Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/750 E. 2022/964 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/750 Esas
KARAR NO : 2022/964 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/08/2016
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalılardan, ….. adına kayıtlı, ….. Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı, ….. plakalı araçla sürücü ….. 04.07.2014 tarihinde Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesi, …. Sokak üzerinde …. caddesi istikametine geri geri manevra yaptığı sırada aracının arka kısmı ile yaya olarak yürümekte olan Müvekkili …..’a çarparak yaşam fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek şekilde yaralanmasına neden olduğunu, kazanın tamamen davalılardan …..’in kusurundan kaynaklandığını, müvekkilinin olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalılardan ….. sevk ve idaresindeki araçla dikkatsiz ve tedbirsiz olarak geri geri manevra yaptığı sırada müvekkiline çarptığını, bu olay nedeniyle davalılardan ….. Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Fsas sayılı dosyası ile yargılandığını ve cezalandırılmasına karar verildiğini, neticede şimdilik tedavi masrafları, yoksun kalınan gelirler ve tedavi için harcanan seyahat giderlerine karşılık olarak 10.000 TL. Maddi tazminatın (sigorta şirketi açısından poliçe limitiyle sınırlı olarak) olay tarihi olan 04.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen;; 30.000 TL. Manevi tazminatın ise davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkiline ödenmesine,
Davalılar ….. ile ….. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili …..’in, herhangi bir trafik kuralını ihlal etmeksizin, yolun kapalı olmasından ve aracı döndürebilecek manevra alanı olmadığından dolayı aracıyla kontrollü ve yavaşça geriye doğru hareket ettiğini, söz konusu bu hareket neticesinde aracın arkasında ve kör nokta diye tabir edilen yerde bulunan davacı da dikkatli ve özenli hareket etmemesinden dolayı belirtilen hafif düzeyli çarpma olduğunun iddia edildiğini, davacının yaşı ve ağır hareket etmesi nedenyle ve müvekkilinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı da kesin olmayan bir sebeple davacının kolunda problem oluşmuş ve müvekkili …..’in, hemen davacıyı hastaneye götürdüğünü, davacının daha önce de özel operasyon geçirdiğini, bir özel hastaneye gitmek istediğini, ancak bunu müvekkilinin maddi olarak karşılayamadığı için gidilemediğini, daha sonra davacının kendi imkanıyla yine özel hastaneye gittiğini, trafik kaza niteliğinde bir olay gerçekleştiğinden ve kaza tutanağı da düzenlendiğinden dolayı, davacının belirtilen kazaya ilişkin oluşan hastane giderleri, aracın sigorta ve kaskosunun olmasından dolayı sigorta acentesi tarafından karşılanması gerektiğini, davacının çalışamadığı ve kendisine bakmak için de eşinin de işten çıktığını iddia etmesi ve bu gelir kaybınında müvekkillerden talep edilmesinin tamamen kötüniyetli bir davranış nedeniyle olduğunu, kaza nedeniyle uzun süre iş göremezlik durumunun söz konusu olmadığını ve davacı ve eşinin SGK’daki kayıtlı hizmet dökümleri, işe giriş çıkış tarihleri ve nedenlerinin ne olduğu da belirsiz olduğundan öğrenilmesini, bu nedenlerle davacının söz konusu gelir kaybı ve zararlarının talebinin reddine karar verilmesini, ayrıca davacının muayene veya aperasyon geçirdiğini iddia ettiği hastaneden kaza nedeniyle ve kaza ile ilgili olarak nasıl bir işlem yapıldığının ve ne kadar bir masraf olduğunun tespitini yapılması gerekmekte olduğunu, davacının aynı hastanede daha önce de operasyon geçirdiğini, davacının manevi tazminat da talep ederek tamamen olaydan maddi kazanç sağlama peşinde olduğunu, davacının yaşam fonksiyonları da olumsuz olarak etkilenmediğini ve bu nedenle de manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmesini, müvekkili olayı bilerek ve isteyerek yapmadığını, hayatında da ilk kez böyle bir olayla karşılaştığını, hayatın olağan akışı içerisinde herkesin başına gelebilecek bir olay olduğunu, davacının birden çıkması, elinde poşetlerin olması, kaldırım olmasına rağmen araç için ayrılan yolda yürümesi, ve yaşı itibariyle genç olmayıp olmasi gereken refleks ve dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunlar da kazaya sebebiyet verdiğini, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin ise hastanedeki kaza ile ilgili oluşan hastane giderleriyle sınırı olmak kaydıyla ve aracın da sigortası ve kaskosu olması nedeniyle sigorta acentesinden tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazlarının olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizin 23/05/2017 tarihli duruşmasının 2 no.lu ara kararı uyarınca dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine tevdi ile …. tarihli kazada tarafların kusur oranlarının tespiti konusunda rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının Trafik İhtisas Dairesinin …. tarihli ve …. sayılı raporunda; “Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi, tarafların iddia ve itirazları, tüm beyanlar, kaza yeri basit korkisi, Ceza mahkemesine sunulan 05/01/2015 tarihli bilirkişi rapor incelendiğinde; olay mahallinin pazar içi olmadığı, pazarın bir bölümünün sokak içerisinde bulunduğu, olay mahallinde kaldırımın bulunduğu, bu hususun kaza yeri krokisinde belirtildiği, davacının yol içinde yürüdüğü, davalı vekilince verilen 20/09/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde; aracın gerisinde kör nokta diye tabir edilen yer bulunduğu iddiasını dile getirdiği, fakat davalının otomobil kullanıcısı olduğu, nitekim gerisini görememesi halinde yardımcı personel vasıtası ile geri manevra yapması gerektiği ve kazanın yukarda ‘’OLAY’’kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup aşağıdaki kanaate varılmıştır. Mevcut bulgulara göre; A)Davalı Sürücü ….., idaresindeki araç ile yaya yoğunluğu bulunan yol üzerinde seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, geriye doğru harekete başlamadan önce ve geri manevrası sırasında manevra alanını yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, yol içinde karşıdan karşıya geçen veya yürüyen yayaları gördüğünde bu yayalar hareketlerini bitirdikten sonra kontrollü şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, kontrolsüz geri manevrası sonucu meydana gelen olayın oluşumunda, asli kusurludur. kusurludur. B)Davacı yaya …., yaya kaldırımı bulunan mahalde yürüyüşünü yayalar için ayrılan kaldırım üzerinde gerçekleştirmesi, yol içinde yürürken veya karşıya geçişi sırasında yolun her iki yönünü yeterli şekilde kontrol etmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, meydana gelen olayın oluşumunda, tali derecede kusurludur. SONUÇ: Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; A)Davalı Sürücü ….., %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, B)Davacı yaya ….’ın, %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu” kanaatlerini bildirir müşterek rapor sunulmuştur.
Mahkememizin 26/12/2017 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı uyarınca dosyanın bir suretinin ATK Başkanlığı …. İhtisas Dairesine tevdi ile davacının maluliyet oranının tespitinin istenilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının ….. İhtisas Dairesinin …. tarihli ve …. sayılı raporunda;”1-Mevcut belgelere göre … ve …. kızı 1962 doğumlu …..’ın 04.07.2014 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 VII (2Aa…..30) A % 34 x 1/3 = A % 11,33 E cetveline göre: % 13,0 (yüzdeonüçvirgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğunu” bildirir rapor sunulmuştur.
Mahkememizin 26/12/2017 tarihli duruşmasının 4 no.lu ara kararı uyarınca dosyanın tazminat hesabı yönünden bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi …. tarafından sunulan 04/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; “HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259. Maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Mahkemelerine ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu somut olayda; 1-TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan …. tarihli …. sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre *…,Davalı sürücü ….. (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, Davacı yaya ….’ın 9625 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu,…” sonuç ve kanaatine Varıldığı, 2-TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan …. tarih ve … sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; “…,E cetveline göre; 9613,0 (yüzdeonüçvirgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin (iş görmezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, …” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, rapor tanzim tarihi 03/03/2022 tarihi itibariyle; davacı mağdur …..’a ilişkin a) Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 2.739,95 TL, b) Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 95.381,97 TL, olmak üzere toplam 98.121,92 TL tazminat hesaplandığı, 4) Kaza tarihinde geçerli, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesi azami teminat limiti 268.000,00’TL olduğu, 5) Davacı vekili tarafından toplam 10.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği sonuç ve kanaatine varıldığını” bildirir raporu sunmuştur.
Davacı tarafça, 04/04/2022 tarihli ıslah dilekçesinin dosya içerisine sunulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf beyanları, adli tıp raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, …..’ ın 04.07.2014 tarihli trafik kazasındaki yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemi amacıyla kazaya karışan ….. plaka plakalı aracın şoförü, işleteni ve sigorta şirketi aleyhine bu davayı açmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur, maluliyet ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli ve … sayılı raporda; Davalı Sürücü ….., %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, Davacı yaya ….’ın, %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu kanaatine
varıldığı belirtilmiştir. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesinin 29/06/2021 tarihli ve …. sayılı raporunda; “1-Mevcut belgelere göre … ve …. kızı 1962 doğumlu …..’ın 04.07.2014 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 VII (2Aa…..30) A % 34 x 1/3 = A % 11,33 E cetveline göre: % 13,0 (yüzdeonüçvirgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş bildirmiştir. Teknik incelemeye göre belirlenen bu iş göremezlik raporuna mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Bilirkişi ……’ dan alınan 04/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı mağdur …..’a ilişkin a) Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 2.739,95 TL, b) Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 95.381,97 TL, olmak üzere toplam 98.121,92 TL tazminat hesaplandığı şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür. Davacının hak edeceği maddi tazminatın dosya kapsamına ve delillere göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Davacının, tedavi giderlerine ilişkin herhangi bir belge sunmadığından, bu iddiasını ispat edemediği kabul edilmiş ve talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı …..’ in, kazaya karışan aracı şoför olarak kullanmaktadır. Diğer davalıların da sigorta poliçesinin tarafı (İşleten ve sigortacı) olduğu görülerek, davalıların kaza kapsamında meydana gelen maddi tazminat alacağından sorumlu oldukları sabit olmuştur.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davası yönünden davasının KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
-Davacının tedavi giderleri talebi yönünden davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
-95.381,97 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar ….. ve ….. yönünden kaza tarihi olan 04/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 268.000,00TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, )
-2.739,95 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar ….. ve ….. yönünden kaza tarihi olan 04/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 268.000,00TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, )
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davası yönünden davasının KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
-10.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemine reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken toplam 7.385,81-TL karar harcından, dava açılırken alınan 136,62-TL peşin harcı ile 301,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 437,62-TL’nin mahsubu ile bakiye 6.948,19-TL harcın (Davalılar ….. ve …..’in miktarın tamamından, davalı ….. Sigorta’nın ise 6.305,48-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
-Davacı tarafından yatırılan 498,92-TL harcın (Davalılar ….. ve …..’in miktarın tamamından, davalı ….. Sigorta’nın ise 452,77-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan toplam 3.113,85-TL’nin (bilirkişi raporu, adli tıp fatura gideri, tebligat, müzekkere) kısmen kabul-red oranları ve takdiren % 81,22’si olan 2.529,07-TL’nin (Davalılar ….. ve …..’in miktarın tamamından, davalı ….. Sigorta’nın ise 2.295,13-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
5-Kabul edilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 15.699,51-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Reddedilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
7-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılar ….. ve …..’e VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır