Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/970 E. 2018/113 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (1) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2016/970
KARAR NO : 2018/113

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2016
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin işlettiği özel hastaneye tedavisi için başvuran 4 hastanın tedavisinde kullanılmak üzere müvekkilinden talep edilen ve hastalarda kullanılan, tıbbi malzemeleri 4 hastasında kullandığını, tedavilerinin sağlandığını, müvekkili şirkete hiçbir şey iade etmeden iade faturası düzenlenmesinin ve bunu cari hesaptaki müvekkili alacaklarından düzenlemesinin ve bunu cari hesaptaki müvekkili alacaklarından düşmesinin ve borçlu olmadığını iddia etmesinin kabul edilemeyeceğini, tıbbi malzemelerini iskontosuz bedeli olan 76.854,48-TL tutarındaki müvekkili alacağına karşı Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkili şirkete satılmış olan bir kısım tıbbi malzeme bedellerinin …tarafından ödenmemesi üzerine tarafların bir araya geldiklerini ve müvekkili şirket tarafından tanzim edilip davacı şirkete tebliğ edilen 4 adet fatura tutarı düşüldükten sonra 05/09/2013 tarihi itibariyle bakiye 17.316,73-TL borç kaldığı konusunda mutabakata vardıklarını, söz konusu hesap mutabakatında görülen 17.316,73-TL’nin müvekkili şirket tarafından çek ile ödeme yapıldığını, söz konusu ödemenin …tarafından ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından 04/03/2014 tarihli, …. sıra numaralı, 17.554,32-TL miktarlı faturanın tanzim edilerek davacıya gönderildiğini, ancak davacının söz konusu faturayı iade etmesi üzerine tarafından; Bakırköy ….Noterliğinin 19 Haziran 2016 tarihli, …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek ekinde fatura aslının yeniden davacıya gönderildiğini, müvekkili şirketin davacı şirketten 17.553,63-TL alacaklı bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapma, alacak davası açma haklarını saklı tuttuklarını belirterek taraflar arasında yapılmış olan 05/09/2013 tarihli hesap mutabakatı doğrultusunda huzurdaki davanın reddine, müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli icra takibi yaptığını iddia ettiği alacaklının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğüne ve …’ya yazılan müzekkerelere cevap geldiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından düzenlenen 08/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; dosya, taraf kayıtları kapsamında takip tarihinde davacı ticari defterlerinde davalıdan 0,71-TL alacak kayıtlı olduğu, davalının davacıdan alacağının mevcut olduğu, mahkemenin vermiş olduğu ara karar kapsamında mutabakat ile ilgili ve tarafların ileri sürülenleri ile ilgili borç alacak hesaplamalarında yapılan hesaplamaların takdirinin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasında sözleşmenin bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davacının davalıya tıbbi malzeme satıp teslim ettiği, davacının kestiği mal faturalarının davalıya tebliğ edildiği, daha sonra …tarafından yapıldığı iddia edilen kesintiler nedeniyle davalının bu kesintileri davacıya yansıtmak amacıyla iade faturası keşide ettiği, davacının bu faturayı iade etmesi üzerine, davalının Bakırköy …Noterliği’nin 19/06/2016 tarihli ihtarnamesiyle fatura aslını yeniden davacıya gönderdiği bunun üzerine davacının davaya konu icra takibinin başlattığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık noktaları, davalının davacıdan aldığı tıbbi malzemeler üzerinde ….tarafından yapılan kesintinin bedelini talep etme hakkı bulunup bulunmadığı, davalının iade faturası kesme hakkı bulunup bulunmadığı, tüm bunlar ışığında davacının takip tarihi itibariyle davaya konu alacağının bulunup bulunmadığı, davacı lehine icra inkar ve davalı lehine kötüniyet tazminat koşulları oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporundaki mali müşavir bilirkişinin tespit ve değerlendirmeleri dikkate alındığında, davacının ve davalının ibraz etmiş oldukları ticari defterlerinin kendi lehlerine delil vasfında bulunduğu, davaya konu icra takibine dayanak faturaların, davalı ödemelerinin ve davalı tarafından tanzim edilen iade faturalarının her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasında 05/09/2013 tarihli imzası itiraza uğramayan mutabakat metni bulunduğu, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca …’dan davalıya yapılan ödeme doğrultusunda davalı tarafından davacıya ödeme yapılacağı, davacının davalıya verdiği ürünlerin …ödemesi garantili olduğunu bildiğini, mutabakata konu anlaşma neticesinde tahsil edilemeyen ürünlerin bedellerine ilişkin davalı davacıya iade faturası keşide etmiş davacı bu iade faturalarını ticari defterlerinde kayıt altına almıştır. Davacının kayıtlarındaki tutar iskontolu şekilde 69.876,71-TL’dir. Davacı icra takibinde iskontoyu da talep etmiştir. Davalı bunun üzerine toplamda 52.313,40 TL tutarındaki 3 adet faturayı keşide etmiş, az yukarıda bahsi geçtiği üzere davacı bu faturaları sahibi lehine delil niteliğinde bulunan ticari defterlerine işlemiştir. Davalı tarafın T.T.K’ya uygun olan ticari defter ve kayıtları kesin delil olup, davalının iddiasını doğrulamakla beraber davacı tarafın ticari defter ve kayıtları dahi davalının dayandığı iade faturalarının davacı defterine kaydedildiğini göstermektedir. Öte yandan davacı tarafın kendi ticari defterlerine, davalının dayandığı iade faturalarını kaydetmesi gerçeği karşısında yukarıda bahsi geçen mutabakat doğrultusunda davacının keşide ettiği bir adet 17.316,73-TL tutarındaki fatura borcunu da davalının çek ile ödemiş olduğu anlaşıldığından davacının davasının reddi yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacının davası reddedildiğinden davacının icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Davacının takip yapmakta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu anlaşılamadığından davalının tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.312,49-TL harçtan mahsubuna, artan bakiye 1.276,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.803,99-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 28/02/2018
KATİP …

HAKİM …