Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1037 E. 2019/354 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1037
KARAR NO : 2019/354

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin cari hesap borcundan dolayı aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi üzerine müvekkilinin karşı tarafla görüşüp dosya borcunu 15.737,60-TL bedelli çek ile ödeme teklifinde bulunduğunu, karşı tarafın kabul ettiğini, borç aslını ödeyen müvekkilinin üstünü karşı taraf vekiline ödemek istediğini, miktar konusunda mutabakat olmayın hemen icra dairesine hesap yaptırılmak suretiyle kalan borcun icra dairesine ödendiğini, durumu bildirir talebin icra dosyasından davacı vekiline tebligat çıkartıldığını, davalı tarafın taahhütlerini yerine getirmekten imtina ettiğini meseleyi avukatı ile çözmesini belirttiğini, karşı tarafın kötü niyeti tutum ve davranışları karşısında müvekkilinin borç bulduğunu, hacizlerin fekki için icra dosyasına nakit olarak icra dosyasını kapattığını, ödemenin nakit olarak ikinci defa yapıldığını, çekin bir ödeme vasıtası olduğunu, zorla verilmediğini, müvekkilinin Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile uğradığı zararı tazmin etmek için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın söz konusu icra dosyasına itiraz ederek durdurduğunu ileri sürerek, müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine müvekkili şirket alacağının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkiline verdiği, müvekkilinin tüm ısrarlarına rağmen iade almadığını, bu çek bedeli ve Bakırköy …İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasına haricen yatırdıkları meblağın icra dosyasına bildirilmemesinden kaynaklanan tahsil harcı miktarına dayanarak müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattıklarını, takibe müvekkili şirketin borcunun bulunmaması sebebi ile süresinde itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, davacının kötüniyetli olarak davrandığını ileri sürerek, davanın reddine, alacağın%20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının, davacı aleyhine sebebpsiz zenginleşmesi sebebiyle davacının davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …’ncü İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 15.327,08-TL asıl alacak, 85,98-TL ticari reeskont faizi ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına,tarafların iddia ve savunmalarına göre;
Taraflar arasında alım satım sözleşmesinden doğan Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinden doğan borcun davacı tarafından düzenlenen 04/10/2017 keşide tarihli 15.737,66-TL bedelli çek ile ödenmek istediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının davacının verdiği çeki ödeme olarak kabul edip etmediği, davalı tarafından mükerrer tahsilatın yapılıp yapılmadığı ,noktalarında toplanmaktadır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında, bir ticari ilişkinin olduğu, alacağının davacı tarafından çekle ödendiği, davalı muhasebe kayıtlarına göre kabul edildiği, bu ödemenin davacı borçlu şirketin borcundan mahsup edildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 97.maddesine göre; karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir. Mevcut durumda davacı tarafından çek vasıtasıyla ödeme yapılması önerilmiştir.
Alacaklının temerrüdünü düzenleyen TBK’nın 106.maddesinde yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur. Böyle bir durum karşısında borçlunun ne yapması gerektiği 107.maddede belirtilmiş olup, alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hakim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hakim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir. Diğer bir deyişle tevdi mahalli tayinini istemek temerrüde düşen alacaklıya karşı borçluyu koruyan ve onu borcundan kurtulmasını sağlayan bir hak olup ancak bu nedenle hakimden tediye/tevdi mahalli tayini isteyebilmektedir. Başka bir anlatımla borçlunun hakimden tediye mahalli tayini isteyebilmesinin ön koşulu alacaklının temerrüde düşmüş bulunmasıdır. Temerrüd şartları oluşmadığı takdirde borçlunun, TBK’nun 107.maddesine istinaden hakimden tevdi mahalli tayininin talep hakkı yoktur.
Somut olayda davacının temerrüdü söz konusu değildir. Tevdi mahalli tayini isteyen davalı hangi borcuna temel teşkil eden borca yönelik çekin verildiğini bilebilecek durumdadır. Hal böyle olunca her iki taraf da tacir olmakla tacir kayıtlarına itibar edilerek istemin kabulüne karar verilerek itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacının alacağı likit olmakla icra inkar tazminatına karar verilerek yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜNE, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin 15.737,66-TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si olan 3.147,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-04/10/2017 keşide tarihli 15.737,66-TL bedelli çekin davalı tarafta kalmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.075,03-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 160,74-TL harcın mahsubuna, bakiye 914,29-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ile 160,74-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 701,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 92,00-TL tebligat ve 5,80-TL müzekkere ücreti olmak üzere toplam 97,80-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 93,62-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 20/03/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza