Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1035 E. 2020/260 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1035 Esas
KARAR NO : 2020/260

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kimyevi maddeler ile tutkal ve yapıştırıcı sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının 07/09/2009 tarihli hizmet sözleşmesine dayalı olarak müvekkili firmada satış ve pazarlama koordinatörü olarak çalışmaya başladığını, 14/11/2016 tarihli istifa dilekçesi ile 13/01/2017 tarihinde işten ayrıldığını, taraflarca imzalanmış olan hizmet sözleşmesinin 15.maddesinde rekabet yasağına ilişkin düzenleme bulunduğunu, bu düzenleme kapsamında söz konusu maddenin ihlali halinde 30.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin hüküm altına alındığını, davalının müvekkilinde görev yaptığı 7 yıllık süre içerisinde müvekkilinin tüm müşteri çevresi ile ticari sırlarına vakıf olduğunu, davalının işten ayrıldıktan hemen sonra … bünyesinde yer alan …. Pazarlama ünvanlı şirkette yönetim kurulu üyesi olduğunu ve aynı zamanda …. Kimya için çalışmaya başladığını, … Kimya’nın kimya sektöründe faaliyet göstermekte olup davalının çalışmaya başlamasının hemen ardından ahşap yapıştırıcı ve yapı kimyasallarını ürün portföyüne dahil ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin iştigal alanı olan hızlı yapıştırıcı kategorisinde faaliyet göstermeye başladığını, davalının müvekkilinin ticari sırlarını kullanarak ve … Kimya ürünleri için müvekkilinin ürünlerinden daha düşük fiyat teklifi vererek müşterileri yanılttığını, bu süreçte müvekkilinin ticari ilişkilerinin gerilediğini ve müşteri kaybetme tehlikesine girdiğini, dolayısıyla davalının müvekkili ile haksız rekabet yaptığını belirterek 30.000,00 TL cezai şart bedelinin davalıdah tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 15.maddesinin geçerliliğinin bulunmadığını, rekabet yasağının işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek şekilde sınırlamalar getirildiğini, işçi tarafından üstlenilen cezai şart koşulu karşılığında işveren tarafından üstlenilmiş bir edim bulunmadığını, rekabet yasağı genel işlem koşulları kapsamında olup müvekkilinin içeriğini öğrenme imkanının sağlanmadığını, müvekkili tarafından rekabet yasağının ihlal edilmediğini, müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra iş hayatını sürdürmek zorunda olduğunu, bu nedenle …. firmasında yönetim kurulu üyesi olarak hizmet vermeye başladığını, bu firmanın …. Kimya ile bağlantısının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, taraflarca imzalanan hizmet sözleşmesi, davalının SGK kayıtları, dava dışı …. ve … firmalarının ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, taraflarca bildirilen tanıkların beyanları alınarak değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan hizmet sözleşmesinin 15.maddesinin incelenmesinde; rekabet yasağının ihlaline ilişkin düzenleme yapıldığı, personelin işten ayrıldıktan sonra 2 ay boyunca kimya sektöründe bulunan Türk veya yabancı diğer firmalardan herhangi birine 2 yıl boyunca çalışmayacağını, danışmanlık yapmayacağını, rekabet oluşturacak herhangi bir faaliyette bulunmayacağını taahhüt ettiği, rekabet yasağının ihlali halinde ise 30.000,00 TL cezai şart ödemeyi taahhüt ettiği görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 08/01/2020 tarihli raporda; davalının davacı firmada çalışmadan önce 2005 – 2009 yıllarında … Grup bünyesinde çalıştığı, davacı firmadan istifa ederek yine bu gruba bağlı …. Kimya’da çalışmaya başladığı, sonrasında firmanın yapıştırıcı ürünlerine benzer ürünler için tescil talebinde bulunması değerlendirildiğinde, davalının kendi alanında şirketin ticari sırlarına sahip olduğu, davacı firmada edindiği tüm bilgileri kullanarak kendisine ekonomik menfaat sağlayabileceği, dolayısıyla rekabet etmeme sözleşmesini ihlal ettiği ve cezai şart ödeme koşullarının oluştuğu, davalı tarafça defter ve belge ibraz edilmediğinden kazanç kaybı hesabı yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Dava, TBK’nın 444 vd.maddelerine dayalı cezai şart istemine ilişkindir.
TBK’nın 444.maddesinde rekabet yasağı kapsam ve koşulları açıklandıktan sonra 445.maddesinde rekabet yasağının işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek şekilde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremeyeceği, süresinin ise özel durum ve koşullar dışında 2 yılı aşamayacağı belirtilmiş olup, aynı yasanın 446.maddesinde ise, rekabet yasağına aykırı davranan işçinin işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu, ayrıca sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutulması koşuluyla yasağa aykırı davranışa son verilmesinin istenilebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı şirkette satış ve pazarlama koordinatörü olarak çalışmakta iken 13/01/2017 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrıldığı, davalının işten ayrıldıktan sonra, daha sonra davacı şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren, iştigal konuları benzer olan …. Pazarlama ünvanlı şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaya başladığı, taraflar arasında düzenlenmiş olan iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin 15.maddesi hükmünde coğrafi yer sınırlamasının bulunmadığı, ayrıca işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek şekilde herhangi bir sınırlama olmaksızın kimya sektöründe bulunan Türk veya yabancı tüm firmalarda çalışılmayacağının taahhüt edildiği, TBK’nın 445.maddesinde belirtildiği üzere rekabet yasağının işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek bizimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içermesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla coğrafi sınır bulunmayan ve işlerin türü bakımından sınırlama içermeyip çok geniş kapsamlı olarak düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinin yasa hükmüne aykırı olduğu, ayrıca sözleşmede rekabet yasağına aykırılığa son verilmesine ilişkin açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle davacının rekabet ihlalinin durdurulmasını talep koşullarının da oluşmadığı, sonuç olarak rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün geçersiz olduğu anlaşılmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 457,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 10/03/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza