Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/738 E. 2019/1397 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/738 Esas
KARAR NO : 2019/1397

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 26/11/2015 tarihinde saat 19:00 sularında davalı …’un yönetimindeki …. plakalı araç ile … ilçesi, … Mah. …. Bulvarı üzerinde karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarpması sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını, 6 ay yatalak kaldığını, tedavisinin devam etmekte olduğunu, olay nedeniyle Gaziosmanpaşa ….Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile açılan ceza yargılamasının devam ettiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusursuz olduğunu, davalı …’nin davaya karışan … plakalı aracın …. poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle büyük üzüntü ve sıkıntılar çektiğini, yürüme yetisini geçici olarak yitirdiğini, manevi olarak büyük çöküntü içine düştüğünü, çocukları ile ilgilenemediğinden bakıcı tutmak zorunda kaldığını, ekonomik olarak çevresine borçlandığını, eşinin bu süreçte maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığı için boşanmak zorunda kaldığını, davalı …’un kusurlu davranış sonucu müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kazadan önce …. San. Dış Tic. Ltd. Şirketinde muhasebe departmanında 2.500,- TL ücret karşılığı çalıştığını, ayrıca freelanca olarak farklı firmalara grafik tasarımcısı olarak ek iş yapmakta iken kazadan sonra çalışamaz hale geldiğinden bakıma muhtaç kaldığını, borçlarını ödeme güçlüğü çektiğini, yargılama giderlerini karşılayacak durumu olmadığından dolayı HMK gereği adli yardım talep ettiklerini, davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, zarar netleşmediğinden zararın tamamı için zamanaşımı süresinin dava tarihinde kesilmiş olduğunu, bu kapsamda HMK’nın 107/1 ve 2 fıkraları itibarı ile dava değerini arttırma haklarını saklı tutuklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere hesaplanacak daimi sakatlık (daimi işgücü kaybı, maddi zarar) nedeniyle şimdilik 2.000-TL maddi tazminatın davalı şirketten poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, maddi tazminatın poliçe limitini aşması halinde diğer davalı …’un kusuru oranında davalı …’dan tahsiline, müvekkilinin manevi zararları nedeniyle 500.000,- TL manevi tazminatın davalı …’dan avans faiziyle tahsiline, adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin bütün dikkat ve özeni göstermesine karşın istenmedik bir şekilde kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin kazadan sonra davacı ile iletişim kurup maddi manevi destek olmak istediğini, ancak davacının bu yaklaşıma olumlu karşılık vermediğini, talep edilen manevi tazminat miktarı son derece fahiş olduğundan fahiş tazminat taleplerini kabul etmediklerini, müvekkilinin kullandığı …. plaka sayılı aracın ruhsat sahibi …’in oğlu …. tarafından davacı için ilk etapta 2.750,- TL tedavi gideri ödendiğini, müvekkilinin davacının boşanma davasına herhangi bir etkisinin olmadığını, buna ilişkin beyanları da kabul etmediklerini, davalı müvekkili tacir olmadığından talep edilen avans faizinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacının daimi sakatlık durumunun bulunmadığını, geçici iş kaybı mevcut olduğunu, bu nedenle daimi sakatlık olduğu iddialarının da haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte olması durumunda takdir edilecek tazminatların öncelikle … plakalı aracın zorunlu trafik sigortasından tazminine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvurması gerektiğini, müvekkili şirkete başvuru yapılmadığından 2918 sayılı Kanunun değişik 97.maddesi gereğince emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise dava dışı …. adına kayıtlı , diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili şirkete 16/05/2015 – 16/05/2016 tarihleri arasında, … no’lu Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçede ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami 290.000,00 TL ile sınırlandırıldığını, bu miktarın maksimum talep edilebilecek miktar olup, müvekkil şirketin asıl sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek zararının tazmininin esas olduğunu, yapılacak inceleme sonucunda müvekkili şirketin sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde sigorta limitinin esas alınması gerektiğini, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı ve kusur oranının belirlenmesinin önem taşıdığını, kaza tespit tutanakları veya herhangi bir bilirkişi incelemesine dayanmadan sigortalı sürücüye atfedilmiş olan kusur oranına itiraz ettiklerini, Trafik Sigortaları Genel Şartları 3/e maddesi, KTK 92/f hükümleri gereğince manevi tazminat talepleri poliçe kapsamı dışında kaldığından talep edilemeyeceğini, müvekkili şirketin tüm yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğinden temerrütten bahsedilemeyeceğini, ayrıca müvekkili dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ilgili ferilerinin istenilmesinin de hukuki olmadığını, bununla birlikte davacının ticari faiz talebinin de yerinde olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, dava ile ilgili delillerin de kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle dava konusu talebin poliçe kapsamında bulunup bulunmadığı, zarar miktarının ve kusur oranının usulünce belirlenip belirlenmediğinin tespit edilemediğini, bu sebeple davacı delillerinin HMK ilgili maddesi uyarınca tebliğini ve delillerin tebliğine dek tüm itiraz ve esasa ilişkin sair cevap haklarını ve karşı delil ileri sürme haklarını saklı tuttuklarını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava; 6098 sayılı TBK 49.madde ve 2918 sayılı KTK uyarınca trafik kazası nedeniyle iş göremezlik talebine dayalı araç sürücüleri, araç işletenleri ile araçların zorunlu sigortacıları aleyhinde açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
Taraflara ait Sosyal ekonomik durum ,araç tescil bilgileri ,nüfus kaydı ,Tedavi görülen hastane kayıtları, kaza tespit tutanağı, SGK kayıtları, ceza dosyası , davalı Sigortaca yapılmış Zorunlu trafik poliçesi, Adli Tıp kurumu raporu, dosya arasına alınmştır.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler diğer taraf delilleri mahkememizce toplanmıştır. Kazaya karışan araçların trafik kayıtları celp edilmiştir.
Gerçek kişi tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, gelen yazı cevapları dosyaya konulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, söz konusu trafik kazasından dolayı tarafların kusur durumları ve kusur oranlarının tespiti, davacının bu kazadan dolayı geçici iş göremezlik süresi, kalıcı maluliyeti olup olmadığı, maluliyet var ise maluliyet oranının tespiti, davacının maddi ve manevi zararlarının oluşup oluşmadığı, tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, davalı … şirketinin özel dava şartı yokluğuna ilişkin itirazının yerinde olup olmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Tensip tutanağının (1) nolu bendi gereğince HMK.nun 336/2 fıkrası uyarınca davacının yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösterir mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorunda olup, anılan belgeler sunulmadığından adli yardım talebinin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından 01/09/2016 tarihinde 29,20 TL başvurma harcı ile, 1.714,58 TL peşin harç ve 550,- TL gider avansının yatırıldığı, … …. Eğitim ve Araştırma Hastanesine, Sarıyer Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğüne, …. Sigorta A.Ş’ne, Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğüne ve Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce GAZİOSMANPAŞA … ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının celp olunduğu, dosyanın tetkikinde; kusur raporunda ve gerekçede sanığın suç tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …. Mah. … Bulvarı üzerinde seyit halinde iken … market önüne geldiğinde yolun karşısına geçmeye çalışan müştekiye çarparak yaşamını tehlikeye sokmayıp basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayat fonksiyonlarını orta (3. Derecede) etkileyecek nitelikte kemik kırığına yol açacak şekilde yaralanmasına neden olduğu, trafik kazası tesbit tutanağında olay yeri incelemesi ve sürücü beyanına göre sanığın dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığına dair kanaat belirtildiği; kazadan sonra düzenlenen 26/11/2015 tarihli kaza tespit tutanağında özetle; sürücü kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücüsü ile … Caddesinden … sokağa kesişimine gelmeden hemen önce aracıyla orta refüjden yaya kaldırımına doğru karşıdan karşıya geçmeye çalışan … isimli şahsa aracının ön kısımları ile çarpmak suretiyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazada …. sürücüsü … isimli şahsın 2918 sayılı KTK’nın 68/1-A2 kuralını ihlal etmiş olduğu görüş ve kanaatinin elde edilmiş olduğu, sanığın sonuç olarak “taksirle bir kişinin yaralanmasına sebep olmak” suçunu işlediği sabit görülmekle 112 gün adli para cezasına çarptırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmıştır. Dosyada yer alan;
25/07/2018 tarihli Adli Tıp Raporunda; … ve … kızı, 02/02/1981 doğumlu …’un 26/11/2015 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve …. sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 26/11/2015 tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 25/03/2019 tarihli raporunda; davalı sürücü …’un %40 oranında kusurlu, davacı yaya …’un %60 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi ve yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve beraat kararı ile bağlı değil ise de, maddi olgulara ilişkin kararlarıyla bağlıdır. Bu açıdan hukuk hakimi sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı veya eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır. Ancak kusur tespitiyle bağlı olmadığından mahkemelerde kusur tespiti yaptırılmış buna göre sürücü davalının meydana gelen kazadan dolayı tali kusurlu olduğu tespiti hususu mahkememizce de kabul görmüştür.
Mahkememizce olayın oluş şekline göre ceza dosyasında alınan raporlar net açık ve denetime elverişli bulunduğundan usül ekonomisi uzuluk basitlik ilkesi kapsamında yeniden kusur raporu alınmasına gerek görülmemiş, 09/05/2019 tarihli duruşmada gelen ATK ve kusuru raporları dosyada sunulan deliller ve gelen kayıtlar incelenmek suretiyle Davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle talep edebileceği (geçici ve kalıcı ) iş göremezlik tazminat hesabının yapılması, davacının talep edebileceği tazminatın tespiti suretiyle rapor hazırlanması için dosyanın aktüerya hesabı konusunda uzman bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, 30/05/2019 tarihli raporda özetle; 26/11/2015 günü meydana gelen trafik kazasında beden gücü kaybına uğrayan …’un sigortalı araç sürücüsünn %40 kusur oranına göre; 3 aylık geçici iş göremezlik zararının 1.500,56 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;
Kural olarak Ceza mahkemesinde, haksız eylemin öğelerinden eylem, nedensellik bağı ve hukuka aykırılık yönleri saptanmış ve bunlar kesinleşmişse, bu üç öğe bakımından ceza mahkemesinin mahkumiyet ya da beraat kararı hukuk hakimini bağlayacaktır. Hukuk hakimi, ceza hakimini mahkumiyet kararına götüren olaylarla bağlıdır. O halde hukuk hakimi, artık olayların başka şekilde gerçekleştiğini benimseyemez ve zararın var olmadığını kabul edemez. (4. HD. 5.10.1987, 4123-7124, YKD.1987/12-1770) T.B.K.’nun 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin sabit saydığı olaylar üzerine verdiği ve kesinleşen mahkumiyet kararı hukuk hakimini bağlar. (4. HD.4.2.1992, 90/12957-92/959, YKD.1992/5-693) bu ilke ve kurallar dikkate alındığında davalı sürücünün davacıya karşı haksız fiili olduğu sabittir. Böylece olaydaki hukuka aykırı fiil uygun illiyet bağı ve kusur durumu tespit edilerek haksız fiilin davalı sürücü tarafından ceza ve hukuk mahkemesinde alınan raporlarla davalı sürücü tarafından tali kusurlu olarak meydana getirildiği tespit edilmiştir ve bu hususu sabit olmuştur. Borçlar kanunu uyarınca davacının zararını tazminle araç sürücüsü ve işleten sorumludur. Söz konusu meydana gelen olayda kaza anında araç sürücüsü ve ruhsat sahibi işletenin haksız fiil ve yasa uyarınca meydana gelen zarardan sorumlu oldukları kanaat ve inancı mahkememizde oluştuğundan ruhsat sahibi şirketin sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 85.maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa,… motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir. Sonuç olarak davalıların kaza kapsamında meydana iş göremezlik tazminat alacağından kusurları oranında sorumlu oldukları sabit olmuş olup, hesaplanan tazminattan davalı sürücünün kusuru oranında bütün davalıların -kazaya karışan aracın ZMMS poliçesi kapsamında TTK’nun 1483. Madde ve devamı hükümlerinde de belirtildiği üzere, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere- sorumlu olduğu anlaşılmakla, davalı …’un yolun yolun karşısına geçmeye çalışan davacıya çarptığı, meydana gelen kaza sonucunda …’un basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayati tehlike oluşturmayacak, vücutta ağır şekilde kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı sabit olup bu haksiz fiilden sürücü sorumlu olup davacıya çarpması ile meydana gelen yaralamalı kazadan dolayı iş göremez duruma gelen davacı geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik maluliyet için süresine göre yapılan hesaplama ve ceza dosyasına alınan kusur raporu ve hükme esas alınan aktüerya raporu usul ve yasaya uygun bulunmuş olup davalıların itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı için talep edilen Manevi tazminat yönünden ise olayın oluş şekli davalının kusuru meydana gelen yaralamanın ağır derecede kemik kırığı sonucunu oluşturması ve maluliyete sebep olduğu dikkate alındığında, kaza sebebiyle oluşan zarar sebebiyle davacı üzerinde olumsuz ağır olumsuz psikolojik etkilere ve elem üzüntü kedere neden olacağı açıktır. Manevi tazminatın amacı kişilerde bir nebze olsun elem ızdırabı gidermeye araç olduğu hususu dikkate alınarak hakkaniyet gereği davacıda zenginleşmeye neden olmayacak ayrıca davalıyı da böyle bir fiilden vazgeçirecek ve tekrarlamayacak şekilde manevi tazminat hükmedilmesi gerekir. Dosya kapsamına göre davacının kaza sebebiyle bacağının koptuğu ve bir daha ilgili sektörde çalışamayacağı ve meydana gelen kazada davalının tsaa kusurlu oluşu maluliyet oranın yüksekliği dikkate alınarak Ancak hükmedilecek bu manevi tazminatın sembolik bir düzeyde kalmaması da dikkate alınarak davacının acı ve elemini bir nebze giderecek bu fiilin ağırlığı ve gerçekleşme şekli tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak TMK 4. Maddesi uyarınca davalının maddi durumu da dikkate alınarak haksız fiilden zarar gören davacı yararına takdir edilen hakkaniyet bu yarınca uygun manevi tazminat takdir edilmiştir.

Tüm bu nedenlerle; davacı …’un davalı … mirasçıları … ve …’a ve … Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış olduğu maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 1500,56 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar … mirasçıları …. ve …’dan kaza tarihi olan 26.11.2015 tarihinden, poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere Davalı …den dava tarihi olan 16.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 7.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26.11.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … mirasçıları … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;

1-Davacı …’un davalı … mirasçıları …. ve …’a ve …. Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış olduğu maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 1500,56 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar … mirasçıları … ve …’dan kaza tarihi olan 26.11.2015 tarihinden, poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere Davalı …den dava tarihi olan 16.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
2-Davacı …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 7.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26.11.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … mirasçıları …. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 102,50 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 1.714,58 TL peşin harcın mahsubuna, artan 1.612,08 TL harcın karar kesinleştiğinden ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1500,56 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat talebinin kısmen reddi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 499,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
-Manevi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ yönünden;
6-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 512,32 TL ilam ve karar harcının davacı tarafından yatırılan 1.714,58 TL peşin harcın mahsubuna, artan 1.202,26 TL harcın karar kesinleştiğinden ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, peşin harçlardan ayrı ayrı mahsup edilen 102,50 TL ile 512,32 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesi uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebinin kısmen reddi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesi uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından sarf edilen 521,30 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 700.00-TL bilirkişi ücreti, 876,50 TL Adli Tıp Faturası olmak üzere toplam 2.097,80… TL’nin davanın kabul (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) oranı dikkate alınarak takdiren 37,61-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahisli ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı … poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere)
11-Davalı … tarafından sarf edilen 76,00 TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davanın red oranı (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) dikkate alınarak takdiren 74,64-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı … tarafından sarf edilen 38,00 TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davanın red oranı (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) dikkate alınarak takdiren 37,32-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,

13-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
14-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/12/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸