Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1019 E. 2019/252 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1019
KARAR NO : 2019/252

DAVA : TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ortağı ve AR-GE Başkanı Kimyager …. tarafından tüm laboratuvar çalışmaları, testleri yapılarak ilk defa geliştirilmiş ve 2010 yılında müvekkilim şirket tarafından satışa sunulmaya başlandığını, Ürün Kasım 2014’ten beri tüm Türkiye’de şubeleri olan Bim marketlerinde satıldığını, ürünün satışının giderek arttığını ve bu market zincirlerini diğer yerel market zincirlerini takip ettiğini, davalı şirket ise müvekkil şirketin ilk defa üretip satışa sunduğu …. silikonlu cam, metal ve mobilya temizleyici ürünün çok satması ve tüketici nezdinde yarattığı beğeni nedeniyle bu ürünler iltibas yaratacak şekilde …. ismi ile ürün piyasaya çıkartılmış ve ürünün dış tasarımı, yazılarının birebir aynısı ve benzerini kullanarak müvekkil şirketin ürünü ile kendi ürünü arasında iltibas yaratarak tüketici nezdinde haksız rekabete sebebiyet verdiğini, ürünün satışına devam edilmesi söz konusu olup bu halde de müvekkil şirketin haklarının etkin himayesi imkanının ortadan kalkması sonucu doğacağından TTK 61 hükmü çerçevesinde davalının iltibas yaratan ürününün satışının durdurulması ve taklit ürün ambalaj ve etiketlerinin kullanılmasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava dosyası ile taraf ve talepleri bire bir aynı olan tazminat davasının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile ikame edildiğini bu nedenle davanın derdestlik sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, huzurdaki davaya bakmakla görevli mahkemenin Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin olduğunu, bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, öncelikle davanın derdestlik sebebiyle dava şartı noksanlığından usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise görev yönünden dosyanın görevli Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafın uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın konusu, davalının haksız rekabetinin tespiti ile ref’i ve men’i ile maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir. İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2016 tarihli, …. Esas ve … Karar sayılı “Davanın TTK 5/3, HMK 114/c, 5556 sayılı KHK 71.maddesi gereğince mahkememizin görevsizliğine” dair verilen kararın 26/11/2017 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmesine karar verildiği, mahkememize aynı davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davanın haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının düzeltilmesi, maddi ve manevi tazminat talepli olarak açıldığı, davacının Highgenic markası adı altında üretim ve satış yaptığını beyan ettiği, tüketici nezdinde yarattığı beğeni nedeniyle bu ürün ile iltibas yaratacak şekilde … ismi ile ürünü piyasaya çıkardığı, kendi ürününün dış şeklini, ambalajını, ambalajın rengini, şişenin benzerini kullandığını, dava dilekçesinde açıkça belirtmediği fakat dilekçe kapsamından telif ve tescilsiz tasarım hakkı ile ilişkilendirdiği ve tasarım hukukuna dayanarak haksız rekabetin önlenmesi ve tazminata hükmedilmesini istediği, haksız rekabetten kaynaklanan davaların Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldüğünü ancak Sınai Mülkiyet Haklarının ihlali durumunda Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının hem haksız rekabet hem de Sınai Mülkiyet Kanunuyla düzenlenen tasarım haklarına dayandığı anlaşılmaktadır. Haksız rekabet aldatıcı davranışların yaptırımı, Sınai Mülkiyet ise mülkiyet hakkını korunmayı hedeflediğinden tasarım hukukuna dayanılması durumunda mülkiyet hakkına dayanılmış sayılır. Birden fazla sorumluluğun söz konusu olması durumunda TBK 60.madde gereğince zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verileceği, dosya kapsamındaki delillerden davacının tasarımının tescilli olmayan özgün tasarımlar olduğu ve davalının da bu tasarımın aynısını kullandığı anlaşılmaktadır. SMK 57.maddeye göre tescilsiz tasarımlar kamuya sunulduğu takdirde hak sahibi tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir. Belirtilen hüküm gereğince tescilsiz tasarımlara yönelik olarak Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılması mümkün olup, dava açıldıktan sonra tasarımın aynı yasanın 69/2.maddesine göre bu yasayla öngörülen korumadan yararlanıp yararlanamayacağı, yararlanmıyorsa Türk Ticaret Kanununun 55/a-4 maddesi kapsamında haksız rekabet koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirmesi göreve ilişkin bir değerlendirme olmayıp SMK’a göre işin çözümüne ilişkin bir değerlendirme olmakla bunun Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince yapılması gerektiğinden FSHM uyuşmazlığa bakmakla görevlidir. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/4618 Esas, 2015/5706 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Davacı yargılama esnasında sunmuş olduğu BAM kararıyla da marka haklarını değil, haksız rekabet hükümlerine göre dayanak yapmak istemişlerse de öncelikle Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince tasarımın hak sahipliğine tartışılıp değerlendirildikten sonra varlığı halinde haksız rekabet hükümlerine geçilmesi gerektiğinden davacının iddiasının da davalının ürünü olan … ürününü dış şekli, ambalajı, ambalajının rengi olduğundan iltibas yarattığından bahisle SMK m.55/1 maddesinde tanımlanan “tasarım” tanımına dayalı olduğu, hukuki nitelendirmesi de mahkememizce yapılacağı gözetilerek görevli mahkemenin ihtisas mahkemesi olan Fıkri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır. Bu halde davaya Bakırköy Fıkri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin bakması gerektiği anlaşılmakla HMK’nın 114/1-c, 115/2.maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ilekararın tebliğinden itibaren iki haftaiçerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeyevereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 27/02/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza