Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/748 E. 2019/231 K. 22.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/748
KARAR NO : 2019/231

DAVA : Menfi Tespit, Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/08/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının…. plaka sayılı aracı satın almak üzere ekspertiz yaptırmak istediğini, bu nedenle aracın ekspertizini davalıya yaptırıldığını, davalı tarafından aracın hiçbir hasarının olmadığı ve kazaya karışmadığına dair rapor verildiğini, davacının ekspertiz raporuna güvenerek aracı 38.000,00 TL bedelle satın aldığını, ayrıca aracın bakımının yine davalının servisinde yaptırıldığını, davalının bu kapsamda 6.849,90 TL fatura düzenlediğini, aracın 22/09/2014 tarihinde arızalanması üzerine davalının servisine götürüldüğünü, davalı tarafından soğutucuya kaynak yapılarak 419,49 TL tahsilat yapıldığını, aracın aynı gün tekrar arızalanması üzerine …. yetkili servisine götürüldüğünü, yetkili serviste aracın 6 kez el değiştirdiği, kilometre sayacı ile oynanmış olduğu, soğutucuya yapılan kaynak işleminin hatalı olduğu hususlarının tespit edildiğini, aracın tekrar davalının servisine götürüldüğünü, hatalı kaynağın düzeltilmesi için müvekkili tarafından davalıya 6.100,00 TL ödendiğini, aracın 14/10/2014 tarihinde tekrar arızalanması üzerine tekrar davalının servisine götürüldüğünü, bu kez aracın turbo sistemi ve egzozunda arıza tespit edilerek 1.746,99 TL fatura kesildiğini, sonrasında 28/03/2015 tarihinde aracın tekrar arızalandığını, aracın dava dışı bir servise götürüldüğünü, orada araçta yanlış yağ kullanımı nedeniyle arıza oluştuğunun tespit edildiğini, tekrar aracın davalı servisine götürüldüğünü, davalı tarafından 18.755,00 TL fatura düzenlendiğini, aracın karterinde vuruk olduğunun ve bu nedenle motorun yağsız kaldığının iddia edildiğini, aracın davalıya teslim edilinceye kadar böyle bir arızasının bulunmadığını, buna rağmen davalının müvekkili aleyhine Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin aracın durumunu mahkeme aracılığı ile tespit ettirdikten sonra dava dışı ….’ya 21/04/2015 tarihinde 17.641,00 TL karşılığında tamir ettiğini ve aracı 15/05/2015 tarihinde sattığını belirterek davacının ödemiş olduğu 32.757,38 TL onarım bedeli ile 13.000,00 TL değer kaybı olmak üzere 45.757,38 TL tazminatın davalıdan tahsiline, Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasında müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin oto bakım ve onarım işi yaptığını, araç satışı yapmadığını, davacının 3.kişiden satın almış olduğu araç için ekspertiz hizmeti vermediğni ve garanti vermediğini, müvekkilinin aracın kaç kez el değiştirdiğini tespit etmesinin mümkün olmadığını, aracın davacı tarafından genel bakım ve onarım için müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili tarafından bakım ve onarımınının yapıldığını, sonrasında meydana gelen arıza nedeniyle aracın 22/09/2014 tarihinde müvekkiline getirildiğini ve onarımının yapıldığını, aracın tamirinin müvekkili tarafından yapıldığını ancak bundan sonra sorun çıkmayacağı yönünde herhangi bir taahhütte bulunulmadığını, davacının basiretli bir tacir olarak aracın hasarlarını araştırması gerektiğini, aracın son tamir işleminden sonra 28/03/2015 tarihinde tekrar arızalanması üzerine dava dışı servis tarafından yanlış yağ kullanıldığının tespit edildiğinin iddia edildiğini, ancak müvekkili tarafından yapılmış ve tespit edilmiş bir hatalı işlem bulunmadığını, sonrasında aracın yeniden müvekkiline getirildiğini, burada aracın karterinde yumurta büyüklüğünde vuruk olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi tarafından verilen 20/04/2015 tarihli raporda bu hususun tespit edildiğini, bu durumda aracın davacı tarafından kullanılırken yağ karterinin darbe aldığının kabulünün gerektiğini bu konuda müvekkiline kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, araçtaki değer kaybının müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığının, bu nedenlerle davacının alacak iddiasının reddi gerektiğini, menfi tespit istemi yönünden ise aracın en son çekiciyle müvekkiline getirildiğini, müvekkili tarafından verilen hizmet karşılığı 06/05/2015 tarihli 2.360,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, bu faturaya dayalı olarak başlattıkları takibin kesinleştiğini, davacının borçlu olmadığını kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Küçükçekmece …..İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …. Otomotiv tarafından borçlu …… Elektronik aleyhine 2.360,00 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Bakırköy …..Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…. D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde; …… Elektronik tarafından…. plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın nedeni ile hasarın giderilmesi bedeli ve değer kaybının tespitinin talep edildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 20/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda araçta meydana gelen arızanın motor yağ süzgecinin tıkanmasından kaynaklandığı, arızanın giderimi için 20.000,00 TL masraf yapılması gerektiği ve aracın değer kaybının 8.000,00 TL olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 15/02/2018 havale tarihli raporda; taraflar arasındaki ticari defterlerdeki bakiye farkının 2.360,00 TL olup, davalının 06/05/2015 tarihli kayıtlı olan 2.360,00 TL tutarındaki faturasının davacı kayıtlarında mevcut olmadığı, faturanın davalı tarafından verilen servis ücretine ilişkin olduğu, 14/10/2016 tarihinde icra dosyasında kapak hesabı yaptırılarak 3.233,92 TL ödeme yapıldığına ilişkin tahsilat makbuzunun bulunduğu, dava konusu aracın servisten çıktıktan 5 ay 13 gün sonra karterde meydana gelen arızadan davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, söz konusu arızanın karterin bir yere çarpması ile motorun yağ süzgecinin tıkanması sonucunda meydana geldiği, ayrıca kartere yanlış yağ konulduğu iddiasının belirlenmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları üzerine bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 27/03/2018 tarihli ek raporda; araçtaki arızanın karterde meydana gelen yumurta büyüklüğündeki vuruntunun yağ filtresini kapamasından kaynaklandığı, davalının sorumluluğunun bulunmadığı, 06/05/2015 tarihli faturanın servis, rektifiye ve çekici ücreti olarak toplam 2.360,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Dava, menfi tespit ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından 3.kişiden satın alınan aracın bakım ve onarımının davalı tarafınadn gerçekleştirildiği, delil tespiti dosyasında alınan ve mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi kurulu raporlarından anlaşılacağı üzere davacıya ait araçtaki arızanın aracın karterindeki çarpma sonucu oluşan yumurta büyüklüğündeki vuruntu nedeniyle motor yağ süzgecinin tıkanması sonucunda oluştuğu, davalının aracın bu arızasının tespitinden 5 ay 13 gün önce söz konusu araca bakım ve onarım hizmeti vermiş olduğu, dolayısıyla aradan geçen zaman ve arızanın niteliği dikkate alındığında arızanın davalının ayıplı hizmetinden kaynaklanmasının mümkün olmadığı, aksine karterdeki vuruntunun kullanım hatasına dayalı olduğu, yine araca yanlış yağ konulduğu iddiasına ilişkin olarak davalının son onarım tarihinden 5 ay 13 gün sonrası tespit edilen bu hususun davalının eyleminden kaynaklandığının kanıtlanamadığı, sonuç olarak davacının aracında oluşan hasar nedeniyle yapılmış olan masraflardan davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davalının davacıya vermiş olduğu servis ve rektifiye hizmeti karşılığında 2.360,00 TL alacağının bulunduğu, davacının davalıya bu tutar bakımından borçlu olmadığı iddiasının kanıtlanamadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıca menfi tespit istemine dayalı takibin davacının istemi üzerine ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması kapsamında icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya verilmemesi hususunda karar verilmiş olduğu anlaşılmakla İİK’nın 72.maddesi uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 781,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 737,03TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.642,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 22/02/2019

Katip …

Hakim …