Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/986 E. 2018/723 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/986
KARAR NO : 2018/723

DAVA :İstirdat
DAVA TARİHİ :08/11/2016
KARAR TARİHİ :13/11/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :05/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/04/2016 keşide tarihli ve 2.500,00 TL bedelli bir adet çek, 30/04/2018 keşide tarihli ve 6.000,00 TL bedelli bir adet çek ile 30/06/2016 keşide tarihli ve 2.600,00 TL bedelli bir adet çekin müvekkilinin elinden 24/02/2016 tarihinde hırsızlık sonucu rızası dışında çıktığını, bunun üzerine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile çekler hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini, çeklerin hamili olduğunu iddia eden davalı tarafça mahkemeye bildirimde bulunulduğunu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas sayılı dosyasında istirdat davası açmaları için süre verilmesi üzerine bu davanın açıldığını, keşidecisi …. olan ve …. Elektronik firmasından alınan 2.500,00 TL bedelli çekin davalı tarafından kötüniyetli olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, çekin taraflarınca ciro edilmeden çalındığını, çekin arka yüzünde ödemeden men kararı olduğunun belirtildiğini, davalının çeki iktisap ederken gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, bundan dolayı kötüniyetli olduğunu, keşidecisi … olan…. Tekstil firmasından alınan 6.000,00 TL bedelli çekin davalı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, çekin arkasında müvekkiline ait kaşe ve imza bulunmadığını, yine bu çekin davalının eline geçmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, keşidecisi …. olan ve …. Elektronik firmasından alınan 2.600,00 TL bedelli çekin yine davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, müvekkiline ait kaşe ve imza bulunmadığını, yine bu çekin davalının eline geçmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının çekin iktisabında kötüniyetli olduğunu, çeklerle ilgili olarak Büyükçekmece C.Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldığını, söz konusu çekler üzerinde bulunan ciro silsilesinde yer alan kaşe ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, şirkete ait kaşe hazırlatılarak imzanın taklit edildiğini belirterek her 3 çekten dolayı 11.100,00 TL çek bedelinin ibraz tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çeklerde davacının cirosunun bulunmadığını, bu nedenle hamil ve alacaklı olduğunu ispatlaması gerektiğini, ödeme yasağı kararının 26/02/2016 tarihinde verildiğini, oysa her 3 çekin müvekkili tarafından 25/02/2016 tarihinde ödeme yasağından önce iktisap edildiğini, bu nedenle müvekkilinin çeklerin çalıntı olmasından haberdar olmadığını, takip konusu çeklerdeki alacağı tevsip eden alacağın müvekkiline çekleri veren …. firmasının çekleri aldığı …. ve …Mimarlık adına düzenlenmiş olduğunu, müvekkilinin çekleri faktoring mevzuatına uygun olarak iktisap ettiğini, müvekkilinin yükümlülüğünün faktoring mevzuatı gereği çekteki alacağı tevsik eden faturanın denetlenmesi ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin tüm cirentaların ticari ilişkisini inceleme yükümlülüğü bulunmadığı gibi böyle bir incelemenin hukuken ve maddi olarak imkansız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas sayılı dosya örneği, Büyükçekmece C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosya örneği, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … , …. ve ….Esas sayılı icra dosyalarının birer örneği getirtilerek incelenmiştir, taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/09/2018 tarihli raporda davalı şirketin fatura bilgilerini kontrol etmediği, ticari ilişkiyi ortaya koyacak belgeleri araştırmadığı, müşteri beyanına göre işlem yaptığı, çekin keşidecisine müracaat etmediği, faktoring işleminin çeklerin çalınmasından bir gün sonra gerçekleştirildiği, bu aşamada çek keşidecisine başvurmasının veya bankaları aramasının bir işe yaramayacağı, zira ödeme yasağı kararının çeklerin davalı tarafından iktisabından bir gün sonra alınmış olduğu, bu nedenle çeklerin iktisabında kusurlu olduğu söylenebilecek olan davalının çeklerin çalıntı olduğunu öğrenme imkanının bulunmadığını, bu nedenle kötüniyetli hareket ettiğinin kanıtlanamadığı belirtilmiştir.
Dava, çek istirdat ve istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın 792.maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu halde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesi ile çek iade davasının şartları açıklanmıştır. Çekin sahibinin rızası dışında elinden çıkmış olduğu hallerde dahi şeklen düzgün bir ciro silsilesiyle çeki elinde bulunduran meşru hamil, çekin iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu olmadığı takdirde çekin kendisinden istirdatı mümkün değildir. Kötüniyet ve ağır kusur kambiyo senetleri uygulamasında soyutluk ve şahsi defiler mekanizmasına etkili kılacak şeklide yapılan bir devir ile borçlunun zararına hareket edilmesidir. Senedin zayi edilmesi halinde kanun bir yandan kaybedene zayi, iptal ve istirdat davası açma imkanı tanırken, muhtemel iyiniyetli müktesiplerin durumunu ise açılacak istirdat davaları karşısında TTK’nın 792.maddesi ile koruma altına almaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu çeklerin davacıda iken çalınması üzerine davacı tarafından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı davası açılarak ödeme yasağı kararı alındığı, ayrıca suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldığı, 26/02/2016 tarihinde mahkeme tarafından ödeme yasağı kararı verildiği, ancak çeklerin 25/02/2016 tarihinde, yani ödeme yasağı kararından 1 gün önce faktoring işlemleri neticesinde davalı … tarafından iktisap edilmiş olduğu, faktoring şirketinin yükümlülüğünün dayanak faturaların ihtiva ettiği bilgilerin kontrol edilmesine ilişkin olup, davalı tarafından bu hususun yerine getirildiği, o tarih itibariyle henüz ödeme yasağı kararı bulunmadığından davalının çeklerin çalıntı olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, bu nedenle davalının çekleri iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğu hususunun kanıtlanamadığı sonucuna varılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 196,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 160,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.13/11/2018

Katip …

Hakim …