Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1046 E. 2022/1084 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1046 Esas
KARAR NO : 2022/1084 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29.11.2016 tarihinde müvekkili …, Avcılar İlçesi … Mah. … Bulvarı üzerindeğ karşıdan karşıya geçmek istediği sırada davalı …’in kullandığı … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını, diğer davalı sigorta şirketi de müvekkiline çarpan aracın trafik sigortasını yapan şirket olduğunu, söz konusu kazanın oluşumunda davalı …’in yüzde yüz asli kusurlu olduğunu, Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi … E. …. K. 04.10.2017 tarihli ilam ile davalı tarafın % 100 kusurlu olduğunun belirlendiğini, mahkemede davalı hakkında hukuk davası açılacağını beyan ettiklerini, müvekkilinin bu kaza dolayısıyla vücudunda yaralar ve kemik kırıkları meydana gelmiş uzunca bir süre yoğun bakımda kaldığını ve ömür boyu çalışma gücünün çok büyük bir oranını kaybettiğini, ayrıca geçirdiği kaza ncdeniyle tarifsiz acı ve üzüntüler çekmiş olup hayat boyu da bu acı ve üzüntüleri devam edeceğini, yargılama ncticesinde verilecek hükmün sonuçsuz kalmaması için davalı … adına kayıtlı bulunan … – plaka sayılı aracın 3. şahıslara devrinin önlenmesi için söz konusu araç üzerinc teminatsız olarak tedbir konulmasına; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 2.000,00 TL maddi tazminatırı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 40.000,00 TL manevi tazminatın dayalı …’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; 29/11/2016 tarihinde … mahallesi … bulvarı üzerinde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada kullanmış olduğu …. plakalı araçla bir anlık dalgınlığım sonucunda davacı olan … ye çarptığını, davacıyı o esnada hemen en yakın hastane olan ….’ e götürdüğünü, ve muayenesini yaptırdığını, orada ki muayenesinde tam teşekküllü gelmediği için ordan alıp … Hastahanesine götürdüğünü, orda tam olarak muayene ettirdiğini, birkaç doktora birden muayene olduktan sonra bize çıkan sonuçta kırık, çıkık ve ve iç kanama gibi emareler görülmediğini, kolundaki ezikten dolayı 15 gün dinlenirse bir şeyi kalmayacağını sadece eziklerin daha az ağrı yapsın diye bir tane kolluk aldırdıklarını, kendisinin kolluğu aldığını, ve ilaçlarını da alarak kendisine verdiğini, o sırada babasının yanında olan babasından yanında fazla para olmadığı için 300 TL’yi alarak davacı olan … ye verdiğini, ve kendisi ile konuştuğumuz esnada babam ve onun erkek kardeşinin yanlarında olduğunu, “bir sorun olursa ağrın, sancın veya doktora gitme gereği duyarsan beni ararsın ben tekrardan seni başka bir hastaneye götürürüm” dediğini, neticede davacı …’nin Türk olmadığını, HMK gereği haksız çıkma ihtimali karşısında dava değerinden az olmamak kaydıyla teminat yatırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; 21.11.2017 tarihli tensip tutanağının 20. numaralı ara kararı üzerine; adli müzaharet talebinin reddine karar verilmiş olması nedeni ile HMK 114/g ve HMK 115/2 maddesi gereğince tebliğden itibaren geçerli olmak üzere 2 haftalık kesin süre içerisinde takdiren 250,00-TL gider avansı davacı tarafça yatırılmadığından davanın usulden reddine, sigorta kuruluşuna gerekli belgeler eklenmeksizin yazılı başvuru yapılmadan dava açılmış olduğundan, hukuki yarar şartı, kanun hükmünün gerekçesi ve usul ekonomisi ilkesi gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, taraflarınca tebliğ edilen dava dilekçesinde hukuki sebepler ve konusu bulunmadığından, hukuki sebebin eksiklik hallerinin giderilmesi gayesiyle davacıya bir haftalık kesin bir süre verilmesine, kesin süre içinde yapılması gereken işlem yapılmazsa, o ışlemi yapma hakkı da ortadan kalkacağından, dava şartı eksikliği tamamlanmaz ıse davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, talebin hükme götürmeye elverişli olmaması da eksiklik sayılacağından ve ek süre verilmesi iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olacağından dava dilekçesinin doğrudan reddine, taraflarına tebliğ edilen dava dilekçesinde dava konusu, değeri ve talep sonucu dilekçenin unsurları bakımından çelişki ve eksiklik hallerinin giderilmesi gayesiyle davacıya bir haftalık kesin bir süre verilmesine ve kesin süre içinde yapılması gereken işlem yapılmazsa, o işlemi yapma hakkı da ortadan kalkacağından, dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, davanın zamanaşımı yönünden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 03/04/2018 tarihli duruşmasının 8 nolu ara kararı uyarınca ceza dosyasının sureti ve mahkememiz dosyasının sureti eklenerek kusur oranının tespiti için Adli Tıp Kurum Başkanlığı Trafik İhtisas dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarih ve … sayılı raporda: “Davalı sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile olay mahalli ışıklı yaya geçidine geldiğinde kırmızı ışığa uyarak durması, ilk geçiş hakkını yayalara yanan yeşil ışıkta geçiş yapan davacı yayaya vermesi gerekirken bu hususa riayet etmemiş, ışık ihlalinde bulunduğu sırada, yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yayaya çarpmış olduğu anlaşılmış olup yapmış olduğu kural ihlalinin sonucunda oluşan olayda; asli kusurludur. Davacı yaya …, yayalara yanan yeşil ışıkta yaya geçidi üzerinden karşıdan karşıya geçiş yaptığı sırada, ışık ihlali yapan davalı sürücü idaresindeki aracın sadmesine maruz kaldığı olayda; hatalı tutum ve davranışının bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır. Davalı sürücü …’ in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’ nin kusursuz olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 03/04/2018 tarihli duruşmasının 7 nolu ara kararı uyarınca maluliyet oranının tespiti açısından dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …. İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 11/06/2021 tarih ve …. sayılı raporda: …. oğlu 1987 doğumlu …’nin 29.11.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 VII ( 2Aa……………….30)A%34×1/6=%5.66 E cetveline göre: %5.1 (yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 14/09/2021 tarihli duruşmasının 5 nolu ara kararı uyarınca Dosyanın bilirkişi …’a günsüz olarak tevdi edilerek davacının maddi zararlarının tespiti bakımından rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 23/11/2021 tarihli raporda; “Davacı mağdur …’ya ilişkin olarak, Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 4.195,84 TL, Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 71.925,03 TL, olmak üzere geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak toplam 76.120,87 TL hesaplandığı, Kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 310.000 TL olduğu, Davacı vekili tarafından 2.000,00 TL Maddi 400.0000 TL Manevi Tazminat talep edildiği, Davacı vekili tarafından talep edilen manevi Tazminat talebi Sayın Mahkemelerinin takdirinde olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça, 26/05/2022 tarihli uyap üzerinden ıslah dilekçesinin dosya içerisine sunulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf beyanları, adli tıp raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının 29.11.2016 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemi amacıyla kazaya karışan … plaka plakalı aracın şoförü, işleteni ve sigorta şirketi aleyhine bu davayı açmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından, … plakalı araca ilişkin başlangıç 03/02/2016, bitiş 03/02/2017 tarihli Motorlu Kara Taşıt Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesinin celp edildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur, maluliyet ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … tarih ve … sayılı raporda: “Davalı sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile olay mahalli ışıklı yaya geçidine geldiğinde kırmızı ışığa uyarak durması, ilk geçiş hakkını yayalara yanan yeşil ışıkta geçiş yapan davacı yayaya vermesi gerekirken bu hususa riayet etmemiş, ışık ihlalinde bulunduğu sırada, yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yayaya çarpmış olduğu anlaşılmış olup yapmış olduğu kural ihlalinin sonucunda oluşan olayda; asli kusurludur. Davacı yaya …, yayalara yanan yeşil ışıkta yaya geçidi üzerinden karşıdan karşıya geçiş yaptığı sırada, ışık ihlali yapan davalı sürücü idaresindeki aracın sadmesine maruz kaldığı olayda; hatalı tutum ve davranışının bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır. Davalı sürücü …’ in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’ nin kusursuz olduğu” kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … sayılı raporda: …. oğlu 1987 doğumlu …’nin 29.11.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 VII ( 2Aa……………….30)A%34×1/6=%5.66 E cetveline göre: %5.1 (yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu” şeklinde görüş bildirmiştir. Teknik incelemeye göre belirlenen bu iş göremezlik raporuna mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Bilirkişi …’ dan alınan 23/11/2021 tarihli raporda; “Davacı mağdur …’ya ilişkin olarak, Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 4.195,84 TL, Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 71.925,03 TL, olmak üzere geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak toplam 76.120,87 TL hesaplandığı görülmüştür. Davacının hak edeceği maddi tazminatın dosya kapsamına ve delillere göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 50/2. maddesine göre, uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa Hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyebilecektir.
* Bu madde gereğince; Hakim, yol giderleri alacağına hakkaniyet ilkesi gereği kendisi de karar verebileceğinden bilirkişi raporu alınmasına gerek dahi bulunmamaktadır. Davacının maluliyeti, yaralanması ve yaşı dikkate alındığında davacı için dava dilekçesindeki miktar kadar yol gideri yapıldığı, mahkememizce hakkaniyete uygun bulunmuştur.

Davalı …. ın, kazaya karışan aracı şoför olarak kullanmakta olup, yine araç malikidir. Sigorta şirketinin de sigorta poliçesinin tarafı olduğu görülerek, davalıların kaza kapsamında meydana gelen maddi tazminat alacağından sorumlu oldukları sabit olmuştur.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ İLE,
-500,00TL tedavül ulaşım masrafının (takdiren) davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 29/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 310.000,00-TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine,)
-4.195,84-TL geçici iş göremezlik alacağının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 29/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 310.000,00-TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine,)
-71.925,03-TL sürekli iş göremezlik alacağının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 29/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 310.000,00-TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine,)
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken toplam 5.917,07-TL karar harcının (Davalı …’in miktarın tamamından, davalı … Sigorta’nın ise 5.233,65-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan toplam 10,00-TL kısmen kabul – red oranları ve takdiren davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Suçüstü ödeneğinden karşılanan (11,00 TL e-tebligat, 60,50 TL tebligat, 100,50 TL müzekkere, 1.370,00 TL ATK ücreti ve 900,00 TL bilirkişi ücreti) toplam 2.442,00-TL’ nin kısmen kabul – red oranları ve takdiren %74,28’i olan 1.813,92-TL’nin (Davalı …’in miktarın tamamından, davalı … Sigorta’nın ise 1.604,41-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
– Bakiye kalan 628,08-TL’ nin davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davalı … tarafından tebligat ve müzekker masrafı olmak üzere yargılama gideri olarak yapılan toplam 131,00 TL yargılama giderlerinin (maddi tazminat davası yönünden yapıldığı kabul edilerek) kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından tebligat ve müzekker masrafı olmak üzere yargılama gideri olarak yapılan toplam 50,00-TL yargılama giderlerinin (maddi tazminat davası yönünden yapıldığı kabul edilerek) kendi üzerinde bırakılmasına,

8-Kabul edilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 12.259,34-TL vekalet ücretinin (Davalı …’in miktarın tamamından, davalı … Sigorta’nın ise 10.843,41–TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalı …’e VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır