Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/101 E. 2020/744 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/101
KARAR NO : 2020/744

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/02/2017
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin paket ve kargo taşımacılığı işi ile iştigal ettiğini, taraflar arasında 10/04/2013 tarihli taşıma sözleşmesinin akdedildiğini, işbu sözleşmeyle davalı şirkete ait yurt içi gönderilerin müvekkili şirket tarafından taşınıp alıcılarına teslim edildiğini, davacı tarafından 23/02/2016 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile davalıya ödeme emrinin gönderildiğini, cari hesaptan kaynaklı 64.208,58 TL asıl alacağın yıllık%10,50 oranında avans faiz, masraf ve fer’ilerine mahsup edilmesinin talep edildiğini, davalının ödeme emrini 25/02/2016 tarihinde tebliğ aldığını, davalının 01/03/2016 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu şirketin %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yurt içi taşıma sözleşmesinden kaynaklı navlun faturalarından değer itibariyle itirazın iptal davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu hakkında 64.208,58 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme incelenmiş, taraflarca bildirilen tüm deliler toplandıktan sonra dosya ve tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen .. raporda;
Dava konusu olayda; yanlar arasında davacı tarafından davalıya yurt içi taşıma hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğunu, iş bu ticari ilişki neticesnidee davacının davalıdan 64.208,58 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde takibin durduğunu, davacının da huzurdaki itirazın iptali davasını açtığını, davalının, davacının düzenlendiği faturaların yanlış ve fazla olduğunu, davacıya borçlu olmadığı gibi davacıdan alacaklı olduğu savunmalarında bulunduğunun görüldüğünü, davacı ticari defterlerinde, 2016 yılı açılışında davacının davalıdan 153.171,82 TL alacaklı olduğunu, 2016 yılında davacı tarafından davalıya 255,17 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, icra takip tarihinde davacının davalıdan 153.429,99 TL alacağı gözükmekle birlikte, davalının 28/01/2016 tarihli 89.218,41 TL bedelli iade faturasının, davacı tarafından 30/04/2016 tarihinde kayıtlarına alındığı gözükmekle, esasen icra takip tarihinde davacının davalıdan 64.208,58 TL alacaklı gözüktüğünü ve icra takibin ide bu bedel üzerinden başlatığının anlaşıldığını, dava ticari defterlerinde 2016 yılı açılışında davalının davacıya 142.135,08 TL borçlu olduğunu, 2016 yılında davacı tarafından davalıya 255,18 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, 2016 yılında davalı tarafından davacıya 89.218, 41 TL ve 80.152,27 TL bedelli iade-fiyat farkı faturaları düzenlediğini, neticede icra takip tarihinde davacının değil davalının davacıdan 26.980,42 TL alacaklı olduğunun gözüktüğünü, ihtilafa konu faturalar içinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 64.208,58 TL-1.164,85 TL+47,75 TL= 63.091,48 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşıldığını, taşıma mevzuatı açısından ise, davalı vekilinin cevap dilekçesinin üçüncü maddesinde taşıma konusu ürünlerin kaybolması, zamanında teslimat yapılmaması, ürünlerin taşıma sırasında zarar görmesi, yanlış gönderi yapılması gibi iddialarda bulunduğunu, taşıma mevzuatı açısından davalının bu beyanlarının incelenmesinde, soyut beyanlar yerine somut belgeler sunulmasını gerektirdiğini, iddiaların hepsinin taşıma mevzuatı açısından bakıldığında davacının sorumluluğunu doğuran ve davacıya tazmin yükümlüğü getireceği, ancak, davalı tarafından bu iddiaları ortaya koyacak belgelerin sunulmadığının delil listesinin tetkikinden anlaşıldığını, taşıma uzmanının, desi hesaplarının yanlış yapıldığına ilişkin iddialarını inceleyebilmesi için bu koliler üzerindeki fiziki inceleme, HMK’nun ilgili hükmü anlamında keşif yapılması gerektiğini, davalının somut delilinin olmadığını, 12 adet taşıma ücreti faturasının alınmasından kaynaklı kayıtların alınmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi kurulu raporuna yönelik davalı vekilinin itirazları doğrultusunda kargo uzmanı bilirkişi kurulundan kök ve ek rapor alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 19/03/2019 tarihli raporda, gönderici firma taşıyıcı firma dışında da farklı iki kargo firmasından fiyat alındığını ve bu fiyatların taşıyıcı firma fiyatlarından daha uygun olduğunu beyan ettiğini, bu beyanından sonra taşıyıcı firmanın yıllık artış oranının %16,8’den %10,8’e indirildiğini, yeni yıl fiyat revizesi konusunda mütabık kalındığını ancak, hatalı olduğu iddia edilen ölçüm/tartım konusunda bir mutabakata varılamadığını, gönderci firmanın sözleşmenin kendisine tanıdığı fesih maddesini işletip sözleşmeyi 10/04/2015 tarihnide sona erdirdiğini, kayıp veya hasarın oluşmasında taşıyıcı ve gönderici tarafından bu durumun kayıt altına alınması gerektiği (sektörde; durum tespit tutanağı ve hasar tespit tutanağı denilmektedir) bu tutanakla beraber gönderici taşıyıcı firmaya talepte bulunmalı ve aynı zamanda hasar taleplerinde hasar gören ürünü de taşıyıcı firmaya teslim etmesi gerektiğini, dava dosyasına yapılan incelemelerde bu belgelere rastlanılmadığını bildirmiştir.
Davacı vekili 12/02/2020 tarihli dilekçesinde, davalının bakiye 63.091,48 TL alacak talep ettiklerini beyan etmiş, duruşma sırasında da bu bedeli kabul ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanmış olan taşıma sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafından davalıya ait yurtiçi gönderilen taşıması hizmetinin verildiği, bu kapsamda taşıma bedeline ilişkin faturalar düzenlendiği, uyuşmazlığın esası para alacağına ilişkin olduğundan alacaklının yerleşim yeri itibariyle mahkememiz ve icra dairesinin yetkili olduğu, taşıma hizmeti verildiği hususu tarafların kabulünde olduğu gibi bu hususun dosya kapsamına sunulmuş olan taşıma belgeleri ile de kanıtlandığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalının ayıplı hizmet verildiği, ürünlerin kayıp yada hasarlı taşındığı, teslimatların zamanında yapıldığı ve desi hesabında hatalar olduğunu da belirtmişse de dosya kapsamında somut delil sunmadığı, davacının taleplerinin sektördeki teamüllere uygun olduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin de kabul ettiği 63.091,48 TL alacağının olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline,
2-Takibin 63.091,48 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle davamına,
3-Kabul edilen asıl alacak tutarının %20 oranında tazminat olan 12.618,20 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 4.309,77 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 775,49 TL, icra dosyasına yatırılan 321,04 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 3.213.24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile 775,49 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.001,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 1.117.10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan 1.280.00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap ve takdir olunan 1.257.73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 750.00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hespa ve takdir olunan 15.00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
Gider avansından artan olur ise davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza