Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/8 E. 2019/712 K. 21.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/8
KARAR NO : 2019/712

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :18/06/2015
KARAR TARİHİ : 21/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının oyuncak sektöründe faaliyet gösteren işletmenin sahibi olduğunu, davacının suda büyüyen tatu marka oyuncakların üretimi ve dağıtımı işiyle iştigal etmekte iken ekonomik sıkıntılar nedeniyle davalının bu ürünlerin imal, ithal, satış ve dağıtım işiyle ilgili kâr dağılımı temelli ortaklık teklifinde bulunduğunu, karşılıklı görüşmeler sonucunda 18/02/2014 tarihli sözleşme imzalandığını, bu kapsamda 3 konteynır ürün ithal edildiğini, ancak ürün geldikten sonra ilişkinin fiilen davalı tarafça engellendiğini, ürünler gelmesine rağmen ve satış yapılmasına rağmen kâr dağıtımı yapılmadığını, davalı şirkete 22/05/2015 tarihli ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafından gönderilen 04/06/2015 tarihli ihtarname ile davacının isteğinin kabul edilmediğini, ürünlerin piyasaya arz edilerek satışının yapılması nedeniyle davalının kâr payı vermek zorunda olduğunu, sözleşme gereğince verilmesi gerekli kâr payı oranının %40 olduğunu, bu nedenle davacının 285.241,97 TL kâr payı alacağı oluştuğunu belirterek 250.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflarca imzalanmış olan 18/02/2014 tarihli sözleşmede 17/04/2014 tarihinde mail yoluyla düzeltmeler yapıldığını, davacının kâr payının %20 olarak düzeltildiğini, sözleşmede olmamasına rağmen müvekkilinin araç kirası ve yakıt giderlerini karşıladığını, yine davacının SGK girişi yapılarak ödemeler yapıldığını, davacının işyerini terk etmesi nedeniyle 20/03/2015 tarihinde çıkış işleminin yapıldığını, davacının sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yaptığı tahsilatları kendi adına aldığını, müvekkiline ait piyasadaki ürünlerinin satışına engel olarak müvekkilini zor durumda bıraktığını, ayrıca müvekkilinin davacıya 61.330,00 TL nakit ödeme yaptığını ve 25.000,00 TL kredi sağladığını, bu şekilde davacıya toplamda 86.330,00 TL ödeme yapılmış olduğunu, ithal edilen ürünlerin sadece dörtte birinin satılmış olduğunu, satış bedelinin KDV hariç 262.719,56 TL olduğunu, bu nedenle davacının alacak talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin 02/11/2015 tarihli ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra dosya ve davalının ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 31/05/2016 tarihli raporda; ithal yoluyla ve sürpriz yumurta açıklamasıyla toplam 314.809,83 TL mal girişinin yapıldığı, malların bir kısmının gümrük beyannamesine göre iadesinin yapıldığı gösterilmiş ise de ticari defterlerde bu çıkışın gösterilmediği, bu maldan 2014 yılı içerisinde 169.200,74 TL kısmının satıldığı, 2015 yılına devreden stok mevcudunun 145.609,09 TL olduğu, davalının ticari defterlerinde faaliyet ve finansman gideri gösterilmediği, satış tutarının olduğu gibi kâr olarak kabul edildiği, gider kaydına rastlanmadığı, 2015 yılı içerisinde devir ile birlikte 465.990,56 TL mal mevcut olduğu, satışların ise 567.047,00 TL olduğu, bu tutarın maliyetinin 284.485,00 TL olduğu, 2015 yılı faaliyet giderlerinin 64.804,69 TL olduğu, davalının 2015 yılı mali tablolarında 63.813,00 TL finansman gideri bulunduğu, davalı tarafından sağlandığı iddia edilen kredinin müşteri adı ……olup, 01/09/2014 tarihinde 15.000,00 TL kredinin 36 ay süre ile yapılandırılmış olduğu, kredinin finansman giderinin kim tarafından karşılandığının açık olmadığı, bu nedenle finansman giderinin kâr hesabında dikkate alınmasının mümkün olmadığı, bu nedenle 2015 yılı satışlarından elde edilen kâr tutarının 217.757,31 TL olduğu ve 2014 yılı ile birlikte toplam 386.958,05 TL tutarındaki kârdan davacının hissesine düşen kâr payını talep hakkının bulunduğu, sözleşmede kâr payının %40 olarak yazıldığı, bu oranın %20 oranına düşürüldüğüne yönelik mail yazışmalarında davacının imzası bulunmadığı gibi bunu kanıtlayan bir delil de sunulmadığı, bu nedenle davacının talep edebileceği %40 oranındaki kâr payı tutarının 154.783,22 TL olduğu belirtilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 09/01/2017 tarihli ek raporda; davalının davacıya banka yoluyla 2014 yılı içerisinde toplam 37.000,00 TL ödeme yapmış olduğu, bu nedenle bu tutarın davacının alacağından düşülmesinin talep edilebileceği, taraflar arasındaki sözleşmede davacıya kredi sağlanacağı yönünde bir hüküm bulunmadığı, kredi sözleşmesinde davacının adının yer almadığı,2014 yılı net satış 132.449,36 TL olup, kârın 72.358,25 TL olduğu, 2015 yılı net satış tutarı 536.286,66 TL olup 2015 yılı kârının 238.068,50 TL olduğu, stokta kalan ürün bedelinin 210.874,35 TL olduğu, toplam kâr tutarının 521.301,10 TL olup davacının %40 oranı üzerinden talep edebileceği kâr payı tutarının 208.520,44 TL olduğu, bu miktardan davalı tarafından davacıya ödenen 37.000,00 TL’nin düşülmesi sonucunda davacının bakiye alacağının 171.520,44 TL olduğu belirtilmiştir.
Tarafların itirazları üzerine bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 28/05/2018 tarihli raporda; ek raporda belirtilen değerlendirmelerin aynen geçerli olduğu görülmüştür.
Dava, kâr payı alacağı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflarca ithal edilecek ürünlerin satışı ve elde edilecek kârın paylaşımı konusunda 18/02/2014 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin ikinci maddesinde elde edilecek kârın %40’ının davacıya aidiyeti konusunda düzenleme bulunduğu, bu kapsamda taraflarca sürpriz yumurta niteliğinde ürünlerin ithali yapılarak 2014 ve 2015 yıllarında satışının gerçekleştirildiği, yapılan satışlar sonucunda 2014 yılında 132.449,36 TL tutarında ve 2015 yılında 536.286,66 TL tutarında net satış yapıldığı, stokta kalan ürün değerinin 210.874,35 TL olduğu, 2014 yılı kârı 72.358,25 TL, 2015 yılı kârı 238.068,50 TL olup stokta kalan ürün değerinin eklenmesi sonucunda elde edilen kâr 521.301,10 TL olup, sözleşme gereğince davacının isteyebileceği %40 oranı üzerinden kâr payı tutarının 208.520,44 TL olduğu, dönem içerisinde davalı tarafından davacıya avans mahiyetinde toplam 37.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödeme tutarının düşülmesi sonucunda davacının bakiye kâr payı alacağının 171.520,44 TL olduğu, davalı tarafından kâr payı oranının %20 oranına düşürüldüğü iddia edilmiş ise de, bu hususta taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşme veya davacının imzasını içeren bir belge bulunmadığı, delil olarak sunulan mail yazışmalarının savunmayı kanıtlar nitelikte delil olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle davacının kâr payı oranının %40 olarak kabulünün gerektiği, yine davalı tarafından davacıya kredi çekildiği iddia edilmiş ise de, sunulan kayıtlara göre kredide lehtarın davacı olmadığı, dava dışı üçüncü kişi adına kredi çekilmiş olduğu, kredi tutarının davacıya ödendiği hususunda herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle bu tutarın davacı alacağından mahsubunun mümkün olmadığı sonucuna varılarak ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-171.520,44 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 11.716,56 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 4.269,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.447,18 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen 4.269,38 TL peşin harç, 2.950,00 TL bilirkişi ücreti, 287,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 7.506,38 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 5.104,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarf edilen 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 178,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.778,00 TL yargılama giderinden davanın red oranı dikkate alınarak takdiren 1.208,96 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 16.241,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 8.982,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı karar verildi.21/06/2019
Katip …

Hakim …