Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1029 E. 2018/742 K. 16.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1029
KARAR NO : 2018/742

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 16/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına kayıtlı … plakalı aracı kullanan şirket çalışanı … 27/07/2017 tarihinde Sirkeci bölgesinde seyir halinde iken aniden hava kararıp şiddetli yağmur yağmaya başladığını, vapur iskelesi civarında aracın su akıntısına kapılıp sürüklendiğini, yol kenarındaki araçlara ve ağaçlara çarptığını, aracın arka kısmanda sağ ön kısmında ve birtakım yerlerinde çeşitli hasarlar oluştuğunu, müvekkilinin davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkilinin 28/07/2017 tarihli dilekçe ile hasarın karşılanması için başvurduğunu, davalının kendi anlaşmalı olduğu eksperin raporuna rağmen müvekkilinin hasarını karşılamaya yanaşmadığını, aracının tamiri için 9.027,21-TL ödediğini, daha sonra davalı hakkında Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediğinin tespit edildiğini ileri sürerek, dosyanın davaya bakmaya yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, davanın reddine, icar inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle meydana gelen araç hasarı nedeniyle, araç hasar bedelinin davalı kasko sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde sürücü …. ‘in aşırı yağmur ve dolu nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybedip ağaç ve araçlara çarparak durduğunu değişmesi gereken parça hasar bedeli, işçilik bedeli ve KDV dahil olduğunu 9.027,20-TL’nin kasko sigortası kapsamında olduğunu beyan etmiştir.
Davacı yan delil olarak poliçe, kaza tespit tutanağı, araç kaydı, ekspertiz raporu, fatura, bilirkişi incelemesi, tanık, keşif vas. delile dayanmıştır.
Davalı vekili kaza öncesi eski hasarların olduğu, yağmurun bahane edildiği, hasarlı aracın trafiğe çıkıp davaya konu kazaya neden olabilir mi bu hususun değerlendirilmesinin gerektiğini, davalının iyiniyetli, kazanın gerçek bir zarar olduğunun söylenemeyeceğini savunmuştur.
Kaza mahallinde ve dosya kapsamı ile bilirkişi incelemesi yapılmış, SMMM …. ve makine mühendisi bilirkişi …. raporlarında; 2 seçenekli hesaplama yaparak davalının savunma ve ekindeki eksper raporu dikkate alınırsa davacıya ödenecek bir bedelin olmadığı aksi durumda ise hasarın kaza tespit tutanağındaki verilere uyuştuğunu, davacının zararının 9.027,20-TL olarak hesaplandığını, davacının diğer taleplerinin sigorta kapsamı dışında bulunduğunu beyan etmiştir.
TTK’nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Ancak sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer. (HGK 10/12/1997 gün ve …..; HGK 16/12/1998 gün ve …..; HGK 22/12/2010 gün ve … sayılı ilamları)
Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 12/04/2017 tarih ve 2016/9428 Esas, 2017/3993 sayılı kararı)
TTK1282 m. gereğince kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekir, sigorta şirketince görevlendirilmiş 25/08/2017 tarihli eksper raporuna göre bu raporda hadise ile araç üzerinde tespit edilen hasarın uyumlu olduğu şeklinde şerh düşülmüş olduğu, dava konusu olaya bakıldığında tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, resmi makamlarca yapılan araştırmada başkaca kazasının olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından …. Ltd. Şti ‘ne yaptırılan araştırma sonucunda düzenlenen hasar araştırma raporu ile araştırma soncunun olumlu olarak belirlendiği, araç üzerindeki hasarın yağmurdan meydana geldiği kanaati olduğu, dosyamız bilirkişilerinden temin edilen rapor ile de meydana gelen kaza ve ortaya çıkan hasarın beyan ile uyumlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Davacıya ait aracın başkaca kazası da olmadığından davalının iddialarının doğrular nitelikltedir.
Yukarıda anılan kanun hükümleri gereği ispat yükü üzerinde bulnan davalı sigortacı ispata yarar somut delil getirememektedir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetilerek, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra dosyasına konu 9.027,20-TL asıl alacağa yönelik itirazların iptali ile bu kısım yönünden takibin devamına, hükmedilen 9.027,20-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacak miktarının bilirkişi incelemesi ile tespiti karşısında davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra dosyasına konu 9.027,20-TL asıl alacağa yönelik itirazların iptali ile asıl alacağa işleyecek avans faizi ile takibin devamına,
2-Asıl alacak yargılamayla belirlenmekle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 616,64-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 110,32-TL harcın mahsubuna, bakiye 506,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ile 110,32-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 107,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 176,50-TL tebligat, 11,60-TL müzekkere, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.688,10-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.668,17-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 16/11/2018

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza