Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/946 E. 2018/102 K. 23.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/946 Esas
KARAR NO : 2018/102

DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARAR TARİHİ : 23/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında davacı tarafça davalıya uluslararası taşıma hizmetinin verildiği, davalıya verilen bu hizmet karşılığında düzenlenen ve takibe konu edilen …. bedeline ilişkin faturaların ödenmediği iddiasıyla bu alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; davacı tarafın davalıdan 05/12/2015 tarihinde teslim aldığı malları bu tarihten itibaren on gün içinde ….’teki alıcıya teslim etmesi gerekirken belirlenen süre içinde teslimatın gerçekleştirilmediği, daha sonra davacı tarafça dava konusu ürünlerine ….’te kayıp ettiğini ve davalının bilgisi dışında alt taşıyıcıya taşıttığını, yüklerin istenilen zamanda ulaşmaması nedeniyle zayi duruma geldiğini, bu nedenle davalının uğramış olduğu zarar nedeniyle davacıdan 5.284,10-Euro kaybolan mal bedeli ve 500-Euro da yeni üretimden kaynaklı mesai ücretinin talep edildiği, davacı tarafın bu zararı karşılayacağını bildirmiş olmasına rağmen iş bu davayı açtığı belirtilerek davalı aleyhine açılan haksız davanın reddine,davacının %20’den olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İstanbul …. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş olup dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 1.1150-Euro asıl alacak, 30,66-Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.180,66-Euro üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; taşıma konusunda uzman bilirkişi … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen 20/10/2017 tarihle raporda sonuç olarak taraflar arasında davacı tarafından davalıya yurtdışı taşıma hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişkinin bulunduğu, davacının yaptığı taşımadan dolayı düzenlediği …. faturası ve içeriği hususunda ihtilafın bulunmadığı, davacının takibe konu fatura sebebiyle 1.1150-Euro alacaklı olduğu, söz konusu faturanın davalı ticari defterinde kayıtlı olduğu, davalının düzenlediği iade faturasının taraflar arasında tam bir mutabakat ile düzenlenmiş olduğunun sabit olmadığı, tek taraflar olarak davalı yanca kayda alınarak hesabın kayden sıfırlanmış olduğu, davalının taşıma süresince zayi, hasar veya gecikme kaynaklı zarar ziyan iddiasının ayrı yargılamayı gerektirdiği ve dosya kapsamında sabit olmadığı, takip öncesi temerrüt ihtarınında dosyada mevcut bulunmadığı, bu nedenle takip tarihinden itibaren davacının işlemiş faiz isteminin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, İİK. 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davası olup davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalı adına uluslararası taşıma işinin yapıldığı, bu konuda düzenlenen …. bedelinin ödenmediği iddia edilerek …. bedelinin tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaline, ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise, yurt dışındaki alacıya teslim edilmek üzere malların davacı taşımacıya teslim edildiği, ancak malların belirtilen süre içerisinde alıcıya teslim edilmediği ve davacı tarafça zayi edildiği, bu nedenle davacının, kaybolan mallar ve yeniden üretimi için harcanan mesai nedeniyle 5.824,10-Euro, 500-Euro’da mesai ücreti olmak üzere davalının zararına sebebiyet verdiği iddia olunarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
Alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının davalıya yurtdışı taşıma hizmeti verdiği, ancak ilk taşıma işlemi sırasında davalının mallarının kaybolduğu, davalının yeniden mal üretimi yaparak davacı vasıtasıyla bu malları tekrardan hava yoluyla müşterisine gönderdiği hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme kapsamında taşıma hizmetinin verilip verilmediği, davaya konu taşıma hizmeti sırasında davacının kusuruyla davalının bir zarara uğrayıp uğramadığı, bir zarar meydana gelmiş ise davacının …. bedelinden mahsubunun gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki şirkete ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişilerden alınan raporda davaya konu 17/12/2015 tarihli 1.150-Euro bedelli faturanın her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlarda da mevcut olduğu, ancak davalı tarafça düzenlenen 14/04/2016 tarihli 1.150-Euro bedelli iade faturasının davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen, davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının iade faturasını ticari defterlerine kaydetmek suretiyle icra takip tarihi itibariyle davacı alacağını sıfırlamış olduğu, tüm dosya kapsamına nazaran davacının davalıya yurtdışı taşıma hizmeti verdiği ancak ilk taşıma işlemi sırasında davalının mallarının kaybolduğu, davalının yeniden mal üretimi yaparak davacı vasıtasıyla bu malları tekrardan hava yoluyla müşterisine gönderdiği hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, her iki taraf defterlerine göre davacı tarafça düzenlenen 1.150-Euro bedeli …. faturasının her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafça davacının kusuru ile alıcıya teslim edilmeyen mallar ile ilgili olarak 6.324-Euro zararın olduğu iddia edilmiş ise de bununla ilgili olarak herhangi bir yansıtma faturası düzenlenmeksizin davacı tarafından düzenlenen dava konusu …. faturasına karşılık iade faturasının düzenlendiği ve kayıtlarına işlenmek suretiyle davacı alacağının sıfırlandığı, davalının taşıma sürecindeki zayi hasar veya gecikmeden kaynaklı zarar ziyan iddiasının ayrı bir yargılamayı gerektirdiği, davacının takip tarihi itibariyle davaya konu taşıma hizmeti nedeniyle …. bedeli olarak 1.150-Euro alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verilen uluslararası taşıma işlemi gereği davaya konu 17/10/2015 tarihli 1.150-Euro bedelli …. faturasının düzenlendiği, bu faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça düzenlenen aynı bedelli iade faturasının ise davalı defterinde kayıtlı olmasına rağmen davacı defterinde kayıtlı olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, her ne kadar davalı tarafça davacının ilk taşıma işlemi sırasında taşımaya konu malları kaybetmesi nedeniyle bu malların yeniden üretimi ve üretim için yapılan mesai nedeniyle davalının zarara uğradığı, bu nedenle davacının davaya konu …. bedelini talep edemeyeceği iddia edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; davalı tarafça davacı taşımacının ilk taşımaya konu malları kaybetmesi nedeniyle davalının uğradığı iddia olunan zararlar nedeniyle iş bu davada takas mahsup iddiasında bulunmadığı gibi bu konuda bir karşı davanın da dile getirilmediği, bu nedenle iş bu davada davalının, davacının kusuru nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla davacı şirkete ait …. bedelinin davacıya ödenmesine ilişkin iş bu davanın reddine karar verilmesi yönündeki savunması yerinde görülmemiş olup aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İstanbul …. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 1.150,00-Euro asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince döviz faizi uygulanarak takibin devamına, takipten önce davacı tarafça davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge dosyaya sunulmadığından davacının işlemiş faize ilişkin fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, davaya konusu alacak likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 758,14-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İstanbul… İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 1.150,00-Euro asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince döviz faizi uygulanarak takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 758,14-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından başlangıçta mahkeme veznesine yatırılan toplam 101,49-TL harç, 1.200-TL bilirkişi ücreti ile 153,90-TL tebligat ve müzekkere giderinden ibaret toplam 1.353,90-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak (%97) takdiren 1.313,28-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince takdiren 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince takdiren 104,07-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …