Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1045 E. 2018/642 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1045
KARAR NO : 2018/642

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 10/10/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı tarafın aleyhine başlatılan icra takibine yetki yönünden itiraz ettiğini, ancak Yeni Borçlar Kanununun 89.maddesine göre borçlu tarafın yetki itirazının kabul edilmez olduğunu, bu nedenle yetki yönünden itirazın kaldırılarak takibin alacaklının yerleşim yeri icra dairelerinde devam etmesi gerektiğini, borçlu tarafın kötü niyetli olarak itiraz ettiğini iddia ettiği takibe konu belgenin cari hesap sözleşmesi olduğunu ve taraflar arasındaki takibe konu alacak kaleminin varlığının ispatlanacağını, borçlu tarafın takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini, müvekkili şirket alacağının likit bir alacak olmasına rağmen tahsilinin imkansız hale getirdiğini, ileri sürerek borçlu tarafın itirazının kaldırılarak, takibin devamına ve yetki yönünden alacaklı müvekkili şirketlerinin yerleşim yerinin yetkili olduğuna, aynı zamanda borçlu tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, cevap dilekçesi ibraz etmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 9.218,96-TL asıl alacak ile asıl alacak takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının davalıya hizmet verip vermediği, takibe konu faturalardan dolayı alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için davacı defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Ayşe Rüya Özturan tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkememiz takdirinde olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle 9.218,96-TL sevk irsaliyelerinin faturalarına uyumlu olduğu, davalı şirketin kaşesi olan malzeme teklif formlarının olduğu, bu nedenle davalı şirketi malzeme faturalarını teslim aldığı kanaatinin oluştuğu anlaşılmıştır.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Tüm dosya kapsamında davalının aksine bir delilinin bulunmadığı, neticeten davacının cari hesaptan kaynaklı 3 adet faturadan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 9.218,96-TL olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile takibin 9.218,96-TL açısından iptaline, takibin 9.218,96-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 9.218,96-TL asıl alacak yönünden iptali takibin 9.218,96-TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 1.843,6-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 629,74-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 114,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 514,88-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 114,86-TL peşin harç, 135,00-TL tebligat, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 981,26-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 10/10/2018

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza