Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/933 E. 2018/17 K. 15.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/933
KARAR NO : 2018/17

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2016
KARAR TARİHİ : 15/01/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/01/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; yemek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yemek hizmeti sağlanması konusunda kurulan ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı şirkete yemek hizmeti verildiğini, verilen hizmetin faturalandırılarak davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalının kendisine tebliğ edilen hizmet bedellerini ödemekle yükümlü olduğunu, ancak davalıya hizmet bedelinin ödenmesi konusunda yapılan tüm sözlü ve yazılı bildirimlere rağmen davalı-borçlunun müvekkili tarafından ifa edilen hizmetler karşılığında ödemeyi taahhüt ettiği bedelleri ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı-borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle takibe itirazı nedeniyle takibin durduğunu, ancak müvekkili şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile müvekkilinin alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını ileri sürerek fazlaya ve faize ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı şimdilik 1.000,00-TL alacağın temerrüt tarihi olan 04/12/2013 (takip tarihi) tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin yerinde olmadığını, davacının müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, kaldı ki davacının iddialarını ispatla yükümlü olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirketten her ne nam adı altında olursa olsun hiç bir hak ve alacağı bulunmadığından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; yemek hizmet bedellerinin ödenmediği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Tarafların ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak taraf defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, taraf defterlerinde ticari ilişkinin durumu, davacının davalıdan cari hesap alacağı olup olmadığı, alacağı var ise hangi faturalardan kaynaklandığı, sözkonusu faturalara dayanak irsaliyelerin bulunup bulunmadığı, davalı defterlerinde bu faturaların kayıtlı olup olmadığı, tarafların defter kayıtlarının örtüşüp örtüşmediği, örtüşmüyor ise nedenlerinin tespiti hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Re’sen görevlendirilen mali müşavir … tarafından ibraz olunan 23/08/2017 tarihli raporda özetle; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği, 24/10/2016 dava tarihi itibari ile davacı defterlerinde davalının 128 şüpheli alacaklar hesabında 10.423,30-TL’lik borcunun aynen kayıtlı olduğu, davalı vekiline defterlerin ibrazı konusunda verilen süreye karşın davalının defterlerini ibraz etmediği, davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil edebileceği, davalı tarafın aleyhine yapılan takip sonrasında davacı tarafa olan borcu ile ilgili herhangi bir ödeme yapmadığı, davacının yasal defterlerinde karşılık ayrılmak sureti ile 128 şüpheli alacaklar hesabına aktarılan 10.423,30 TL’lik davacı alacağından davalının sorumlu olması gerektiği, ara karara ve ihtara rağmen davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalı tarafça yapılan ödemeler ve davalının dava konusu fatura içeriği hizmetleri almadığına dair ödeme emrine açıkça itiraz etmemiş olması nedeniyle ispat edildiği, davalının aldığı hizmetlerin bedelini ödediği ve/veya iade ettiğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı dikkate alındığında 24/10/2016 dava tarihi itibari ile davacının davalıdan 10.423,30-TL asıl alacaklı olduğu, davacı tarafça davalı adına 04/12/2013 tarihinde faturalara dayalı açık hesaptan dolayı ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının bu takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, takip tarihinden dava tarihine kadar belirlenen asıl alacağın değişen oranlarda avans faizi işletildiğinde 3.358,40-TL işlemiş faizin hesaplandığı, böylece davacının faizle birlikte dava tarihi itibariyle 13.781,70-TL alacaklı olduğu, davacı talebinin ise fazlaya ve faize ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL olduğu mütalaa olunmuştur.
Rapor ibrazından sonra, davacı vekili 20/09/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını rapor doğrultusunda faizle birlikte 13.781,70-TL’ye artırmış, 21/09/2017 tarihinde ıslah harcını yatırmıştır.
Bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili raporu ve ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, benimsenen bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davanın konusunu davacı tarafından davalıya yemek sağlanması hizmetinden dolayı düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının mevcut olup olmadığı oluşturmaktadır. Davacı davalıya yemek hizmeti sunduğunu, davalı ise borcu bulunmadığını savunmuştur. Davalı taraf ihtaratlı tebligata rağmen ticari defterlerini incelemeye ibraz etmemiştir. Yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafından incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının ticari defterlerinin elektronik ortamda tutulmuş olduğu, e-defter beratlarının alındığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 01/01/2012 tarihi öncesinde başladığı, 2012 yılına devir olan davacı alacağının 66.000,26-TL olduğu, bundan sonra da 06/12/2013 tarihine kadar ticari ilişkinin devam ettiği, davacının 2012 ve 2013 yıllarında davalı adına yemek hizmet bedelleri olarak 478.866,54-TL’lik fatura düzenlediği, 66.000,26-TL’lik devir alacağı ile birlikte 544.866,80-TL alacaklandığı, karşılığında davalının banka kanalıyla davacıya 534.443,50-TL’lik ödeme yaptığı, yapılan ödeme sonrasında davacının davalıdan 10.423,30-TL bakiye alacağı kaldığı tespit edilmiştir. Davacı 04/12/2013 tarihinde yapılan takip sonrasında bu alacak miktarını davalı adına açılan şüpheli alacak hesabına kaydetmiştir. Davacı tarafça tanzim edilen faturalar ve davalı ödemeleri davacının lehine delil niteliği bulunan ticari defterlerinde aynen kayıtlıdır. Davalı taraf davacıya banka üzerinden muhtelif ödemeler göndermiştir. O halde taraflar arasındaki ticari ilişki ispatlanmıştır. Davalı taraf ihtarlı tebligata rağmen ticari defterlerini incelemeye sunmamıştır. Böylelikle davacının 24/10/2016 dava tarihi itibari ile davalıdan 10.423,30-TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı bu miktarı İstanbul ….İcra Dairesinin …. esas sayılı ilamsız icra takibine 04/12/2013 tarihinde konu etmiş, davalının süresinde yaptığı itiraz nedeniyle söz konusu takip durmuştur. Bu durumda davalı taraf takibin yapıldığı tarih olan 04/12/2013 tarihinde temerrüte düşmüştür. Taraflar tacir olduğundan temerrüt tarihinden dava tarihine kadar asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi işletilmiş, ayrıntısı bilirkişi raporunun 9.sayfasındaki tabloda belirtildiği üzere 3.358,40-TL işlemiş faiz miktarı bulunmuştur. Davacının ıslah dilekçesi uyarınca davanın asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.781,70-TL alacak üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne, 10.423,30-TL asıl alacak, 3.358,40-TL dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.781,70-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bu miktarın içerisindeki asıl alacak 10.423,30-TL’ye dava tarihi olan 24/10/2016 tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 941,43-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 250,00-TL harcın mahsubuna, bakiye 662,23- TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 29,20-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 250,00-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1.maddesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 174,50-TL tebligat gideri, 20,10-TL müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 994,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Gider avansından artan olur ise davacıya iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/01/2018

Katip … Hakim …