Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/811 E. 2020/534 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/811
KARAR NO : 2020/534

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalılardan ………. adına kayıtlı …… Sigorta A.Ş. Şirketine ait poliçeyle sigortalandırılmış ………. marka …… aracın diğer davalı tarafından 25/01/2016 tarihinde kusurlu bir şekilde kullanılmasıyla meydana gelen kaza nedeni ile yoldan geçmekte olan müvekkilinin iş gücü kaybı olacak şekilde yaralandığını, müvekkilin sol avuç içinin parçalandığını ve baş parmağa gelen tendonun kopmuş olmasından dolayı iki kez ameliyata alındığını, tendon kopması nedeni ile de sol parmağın kullanılamaz hale geldiğini, ayrıca leğen kemiğinde 3 kırık meydana geldiğinden ayakta durmakta zorlandığını, bunun üzerine ameliyat olduğunu, kazadan bu yana 7 ay geçmiş olduğunu ve müvekkilin elini eski gücünde kullanamadığından ve uzun süre ayakta kalamadığından eski gücünde çalışamadığını, bu çalışamazlık süresinde fizik tedaviye gittiğini ve buna istinaden masraflar yaptığını, çalışamadığı için gelir kaybı olduğunu, müvekkilin bu sürede bakıcı hizmeti aldığını ve bu hizmet için 6750 TL ödeme yaptığını, bu nedenlerle müvekkilinin uğramış olduğu iş gücü kaydı ve maddi kayıpları için 12.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere, 12.000,00 TL nin kaza tarihi olan 25/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen, dava konusu oluşacak tazminat tutarının tahsilini teminen davalı adına kayıtlı olan …… plaka sayısı vasıtanın kaydın ihtiyaten tedbir konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmili yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile gerçekleşen kaza ile alakalı iligili …… Asliye …… Esas dosyası ile hiçbir kasti durum söz konusu olmaması halde tamamen bilinçsizliğinden dolayı avukat tutamamış olup haksız bir ceza kesildiğini, ve süresinde de itirazını beyan edemediği için hem ceza aldığını hemde maddi bir yükümlülük getireren mağduriyetine mağduriyet eklendiğini, sözü edilen alacak davasında istenilen tazminatı ödeme imkanı olmadığını, ………. üniversitesi 2.sınıf öğrencisi olduğunu, sözü istenilen tazminatın 20 yıl çalışsa dahi biriktiremeyeceğini beyan ettiğini, tarafına açılan davanın reddinin gerektiğini, dava ve yargılama giderlerinin de kendi üzerlerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının yaralandığı trafik kazasından davacıya ait kaza tarihi ve sonrasına ait hastane belgelerinin (tüm tedavi evrakları) onaylı suretleri, sigorta poliçeleri, ceza dava dosyası ve film ve grafileri ile ilgili hastaneden celp edilerek dosya içine alınmıştır.
Davalı tanıkları dinlenmiştir.
Davalı tanığı …… beyanlarında; kendisinin kaza anında orada olmadığını, dolayısıyla kazayı görmediğini, ancak kendisinin Sivaslı olup ……. ‘ın komşusu olduğunu, …….’ın ……. annesi olduğunu, kendisinin kazadan sonra …… teyze ile birlikte ……’nın evine gittiklerini, kendilerini içeriye almadıklarını, kapıyı iki kere çaldıklarını, kapıyı komşunun açtığını, ……..’in içeride olduğunu ancak kendilerini buyur etmediklerini, oraya geçmiş olsun amaçlı gittiklerini, …… ile döndüklerini, kendilerinin oraya …… bir ihtiyacı ve eksiğini sormak, yardımcı olmak niyetiyle gittiklerini, hem maddi hem de manevi destek olmak amacında olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tanığı ……. beyanlarında, kazanın nasıl olduğunu görmedğini, kazadan sonra haberi olduğunu, …… ‘nin annesi olduğunu, ……’nın Bağcılar Devlet Hastanesinin acil kısmında yattığını söylediklerini, ziyaretine gittiğini, kendisi ile ve kızı ile tanıştığını, akşam sekize kadar yanlarında kaldıklarını, sabah gittiğinde …….. ‘in eve çıktığını öğrendiğini, telefon açtığını, evlerine gitmek istediğini, müsait olmadıklarını söylediklerini, gelininin doğum yaptığını, kendilerinden izin istediğini, iki gün sonra yanına komşusu ……. ‘yi alarak ziyaretlerine gittiğini, hatta giderken tatlı da götürdüğünü, ancak kendilerini içeriye almadıklarını, onlarla görüşüp uzlaşmak istediklerini, hastane masraflarını karşılamak istediklerini, ancak dediği gibi kendilerini içeriye almayınca geri döndüklerini beyan etmişlerdir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumunun …… İhtisas Kurulundan rapor, kusur ve aktüerya raporları alınmıştır.
Bilirkişi ……. tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; davalı sürücü …… ‘ın yönetimindeki …… plakalı otomobil ile …… Caddesini takiben Tabya İstikametli ışıklı yaya geçidi yaklaşımında, “hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama, trafik ışıklarına uyma kurallarına” uymadan, kontrolsüz olarak seyretmek suretiyle kırmızı ışıkta geçmek üzere iken, aynı anda kendisine yeşil ışık yamakta ve karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya ……’ya çarpması sonucu yaralamalı olarak gerçekleştiği, önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna (hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama, trafik ışıklarına uyma kurallarına) karşı en ilkel (basit) dikkat ve özeni göstermeyerek hareket eden, kazanın hazırlanmasında ilk tehlikeli davranışta bulunan ve kendisinden diğerine göre daha fazla özen beklenen durumunda olan …… plakalı otomobil sürücüsü davalı ……’ın %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, dikkatli bir yayanın göstermesi gereken özeni göstermesine rağmen çarpılmaya maruz kalan, tehlikeyi öngörerek uygun önlemleri almasına fırsat ve olanak bulunmayan, sinyalize yaya geçidinden kendisine yeşil ışık yanmakta iken karşıya geçmek üzere olan davacı yaya ……’nın ise tamamen kusursuz olduğu “kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp kurumu …… Adli Tıp İhtisas Kurulu’na ait 25/09/2019 tarihli raporunda;…….. oğlu, 1965 doğumlu ……’nın 25/01/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası aşçı olduğu bildirilmekle; Gr12 IX (1Bcca…7) A%11*4/5=8.8, E cetveline göre %10.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi ……. tarafından düzenlenen 04/12/2019 tarihinde düzenlenen raporda, tüm davalılar açısından sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna göre davacının 4 aylık geçici iş göremezlik zararının 5.302,76 TL hesaplandığı, ancak SGK tarafından davacıya 5.311. 00 TL geçici iş göremezlik bedeli ödenmiş olduğundan davacının başkaca geçici iş göremezlik zararının olmadığını bildirdiği görülmüştür.
Kazaya sebebiyet veren …… plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ve halen malik durumunun tespiti için ilgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılmıqş, müzekkereye verilen cevapta anılan aracın kaza tarihi itibariyle davalı ……….. ‘a ait olduğu anlaşılmıştır.
…… plakalı aracın sigorta poliçesi 03/11/2015 başlangıç, 03/11/2016 bitiş tarihli, ……. numaralı ZMMS poliçesi olup, ……. Sigorta A.Ş’ne ait olup teminatı 310.000.00 TL’dir.
Davacının yaralanması ile ilgili yürütülen Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dava hakkında ……. kararı verildiği anlaşılmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olan …… plakalı aracın davalı sürücü ……’ın %100 kusurlu olup, davacının kusuru olmadığından davacının kusurunda indirim yapılmayacaktır.
25/01/2016-25/05/2016 arası 4 ay= 1.325,69*4=5.302,76 TL geçici iş görmezlik hesabı yapıldığı, SGK tarafından geçici iş görmezlik zararı ödenmiş olduğundan, ödenecek başkaca geçici iş göremezlik bedeli olmayacaktır.
Davacı her ne kadar kazanç kaybı ve bakıcı gideri de istemiş ise de, davacının çalıştığı zaman maaşından ayrıca ek bir geliri olmadığı için herhangi bir kazanç kaybı olmadığından bakıcı gideri olarak da dosyadan alınmış adli tıp raporunda davacının ayrıca bir bakıcıya ihtiyacı olduğu belirtilmediğinden bakıcı gideri ve ilişkin kalemlerin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 24/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda arttırmıştır.
Dosya kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, davacının olay günü olan 25/01/2016 tarihinde saat 14: 00 sıralarında davalı sürücü …… ‘ın yönetimindeki …… plakalı otomobil ile ……. Caddesini takibin Tabya istikametli ışıklı yaya geçidi yaklaşımında “hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama, trafik ışıklarına uyma kurallarına”uymadan kontrolsüz olarak seyretmek suretiyle kırmızı ışıkta geçmek üzere iken, aynı anda kendisine yeşil ışıkta yanmakta ve karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya ……’ya çarparak davacının vücut bütünlüğüne zarar vererek sebebiyet verdiği, davacının kaza sonrasında hastaneye kaldırıldığı ve burada tedavisinin yapıldığı, meydana gelen kazada araç sürücüsü davalı ……’ın %100 kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, mahkememizce alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağındaki belirlemeler ile uyumlu olup hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, Adli Tıp Kurumu ……. İhtisas Kurulunun hükme esas alınan raporuna göre, davacının E cetveline göre %10,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının ve geçici iş görmezlik (iyileşme) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, buna göre alınan bilirkişi raporuna göre de davacının 48.617,47 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 617,47 TL ulaşım gideri, 1.000 TL maddi zararın meydan a geldiği, meydana gelen zarardan davacılar …… ‘ın müteselsilen sorumlu olduğu ve tüm zararların sigorta poliçesi teminatında olup teminat limiti içinde kaldığı, davalı sürücü ile davalı işleteninin haksız fiil hükümleri çerçevesinde diğer davalı sigorta şirketinin ise ZMMS poliçesi kapsamında davacının uğradığı zararı gidermekte yükümlü oldukları, davalı ……. Sigorta A.Ş’nin sorumlu olmadığı anlaşıldığından maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile uğranılan zarardan sorumlu oldukları anlaşılmakla, davacı …… ‘nın açtığı maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile toplam tazminat miktarı olan 49.617,47 TL’nin davalılardan olay tarihi olan 25/01/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından ise davanın dayanağı, Türk Medeni Kanunun 24.ve Türk Borçlar Kanununun 49.ve 56. maddeleridir.
MK’nun 24.maddesinde “Şahsiyet haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğraması”koşulu öngörülmüş, maddede belirtilen hususlar kanıtlandığı takdirde, manevi tazminat isteme hakkı doğmuş olacağı kabul edilmiştir.
Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır.
Bedensel zararlarda, kişinin manevi değerlerinden olan vücut bütünlüğünün korunması hakkı çerçevesinde manevi zarar olarak değerlendirilmelidir.
Olayımızda, meydana gelen kaza nedeniyle davacının vücut bütünlüğü zarar görmüştür. Vücut bütünlüğü de kişilik haklarından olup, yaralanması nedeniyle, ızdırap çeken, canı acıyan, davacının kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde ağır ve haksız bir tecavüze uğradığı ve bu nedenle de manevi tazminat talep edebileceği kabul edilmelidir. Üstelik davacının yaşı da dikkate alındığında çektiği acı daha da ağır olmuştur.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile 19.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
2-Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktarı üzerinden kabulü ile 48.617,47 tl sürekli işgöremezlik tazminatı, ve ulaşım gideri 1.000,00 TL olmak üzere toplam 49.617,47 TL nin davalılardan olay tarihi olan 25/01/2016 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi olan ……. Sigorta A.Ş. Den ise dava tarihi olan 09/09/2016 Tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen KABULÜNE, 19.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 25/01/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……. ve …….’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Davanın maddi tazminat talebi yönünden ıslah edilmiş haliyle tam kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.389,36 TL karar ve ilam harcı ile davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.297,89 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 143,46 TL harç ile 813,19 TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 3.730,60 TL harcın davalılardan (davalılar ……. ve ……. bu miktarın tamamından, davalı sigorta şirketi bu miktarın 2.324,90 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 143,46 TL peşin harç ile 813,19 TL ıslah harcının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın maddi tazminat talebi yönünden kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.250,27 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ……. ve …….’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davanın manevi tazminat talebi yönünden red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …….’a VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yapılan tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.021,80TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.742,46 TL’sinin davalılardan (davalılar ……. ve ……. bu miktarın tamamından, davalı sigorta şirketi bu miktarın 1.085,89 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.
09/09/2020

Katip …..
¸e-imza

Hakim …….
¸e-imza