiler ve diğer personeller tarafından tadilatlar yapılıyordu, son olarak bu alana mahkeme aracılığı ile bilirkişiler gelmişti, bilirkişiler tarafından da faturaya konu olan malların prefabrike yapılarda olmadığı tespit edilmiştir, tanıklık ücret talebim yoktur, dedi.
-Mahkememizin 13/04/2021 tarihli duruşmasında Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının icra takibi tarihi itibariyle asıl alacak ve faiz alacağı yönünden alacaklı olup olmadığı, alacağının varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 16/08/2021 tarihli raporda; davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu edilen cari hesap ekstresine ait 2017 yılında toplam 16 adet KDV dahil 46.780,02 TL faturanın olduğu, iş bu faturaların 10 adet KDV dahil 27.172,25 TL tutarlı olanının davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine işlendiği, 2017 yılı mayıs ayına ait 6 adet KDV dahil 19.607,77 TL tutarlı faturanın davacı tarafın yasal defterlerine işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenmediği, 2017 yılı mayıs ayına ait faturaların davacı tarafından talep edilmesine rağmen dosya muhteviyatına sunulmadığı, 2017 yılı mayıs ayı faturalarının davacı tarafından BS FORMU ile beyan edildiği, davalı tarafından BA FORMU ile beyan edilmediği, Tarafların Ticari Defter Ve Kayıtlarının Karşılaştırılmasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 10.03.2017 tarihinde davalı taraftan 35.455,28 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 06.03.2017 tarihinde davacı tarafa 35.455,15 TL borçlu olduğu, aradaki farkın 0,13 kuruş olduğu, davacı tarafın 2017 mayıs ayı faturaları ile birlikte 20.05.2017 tarihinde 55.063,05 TL alacak bakiyesine ulaştığı, 2017 mayıs ayı faturalarının davacı tarafından dosya muhteviyatına sunulmadığı, davalı tarafından 2017 mayıs ayında BA FORMU ile beyan edilmediği, davacı tarafın 2017 mayıs ayı faturalarının içeriğini, davalı tarafa tebliğ-teslim edildiğini ispat etmesi gerektiği, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 35.455,28 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın temerrüde düştüğüne-düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belge olmadığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 35.455,28 TL tutara yıllık %9,75 avans faizi talep edebileceği, Tespit raporu dikkate alınarak faturalar incelendiğinde; Büyükçekmece koğuşlarında tesis edilmiş elektrik tesisat iş bedellerinin sunulan faturalar toplamının KDV dahil 8.614,00 TL. kadarını kapsayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı, davacı vekilinin 29.01.2018 kayıt tarihli replik dilekçesinde beyan etmiş olduğu “davalı şirketin … firmasının taahhüt işlerini yapmış olması nedeniyle malzemeleri … fabrikasında kullanmış olabileceği” şeklindeki beyanına teknik bakımdan dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir belge bulunmaması nedeniyle kanaat belirtilememiştir. Sunulan fatura kalemlerinin tamamının Büyükçekmece koğuşlarında kullanılmış olamayacağına kanaat getirildiği, davalının ticari defterlerinde de yer aldığı şekliyle, davacının, davalıdan 35.455,28 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerektiği, davacının, yukarıda tespit edilen, 35.455,28 TL’lik tutarı aşan bedellerle ilgili faturaları davalıya tebliğ ettiğine ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, yapılan teknik inceleme sonucunda da davacının bu tutarı aşan oranda davalıya hizmet sunduğuna dair somut bir tespite yer ver verilmediği, bu durumda davacının anılan tutarı aşan alacak talebinin ispata muhtaç olduğu, davacı açısından tespit edilen bedel ile sınırlı olarak icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf-tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı alım – satım nedeniyle cari alacağının tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Her ne kadar davalı taraf savunmalarında, davacı ile aralarındaki ilişkinin hizmet – eser sözleşmesi şeklinde olduğu yönünde savlar ileri sürmüşse de, dosya kapsamı içeriği itibariyle davacı ile arasında bu şekliyle bir ilişkinin olmadığı, sadece alım- satım ilişkisi olduğu görülmüştür. Bu kabul itibariyle inceleme yapılmıştır.
Yargılamaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; … Elek. İnş. Tur. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından borçlu … Aleyhine 49.082,12 TL asıl alacak ve 721,10 TL faiz olmak üzere toplam 49.803,22 TL’ nin tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu alacak miktarı 49.803,22 TL’ dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Ticari defterler ve kayıtlarının Bilirkişi heyeti tarafından hazırlamış olduğu 16/08/2021 havale tarihli rapor içeriğinin incelenmesinde;
– Davacının ve davalını ticari kayıtlarına göre, davalının icra takibi tarihi itibariyle davacıya 35.455,28 TL borçlu olduğu görülmüştür. Bu miktar yönünden tarafların kayıtları birbirini teyit etmektedir. Aradaki ilişki alım – satım sözleşmesi olması sebebiyle satılan malın kullanılıp kullanılmadığı iddiası davacıyı bağlamamaktadır.
– Davalının kendi defterlerindeki bu ispatı ortadan kaldıracak, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunmadığı görülmüştür.
– Yine davacının, davalının defterlerindeki tespit edilen bu miktarları aşan bir alacağı olduğunu gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunamadığı görülmüştür.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 35.455,28 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Takibin davacı alacaklının talebi aşılmamak üzere yıllara göre değişen ticari avans faizi üzerinden yürütülmesine,
-%20 oranında 7.091,05 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Yasal şartları oluşmayan davalının tazminat talebinin reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.421,95 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 850,52 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.571,43 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 886,52 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.105,00 TL (ödenecek bilirkişi ücreti dahil olmak üzere) yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren %72′ si olan 2.235,60 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın (Bilirkişi olarak görevlendirilen …’ ın ücreti olan 1.000,00 TL ödendikten sonra) karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.318,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davalı tarafından sarf edilen tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 274,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren %28′ i olan 76,72 TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
6- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza