Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/923 E. 2022/730 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/923 Esas
KARAR NO : 2022/730

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ….. numaralı Trafik Sigortası Poliçesi ile davalı ….. adına sigortalı olduğunu, resmi belge niteliğindeki Trafik Tespit Tutanağı ile tespit edildiği üzere sigortalı aracın 10/01/2016 tarihinde, 2918 sy. Karayolları Trafik Kanunu 57/1-A maddesine aykırı olarak hareket ederek, …..’ın ölümüne ve ….., ….., ….. plakalı araçların hasara uğramasına asli kusuruyla sebebiyet verdiğini, ancak sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden kaçarak kaza mahallini terk ettiği için trafik kazası tespit tutanağında sigortalı aracın sürücüsünün tespit edilemediğini, kaza sonucu vefat eden …..’ın varisi ….. tarafından, destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle müvekkili şirkete karşı yapılan müracaat sonucu açılan … sayılı hasar dosyası ile 5684 sayılı Kanun uyarınca zararın niteliğinin ve miktarının tespiti için aktüerya incelemesi yaptırıldığını, hazırlanan Aktüer raporunda zarar görenlerin haklarına ilişkin olarak tespit edilen toplam 65.729,00-TL tazminatın poliçe limitleri dahilinde 24/02/2016 tarihinde müvekkili şirket tarafından hak sahiplerine ödendiğini, kazada zarar gören mağdur ….. plakalı araç için müvekkili şirkete yapılan müracaat sonucu …. No.lu hasar dosyası açılarak 5684 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, ekspertiz raporu ile araçtaki hasarın 3.409,80 TL olduğunun tespit edildiğini ve 2.557,35 TL hasar tazminatının ….. plakalı araç maliki …’ün hesabına 09/06/2016 tarihinde ödendiğini, kazada zarar gören mağdur ….. plakalı araç için müvekkili şirkete yapılan müracaat sonucu … No.lu hasar dosyası açılarak 5684 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, ekspertiz raporu ile, araçtaki hasarın 3.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini ve 2.250,00 TL hasar tazminatının ….. plakalı araç maliki …in hesabına 07/06/2016 tarihinde ödendiğini, kazada zarar gören mağdur ….. Plakalı araç için müvekkili şirkete yapılan müracaat sonucu … No.lu hasar dosyası açılarak 5684 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, ekspertiz raporu ile, araçta tam ziya (pert) halinin söz konusu olduğu ve aracın piyasa rayiç değerinin 14.500,00-TL olduğu ve aracın araç sahibi tarafından hasarlı hali ile 4.500 TL’ye satıldığını beyan etmesi üzerine araç malikinin zararının 10.000 TL olduğunun belirlendiğini ve kusuru oranında 7.500-TL hasar tazminatının ….. Plakalı araç malikinin vekil olarak görevlendirdiği … hesabına 15/06/2016 tarihinde ödendiğini, dava konusu olayda sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğinin ve kaza tutanağı, alkol raporu gibi kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davrandığının kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, araç sürücüsünün ifade tutanaklarından anlaşılacağı üzere alkol aldığının açık olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle, sürücü değişikliği yapmak istediği ve olay yerini terk ederek kazanın oluş koşullarına ilişkin belgenin düzenlenmesi yükümlülüğüne bilinçli olarak aykırı davrandığının sabit olduğunu, bu nedenlerle zarar gören aracın hasar tazminatını ödeyen müvekkili şirketin, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları’nın B.4 maddesi ve KTK hükümleri uyarınca ödediği tazminatı davalı sigortalıdan rücu etme hakkına sahip bulunduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4 maddesinde olay yerini terk ve/veya alkollü araç kullanmak rücu nedeni sayıldığından işbu davanın açılma mecburiyetinin hasıl olduğunu, davalının mal varlıklarını tasfiye etme ve üçüncü şahıslara aktarması kuvvetle muhtemel olduğundan alacağın yüksekliği ve kusur durumu da göz önünde bulundurularak karar kesinleşinceye kadar davalının mal varlıklarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konularak üçüncü şahıslara devrinin önlenmesine karar verilmesini talep ettiklerini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 78.036,35 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …..’nin kaza yapan aracın sahibi olsa da KTK’na ve içtihatlara göre işleten olmadığını, dolayısıyla kazanın sonuçlarından kaynaklı sorumluluğunun da bulunmadığını, firmanın unvanından da açıkça anlaşılacağı üzere müvekkili …..’ ye ait …. adlı firmanın araç kiralama hizmeti sunduğunu, ölümlü trafik kazasına karışan ….. plakalı aracın müvekkili …..’ye ait olup firma faaliyeti doğrultusunda 07/01/2016 tarihinde … isimli kişiye kiralandığını, ..’ın, gerekli işlemle.r yapıldıktan sonra ekte sunulmuş olan araç kiralama sözleşmesini imzalayarak aracı aldığını ve kiralama süresi dolmadan da araç ile kazaya karıştığını, işleten sıfatının, müvekkilinden “Araç Kiralama Sözleşmesi” ne istinaden aracı kiralayan …..’a ait olduğunu, zira kaza tarihinde aracın, söz konusu sözleşme nedeniyle …..’ın zilyetliğinde olduğunu, aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerindeki fiili hakimiyetin tamamen kendisinde olduğunu, müvekkili davalının aracını sahibi olduğu ….. adlı firma faaliyeti doğrultusunda kiraya verdiğini ve bundan sonra araç üzerinde fiili hakimiyetinin kalmadığını, davacı tarafça sigortalı araç sürücüsünün, asli kusuruyla kazaya sebebiyet verdiği belirtilmişse de bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, kusur oranının belirlenmesinin, ancak gerekli incelemelerin yapılması sonucunda hazırlanacak bilirkişi raporuyla mümkün olduğunu, bu rapor hazırlanmadan, kaza tutanağında kazaya karışan ….. plakalı diğer aracın sürücüsünün de KTK’ nun 52/1-A maddesini ihlal ettiği belirtildiği halde bunun görmezlikten gelinerek asli kusurlu tarafın kim olduğuna dair tespitlerin objektif olmadığını ve itibar edilmemesi gerektiğini, yine davacı tarafın, dilekçesinin 9. Maddesinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4/a maddesinden hareketle kazanın ağır kusur nedeniyle gerçekleştiğinin açık olduğunu dayanaktan yoksun bir şekilde belirttiğini, Genel Şartlar B.4 maddesi (a) bendine göre, işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin “kasti bir hareketi veya ağır kusuru” sonucu meydana gelen kazalar nedeniyle sigorta bedelini ödeyen sigortacının, sigorta ettirene (işletene) rücu edebileceğini, davaya konu olan kazanın kastla veya kasta yakın bir kusurla meydana gelmediğinin açık olduğunu, kazaya karışan diğer araç sürücüsünün de kuralları ihlal ettiği ve kusurlu olduğu tutanaklara yansımışken kazanın “ağır kusur” nedeniyle meydana geldiğini kabul etmenin imkansız olduğunu, davacı taraf olay yerini terk ve/veya alkollü araç kullanmayı rücu nedeni olarak göstermişse de bunların bu aşamada hukuken kabulünün mümkün olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin sebebinin saptanması gerektiğini, zira bu durumun tedavi ve yardım amacıyla sağlık kuruluşuna gitme veya can güvenliği nedeniyle uzaklaşma zorunluluğundan kaynaklanmış olabileceğini, bunun da ancak araç sürücüsünün beyanları ile ortaya çıkabilecek bir durum olduğunu, kaldı ki sürücü olay yerini terk etmiş olsa bile, bu durumun kaza tutanağının düzenlenmesini engellemediğini, davacı tarafın sigortalı araç sahibinin alkollü olduğuna dair bir kesinlikten bahsettiğini, ancak buna dair geçerli ve somut bir delil ortaya koyamadığını, davacı tarafın tüm iddialarının soyut olup iddia edilen olayların aydınlanması için ceza dosyasının kesinleşmesi gerektiğini bildirerek, davacının hukuktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacı ZMMS sigorta şirketi tarafından dava dışı üçüncü kişilere yapılan hasar bedeline ve destekten yoksun kalma tazminatına dair ödemenin olay yerini terk/alkollü araç kullanmaya ilişkin teminat dışı hal nedeniyle davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, davaya konu kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediği, araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk edip etmediği, davalının işleten sıfatının bulunup bulunmadığı, sigortacı tarafından ödenen tazminatın rayice uygun olup olmadığı, davacının rucü şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davalı adına gerçek kişi ya da şahıs firması olarak tacir kaydının bulunup bulunmadığı, vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı ile davalının 07/02/2013 tarihinde motorlu hafif kara taşıtlarının ve arabaların sürücüsüz olarak kiralanması ve leasingi faaliyetinden dolayı … Mah. … Cad. Dış Kapı No: 16/1 Esenyurt/İstanbul adresinde mükellefiyet açtırdığı, 31/10/2016 tarihi itibariyle faaliyetini sonlandırdığının bildirildiği görülmüş cevabi yazı dosyaya kazandırılmıştır.
…. Emniyet Müdürlüğü’nden; ….. plakalı araca ait trafik kaydının bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. Emniyet Müdürlüğü’nden; dava konusu trafik kazası nedeniyle düzenlenen 10/01/2016 tarihli …. defter kayıt sıra numaralı ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı ve alkol tespit tutanağının onaylı suretleri celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
10/01/2016 tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağına göre,” …Sürücüsü tespit edilemeyen ve kaza mahallinden kaçan ….. plaka sayılı araç sürücüsü … Cad. gelip … Cad. İstikametine seyir halinde iken … Cad. Kavşağına geldiğinde aracın komple ön kısımlarıyla … Caddesinden gelip … Caddesini takiben … Cad. Kavşağına gelen sürücü ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı aracın komple sağ yan kısımlarına çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda ….. plaka sayılı araç sürücüsünün (kaza yeri terk) 2918 Sayılı KTK’nın belirtilen 57/1-A; ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’ın aynı Kanun maddesinin 52/1-A maddesini ihlal ettikleri, kazanın etkisiyle savrulan ….. plaka sayılı aracın sol yan kısımlarıyla park halindeki ….. plaka sayılı aracın komple arka kısımlarına, sol ön yan kısımlarıyla ise ….. plaka sayılı aracın sağ arka köşe kısımlarına çarptığı, çarpmanın etkisiyle aracın ivme kazanarak komple ön kısımlarıyla park halinde bulunan …. plaka sayılı aracın ön kısımlarına çarptığı, ….. plaka sayılı aracın çarpmanın etkisiyle öne doğru ivme kazanarak park halinde bulunan …. plaka sayılı aracın komple arka kısımlarına çarpmasıyla araçlarda fonksiyonel hasarlar meydana gelmiş olduğu” hususları tespit edilmiştir.
Kaza sonrasında 10/01/2016 tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağı ile … plaka sayılı aracın sürücünün tespit edilemediği, kaza mahallinden kaçtığı saptanmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden; ….., ….., ….. ve ….. plakalı araçlara ait tramer kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İstanbul ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. Esas ….. Karar sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; maktulün ….., katılanların .., ….., sanığın ….. olduğu, Taksirle Ölüme Neden Olma suçundan yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 16/10/2019 tarih ….. karar sayılı kararı ile; “…Olay tarihinde sanık …..’in sürücüsü olduğu otomobil ile süratli bir şekilde seyrederken … Caddesi ile …Caddesi üzerinde bulunanan kavşağa geldiğinde, sürücüsünün ….. olduğu otomobilde aynı şekilde kavşaktan geçmek isterken bu otomobile çarparak …..’ın ağır yaralanmasına neden olduğu, kaldırıldığı hastanede vefat ettiği, sanık …..’in olay yerinden kaçtığı, uzun süren aramalar sonucu 18/05/2016 tarihinde yakalandığı, ölü muayene ve otopsi raporu, trafik kaza tutanağı, olay yeri tespit tutanağı, kazayı görüntüleyen CD, müşteki iddiası, sanık savunması ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçu işlediği” gerekçesiyle sanığın 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85/1. Maddesi uyarınca neticeten 12.000,00-TL Adli Para Cezası ile Cezalandırılmasına karar verildiği, kararın İstinaf edilmesi üzerine İstanbul B.A.M. ….. Ceza Dairesinin 02/06/2020 tarih … Esas … Karar Sayılı ilamı ile sonuç cezanın 12.100,00-TL olarak hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın 02/06/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre; kazanın meydana gelmesinde kazanın taraflarının kusur oranının ne olduğu, davaya konu kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediği, araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk edip etmediği, davalının işleten sıfatının bulunup bulunmadığı, sigortacı tarafından ödenen tazminatın rayice uygun olup olmadığı, davacının rucü şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere nöroloji uzmanı bilirkişi Dr. …., hasar ve kusur konusunda uzman bilirkişi …. ve sigorta bilirkişisi ….’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 23/06/2017 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
23/06/2017 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Dava konusu trafik kazasının meskun mahalde meydana geldiği, yolun asfalt kaplamalı iki yönlü olduğu, yol şerit çizgisinin, yaya kaldırımının bulunduğu, kaza sırasında havanın açık, zeminin kuru olduğu ve vaktin gece olduğu, meydana gelen kazada ….. plaka sayılı aracın tespit edilemeyen sürücüsünün KTK 81/d ve 57/1-a maddeleri gereğince %75 kusurlu olduğu, ….. plaka sayılı aracın sürücüsü …..’ın 52/1-a maddesini ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu, ….. plaka sayılı araç sürücüsünün kaza sonucunda olay yerini terk etmesi nedeniyle alkol raporu bulunmadığı, bu durumda kazanın münhasıran alkolün etkisinde olup olmadığına dair tıbbi bir kanaatin hasıl olmadığı, davacı tarafın dava konusu yapabileceği tazminat miktarının (65.729,00-TL + 12.307,35-TL)=78.036,35 x %75 =58.527,26-TL’nin kadri marufunda bulunduğu, ancak davacı sigortacının, ödediği destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin hesaplama tablosu okunaklı sayfası ile bu kalem tazminatın hak sahiplerine ödeme belgesi ve ibranamenin dosyaya tevdi koşulu ile belirlenen tazminat tutarını davalının davacıya rücuen ödemesi gerekeceği, davalı tarafından araç kiralama sözleşmesinin dosyaya tevdi halinde eksik hususların ek raporda değerlendirilebileceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı sigorta şirketi vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Dava kapsamında davalı vekili tarafından 27/10/2017 havale tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulan ve asılları … numara ile kasaya alınan … ve .. Nolu Kira Sözleşmelerinin incelenmesinde;” Aracı teslim edenin ….., aracı teslim alanın ….. olduğu, .. Nolu sözleşmenin konusu aracın … plaka sayılı …. marka araç olduğu, çıkış tarihinin 06/12/2015 19:52, dönüş tarihinin 08/12/2015 15:50 olduğu; … Nolu sözleşmenin konusu aracın … plaka sayılı … marka araç olduğu, çıkış tarihinin 04/12/2015 16:00, dönüş tarihinin 08/12/2015 22:06 olduğu” görülmüştür.
13/10/2017 tarihli celse ara kararı gereğince mevcut durum itibariyle ve yeni ibraz edilen belgeler doğrultusunda davacı vekilinin itirazları teker teker değerlendirilerek ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
28/01/2018 havale tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacı sigortacının zarar görenlere ödenen maddi-bedeni tazminatlar toplamı olarak belirlenen ve ilgililerine de tediye edilen 78.036,35-TL tutarın yerinde ve kurallara uygun olup, heyet teknik üyesince sehven tekrar kusur tenzili yapılmış olmakla bu hususta kök raporda belirtilen (65.729,00-TL) tazminat tutarı görüşünden rücu edilmek gerektiğini, davaya konu kaza nedeniyle müteveffanın geride kalanlarına ödenen destek tazminatına ilişkin aktüeryal hesaplama tablosunun ilgili sayfası ve tazminatın tediyesine ilişkin banka havalesi ile dayanak ibranamenin davacı tarafından dosyaya tediye edilmiş olduğu görüldüğünden söz konusu belgelerin bu yöndeki talep konusuna uygun olduğu, davalı tarafça sunulan kira sözleşmelerinin farklı araçlara ilişkin olduğu, davalının araç işleteni sıfatında bulunduğu, sonuç olarak davacı sigortacının vaki trafik kazası sonucu zarar görenlere ödenen tazminatlar toplamı olan 78.036,35-TL’yi davalı sigortalısına rücu hakkı bulunduğu ve temerrüdün tazminatların tediye tarihlerinden başlayabileceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı sigorta şirketi vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
02/05/2018 tarihli celse ara kararı gereğince dava konusu trafik kazası sonucu vefat edenin varisi dava dışı …..’a ödenen destekten yoksun kalma tazminatının kadri marufunda olup olmadığının tespiti husunda rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
21/03/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Hak sahibi …..’ın nihai ve gerçek zararının 63.582,84-TL olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından hak sahibi eşe 65.729,00-TL ödeme yapıldığı, davacı sigorta şirketinin talep edebileceği rücuen alacak tutarının 63.582,84-TL olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.

Mahkememiz dosyası, dosyadaki mevcut raporların çelişkili olması nedeniyle çelişkileri giderir rapor düzenlenmek üzere aktüerya, trafik kusur ve araç hasarları konusunda uzman makine mühendisi ve sigortacı bilirkişiden oluşan yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 05/10/2021 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
05/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Dava konusu kazanın meydana gelişinde; ….. plaka no’lu aracın sürücüsü …..’ın %65 oranında kusurlu olduğu, ….. plaka no’lu aracın sürücüsünün (kaza sonrası olay yerini terk eden ve davacı şirket tarafından aracı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalanan aracın sürücüsü) %35 oranında kusurlu olduğu, ….. plaka no’lu ve ….. plaka no’lu araçların sahiplerinin kusursuz oldukları, davacı şirket tarafından hasar miktarı ödenen üç araçta toplam zarar ve ziyan miktarının 15.930,00-TL olarak hesaplandığı, davalı …..’nin ….. plaka no’lu aracının sürücüsünün kazadaki kusur durumu (%35 kusur) dikkate alındığında, 15.930 TL x 0,35=5.575,50-TL’den davalı tarafın sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketinin hak sahibinin destekten yoksun kalma tazminat alacağı olarak ödediği 65.729,00-TL’yi davalıya rücu edebileceği, davacı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün yaralamalı ve maddi hasarlı kazaya karıştığı ve kaza sonucu olay mahallini terk ettiğinden ZMMS Genel Şartları gereği davacı sigorta şirketinin sigortalısının kusuruna tekabül eden tazminat ödemesini sigortalısından rücü’en talep edebileceği, davacı şirket tarafından ZMMS ile sigortalanan ….. plaka no’lu aracın sürücüsünün kaza sonucu olay yerini terk etmesi nedeniyle toplam 15.930,00-TL maddi tazminat tutarının %35 kusur oranına isabet eden 5.575,50-TL tazminattan sorumlu olacağı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı sigorta şirketi vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizin 19/11/2021 tarihli duruşma ara kararı ile; Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporları arasında kusur yönünden çelişki olduğu anlaşılmakla; çelişkinin giderilmesi ve dava konusu trafik kazasında dava dışı sürücülerin kusur durumları ile kusur oranlarının tespiti bakımından Mahkememiz dosyası İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilerek rapor düzenlenmesi istenilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 07/03/2022 tarih … sayılı raporlarında; “…Mevcut bulgulara göre: Sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri esnasında bahse konu kaza mahalli olan kontrolsüz kavşağa geldiğinde durup; sağ taraftan gelen trafiği kontrol etmesi ve sağından gelen diğer otomobil sürücüsüne ilk geçiş hakkını verdikten sonra gerekli ve yeterli kontrolleri yaparak seyrine devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği anlaşılmakla; kazada asli kusurlu olduğu, Sürücü …..’in sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri esnasında bahse konu kaza mahalli olan kontrolsüz kavşağa yaklaşırken hızını yeterince azaltıp kavşak kollarını kontrol ettikten sonra seyrine devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla; kazada tali kusurlu olduğu, Park halinde iken kazaya karışan araçların, kazanın oluşumunda etkenlik arz etmediği, Sürücü …..’ın %65 (yüzde altmış beş) oranında kusurlu, Sürücü …..’in %35 (yüzde otuz beş) oranında kusurlu olduğu” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
ATK raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı sigorta şirketi vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 05/04/2015 başlangıç tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 12.08.2003 tarihli (eski) Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartlarının nazara alınması gereklidir.
12.08.2003 tarihli (eski) Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartlarının “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlığını taşıyan B.4 maddesi gereği; ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir. Sigorta ettirene başlıca şu nedenlerle rücu edilir;
a)Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasdi bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b)İşleten, yetkili makamlardan izin almaksızın düzenlenen bir yarış için Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yapılması gereken özel bir sigortanın yapılmamış olduğunu biliyorsa veya gerekli özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda ise,
c)Tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafık Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş ise,
d)Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa,
e)Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tesbit edilmiş olan istiab haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
f)Sigorta ettirenin, rizikonun gerçekleşmesi halinde, B.1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
g)Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gaspedilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gaspedilme olayında işletenin kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse, anılan maddede tahdidi olarak düzenlenen hallerden birinin veya birkaçının bulunması durumda zarar görene ödeme yapan zorunlu mali sorumluluk sigortacısının akidine rücu hakkı vardır. Rücu hakkının doğduğunun ve maddede sayılan bu hallerin mevcut olduğunu ispat yükü sigorta şirketindedir.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, 10/01/2016 tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı, İstanbul ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. Esas ….. Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı sigorta şirketi tarafından, sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiği ve kaza anında alkollü olduğundan bahisle sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişilere ödediği zarar bedelinin rücuen tahsili talepli işbu davanın açıldığı, olay tarihinde saat 05:10 sıralarında davalının maliki olduğu davacı şirkete sigortalı araç sürücüsü dava dışı …..’in sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı aracı ile … Caddesini takiben … Caddesi istikametine seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde aracının ön kısımlarıyla istikametine göre solundan kavşağa giren müteveffa sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı otomobilin sağ yan kısımlarının çarpışması, çarpışma sonrası ….. plaka sayılı otomobilin istikametine göre sağında park halinde bulunan dört araca daha çarpması neticesinde ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 07/03/2022 tarih …. sayılı raporda meydana gelen trafik kazasında sürücü müteveffa …..’ın %65 oranında kusurlu, sürücü …..’in %35 ise oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, aynı yönde 02/06/2020 tarihinde istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen İstanbul ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. Esas ….. Karar sayılı dosyasında hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin …. tarihli raporuna göre sürücü …..’in tali kusurlu, müteveffa …..’ın asli kusurlu olduğu tespitlerinin yapıldığı, Mahkemece dava dışı sürücü sanık hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan yapılan yargılama sonucunda neticeten müteveffanın kusurunun ağırlığı dikkate alınarak sanık hakkında alt sınırdan ceza tayinine gidildiği, ceza yargılamasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğuna dair bir tespitin bulunmadığı, dosyamızda da sigortalı araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğuna dair bir delilin bulunmadığı, davacı tarafça dayanılan tanık beyanının ceza dosyasında tartışılmadığı, kaldı ki tanığın soruşturma aşamasında iki farklı ifadesinin bulunduğu, çelişkinin giderilmediği, bu nedenle tanığın beyanlarının sürücünün alkollü olduğuna dair tek başına bir delil sayılamayacağı, her ne kadar sigortalı araç sürücüsü kaza mahallini terk etmiş ise de poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olan ZMMS genel şartlarına göre olay yerini terkin başlı başına sigortacıya rücu hakkı vermediği, olay günü sigortalı aracın alkollü sürücü tarafından kullanıldığının sigortacı tarafından somut deliller ile ispat edemediği ve bu nedenlerle rücu şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla; ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 1.332,67-TL’den mahsubu ile kalan 1.251,97-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 10.944,73-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸