Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/975 E. 2020/541 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/975
KARAR NO : 2020/541

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2016
KARAR TARİHİ : 09/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …… Bankası …… Şubesine ait 20/09/2016 keşide tarihli 45.000,00 TL bedelli bir adet çek hakkında alacaklı vekili tarafından Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi …… D.İş E. ….. K. Sayılı 10/10/2016 tarihli ihtiyati haciz kararının alındığını, ihtiyati haciz kararı ile 11/10/2016 tarihinde Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçilerek Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. Talimat dosyası ile 17/10/2016 tarihinde itiraz eden müvekkilin Küçükçekmece adresinde bulunan merkezinde fiilen icra edildiğini, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası ile anılan ihtiyati haciz kararının esas takibe geçilmesine rağmen borçlulara tebligatın çıkarılmadığını, takibe dayanak çek üzerindeki müvekkili şirket kaşesi üzerinde bulunan imzanın müvekkili şirketin imzasıyla temsile yetkili kişiye ait olmadığını ileri sürerek, 52.829,74 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdadına, davalının tazminata mahkumiyetine, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haciz sırasında borca herhangi bir itirazda bulunmadığını, hemen hesaba havale ile borcu ödediğini, davacının işbu davayı açmakla kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, davanın reddine, davanın Trakya Tekstil … isimli şahıs şirketine ihbar edilmesine, ücreti vekaletin ve yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, icra takibine konu çekteki imzanın davacıya ait olmaması nedenine dayanan ödenen borcun istirdatı davasıdır.
Taraflar arasında tartışmalı olan husus ise davaya ve takibe esas çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı, keşide tarihi öncesi itibari ile davacıya atfedilebilecek herhangi bir mukayese imzanın bulunup bulunmadığı, davacının çekten dolayı borçlu bulunup bulunmadığı, taraflar lehine tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği notkasında toplanmaktadır.
Dava dilekçesinde belirtilen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. E. sayılı dosyası kapsamına göre ihtiyati haciz kararı alınarak 50.795,00 TL ve 2.034,74 TL tahsil harcı olmak üzere 52.829,74 TL tahsil edilmiştir.
Dayanak çek aslı, dayanak icra dosyasında ve tüm belgelerde davacıya atfedilen imzalı belgeler var ise bunların asılları ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, dava konusu çekteki imzanın diğer mukayese konusu belgelerdeki imzalar ile kıyaslandığında, aynı el ürünü olduğuna dair teknik bir veri olup olmadığı, çekteki imzanın davalı şirket temsilcisinin yokluğunda atıldığının, davalı tarafından savunulması da gözetildiğinde, çekteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, bu konuda davacıyı bağlayan teknik veri olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Sahtecilik ve grafoloji uzmanı üçlü bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 01/02/2018 tarihli raporunda mevcut inceleme şartları, belirlenen ve mukayese tablosunda gösterilen bulgular ışığında inceleme konusu …… bankası …… Şubesine ait, İstanbul-20/09/2016 keşide yer ve tarihli, 45.000,00 -TL bedelli, …… seri numaralı çekin arka yüzünde atılı bulunan ikinci ciranta imzasının, mukayeseye esas imzalarına kıyasla …… ‘nin elinden çıktığını gösterir bulguların bulunmadığı teknik görüş olarak açıklamıştır.
Esasen bilirkişi raporu gerekçeli, ayrıntılı hükme elverişli olup teknik olarak yeterli niteliktedir. Zaten çıplak gözle yapılan incelemede dahi imzalar arasındaki farklılık hayatın olağan akışı içinde normal bir kişi tarafından dahi tespit edilebilecek niteliktedir.
T.T.K. ‘nun 818/1-c maddesi yollamasıyla ve TTK’ nun 677. maddesi uyarınca bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması halinde imza sahibinin bu çek ile bağlı olamayacağı sonucuna varmak gerekir. Elbette bu durum diğer imzaların sıhhatini etkilemediği halde kendisine imza atfedilen şahsen sorumlu olmasını ise engeller.
Esasen çekteki imzanın sahte olduğunun açıklanmış olması imza atfedilen kişi tarafından ileri sürülen bir def’i niteliğindedir. Bu def’inin niteliği ve imzanın sahte olmasına dayanılmış olması, bu def’in herkese karşı ileri sürülmesinin mümkün kılan bir def’idir. Nitekim doktrinde dahi kambiyo evrakı niteliğindeki belgede yer alan imzanın sahte olması halinde ileri sürülen definin herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olduğu kabul edilmektedir.(Prof Dr. Oğuz İmregün, Kara Ticaret Hukuku Ders kitabı )
Açıklanan durum karşında davalı şahsın iyi niyetli olması dahi herhangi bir önem arzetmeyecek olup bu def’inin adı geçen davalıya karşı ileri sürülmesi de yasal olarak mümkün olacaktır.
“Çek, davalının huzurunda düzenlenip imzalanmamış olmakla imzası sahte çekin icra takibine konulmasında davalıyı kötü niyetli kabul etmek olanaksızdır (Yargıtay 19. H.D. 19/11/1993 T. ve 1768/7698 sayılı kararı)” O halde davalının kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davacı lehine tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Öte yandan davanın kabulü nedeniyle davalı lehine tazminata da hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-52.829,14 TL nin ödeme tarihi olan 17/10/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
2-Tarafların kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.608,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.579,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.667,79TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 2.107,20TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.165,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının ve ihbar olunanın yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 09/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza